Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/175 E. 2020/973 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/175 Esas
KARAR NO : 2020/973 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/50 Esas – 2018/928 Karar
TARİH: 08/10/2019
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şikete … sayılı taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası ile Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Sözleşmesi ile sigortalı dava dışı … Ltd. Şti tarafından taşıması üstlenilen muhtelif satıcılarına ait tekstil emtiasının davalı alt (fiili) taşıyıcının taşıma taahhüdü altında sürücü … sevk ve idaresinde … plakalı araçla Bursa’dan İstanbul’a sigortalının lojistik deposuna taşınmak üzere tam ve hasarsız teslim edildiğini, ilgili aracın 06:00 sularında İstanbul E5 Kuzey yan yol Yedikule Çırpıcı Yolu köşesinde uyuması esnasında aracın dorsesinin brandası kesilmek suretiyle … ait 1.098,80 mt. Döşemelik kumaş ile … ait 2.434,40 mt. Polyester kumaş emtiasının hırsızlık suretiyle çalındığını, yapılan ekspertiz çalışması neticesinde belirtilen kumaşların yapılan hesaplamaya göre tespit edilen 17.584,34 TL sigorta tazminatının 13/04/2017 tarihinde sigortalıya ödendiğini, açıklanan nedenlerle 17.584,34 TL sigorta tazminatının 13/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek TCMB avans faizi oranında ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin dava tarihi itibariyle yerleşim yeri olan Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan esasa girilmeksizin yetkisizlik kararının verilmesi gerektiğini, aksi durumda esas yönünde de haksız ve mesnetsiz davanın reddinin gerektiğini, davacı … şirketince taşıyıcı mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı …. Ltd. Şti’nin alt taşıyıcısı sıfatıyla müvekkili tarafından taşınmakta olan emtianın bir kısmının gerçekleşen hırsızlık eylemi sonucunda zayi olması sebebiyle sigortalısına ödediği tazminatı rücuen talep ettiğini, gerçekleşen hırsızlık olayında emtianın zayi olmasında taşıyıcı davalı müvekkiline izafesi mümkün hiçbir kusur bulunmadığını, davacının sigortalısına karşı hukuki sorumluluk taşımadığı gibi onun halefi olan davacı … şirketine karşı da hukuki sorumluluk taşımadığını, müvekkili hakkındaki talebin ve davanın reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle, öncelikle iş bu davanın görülmesinde mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin ise Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, HMK m.116, m.117/3 ve m.164/3 hükümlerine göre yetki ilk itirazın kabulü ile esasa girilmeksizin yetkisizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuksal mesnetten yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/10/2019 tarih 2018/50 Esas – 2018/928 Karar sayılı kararında; “Kusur yönünden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; davalı alt taşıyıcı ve sürücüsünün emtiaların taşındığı … plakalı aracı taşıma sırasında yol kenarına park ederek sürücünün uyuması sırasında hırsızlık olayının vukuu bulduğu, sürücünün ve alt taşıyıcının kendisine düşen tüm önlemleri almadığı, araçta ikinci bir şoförü bulundurmadıkları, aracı güvenlikli bir yere park etmedikleri dolayısıyla davalıların dikkatsiz ve özensiz davranışları neticesinde ve üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek ağır kusurlu davrandıkları, bu sebeple TTK 876. Maddesi uyarınca taşıyıcının sorumluluktan kurtulamayacağı takdir ve sonucuna varılmıştır.Bu açıklamalar ışığında TTK’nun 875/1 ve 879 Maddeleri uyarınca meydana gelen zarar ve ziyandan davalı alt taşıyıcı …’ın ve sürücü … sorumlu olduğu…”gerekçesi ile, Davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme tarafından kabul kararının verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,Davaya konu olayda, karayolu ile nakliyesi yapılan davacı … şirketinin sigortalısına ait emtianın, diğer davalı sürücünün taşıma yaptığı müvekkiline ait aracı, güvenlik zafiyeti bulunmayan bir park yerine, park edip uyuması sebebiyle gerçekleşen hırsızlık sonucunda zayi olduğunu, bilirkişi raporunda haksız fiil sorumlusu olduğu belirtilen diğer davalı sürücünün bu kusurunun esasen ilk derece mahkemesinin de kabulünde olduğunu, (TTK. M.876)Hırsızlık olayının bu oluş sebep ve biçimine göre; hırsızlık olayının ve emtianın zayi olmasının, diğer davalı sürücünün kusuru sonucunda ve davalı müvekkilinin ise yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve önleyemeyeceği sebepten gerçekleştiğini, müvekkilinin, davacının sigortalısına karşı sorumlu olmadığını ve halefi olan davacı … şirketine de sorumlu olmadığını, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı müvekkili hakkında davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası ve Nakliyat Emtia Sigortası Abonman poliçesi ile sigortalanan emtiada taşıma nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin poliçe kapsamında ödenmesi nedeniyle hasardan sorumlu olanlardan rucuen tahsili davasıdır. Davacı vekili, müvekkilince Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası ve Nakliyat Emtia Sigortası Abonman poliçesi ile sigortalı dava dışı ….Ltd.Şti. tarafından, taşıması üstlenilen emtianın alt taşıyıcı olan davalılardan …’ün sürücüsü olduğu, diğer davalı …’a ait … plakalı araç ile taşınması sırasında, sürücünün aracını park ederek yol kenarında uyuması sırasında bir kısmının çalınması nedeniyle hasara uğradığını, riziko sigorta poliçesi kapsamında olduğundan zarar nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapıldığını, hasardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek, poliçe kapsamında ödenen bedelin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılardan … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacının sigortalısı olan dava dışı … Firması tarafından taşıması üstlenilen tekstil emtiasının davalı …’a ait … plakalı aracın sürücüsü … tarafından taşınması sırasında zayi olduğu, olayın sürücünün aracı park edip araç içerisinde uyuduğu sırada dorsenin brandasının kesilmek suretiyle emtianın bir kısmının çalınması suretiyle gerçekleştiği, hırsızlık olayı neticesinde 1098,80 m. döşemelik kumaş ile 2434,40 m. polyester kumaş emtiasının çalındığı, bu hırsızlık neticesinde davacı … tarafından sigortalısına 17.584,34 TL hasar bedelinin 13/04/2017 tarihinde ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. TTK 875/1. maddesine göre, taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. 879. maddeye göre de taşıyıcı, kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.Taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri genel olarak TTK’nın 876 maddesinde, özel sorumluluktan kurtulma halleri ise 878. maddesinde düzenlenmiştir.İstinafa başvuran davalının da kabulünde olduğu üzere hasar alt taşıyıcı olarak taşıma işini üstlendiği emtianın bir kısmının, kendi adamı olan diğer davalının taşıma aracını gerekli emniyet tedbirlerini almadan yol kenarına park ederek araç içinde uyuması esnasında çalınması nedeniyle meydana gelmiştir. TTK 879. maddeye göre taşıyıcı kendi adamlarının fiil ve ihmallerinden sorumludur. Ayrıca davalı meydana gelen zararın TTK 876. maddesinde öngörülen en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınmayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden ileri geldiğini veya 878. maddede öngörülen özel sorumluluktan kurtulma hallerinin gerçekleştiğini ispat edememiştir.Bu nedenle davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …’ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.201,19.TL istinaf karar harcından, davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 300,29. TL (264.39. TL+ 35,90.TL) harcın mahsubu ile bakiye 900,90.TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/09/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.