Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1718 E. 2019/1138 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1718 Esas
KARAR NO : 2019/1138 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2019
NUMARASI : 2017/1010 Esas
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) – İhtiyati Tedbir.
KARAR TARİHİ: 11/09/2019
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2019 tarih ve 2017/1010 Esas sayılı ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili tarafından sunulan 20/06/2019 ve 19/06/2019 havale tarihli ihtiyati tedbir talepli dilekçelerinde; birleşen 2016/523 Esas sayılı dava dosyasında 26.05.2016 tarih ve 2016/523 Esas sayılı tensip tutanağı ile mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve birleşen dava davacısı tarafından teminatın yatırıldığını, Söz konusu ihtiyati tedbir kararına rağmen müvekkili aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibi neticesinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyasından 13.05.2019 tarihli taşınmaz açık artırma ilanı gönderildiğini, davalıların sabit ikametgahlarının bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkilin taşınmazının satılması sonucunda vezneye girecek paranın davalılara ödenmesi halinde davalılardan söz konusu paranın istirdatının olanağı kalmayacağını, bu nedenlerle İİK. 72/2 maddesi uyarınca takibin durdurulmasını olmadığı takdirde ise İİK.’nın 72/3 maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın tedbiren alacaklıya ödenmesinin yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 24/06/2019 tarih 2017/1010 E. sayılı ara kararla;
“1-İİK’nun 72/3 maddesinin amir hükmü uyarınca: “icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.”Somut olayda, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu bu sebeple tedbir talep ettiği anlaşılmış olup mahkememizce işbu talep İİK.72/3 olarak değerlendirilmiş olmakla, icra müdürlüğünden alınan kapak hesabına göre, icra veznesinde kapak hesabının %15’i (17.474,20 TL) oranında nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu karşılığında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine, 2-İşbu dosya ile birleşen mahkememizin 2016/523 esas sayılı dosyasında, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün .. E. sayılı dosyasında takip başlatan alacaklının taraf olmadığı, tedbir kararının alacaklı hamili bağlamayacağı, senedin ciro tarihinin de belli olmaması karşısında birleşen 2016/523 esas sayılı dosya bakımından talebin reddine, ” karar verilmiş, ara karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunarak, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.6100 Sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341’inci maddesine göre, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” Söz konusu maddenin gerekçesinde de değinildiği üzere, ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin geçici hukukî koruma taleplerinin kabulü hâlinde itiraz imkânı bulunduğundan, önce bu yola (itiraz) başvurulması gerekli olup, ancak itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkündür. Nitekim HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde de ihtiyati tedbir konusu düzenlenmiş olup, aynı Kanun’un 394/1. maddesinde “karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir” denilmek suretiyle, bu durumda öncelikle kararı veren mahkemeye itiraz yolu öngörülmüştür.HMK’nın 394/4.maddesinde, ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz başlığı altında “İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.”, 394/5.maddesinde de, “İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.” düzenlemesi mevcuttur.Somut olaya bakıldığında; mahkemece verilen 24/06/2019 tarihli ara karara karşı, HMK’nın 394/1. maddesi gereğince kararı veren mahkemeye itiraz yolu açık olup, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin kabulüne ilişkin kararı hakkında yasa gereğince itiraz üzerine verilmiş ve istinaf yoluna başvurulabilir nitelikte bir mahkeme kararı yoktur.Bu nedenle, davalılar vekilinin istinaf istemi üzerine dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 341/1 ve 394/5 maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz yolu tüketilmeden istinaf yoluna başvurulamayacağından, davalıların başvurusunun itiraz olarak kabulü ile bu konuda bir karar verildikten sonra istinaf isteminde bulunulur ise dairemize gönderilmek üzere bu aşamada dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesi dosyasının MAHKEESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-İstinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA, 3-Verilen kararın niteliğine göre harç ve yargılama giderleri yönünden bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 11/09/2019 tarihinde oy birliği ile HMK’nun 352.maddesi uyarınca karar verildi.