Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1729 E. 2019/1251 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1729 Esas
KARAR NO : 2019/1251 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 16/05/2019
DOSYA NUMARASI : 2019/790 D.İş – 2019/787 Karar
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekilleri dava dilekçesi ile, müvekkilinin kendisine ait bir kısım çekle birlikte davaya konu 30.03.2019 vade tarihli, 8.500,00-TL tutarlı … nolu çeki keşide ettiğini ve lehtar olan …Satış A.Ş. firmasına kargo ile gönderdiğini, kargo firmasında yapılan hırsızlık sonrası bu çek ve diğer çeklerin çalındığını, çekler hakkında çek iptali davaları açıldığını, hırsızlar ve cirantalar hakkında lehtarın açılan birçok dava ve suç duyurusu olduğunu, ihtiyati tedbire konu çek için Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1579 Esas sayılı dosyası ile TTK madde 651 gereği “Çek İptali“ davası açıldığını ve davanın derdest olduğunu, müvekkili aleyhine ihtiyati tedbire konu çekle ilgili İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, ticari uyuşmazlıklar bakımından dava şartı olarak arabuluculuk getirildiğinden öncelikle dava açılmadan önce tedbir taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini ödeme yükümlülüğünü yerine getiren müvekkilinin çek bedelini ikinci kez ödemesinin önüne geçilmesi ve alacaklı olduğunu iddia eden kötüniyetli davalının sebepsiz yere zenginleşmesinin engellenmesi için mahkemenin takdir edeceği teminat karşılığında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin durdurulmasını, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde icra veznesine yatırılacak ve takip yoluyla tahsil edilecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi 16/05/2019 tarih 2019-790 D.İş – 2019/787 Karar sayılı kararında;
“…Somut olayda talep sahibi şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, ancak ortada icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK 72/3 maddesinde açıkça icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarındaki ihtiyati tedbir müessesesinin düzenlenmiş olduğundan ve ortada talep sahibi tarafından açılmış bir menfi tespit bulunmadığından kaldı ki; böyle bir dava bulunsa dahi ihtiyati tedbir talebinin ancak menfi tespit davasına bakan mahkemece değerlendirilmesi gerekeceğinden ve ayrıca HMK 389. madde gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesinin şartları oluşmadığından…”gerekçesi ile,
İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir talep eden vekilleri istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun 20 inci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca; 01.01.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olarak kabul edildiğini,Söz konusu Kanun değişikliği ile ticari dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmasının zorunlu hukuki yol haline geldiğinden; arabulucu başvurusu ve bunu takiben menfi tespit davası açılmasının öncesinde, menfi tespit davasının konusuna giren hususta tedbir talebiyle işbu davanın açıldığını,Kanun değişikliği sebebiyle, doğrudan tedbir talepli menfi tespit davası açma yolu izlenmediğini; arabulucuya başvuru ve menfi tespit davasının konusuna giren hususta tedbir kararı verilmesi için dava açılması olarak ikili bir yolun izlendiğini,Kanun’un amir hükmü gereği; menfi tespit davasının konusuna giren hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mahkemeden istendiğini (İİK’nun 72/3 m)Kanun hükmünün açık olduğunu, icra veznesine icra dosya borcunun tamamının yatırılması ve mahkeme dosyasına da %15’den az olmamak üzere teminat yatırılması halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararının verileceğini, bu hususun Kanun’un emredici hükmü olması sebebiyle mahkemelere ve hakime bu hususta bir takdir yetkisinin tanınmadığını,Davacı tarafça işbu Kanun’un emredici hükmü gereğince davanın açıldığını ve yatıracağı teminat mukabilinde tedbir talep edildiğini, mahkemece yapılması gereken Kanun’un emredici hükmüne göre hareket ettiğini, mahkemece Kanun’un amir hükmüne açıkça aykırı şekilde tedbir talebinin menfi tespit davasına bakan mahkemece değerlendirileceğinin gerekçesiyle davanın reddedilmediğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Talep, İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin durdurulması, bu talebin kabul görmemesi halinde icra veznesine yatırılacak ve takip yoluyla tahsil edilecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece, talep sahibi şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, ancak ortada icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK 72/3 maddesinde açıkça icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarındaki ihtiyati tedbir müessesesinin düzenlenmiş olduğundan ve ortada talep sahibi tarafından açılmış bir menfi tespit bulunmadığından kaldı ki; böyle bir dava bulunsa dahi ihtiyati tedbir talebinin ancak menfi tespit davasına bakan mahkemece değerlendirilmesi gerekeceğinden ve ayrıca HMK 389. madde gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesinin şartları oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Talebin İİK’ nın 72. maddesi kapsamında menfi tespit davası öncesinde ihtiyati tedbir talebi olduğu kabul edilse bile, takibe konu çekten kaynaklı talep edenin takip alacaklısına borçlu olup olmadığı, talep konusu çekin bedelsiz olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bu talebinde açılmış bir menfi tespit davasında değerlendirilmesi gerekmektedir.Sonuç olarak; ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına; yatırılan harcın hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/09/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

.