Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1756 E. 2021/816 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1756 Esas
KARAR NO : 2021/816 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2019
NUMARASI : 2015/840 Esas 2019/231 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin davalı banka şubesinden 29.11.2014 tarihinde 6.000.000-TL ticari kredi kullandığını, davacı şirketin kredi limiti ve koşulları daha uygun olan başka bir banka ile anlaşarak krediyi kapatmak istediğini davalı banka yetkililerine bildirdiğini ve kendisinden erken kapama komisyonu ve erken ödeme ücreti olarak kredi kapama için istenen bedelleri ödemek zorunda kaldığını, davalı bankanın, müvekkilinden haksız olarak kredi kapama komisyonu ve faiz adı altında fazladan tahsilatlar yapmış bulunduğunu, bu miktarlar ile tespit edilecek diğer haksız olarak tahsil edilmiş olan miktarların, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak üzere, erken kapama komisyonu olarak tahsil edilen miktardan şimdilik 130.000,00-TL, faiz yönünden 70.000,00-TL olmak üzere şimdilik toplam 200.000,00-TL tutar üzerinden, davalı bankadan en yüksek mevduat veya avans faizi ile birlikte tahsilinin temini yönünde karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı şirketin davalı bankanın Kozyatağı Ticari ve Kurumsal Merkez şubesi nezdinde 618070 numaralı müşterisi olduğunu, davacı şirketin imzalamış olduğu 01.12.2014 tarihli ve 6.550.000,00-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında çeşitli tarihlerde krediler kullandırıldığını, davacı şirketin 18.05.2015 tarihinde müvekkili bankaya başvurarak kullanmış olduğu kredileri erken kapamak istediğini belirttiğini, davacıya GKS 12.1 maddesi uyarınca kredinin erken kapatılması halinde maliyetin olacağı ve bu maliyetin karşılanması halinde kredinin erken kapatılabileceğinin ifade edildiğini, davacının kredisini erken kapatma talebi ve talimatı üzerine müvekkili bankadaki kredilerinin kapanmış olduğunu, davacı şirketin iş bu kredi ve ferilerine ilişkin kredi kullandırım tarihi olan 01.12.2014 tarihinden kredi kapama tarihine kadar 1,5 yıl geçmiş olmasına rağmen herhangi bir itirazının olmadığını, delillerinin toplanması, haksız ve kötü niyetli davanın esastan reddini, yargılama harç ve masraflarının davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 07/03/2019 tarih ve 2015/840 Esas – 2019/231 Karar sayılı kararında;”…..Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları toplanan deliller ver alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı bankadan kredi kullanıldığı ve kredinin ödeme planındaki vadesi gelmeden kapatıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen erken kapama komisyonu ve işlemiş faizin fazla olup olmadığı, davacının davalı bankadan komisyon bedeli ve işlemiş faizin iadesi talep etme hakkı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yerleşik Yargıtay İçtihatları göz önünde bulundurularak 15/08/2017 tarihli rapora itibar edilmiş, 3 bankadan erken kapama komisyon oranları sorulmuş bildirilen oranların toplamı 14 olmuş ve ortalaması 4.66 olarak tespit edilmiş, erken kapama tutarı olan 6.000.000,00-TL’ye oranlanarak 280.000,00-TL bulunmuş ve toplam tahsil edilen erken kapama bakiyesi olan 547.878,45-TL’den çıkarıldığında 267.8787,45-TL fazla erken kapama bakiyesi tahsil edildiği kanaati oluşmuştur. Faiz yönünden yapılan incelemede ise 01/12/2014 ile 18/06/2015 tarihleri arasındaki dönem için 6.000.000,00-TL’nin ödeme planında belirtildiği şekilde ve %15,60 akdi faiz ve %5 BSMV üzerinden yapılan yapılan faiz hesaplamasında toplam 543.270,00-TL faiz tahsil edilmesi gerekirken 567,654,45-TL faiz tahsil edildiği anlaşıldığından davacı tarafından 24.684,45-TL fazla faiz tahsil edilmiş olduğu kanaati oluşmuştur. Davalı taraf sözleşmede yer alan, erken ödeme söz konusu olması halinde erken ödeme tarihi ile belirlenen vade tarihi arasında mahrum kalacağı faiz tutarına ya da anılan miktarın belirlenen vade tarihine kadar kendi uygun göreceği başka bir kaynakta değerlendirilmiş olsaydı elde edeceği gelire göre belirleyeceği miktarda bir erken ödeme ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek komisyon, masraf, vergi, KKDF gibi mali yükümlükleri talep etmeye yetkilidir, düzenlemesine göre bileşik faiz talep edebileceği iddiasındadır. Her ne kadar taraflar tacir olsa da, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalının bileşik faiz talep edebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. TTK. m. 8/2’de düzenlenen bileşik faiz ancak taraflar arasında bu konuda bir anlaşma olması halinde talep edilebilir. Sözleşmede yer alan ve yukarıda bir kısmı verilen sözleşme maddesi davalı bankaya bileşik faiz talep etme yetkisi vermemektedir. Bu nedenle bilirkişi tarafından basit faize göre yapılan hesaplamaya itibar edilmiş, davacının dava dilekçesi ile 130.000,00-TL erken kapama komisyonu talep etmiş olduğu ve faiz başlangıç tarihi bildirmemiş olduğu göz önünde bulundurulmak sureti ile taleple bağlı kalınarak, davanın kısmen kabulüne, 130.000,00-TL erken kapama komisyonu, 24.384,45-TL erken kapama faizi olmak üzere toplam 154.384,45-TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. …”gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜNE, 130.000,00-TL erken kapama komisyonu, 24.384,45-TL erken kapama faizi olmak üzere toplam 154.384,45-TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Davacının yerel mahkemede süren yargılama sırasında sunduğu dilekçelerinde müvekkili bankanın davacıdan haksız yere erken kapama komisyonu tahsil ettiğini, bu sebeple tahsil edilen komisyonun faizi ile birlikte kendisine iade edilmesi gerektiğini beyan ettiğini, Müvekkili banka tarafından sunulan tüm dilekçelerde erken kapama komisyonunun kanuna, sözleşmelere ve içtihada uygun olarak tahsil edildiği, erken kapama komisyonu hesabının kanuna ve sözleşmeye uygun olduğu, diğer bankaların da bu şekilde hesaplama yaptığı, hesaplama yöntemi ve oranının bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği aksi halde müvekkili bankanın zarara uğrayacağı belirtildiğini, Tüm beyan ve itirazlara rağmen mahkeme eksik ve hatalı bilirkişi raporunu hükme esas aldığı ve davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, Özel ve tüzel kişiliği bulunmayan şubenin bu nedenle taraf ehliyeti de olmadığını, oysa yerel mahkemede görülen davada husumet müvekkili bankanın Kozyatağı Şubesine yöneltildiğini, Yukarıda bilgileri verilen yerel mahkeme dosyasında husumet müvekkili Bankanın Kozyatağı Şubesi’ne yöneltildiğini, bilindiği gibi, bir davada davacı veya davalı olarak yer alabilmek için taraf ehliyetine sahip olmak gerektiğini, taraf ehliyeti dava şartları arasında olduğunu, özel hukuk tüzel kişileri bakımından taraf ehliyeti tüzel kişiye ait olduğunu, şubenin, özel hukuk tüzel kişisinden ayrı bir kişiliği olmadığı için hak ehliyeti de bulunmamakta olduğunu, bu durumun doğal bir sonucu olarak, şubenin işlemlerinden dolayı açılacak davaların şubeye değil, tüzel kişinin kendisine yöneltilmesi gerektiğini, HMK m.14/1 hükmünde her ne kadar şubenin işlemlerinden dolayı şubenin bulunduğu yerde dava açılmasına imkân tanınmışsa da, bu hüküm davanın şubeye karşı açılabileceği anlamına gelmeyeceğini, HMK m.14 hükmünde sadece bir yetki kuralı sevk edildiğini, şubenin yaptığı işlemlerden dolayı açılacak davalarda taraf ehliyeti şubenin tabi olduğu tüzel kişiye ait olduğunu, (HGK E. 2005/13-443 K. 2005/463, T. 13.7.2005 tarihli kararı, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/19791 E. – 2016/23608 K sayılı kararı, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/8042 E. – 2017/12677 K sayılı kararı)Yukarıdaki açıklamalar ışığında yerel mahkemede görülen davanın müvekkiline değil de bankanın Kozyatağı Şubesine yöneltilmesi açıkça HMK’nın taraf ehliyetine ve dava şartlarına ilişkin hükümlerine aykırı olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından dikkate alınmaksızın davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmasının bozma sebebi olduğunu, Yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan 16/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda müvekkili bankaya ait olmayan hesaplama yöntemi kullanıldığını, Türk Ticaret Kanunu (“TTK”)’nun 3. ve 19. maddelerine göre bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari iş olarak nitelendirilir ve bir tacirin borçlarının ticari olması asıl olduğu, anonim şirket olan davacının tacir olduğu ve işletmesini ilgilendiren kredi borcunun da ticari olduğunu, TTK madde 20’ye göre ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, buna ilişkin uygun bir ücret talep edebilmekte olduğunu, kredinin erken kapatılması sebebiyle tahsil edilen erken kapama komisyonu bu kapsamda olup, ticari bir iş niteliği taşıyan kredi sözleşmesinin eki niteliğinde olup taraflarca imza altına alınmış “Erken Kapama Taahhütnamesi” ’nin de tacir olan davacıyı bağlayacağını, bilirkişi raporunda da, emsal bankaların ticari kredi erken kapama süreçleri ve ücretlerine yer verilerek diğer bankaların da müvekkili banka ile benzer uygulamalara sahip olduğu ve tarafların GKS Ek Protokolü ile üzerinde mutabık kaldıkları %2 erken kapama komisyonunun teamüle uygun olduğu saptandığını, Müvekkili banka ile davacı arasında imzalanan 01.12.2014 tarihli GKS’nin eki niteliğine haiz “Ticari Kredi Erken Kapama Taahhütnamesi” gereğince vadesinden önce kapatılan kredinin kalan ortalama bakiyesi üzerinden kredi vadesi sonuna kadar olan süre için yıllık %2 erken kapama komisyonu ödeneceği konusunda mutabık kalındığını, müvekkili bankanın, erken kapama faizi talep etme hakkına sahip olduğu hususunda bir şüphe bulunmadığı bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, Yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan 15.08.2017 tarihli Bilirkişi Raporu’nda, davacıdan tahsil edilen erken kapama komisyon tutarı hesaplanırken iki farklı hesaplama yöntemi kullanıldığını, 15.08.2017 tarihli Bilirkişi Raporu’nda, davacı ile müvekkili banka arasında imzalanan “Ticari Kredi Erken Kapama Taahhütnamesi” uyarınca kredinin kapatıldığı 18.06.2015 tarihinden vade sonu olan 01.12.2021 tarihine kadar olan sürede kalan kredinin ortalaması hesaplanarak aşağıdaki formül doğrultusunda hesaplama yapıldığı ve 534.237,58 TL erken kapama komisyon tutarı hesaplandığını, müvekkili bankanın tahsil ettiği tutarın, bilirkişi tarafından hesaplanan tutarın 13.640,87 TL üzerinde olduğu beyan edilmişse de ilgili farklılık yapılan hesaplama hatasından ileri gelmekte ve müvekkil bankanın hesaplamalarında hata bulunmadığını, (Kredi Erken Kapama Komisyonu = Kredi Ortalaması x Erken Kapama Komisyon Oranı x Toplam Gün Sayısı /360000)Bilirkişi, Yüksek Mahkeme kararları doğrultusunda kredinin erken kapatılması halinde uygulanan komisyon oranlarının diğer bankalardan sorularak hesaplama yapılması ve müvekkili bankanın tahsil ettiği erken kapama komisyon ücretinin fahiş olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini beyan ettiğini, bu doğrultuda … Bankası AŞ, … Bankası AŞ ve … AŞ’den gelen müzekkere cevaplarında yer alan erken kapama komisyon oranlarının ortalamasını alarak (%4,6) hesaplama yapmış ve müvekkili bankanın davacıda 267.878,45 TL fazla erken kapama komisyon tahsil ettiği tespitinde bulunduğunu, ancak söz konusu raporda ilgili hesaplamanın yapılması sırasında hataya düşülerek müvekkil bankanın hesaplama yöntemi yerine tamamen farklı “Kredi Erken Kapama Komisyonu = Kredi Tutarı x 4,6/100” formülü kullanılarak sonuca ulaşıldığını, Diğer bankaların erken kapama komisyon oranları ile müvekkili bankanın erken kapama komisyon oranlarını karşılaştırarak müvekkili bankanın tahsil ettiği tutarının fahiş olup olmadığının tespit edilebilmesi için; ilgili hesaplamanın bağlantılı formüller kullanılarak doğru şekilde yapılması gerekmekte olduğunu, somut uyuşmazlıkta ise doğru hesaplamanın yapılabilmesi için; diğer bankalardan sorulan ortalama erken kapama komisyon oranını(%4,6), müvekkili bankanın komisyon hesaplamasında kullandığı formüle uygulayarak hesaplama yapılması gerektiğini, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/5416 E ve 2019/232 K sayılı ilamı) Yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bire bir aynı hataya düşülerek müvekkili bankanın komisyon hesaplamasında kullandığı formülden tamamen farklı ve ilgili oranlarla bağı bulunmayan bir formül ile hesaplama yapılarak müvekkili bankanın tahsil ettiği tutarın fahiş olduğu sonucuna ulaşılmış ve bunun sonucunda haksız ve hukuka aykırı bir hüküm kurulduğunu, Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ticari iş niteliğine haiz olup erken kapama faiz tutarı hesaplanırken bileşik faiz uygunlanmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, Davacı ile müvekkili banka arasında imzalanan 01.12.2014 tarihli GKS’nin 12.1 numaralı maddesi uyarınca; kredinin erken ödemesi söz konusu olduğunda, banka eğer erken kapama talebini uygun görürse erken ödeme tarihi ile belirlenen vade tarihi arasında mahrum kalacağı faiz tutarını ya da anılan miktarı belirlenen vade tarihine kadar kendi uygun göreceği başka bir kaynakta değerlendirmiş olsaydı elde edeceği gelire göre belirleyeceği miktarda erken ödeme ücreti ve bu nedenle doğabilecek ek mali yükümlülükleri talep etmeye yetkili olduğunu, bu kapsamda davacıdan, erken kapama nedeniyle müvekkili bankanın mahrum kalacağı 540.623,29-TL erken kapama faiz tutarı ve 27.031,16-TL erken kapama tutarının %5’i oranında BSMV tahsil edildiğini, 15.08.2017 tarihli Bilirkişi Raporu’nda, davacıdan tahsil edilen erken kapama faiz tutarı ve buna ilişkin işletilen BSMV tutarı hesaplanırken iki farklı hesaplama yöntemi kullanıldığını, İlk olarak erken kapamaya konu 6.000.000,00-TL tutarlı kredinin, kullandırıldığı 01.12.2014 tarihinden erken kapamanın gerçekleştirildiği 18.06.2015 tarihine kadar olan süre içerisinde taraflar arasında mutabık kalınan aylık %1,3 veya yıllık %15,60 akdi faiz ve faizin %5’i oranında BSMV basit faiz uygulanarak hesaplandığı ve müvekkili bankanın davacıdan toplamda 24.384,45 TL fazla erken kapama faizi tahsil ettiği beyan edildiğini, İkinci ve hüküm kurulurken esas alınması gereken hesaplama ise; erken kapamaya konu 6.000.000,00-TL tutarlı kredinin, kullandırıldığı 01.12.2014 tarihinden erken kapamanın gerçekleştirildiği 18.06.2015 tarihine kadar olan süre içerisinde taraflar arasında mutabık kalınan aylık %1,3 veya yıllık %15,60 akdi faiz ve faizin %5’i oranında BSMV bileşik faiz uygulanarak hesaplandığı ve müvekkili bankanın tahsil ettiği tutarla aynı miktara ulaşıldığını, Bilirkişi iki farklı faiz uygulama yöntemi ile hesaplama yaptığı ve takdiri mahkemeye bıraktığını, davaya konu uyuşmazlığın çözümü hususunda daha önce hazırlanan kök rapor ve ek rapora karşı sundukları beyan dilekçelerinde de belirttikleri üzere müvekkili banka tarafından davaya konu erken kapama işlemi yapılırken, ödenmeyen her taksit sonrası ilgili dönemde biriken faiz ve BSMV, anapara riski üzerine eklenerek bir sonraki taksit için faiz olarak hesaplanmakta olduğu yani bileşik faiz uygulanmakta olduğunu, adi işlerde bileşik faiz uygulanması; yani faize faiz yürütülmesi TTK madde 8/2’de sayılan istisnai hallerde mümkün kılındığını, İlgili maddenin gerekçesinde de, ticari işlerdeki faiz oranı serbestisinin temel bir ilke olarak benimsendiği ve bu serbestinin ticari işlere özgü olduğu vurgulandığı, bir tacirin iradesi sakat olmadıkça yaptığı sözleşmede belirlenen faizin sonradan kabul edilmemesi hakkaniyete uygun olmadığını, ayrıca 3095 sayılı kanunun 3. maddesinde de bileşik faiz yasağı getirilirken kanun koyucunun özellikle TTK hükümlerini saklı tuttuğunu, taraflarca akdedilen GKS, her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğini haiz ödünç sözleşmesi olduğundan TTK madde 8/2’de sayılan istisnai halleri karşılamakta olduğunu, Müvekkili banka tarafından yapılan hesaplamalarda faize faiz yürütülmesinin hukuki dayanağı; davacı ile imzalanan ve ticari nitelikte ödünç sözleşmesi olan Genel Kredi Sözleşmesi’ olduğunu, ancak yerel mahkeme hiçbir kanuni dayanağı olmaksızın bileşik faiz talebinin ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmede yer alması halinde uygulanabileceğini belirterek basit faize göre yapılan hesaplamaya itibar ettiğini, yerel mahkeme TTK. m. 8/2’de yer alan hükmü hatalı yorumlaması müvekkili bankanın zarar etmesine sebebiyet vermekte olduğunu, bu nedenle, hatalı hukuki nitelendirme içeren Yerel Mahkeme kararının kabulü mümkün olmayıp, ortadan kaldırılması gerektiğini, Hal böyleyken; Yerel Mahkeme tarafından son derece haklı ve gerekçeli itirazları incelenmeksizin, dosya münderacatını eksiksiz şekilde inceleyebilecek yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmaksızın, davacı taraf da dahil olmak üzere tarafların itirazlarının yöneltildiği 15.08.2017 tarihli Bilirkişi Raporu’nun hükme esas alınması açıkça hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu,İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacının davalı bankadan kullandığı ticari krediden dolayı kredinin erken kapatılması nedeniyle davalı bankanın haksız olarak tahsil ettiği iddia olunan erken kapama komisyonu ve fazla tahsil edildiği iddia olunan faizin iadesi konusunda açılmış bir kısmi alacak davasıdır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 130.000,00-TL erken kapama komisyonu, 24.384,45-TL erken kapama faizi olmak üzere toplam 154.384,45-TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.DAVALI VEKİLİNİN ÖZEL VE TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN ŞUBEYE DAVA AÇILAMAYACAĞINDAN DAVANIN HUSUMETTEN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİNE YÖNELİK İSTİNAF SEBEBİ İNCELENDİĞİNDE, Davaya konu GKS. ‘nin davacı ile davalı … BANK A.Ş. – Kozyatağı Şubesi arasında 01/12/2014 tarihinde imzalandığı tesbit edilmiştir. Dava dilekçesinde, davalı olarak … BANK A.Ş. Ünvanının yanına Kozyatağı Şubesi ibaresi de yazılmış ise de davalı vekilinin davaya … BANK A.Ş. Adına vekaletname sunup cevap verdiği, buna göre dava dilekçesinde, davalı olarak … BANK A.Ş. ünvanının yanına yazılı Kozyatağı Şubesi ibaresinin sözleşmenin yapıldığı şubeyi belirtmek için yazıldığı, davalı bankanın tüzelkişiliğine husumetin yöneltildiği tesbit edilmekle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.DAVALI VEKİLİNİN BİLİRKİŞİ RAPORLARINA VE MAHKEMENİN KABULÜNE YÖNELİK İSTİNAF SEBEPLERİ İNCELENDİĞİNDE,Davacı ile davalı … BANK A.Ş. – Kozyatağı Şubesi arasında 01/12/2014 tarihli ve 6.550.000,00 TL. Miktarlı Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, davacı şirketin 01/12/20143 tarihli yazılı talimatına istinaden 6.000.000,00 TL. Miktarlı, 1 yıl ödemesiz, 84 Ay vadeli, aylık %1,30 oranı ile taksitli ticari kullandırıldığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca kullandırılan kredinin aylık %1,30, yıllık (1,30×12=) %15,60 oranlı faiz işletilerek, 1 adedi 444.541,56 TL., 24 adedi 444.541, 16 TL., kalan 59 taksidin de 1 TL. Aylık taksitte ödenmesi kararlaştırılmıştır.Banka kayıtlarına göre davacı tarafından kullanılan kredinin 18/06/2015 tarihinde kapatıldığı, 18/06/2015 tarihinde davacı hesabından 6.000.000,00 TL. Kredi kapama, 540.623,29 TL. Faiz tahsilatı, 27.031, 16 TL. BSMV, 547.878,45 TL. Erken kapama komisyonu tahsil edildiği tesbit edilmiştir.Ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli,sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması da bu yöndedir (Emsal nitelikteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.04.2019 Tarih, 2019/1303 Esas- 2019/2961 Karar sayılı ilamı).Somut olayda, davalı TBK’nın 96.maddesi uyarınca erken kapamayı kabul etmek zorunda değil ise de erken kapamayı kabul ederek komisyon almıştır.Mahkemece Bankacı Bilirkişi …’ den 30/12/2016 havale tarihli kök ve 26/04/2017 havale tarihli ek rapor alındığı,Bankacı Bilirkişi… 15/08/2017 tarihli kök ve 14/02/2018 tarihli ek rapor alındığı,Bankacı Bilirkişi … ve Hukukçu Prof. Dr. …’ dan 20/09/2018 tarihli rapor alındığı,Her 3 bilirkişi raporunda da faiz hesabının aynı mahiyette olduğu halde erken kapama komisyon miktarının hesaplanmasında farklılık arz ettiği tesbit edilmiştir.Davalı banka vekili son rapora yönelik verdiği itirazlarını içerir 05/10/2018 tarihli beyan dilekçesinde, müvekkil bankanın müşterilerine uyguladığı erken kapama hesaplama yönteminin; “Kredi Erken Kapama Komisyonu = Kredi Ortalaması x Erken Kapama Komisyon Oranı x Toplam Gün Sayısı /360000” olduğu halde sayın bilirkişinin hiç bir dayanağı olmayan bir formül ile fahiş derecede hatalı bir rapor oluşturduğunu, 20.09.2018 tarihli Bilirkişi Raporu’nda öncelikle diğer bankalardan gelen müzekkere cevaplarına istinaden kredi erken kapama komisyon ücreti oranlarının ortalamasını alınarak (%4,6) hesaplama yapıldığını ve müvekkili bankanın davacıda 271.848,45 TL fazla erken kapama komisyon tahsil ettiği tespitinde bulunduğunu ancak raporda ilgili hesaplamanın yapılması sırasında hataya düşülerek müvekkili bankanın hesaplama yöntemi yerine tamamen farklı “Kredi Erken Kapama Komisyonu = Kredi Tutarı x 4,6/100” formülü kullanılarak sonuca ulaşılmasının hatalı olduğunu, faize yönelik ise hesaplama ise; erken kapamaya konu 6.000.000,00-TL tutarlı kredinin, kullandırıldığı 01.12.2014 tarihinden erken kapamanın gerçekleştirildiği 18.06.2015 tarihine kadar olan süre içerisinde taraflar arasında mutabık kalınan aylık %1,3 veya yıllık %15,60 akdi faiz ve faizin %5’i oranında BSMV bileşik faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği belirtilerek yeni rapor alınmasını, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini belirtmiştir.Mahkemece 07/03/2019 tarihli duruşmanın ara kararı ile; alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamı ile uyumlu ve yeterli olması nedeni ile davalı tarafın yeni rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.Mahkemece 3 ayrı bankacı bilirkişiden rapor alınıp Yerleşik Yargıtay İçtihatları göz önünde bulundurularak 15/08/2017 tarihli rapora itibar edildiği belirtilerek bu rapordaki faize ilişkin 1.ci seçenek ve erken kapama komisyon alacağı ile ilgili ise 2.ci seçenek kabul edilerek karar verildiği anlaşılmıştır.Taraflar arasında 01/12/2014 tarihli TİCARİ KREDİ ERKEN KAPAMA TAAHHÜTNAMESİ başlıklı belge imzalandığı, iş bu taahhütnamenin 01/12/2014 tarihli GKS. Nin eki ve ayrılmaz parçası olduğu, bu belgede özellikle;”… BANK A.Ş. – Kozyatağı Şubesinden 01/12/2014 tarihinde kullandığımız 6.000.000,00 TL. Tutarlı , 84 ay vadeli, 14456 referanslı ticari kredi borcumuzun tamamını veya bir kısmını vadesinden önce ödememiz halinde, vadesinden önce kapatılan kredinin kalan ortalama bakiyesi üzerinden, kredi vadesi sonuna kadar olan süre için yıllık %2 üzerinden hesaplanacak erken kapama komisyonu ile doğabilecek masraf, vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri bankanızın ilk talebinde nakden ve defaten …,” ödeneceği kararlaştırılmıştır.Genel Kredi Sözleşmesinin 12.1. Maddesinde; ” …. banka erken ödeme nedeniyle, erken ödeme tarihi ile belirlenen vade tarihi arasında, mahrum kalacağı faiz tutarına ya da anılan miktarı başka bir kaynakta değerlendirmiş olsaydı elde edeceği gelire göre belirleyeceği miktarda bir erken ödeme ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek, komisyon, masraf, vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri talep etmeye yetkilidir, ” denilmek suretiyle erken ödeme ücretinin erken ödeme tarihi ile belirlenen vade tarihi arasında, davalı bankanın mahrum kalacağı faiz tutarına ya da anılan miktarı başka bir kaynakta değerlendirmiş olsaydı elde edeceği gelire göre belirleyeceği miktara göre belirleneceği kararlaştırılmıştır.Mahkemece davalı banka tarafından alınan komisyon ücretinin ve faizin ne şekilde hesaplandığı davalı bankadan sorulup buna göre bilirkişilerden rapor alınmadığı tesbit edilmiştir.Davalı vekili 14/02/2018 tarihli ek bilirkişi raporuna yönelik verdiği beyan dilekçesinde,15.08.2017 tarihli ikinci kök Bilirkişi, raporunun İnceleme Tartışma ve Değerlendirme başlığı altında; Tahsil edilen faiz tutarı ile ilgili olarak 9. Sayfada yer alan “2.inci Seçenek; Bileşik Faiz Uygulanarak” yapılan hesaplama yöntemi, tahsil edilen erken kapama komisyonu tutarı ile ilgili olarak 11-13 Sayfaları arasında yer alan 1.inci Seçenek Olarak müvekkil bankanın hesaplama formülü kullanılarak yapılan hesaplama yöntemi doğrultusunda karar vererek davanın küllen reddine karar vermesini talep ettiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında yapılan bilirkişi incelemesinde, sözleşmede kararlaştırılmış bir oran bulunmasa da sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğu kabul edilen taraflar arasında imzalanan 01/12/2014 tarihli TİCARİ KREDİ ERKEN KAPAMA TAAHHÜTNAMESİ başlıklı belgede, iş bu taahhütnamenin 01/12/2014 tarihli GKS. Nin eki ve ayrılmaz parçası olduğu kabul edilip kredinin erken kapatılması halinde komisyon ödeneceği ve ödenecek komisyon oranları ve hesaplama yöntemi belirtilmiş olup, buna göre mahkemecede hükme esas alınan 15/08/2017 tarihli bilirkişi raporundaki 1.ci seçenektedi erken kapama komisyon hesaplamasına itibar edilmesi gerekirken 2.ci seçeneğe itibar edilmesi yerinde görülmemiş ve davalı vekilinin erken kapama komisyonuna yönelik istinaf sebebi yerinde görülmüştür.6102 Sayılı TTK. Nın 8 Maddesinde;” (1) Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir. (2) Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir. Şu şartla ki, bu fıkra, sözleşenleri tacir olmayanlara uygulanmaz,” hükmü düzenlenmiştir.Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere, her ne kadar taraflar tacir olsa da, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalının bileşik faiz talep edebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. TTK. m. 8/2’de düzenlenen bileşik faiz ancak taraflar arasında bu konuda bir anlaşma olması halinde talep edilebilir. Sözleşmede yer alan ve yukarıda bir kısmı verilen sözleşme maddesi davalı bankaya bileşik faiz talep etme yetkisi vermemektedir, davalı vekilinin faize yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, yukarıda açıklanan nedenlerle davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle, davanın kısmen kabulüne yönelik karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kısmen KISMEN KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/03/2019 tarih ve 2015/840 Esas 2019/231 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 13.640,87.TL erken kapama komisyonu ile 24.384,45.TL erken kapama faizi olmak üzere toplam; 38.025,32.TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/2.maddesi uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN:3-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.597,51.TL harcın dava açılırken peşin alınan 3.415,50.TL harçtan mahsubu ile bakiye 817,99.TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından yatırılan 2.597,51.TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından sarf edilen 27,70.TL başvurma harcı ile 1.820,00.TL. Yargılama gideri olmak üzere toplam: 1.847,70.TL yargılama giderinin davanın kabul / ret oranına göre (%20 kabul) hesap ve takdir edilen 369,54.TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından sarf edilen toplam 1.632,00.TL yargılama giderinin davanın kabul / ret oranına göre (%80 ret) hesap ve takdir edilen 1.305,60.TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.703,80.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 19.337,59.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,İSTİNAF YÖNÜNDEN: 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 2.637,50.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, 11-Davalı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50.TL dosyanın istinafa gidiş / dönüş gideri olmak üzere toplam: 153,80.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 28/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.