Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1632 E. 2021/772 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1632 Esas
KARAR NO: 2021/772 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/1130 Esas- 2019/380 Karar
TARİH: 16/04/2019
DAVA: İstirdat (Çek istirdatı)
KARAR TARİHİ: 21/05/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin ticari ilişkiden dolayı keşidecisi … Ltd. Şti., keşide tarihi 05/03/2018, keşide yeri Yalova olan, … Bankası A.Ş. Yalova Şubesinin … seri numaralı, 40.000,00 TL bedelli ve müvekkili şirketin emrine yazılı çekin, cirantalardan … tarafından müvekkilinin iradesi dışında çalındığını, taraflarınca ikame edilmiş olan İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/427 Esas sayılı dosyasında yapılan yazışmalar neticesinde çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğinin anlaşıldığını beyanla davaya konu çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 16/04/2019 tarih 2018/1130 Esas- 2019/380 Karar sayılı kararında; ” davaya konu çekin kaybolduğundan bahisle İstanbul Anadolu 7. ATM nin 2018/427 Esas sayılı dosyasına Zayi Nedeniyle Çek İptali davasının açıldığı, ayrıca İstanbul Anadolu CBS’ nin 2017/225718 Soruşturma sayılı dosyasında, … hakkında çeklerin faktoring şirketine verileceği beyanıyla alındığı ve bir daha kendisine ulaşılamadığı iddiası ile şikayetçi olunduğu, ancak şikayet hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, yapılan itiraz üzerine de Sulh Ceza Hakimliğince itirazın reddine karar verildiği, davanın tarafları arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığına ilişkin ihtilafın söz konusu olmadığı, kambiyo senetlerinin illetten mücerret özelliği nedeniyle davacının şahsi def’ilerini davalıya karşı ileri süremeyeceği, davacının çekteki cirosundaki imzayı inkar etmediği, TTK 792. Maddeye göre davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğu hususlarını davacının ispatlayamadığı, hatta buna ilişkin somut bir iddiasının da bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine (Ay. m.138) varılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir….”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının haksız ve yasaya aykırı olduğunu, Dava konusu çeke ilişkin olarak kanun maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/427 Esas sayılı dosyasında çekin iptali ve ödemeden men talepli olarak dava açıldığını, anılı mahkeme dosyasından … Bankası Yalova Şubesi’ne ödemeden mene dair karar verildiğini ve bu kararın ilgili banka şubesine iletildiğini, (Türk Ticaret Kanunu m.757/1) İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.09.2018 tarihli duruşmasında çeki bankaya ibraz eden davalıya karşı istirdat davası açılması için taraflarına süre verildiğini bu sebeple davayı ikame ettiklerini, Çekin hamili ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, varsayım olarak çekin, çeki çalan şahıs … tarafından ciro edildiğini ve hamilin eline geçtiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2010/1670 Esas ve 2011/11000 Karar sayılı 27.09.2011 tarihli kararında ispat yükünü tamamen çeki kaybeden tarafa yüklediğini, müvekkili şirketin cirantalardan … ile ticari bir ilişkisinin olmadığını, defter kayıtlarının incelenmesi yönünde talebin olmasına rağmen yerel mahkemenin bu hususu değerlendirmediğini, Yemin delili konusunda mahkemece taraflarına herhangi bir hatırlatılma yapılmadığını, yemin delilleri bulunduğunu, mahkemece bu delillerine ilişkin hatırlatılma yapılması gerektiğini İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, çek istirdadı davasıdır. Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu çekin iradesi dışında elinden çıktığını, çekin davalı tarafça bankaya ibraz edildiğini belirterek çekin istirdadını talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davaya konu çekin incelenmesinde davacının lehdar, davalının son hamil olduğu, çekin bankaya davalı tarafça ibraz edildiği, davacı lehdar ile davalı arasında başka cirantaların bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı çekte bulunan ciro imzasını inkar etmemiştir.Mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere TTK 792. Maddeye göre davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispatlanmadığı, buna ilişkin bir iddianın da ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. HMK 225. maddesine göre yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır. 226. maddenin c fıkrasına göre de yemin edecek kimseyi ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıaların yeminin konusu olamayacağı düzenlenmiştir. Davada ispat külfeti davacıdadır. Davacı her ne kadar yemin deliline dayanmış ise de HMK’nın 225. Maddesine göre yeminin konusu ancak kişinin kendisinden kaynaklanan olaylardır. Ayrıca yemin edecek kişiyi ceza soruşturmasına uğratabilecek hususlar da yeminin konusu olamayacaktır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde yemin deliline dayanılmasına olanak bulunmadığından mahkemece davacıya yemin delilinin hatırlatılmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. (Yargıtay 11. HD’nin 2013/11540 E., 2014/1602 K. Sayılı kararı da aynı niteliktedir.) Ayrıca dosyada bulunan davacı vekilinin vekaletnamesinde açıkça yemin teklif etme hakkı bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 44,40.TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/05/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.