Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1551 E. 2021/944 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1551
KARAR NO : 2021/944
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2019
DOSYA NUMARASI : 2018/121 Esas – 2019/519 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete servis ve taşımacılık hizmeti verdiğini ve aralarındaki ticari ilişki neticesinde hizmetlerini, kestiği faturalar karşılığı yerine getirdiğini, davalının 6 adet açık fatura tutarlarını ödememesi nedeniyle alacağın tahsili için İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra takibi başlatılmış ise de, müvekkili şirketin kayıtlarında böyle bir borç bulunmadığını, davacı tarafça, fatura ödemeleri dışında, nakit ödemeler ile yakıt yüklemelerinin icra takibi başlatılırken hesaplamaya dahil edilmediğini, yalnızca banka havalelerinin düşüldüğünü belirterek, davanın reddine, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/04/2019 tarih ve 2018/121 Esas – 2019/519 Karar sayılı kararı ile; “…Toplanan deliller, icra dosyası, davacı ve davalı şirket ticari defterleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin, aralarındaki anlaşmaya binaen davalı şirkete servis ve taşımacılık hizmeti verdiği ve bu ticari ilişki kapsamınada hizmetlerini kestiği faturalar karşılığı yerine getirdiğini, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğundan kendi lehine delil niteliğinde olduğu, bu defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre verilen hizmet karşılığı olarak 25.811,63 TL bedelli 9 adet fatura bulunduğu, bu faturalar sebebiyle davalının toplam 15.301,85 TL ödeme yaptığı, davacının ödenmemiş 10.509,79 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği, her iki tarafın ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu ve davalı defterlerinin de bu miktarı doğruladığı, her ne kadar davalı Taşeron Tedarikçi Kart Kullanım Sözleşmesi uyarınca davacı şirketin araçlarına 5.741,00 TL benzin alındığını iddia ederek borçtan mahsup edilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de, davacı defter kayıtlarında bu yönde bir delil bulunmadığı gibi bu alımlara dair herhangi bir dekont ya da fişin delil olarak ileri sürülmediği ayrıca 3.207,00 TL’lik elden ödemeye dair de bir delil bildirilmediği hal böyle olunca bu bedellerin takibe konu alacaktan mahsubunun mümkün olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 10.509,78 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, 10.509,78 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek TCMB değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte davalı borçludan tahsiline imkan verecek şekilde takibin devamına, takibe konu alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, 10.509,78 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek TCMB değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte davalı borçludan tahsiline imkan verecek şekilde TAKİBİN DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2-Takibe konu alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacak olan 10.509,78 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Cevap dilekçeleri içeriğinde ve yargılama safahatinde davacı tarafça yakıt yüklemeleri ve nakit olarak yapılan ödemeler mahsup edilmeksizin icra takibi başlatıldığını ve bu hususun ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu ifade etiklerini, bilirkişi raporunda da, müvekkili lehine delil teşkil eden ticari defter ve belgelere göre davacı tarafa takipte talep edilen tutarda borçlarının bulunmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında tedarikçi kart kullanım sözleşmesi imzalanmış olup davacı tarafça bu sözleşmede yer alan imzanın inkar edilmediğini, müvekkilinin işbu sözleşme kapsamında davacı şirkete … plakalı araç için … kart numaralı ve … plakalı araç için ise … kart numaralı yakıt yükleme kartını teslim ettiğini, Davacı şirkete ait araçların bu yakıt kartları ile … A.Ş. isimli şirketten (… KART) araçları için yakıt aldığını ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında müvekkili şirketçe sağlanan yakıt yardımının da fatura bedellerinden mahsup edildiğini, bilirkişi raporunda da bu husus tespit edilmiş olmasına rağmen mahkemece bu yöndeki savunmaları ve dosyaya sunmuş oldukları tedarikçi kart kullanım sözleşmesi, yakıt yüklemelerini gösterir dökümler ve sair delilleri dikkate alınmaksızın hatalı olarak eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verildiğini, Adresi belirtilen … A.Ş. isimli şirkete müzekkere yazılarak … plakalı araç için … kart numaralı ve … plakalı araç için ise … kart numaralı yakıt yükleme kartına ait yakıt yüklemelerinin ve ilgili ödemelere ilişkin fiş ve faturaların HMK madde 353/3 uyarınca celbini talep ettiklerini,Uygulamada servisçilerin taşıma şirketlerinden ücretlerinden mahsuben yakıt aldıkları ve bunun hesaplarından düşüldüğünü, Yargıtay kararlarının da yakıt yüklemelerinin fatura bedelinden düşülmesi gerektiğinin belirtildiğini (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20.03.2017 tarihli ve 2016/984 E., 2017/1617 K. Sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02.12.2015 tarihli ve 2015/10125 E., 2015/12871 K. Sayılı kararı), Mahkemece, ibraz etmiş oldukları kart kullanım sözleşmesi ve davacının araçlarına yapılan yakıt yüklemelerini gösterir belgeler doğrultusunda davacıya yakıtını başka yerden aldığını belgelendirmesi ve bu hususta açıklama yapması için süre verilmesi gerekirken, bu yön kayden dahi değerlendirilmeksizin ve davacı defter kayıtlarında bu yönde bir ibare bulunmadığından bahisle eksik inceleme ve eksik tahkikat sonucu karar verildiğini, Müvekkili şirket tarafından yapılan 15.731,60 TL tutarında banka havalesinin de takibe konu alacaktan düşülmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketçe yapılan ödemeler 15.731,60 TL tutarında iken raporda mahsup edildiği iddia edilen tutarların farklı olduğunu, mahsup edilmesi gereken tutarın 15.731,60 TL olduğu düşünüldüğünde müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, Yargılama aşaması henüz tamamlanmadığından her zaman borcu sona erdiren nitelikte belge sunulabilecek olup borcu sona erdiren nitelikteki ödeme dekontunun değerlendirilmesi gerektiğini (Yargıtay 22.HD’nin 06.12.2017 tarih ve 2015/22826 E., 2017/27908 K. sayılı kararı, Yargıtay 22.HD’nin 06.12.2017 tarih ve 2015/22826 E., 2017/27908 K. sayılı kararı) belirterek, Yakıt yüklemelerinin yapıldığı … A.Ş. isimli şirkete müzekkere yazılarak … plakalı araç için … kart numaralı ve … plakalı araç için ise … kart numaralı yakıt yükleme kartına ait yakıt yüklemelerinin ve ilgili ödemelere ilişkin fiş ve faturaların HMK madde 353/3 uyarınca celbine, İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılmasına, davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı şirketin, davalı ile yapılan anlaşmaya binaen davalı şirkete servis ve taşımacılık hizmeti verdiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, bilirkişi raporunda, davacı şirket ticari defterlerinde davalıya verilen hizmet karşılığı olarak 25.811,63.TL bedelli 9 adet faturanın kayıtlı olduğu, bu faturalara binaen davalının toplam 15.301,85.TL ödeme yaptığı, davacının ödenmemiş 10.509,79 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, tarafların BA, BS formları ve her iki tarafın ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesince ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davalı tarafça, Taşeron Tedarikçi Kart Kullanım Sözleşmesi uyarınca davacı şirketin araçlarına 5.741,00 TL benzin alındığı savunulmuş edilmiş ise de, bu alımlara, yüklemelere ve yapılan ödemelere dair yargılama sırasında herhangi bir makbuz, dekont ya da fişe delil olarak dayanılmadığı gibi, adresi de belirtilerek ilgili benzin istasyonuna müzekkere yazılmasının da talep edilmediği, davalı vekilince istinaftan sonra ibraz edilen dilekçe ile, davacıya ait kart numaraları ile yapılan yakıt yüklemelerini gösterir dökümün ibraz edildiği beyan edilmiş ise de, davacının kabul, muvafakat ve katılımının bulunmadığı dava dışı şirket tarafından imzalandığı belirtilen belgenin, ödemenin ispatı olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla ilk kez istinaf aşamasında sunulan delilin HMK’nın 357. maddesi uyarınca istinaf incelemesinde nazara alınamayacağı, yine 3.207,00 TL’lik elden ödemeye dair de yazılı delil de ibraz edilmediği, davalı tarafça yemin deliline dayanılmış, mahkemece davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamış ise de, bu hususun istinaf sebebi yapılmaması nedeniyle Dairemizce res’en incelenemeyeceği (Yrg.19.HD.09/05/2018 T.2017/5093 E.20182596 K.), ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 717,92 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 179,5 TL ( 44,40 + 135,10 TL ) 538,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/06/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.