Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/162
KARAR NO: 2020/1324
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/631 Esas 2018/758 Karar
DAVA: Menfi Tespit ve Çek İstirdatı
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş yerinde 24.12.2016 tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen hırsızlık neticesinde müvekkilinin hamili olduğu çekler ve değerli eşyaların çalındığını, hırsızlık olayı nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2016/158829 Soruşturma numalı dosyasıyla soruşturma açıldığını ve çeklerin çalıntığı olduğu ve bankalara ibrazı halinde savcılığa bilgi verilmesi için bankalara yazı gönderildiğini, çalınan çekler hakkında İstanbul 9 ATM’nin 2016/1264 E sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, davalının çekle ilgili olarak anılan dosayaya müdahil talebinde bulunduğunu belirterek, dava konusu bedeli ödenmeyen … Esenyurt Şubesine ait keşidecisi … Ltd. Şti olan … çek nolu 15.04.2017 keşide tarihli 55.000 TL bedelli çekin istirdatına ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından, dava dışı .. Ltd. Şti.’ne nakdi ve gayrinakdi kredi tahsis edilerek kullandırıldığını, müvekkili bankanın riskinin devam ettiğini, davacı tarafından istirdatı talep edien dava konusu çekin davaş dışı … Ltd. Şti. tarafından tahsilinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere 04.01.2017 tarihinde bankaya ciro ve temlik edildiğini, müvekkili bankanın çeki teslim alırken gerekli istihbaratı yaptığını, çekin teslim tarihi olan 04.01.2017 tarihinde, çek hakkında soruşturma başaldığı bilgisinin müvekkili tarafından öğrenilmediğini, davacının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/158829 E. sayılı soruşturma dosyası ile çalıntı olduğu iddia edilen çekler hakkında Savcılık tarafından yazılan müzekkerenin 26.12.2016 tarihinde … A.Ş.’ne tebliğ edildiğini iddia ettiğini, ancak buna ilişkin tebliğ evrakı ve alındı belgesinin işbu dava dosyasına sunulmadığını, kaldı ki … A.Ş.’ ne tebliğ edilmiş olmasının müvekkilimin çekin çalıntı olduğu konusunda bilgi sahibi olduğunu göstermediğini, müvekkili bankanın, … A.Ş.’nin kayıtlarını bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın olayda ağır kusuru değil hafif kusurunun dahi bulunmadığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … A.Ş.’ne davaya konu çek hakkında işlem yapılmamasına dair yazılan müzekkerenin 18.01.2017 tarihli olduğunu, söz konusu çekin, müvekkili banka tarafından çek keşidecisi hakkında yapılan istihbarat neticesinde 04.01.2017 tarihinde teslim alındığını, müvekkilinin, çek hakkında işlem yapılmamasına dair savcılık kararı olduğunu ancak çeki takas merkezine ibraz ettiğinde haberdar olduğunu, müvekkili bankanın müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılacağı üzere yetkili hamil olup; çeki geri verme yükümlülüğü bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/09/2018 tarih ve 2017/631 Esas 2018/758 Karar sayılı kararı ile; ” Dava konusu çek aslı celp olunmuş, davacı şirket yetkilisinin imza örnekleri alınmıştır. Dava konusu çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti için grafolog … tarafından düzenlenen raporda, inceleme konusu … Esenyurt Şubesine ait keşidecisi … Ltd. Şti olan … çek nolu 15.04.2017 keşide tarihli 55.000 TL bedelli çekin arka yüzünde davacı şirkete atfen atılmış imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Dava konusu çekin … Esenyurt Şubesine ait keşidecisi … Ltd. Şti, lehtarı davacı … Ltd.Şti., 15.04.2017 keşide tarihli, 55.000 TL bedelli … numaralı olduğu, çekteki ciro silsilesine göre lehtar tarafından yapılan cirodan sonra çekin üç adet daha ciro gördüğü ve sonra davalı bankaya ciro edildiği anlaşılmıştır. Davalı davacının çeki iktisap ettiği tarihte çek üzerinde ödeme yasağı bulunduğunu, davalı bankanın teminat aldığı çek ile ilgili gerekli istihbaratı yapmadan, objektif özen yükümlülüğüne aykırı olarak çeki iktisap ettiğini ileri sürmüş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … A.Ş.’ ne davaya konu çek hakkında işlem yapılmamasına dair yazılan müzekkere 18.01.2017 tarihli olduğunu, çekin davalı Banka tarafından teslim alınma tarihinin 04.01.2017 tarihi olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda dava konusu çekte ciranta olarak yer alan davacı adına atılan imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmakla davacının söz konusu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Davalının çeki kendinden önceki dava dışı ciranta … Ltd. Şti.’ den ciro yolu ile almış olması nedeni ile davalı taraf çekteki davacı adına atılı imzanın davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olmadığından ve davalının çeki iktisapta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından istirdat talebinin reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 1-Davacının dava konusu … Esenyurt Şubesine ait keşidecisi … Ltd. Şti olan … çek nolu 15.04.2017 keşide tarihli 55.000 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-Dava konusu çekin davalıdan istirdatı talebinin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/631 E. – 2018/758 K. sayılı ilamda müvekkil banka aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Söz konusu çekin, müvekkili banka tarafından gerekli istihbarat çalışmaları ve sorgulamaları neticesinde 04.01.2017 tarihinde ve tahsilinde … Ltd. Şti.’ nin borcuna mahsup edilmek üzere ciro ile teslim aldığını, müvekkili bankanın düzgün ciro silsilesine istinaden yetkili hamil olduğu sabit olmakla, müvekkili bankanın hiçbir surette kusurunun bulunmadığını, İstirdat talebi red edilmiş iken, müvekkili banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacının istirdat talebi red edilmiş iken 6.400-TL vekalet ücretinin ve yargılama giderinin müvekkili banka’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, -Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/631 E. – 2018/758 K. sayılı usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, menfi tespit ve çek istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece davacının menfi tespit talebinin kabulüne, istirdat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça aleyhlerine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı lehtar tarafından, hırsızlık olayı neticesinde rıza dışı elden çıktığı belirtilen dava konusu çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve çekin istirdatına karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı banka, söz konusu çekin ciro silsilesine göre hamili konumundadır. Dolayısıyla alınmış bir menfi tespit hükmü bulunmaması halinde, hamil banka tarafından davacıdan çek bedelinin ödenmesinin talep edilmesi mümkün olup, davalı tarafça yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği ve mahkemece yukarıda belirtilen gerekçeyle davacının menfi tespit talebinin kabulüne karar verildiği dikkate alındığında, HMK’nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin aleyhine hüküm verilen davalı bankadan tahsiline karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 3.757,05 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 939,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.817,78 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/11/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.