Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1783 E. 2021/843 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1783 Esas
KARAR NO : 2021/843 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2019
NUMARASI: 2017/259 Esas 2019/601 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile,tarafların Suriye uyruklu olduklarını, müvekkilinin davalı ile ortaklık yaptığını, tarafların davaya konu çekin keşidecisi olan …San. ve Tic. Ltd. Şti. nin 1/2 ortağı olduklarını, davalının daha sonra kendi hissesini müvekkiline devrederek ortaklıktan ayrıldığını, müvekkilinin kendisi gibi tekstilci olan davalıya; davaya konu keşidecisi … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve lehdarı … olan 30.11.2016 Keşide Tarihli, 374.411,50 USD bedelli, … Bankasına ait … seri mumaralı çeki şahsi cirosu ile cirolayarak teslim ettiğini, çekin karşılığında davalıdan beklenen şeyin müvekkilinin firmasına hazırlanmak ve satmak üzere tekstil ürünü ve hammadesi getirmesi olduğunu, ancak davalının taahhütlerini yerine getirmediğini ve çeki de müvekkiline iade etmediğini, davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1933 D.İş. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı aldığını ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe giriştiğini, çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyetli davalının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.Davalı vekili tarafından duruşmada davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 18/04/2019 tarih ve 2017/259 Esas – 2019/601 Karar sayılı kararında;”….Dava İ.İ.K.nın 72.maddesi gereğince açılmış Menfi Tespit davasıdır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1933 D.İş, 2016/1913 K.sayılı ihtiyati haciz kararı ile, 30/11/2016 keşide tarihli, 374.411,50 USD bedelli çeke istinaden davalı ve dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati haciz sonrası 374.411,50 USD çek bedeli, 851,89 USD faiz, 400 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 81,60 TL ihtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam 375.265,39 USD + 481,60 TL alacak için icra takibi yapıldığı, icra dosyasında bulunan çek fotokopisinin incelenmesinde; çekin 30/11/2016 keşide tarihli, 374.411,50 USD bedelli olduğu, keşidecisinin … San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, lehtarının davacı … olduğu ve ciro ile çekin davalı … ya verildiği ve 30/11/2016 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve karşılığının bulunmadığının yazıldığı görülmüştür. Davacı, Davalının kendisine hazırlamak ve satmak üzere tekstil ürünü ve hammadesi getireceğini fakat bu edemini yerine getirmediğini belirterek, Davacının ciro ederek davalıya verdiği çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.TMK.nın 6.maddesine göre taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.HMK.nın 200.maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıdıkları zamanki miktar ve değerleri 2.500 TL yi geçtiği taktirde senet ile ispat olunması gerekmektedir.Mahkememizin 07/02/2019 tarihli celsesinde davacı vekili dava konusu çeke karşı iddiaları ile ilgili herhangi bir yazılı belgelerinin bulunmadığını belirtmiş ve davacı vekili müvekkili ile görüştükten sona davalıya yemin teklif edip etmeyeceklerini beyan etmesi üzerine davacı vekiline yemin metnini sunması için iki haftalık süre verilmiş, davacı vekili kesin süre içerisinde yemin metni sunmamıştır.Davacı, davalıya karşı dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talep etmiş ise de; çeki hükümsüz kılacak bu iddiasını HMK.nın 200.maddesi gereğince kesin deliller ile ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Açılan dava ile davaya konu keşidecisi …San. ve Tic. Ltd. Şti. ve lehdarı … olan 30.11.2016 Keşide Tarihli, 374.411,50 USD Bedelli, … Bankasına ait … Seri Numaralı, müvekkili tarafından şahsi cirolu çek nedeni ile müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti talep edildiğini, Yürütülen yargılama neticesinde İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tesis edilen 2019/601 K. Numaralı ve 18.04.2019 Tarihli karar ile davanın reddine karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,Dava dilekçesinde de detaylı olarak anlatılmış olduğu üzere davacı müvekkili ve davalı bir dönem … San. ve Tic. Ltd. Şti. Unvanlı şirketin 1/2 oranında ortağı idi. Sonrasında davalı, kendisine ait hissesinin tamamını müvekkiline devrederek ortaklıktan ayrılmış, tarafların ticari ilişkileri ise ortaklık dışında devam ettiğini, Taraflar, ortaklığın sonlanması ile birlikte ticari ilişkilerinin devamına karar vermiş olup, davalının müvekkiline ait şirkete şirket faaliyetinin devamı için gerekli olan ham madde ve satışa hazır şekilde tekstil ürünü getirmesi hususunda anlaşmaya vardıklarını,Tarafların iş bu ticari anlaşmaları gereği şirkete davalı tarafından getirilecek ham madde ve tekstil ürünlerinin ödemesini teminen davaya konu olan 30.11.2016 Keşide Tarihli, 374.411,50 USD Bedelli, … Bankasına ait … Seri Numaralı çek ile müvekkil tarafından keşide edilerek davalı tarafa teslim edildiğini, Keşide edilen çek ile davalı taraftan beklenen hususu yukarıda da açıklamış oldukları üzere çek bedeline konu malların şirkete tesliminin yapılması olduğunu, Tarafların, uzun süredir devam eden ticari ve şahsi ilişkileri, bir dönem konu şirkette ortak olarak ticari ilişkilerini sürdürmüş olmaları ve her iki tarafın da Suriye uyruklu olmaları nedeni ile birbirlerine güven duymaları nedenleri ile bahsi edilen anlaşma yazılı olarak düzenlenmediğini, yazılı şekilde düzenlenmesi hukuken zaruri olamayan iş bu ticari satıma ilişkin anlaşmanın varlığı, konu çekin ise iş bu anlaşma edimleri kapsamında teminen davalı tarafa verilmiş olduğu hususu davadaki temel iddiaları olduğunu, Sözleşmenin varlığı ve sözleşmenin taraflara yüklemiş olduğu edim yükümlülüklerin varlığının ispatı amacı delil listesinde hem tarafların ticari belge ve delillerinin incelenmesi talep edildiği, hem de konu sözlü anlaşmanın varlığına yönelik bire bir bilgi sahibi olan tanıkların dinlenmesi amacı ile tanık deliline tarafımızca dayanıldığını, Yürütülen yargılamada ise iş bu delillerin usule uygun olarak toplanması sağlanmaksızın davanın reddine karar verildiğini, Yapılması gereken, delil listesi doğrultusunda öncelikle tanıkların beyanına başvurulması olduğunu, bu vesile ile taraflar arasında yazılı olarak akdedilmeyen ticari satıma ilişkin sözleşmenin varlığı, iş bu sözleşme ile taraflara yüklenen edim yükümlülükleri ve davaya konu çekin gerçek keşide amacı tespit edilebileceğini, Sözleşmenin varlığı, edim külfetlerinin kapsamı ve çekin keşide amacı tanık beyanları ile tespit edildikten sonra, tarafların ve dava dışı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile de müvekkilinin davalı şahısa yönelik konu çek sebebi ile borçlu olmadığının tespiti sağlanabileceğini, Hal böyle iken, sunulu delillerin usule uygun olarak dosyaya celbi ve iddiaları doğrultusunda hukuken takdiri yapılmadan, eksik inceleme neticesinde davanın reddine karar verildiğini, belirtilen usulde tesis edilen karar, mahkeme kararını usule ve yasaya aykırı kıldığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulü ile, müvekkil …’in, kendisi tarafından …’ya cirolanmış olan 30.11.2016 Keşide Tarihli, 374.411,50 USD Bedelli, … Bankasına ait … Seri Numaralı çek bedeli tutarınca davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptali ile dava konusu çekin müvekkiline iadesine karar verilmesini, kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibine konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin İİK. 72 Madde uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili dava dilekçesi ile , tarafların ticari anlaşmaları gereği davalı tarafından getirilecek ham madde ve tekstil ürünlerinin ödemesini teminen davaya konu olan 30.11.2016 Keşide Tarihli, 374.411,50 USD Bedelli, … Bankasına ait … Seri Numaralı çekin müvekkil tarafından ciro edilerek davalı tarafa teslim edildiğini, karşılığında davalı tarafça malların teslim edilmediği , davalının edemini yerine getirmediğini belirterek, davacının ciro ederek davalıya verdiği çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yargılama aşamasında davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ile, davacının belirttiği gibi davacı ile davalı arasında bir satış sözleşmesinin olmadığını, müvekkilinden davacıya devrolunan dava dışı şirketin hissesinin devredilmesi karşılığında hisse devri bedelinin davaya konu çek ile ödendiğini , davacının çeki şirket adına imzaladığını ve kendisinin cirolayarak müvekkiline verildiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Çek, TTK’nın 780/1-b maddesine göre kayıtsız şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içerdiğinden sebepten mücerret bir borç ödeme aracı olduğuna ilişkin karine bulunmaktadır.Bu karinenin aksinin iddia eden tarafından ispatlanması gerekir.TBK’nın 207/2 maddesinde; “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdür,” hükmü yazılı olup buna göre asıl olanın peşin satış olduğu düzenlenmiştir. Bu madde düzenlemesine göre dava konusu çeki avans olarak verdiğini, çek bedeli karşılığı malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Davalının aksi yöndeki savunması, ispat yükünü değiştirmemektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıda olup bu yöndeki iddianın HMK 200 maddesi uyarınca usulüne uygun delillerle kanıtlanması gerekmektedir.( Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/2473 Esas – 2019/5340Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.) Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Dava değeri ve davanın mahiyeti gereği HMK. 201 madde uyarınca tanık dinlenmesi mümkün olmadığından davacı vekilinin tanıklarının dinlenmediğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Mahkemece davacı vekiline yemin teklifi hatırlatılmış ve davacı vekiline yemin metnini sunması için iki haftalık süre verilmiş, davacı vekili kesin süre içerisinde yemin metni sunmadığı tesbit edilmiştir.Davacı, söz konusu çekin avans olarak verildiğini, çek bedeli kadar mal teslim edilmediğini HMK 200 maddesi uyarınca usulüne uygun delillerle ispatlayamamış olup mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.