Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1586 E. 2021/724 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1586 Esas
KARAR NO: 2021/724 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2019
NUMARASI: 2018/679 Esas 2019/256 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile,…’nün … sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Limited Şirketi’nin 28/12/2016 tarihinde tescil edilen genel kurul kararı ile tasfiye sürecine girdiğini ve 05/03/2018 tarihli tasfiye sonu bilançosunu ibraz ederek sicilden terkin edildiğini, tasfiye sebebiyle terkin edilen …’nın TTK md. 547 kapsamında ek tasfiyeye tabi tutulması gerektiğini, … Limited Şirketi’nin ek tasfiyeye tabi tutulmasını ve ek tasfiye işlemleri tamamlanana dek ticaret siciline yeniden tescil edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılara usulüne uygun tebliğe rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 13/03/2019 tarih 2018/679 Esas 2019/256 Karar sayılı kararında; “…İhyası istenen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği 06/03/2018 tarihinde sicilden terkin edildiği, Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacı takip alacaklısı tarafından dava dışı takip borçlusu … Limited Şirketi’ne karşı devam etmekte olan icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile, …’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, …’un tasfiye memuru olarak atanmasına, şirketin eski tasfiye memuru olduğu anlaşılmakla ücret taktirine yer olmadığına karar verilerek…”gerekçesi ile, AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, 1-…’nün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’nin Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olarak İHYASINA, 2-…’un tasfiye memuru olarak atanmasına, şirketin eski tasfiye memuru olduğu anlaşılmakla ücret taktirine yer olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru … istinaf dilekçesi ile, İstinafa konu ilk derece mahkemesi kararının tamamen usulsüz olup hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketin aynı maddenin 15 bendine göre ihyasının mümkün olduğunu, bu bentte; “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket ve kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” düzenlemesi bulunduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 547.maddesinde;” tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemleri sonuçlandırıncaya kadar, şirketin yerinden tescilini isteyebilir.” düzenlemesinin bulunduğunu, Mahkeme kararında, … Şirketine karşı davam etmekte olan icra takibi nedeniyle şirketin ihyasının talep etmekte hukuki yararın bulunduğu gerekçesine dayandığını, ancak bu gerekçi hukuki temelden yoksun olduğunu, … Şirketinin 06/03/2018 tarihinde ticaret sicilinden silindiğini, dolayısıyla icra takibi Eskişehir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında devam etmekte iken … Şirketinin ticaret sicilinden silindiğinden … Şirketinin yeniden ihyasını gerektirecek yeni bir hukuki durum olmadığını, böyle bir durum olsa silinmeyeceğini, mahkemenin kararında bu duruma hiç değinmediğini, davacının davasını haklı gösterecek veya iyi niyetli olduğuna dair ortada hukuken kabul edilebilir nitelikte hiçbir neden mevcut değilken mahkemenin şirketin ihyasına karar verdiğini, Şirketin ticaret sicilinden silindikten sonraki durumunda bir değişiklik olmadığını, mal varlığı olmadığından ticaret sicilinden silindiğini, kararda belirtildiği şekilde davacının hukuki yararının bulunması dava açma ehliyetine ilişkin olduğunu, dolayısıyla ihyaya gerekçe olarak gösterilmesinin mümkün olmadığını, ihyayı haklı gösterebilecek hiçbir neden ortaya konulmadığını, böyle bir durumunda olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticaret sicilden terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. maddesine göre ihyası talebine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın kabulüne, …’nün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’nin Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olarak İHYASINA, …’un tasfiye memuru olarak atanmasına, şirketin eski tasfiye memuru olduğu anlaşılmakla ücret taktirine yer olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Dosya içinde bulunan ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, ihyası talep edilen TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’nin tasfiyesinin sona erdiği 06/03/2018 tarihinde tescil edildiğinden ticaret sicilden terkin edildiği ve tasfiye memuru olarak …’un atandığı anlaşılmıştır. Somut olayda, tasfiye edilerek ticaret sicilden kaydı silinen şirket hakkında tasfiye kapanmadan önce davacı alacaklı tarafından 30/05/2014 tarihinde Eskişehir … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile açılmış kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu ve icra takibi devam ederken şirketin sicilden terkin işlemlerinin yapıldığı, devam eden icra dosyasında taraf teşkilinin sağlanabilmesi için ilgili şirketin yeniden tescilinin zorunlu olduğu, (Yargıtay 10. HD’nin 2020/445E., 2020/5989 K.; Yargıtay HGK’nın . 2017/10-2536 E., 2020/488 K. Sayılı kararlarında da bu hususun belirtildiği) buna göre davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmış olup davalı tasfiye memurunun bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Tasfiye sonunda ticaret sicilden kaydı silinen şirket hakkında görülmekte olan bir davanın veya icra takibinin bulunması halinde tasfiye işlemlerinin tamamlandığından söz edilemeyecektir. Tasfiye edilerek ticaret sicilden kaydı silinen şirket hakkında tasfiye kapanmadan önce 30/05/2014 tarihinde Eskişehir … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile açılmış kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu ve bu takibin devam etmiş olmasına rağmen şirketin tasfiyesi tamamlanmadan ticaret sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye işlemlerinin eksik bırakılmasından tasfiye memurunun sorumlu olduğu, bu durumda tasfiye işlemleri eksik bırakıldığından ek tasfiye işlemlerinin yapılması zorunlu olmakta ve kaydı silinen şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması bakımından ihyası gerekmektedir. Mahkemece ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin ihyasına karar verilmiş olup davalı tasfiye memurunun ihyayı haklı gösterebilecek hiçbir neden ortaya konulmadığı yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/2953 Esas- 2017/4189 Karar sayılı kararıda benzer mahiyettedir.) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin istinaf eden davalı tasfiye memurundan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç (YHGK.nun 13/12/2018 tarih ve 2017/11-2924 Esas – 2018/1935 Karar) maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.