Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1646 E. 2019/1838 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1646 Esas
KARAR NO : 2019/1838 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 24/12/2018
DOSYA NUMARASI : 2017/1048 Esas – 2018/1405 Karar
DAVA: Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan )
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 13/06/2016 tarihinde 74.710 TL miktarlı bir adet çek için icra takibi başlatıldığını, yapılan hacizlerin şirketin adresinde bulunmaması sebebiyle sonuçsuz kaldığını, şirketin yönetim yetkisine sahip davalının müvekkili şirkete borcu ödemediğini, Borçlu şirketin uzun bir süredir borca batık olduğunu, şirket yetkililerinin bu duruma rağmen borçlu şirket üzerinden piyasaya aşırı derecede borçlanarak iyi niyetli alacaklıları mağdur ettiğini , Limited şirkette müdürler ve yönetimle vazifeli kişilerin “Tedbirli birer yönetici” olarak “şirket menfaatlerini dürüstçe korumaları” ve bu yönde hareket etmeleri gerektiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında 23.05.2017 tarihinde şirket adresine gidildiğinde, haciz mahallinde başka bir şirketin olduğunu,TTK hükümleri ışığında icra dosyalarına konu olmuş hadisata bakıldığında, şirket yetkilililerinin kanunen emredici olan özen yükümlülüklerini yerine getirmeyerek; şirket alacaklısı müvekkilin yaptığı icra takibinin sonuçsuz kalmasına ve bu sebep ile zarara uğramasına neden olduklarını savunarak; davalı şirket yetkililerinden alacaklı müvekkilin zararının yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 10/12/2018 tarihli beyan dilekçesi ile; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında müvekkil şirketin borçlusu olan … San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisinin … olduğunu, dava dilekçesinde davalının isminin sehven … olarak yazıldığını, hem icra dosyasından hem de dava dilekçesinde …. San. ve Tic. Ltd. Şti. nin yetkilisine dava açmış olduklarını bildirmiştir.Davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı,duruşmaya katılmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 24/12/2018 tarih 2017/1048 Esas – 2018/1405 Karar sayılı kararında;”…Tüm dosya kapsamına göre ; TTK 553 ( eski TTK 336) maddesi gereğince … San . Tic. Ltd Şti alacaklısı olan şirketin, borçlu şirket yönetim kurulu başkanı-temsilcisi ve kurucu ortağı olan davalı … a karşı dava açma hakkı ve sıfatı mevcuttur.Yine TTK 553 ( eski TTK 336) gereğince …. San . Tic. Ltd Şti nin yönetim kurulu başkanı-temsilcisi ve kurucu ortağı olan … , yaptığı görev ve kurucu ortak olması nedeniyle davalı sıfatı vardır.Ancak TTK 553 ( eski TTK 336)maddesi gereğince alacaklı olan davacı şirket, davalı şirket ortağı ve yöneticisinin …. San . Tic. Ltd Şti ne verdiği zararın yine …. San . Tic. Ltd Şti ne verilmesini isteyebilir.Somut olayda davacı …. Ltd. Şti icra takip dosyası nedeniyle tahsil edemediği alacağının şirket ortağından tahsil edilerek kendisine verilmesini istemektedir.Davacı tazminatın kendisine verilmesi istemiyle TTK 553( eski TTK 336) maddesi gereğince aranan tazminatın dava dışı şirkete verilmesi şartını yerine getirmemiştir.Bu nedenle TTK 553, HMK 114/2 ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulen reddine karar vermek gerekmiş…”gerekçesi ile;TTK 553, HMK 114/2 ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulen reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, (TTK m.553/1)İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın gerekçesi, şirket pay sahiplerinin alacaklarına ilişkin olarak doğru ve yerinde olabilir; ancak şirket alacaklıları yönünden böyle özel bir kural söz konusunun olmadığını, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin; müvekkili davacının, … San. Tic. Ltd. Şti.’nin yönetim kurulu başkanı-temsilcisi ve kurucu ortağı olan …’dan alacaklarını talep edemeyeceğine ilişkin kararının hiçbir dayanağının olmadığını, zira TTK m.553 açıkça dava dışı üçüncü şirketi kast ederek, şirket alacaklılarına karşı kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları sorumludur dediğini, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, şirket alacaklısı tarafından açılan limited şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. YARGITAY 11 HUKUK DAİRESİ’NİN 2017/786 ESAS, 2018/6284 KARAR SAYILI İÇTİHADI VE YARGITAY 11 HUKUK DAİRESİ’NİN 2016/13409 ESAS, 2018/6594 KARAR SAYILI İÇTİHADINDA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, 6102 sayılı TTK m. 644/1-a atfı ile uygulanması gereken TTK m. 553 uyarınca, kanun veya anasözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ederek zarara yol açan yöneticiler şirkete, şirket alacaklılarına ve ortaklara karşı sorumludurlar. Somut olayda, davacı, dava dışı borçlu şirketin, davalının kötü yönetimi nedeniyle borçlarını ödeyemeyecek hale geldiğini ve çek bedelini kendisine ödeyemediğini iddia ederek çek bedelinin davalıdan tahsilini talep etmekte ise de; oluşan zarar şirket alacaklısının doğrudan uğradığı zarar niteliğinde olmayıp, dava dışı şirkete yönelik doğrudan, davacı yönünden ise dolaylı zarar niteliğinde olduğundan, ancak şirkete verilmesi istemiyle dava açabileceği halde, kendisine verilmesi istemiyle açtığından, davanın bu sebeple reddine yönelik verilen karardaki mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 18/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.