Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1537 E. 2021/941 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1537
KARAR NO : 2021/941
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2019
DOSYA NUMARASI : 2017/198 Esas – 2019/382 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Açık Hesaptan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ayakkabı taban imalatı yapıp sattığını, davalı ile Eylül 2015 ayından bu yana ticaret yapıklarını, ancak davalının son 7 aydır faturalarda gösterilen tarihlerde müvekkilinden aldığı malların ödemesini yapmadığını, alacağın tahsili için müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak takibin davalının itirazı nedeniyle durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/05/2019 tarih ve 2017/198 Esas – 2019/382 Karar sayılı kararı ile; “…Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacının cari hesaba dayalı olarak icra takibi başlattığı, kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle talep ettiği 53.189,01 TL tutarında alacaklı olduğu, HMK’nın 222. maddesi uyarınca davacının ticari defterlerinin kendisi lehine kesin delil teşkil etmesi için usulüne uygun tutulmuş olmakla birlikte davalının ticari defterlerinin de aksine kayıt içermemesi gerektiği, her iki tarafın defterlerindeki farklılığın esas olarak davacı tarafından iade kaydı yapılan toplam 55.000,00.TL tutarlı çeklerden kaynaklandığı, bu çeklerin davalı tarafından davacıya verildiği hususunda bir uyuşmazlık olmadığı, davalının söz konusu çeklerin iade edilmediğini iddia ettiği ve ayrıca da çeklerin davacıya kendisi adına ödendiğine dair davacının imzasını taşımayan yazılı belge fotokopisi sunduğu, bu belgelerin söz konusu çeklerin ödendiğini ispat etmeyeceği, bankalardan gelen cevaplara göre çeklerin karşılıksız çıktığı ve iptal edildiği, bu şekilde her ne kadar davalı söz konusu çeklerin iadesine dair defterlerine kayıt düşmemiş ise de bedellerinin ödenmediği, davacının defterlerinde bulunan iade kaydının doğru olduğu ve davacının talep edilen tutarda alacaklı olduğu, takipte talep edilen avans faizinin de tarafların tacir olması sebebiyle doğru olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin talep edildiği şekilde DEVAMINA, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davalı vekili oldukları dosyada, önceki vekile yapılan tebligatların usulsüz olup, taleplerine rağmen yerel mahkemenin usulü işlemleri tekrar etmediğini, sadece defterlerinin incelenmesine karar verdiğini, usulsüz tebligatlar nedeni – süre uzatım kararı ve 02/10/2017 tarihli ön inceleme zaptının tebliği – ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini,Banka cevaplarının eksik olup dosyayı aydınlatacak nitelikte gelmediğini, 10.000,00.TL ve 45.000,00 TL’lik çeklerin kim tarafından bankaya iade edildiği bilgisinin cevabi yazılarda bulunmadığını, mahkemenin bu hususta beyan ve taleplerini aydınlatacak müzekkere yazmadığını, taleplerini red ederek acele ve hatalı değerlendirme ile karar verdiğini, Davacı yan ile müvekkili defterlerindeki asıl farklılığın … çek nolu … A.Ş.’nin 45.000,00 TL’lik çeki ile … çek nolu … Bankası’nın 10.000,00 TL lik çekinin iade kaydından kaynaklandığının yerel mahkeme kararında belirtildiğini, mahkemenin bu kayıtlara ilişkin iadeyi peşinen kabul ederek dosyadan alınan bilirkişi raporu doğrultusunda çeklerin ödendiğinin ispatını müvekkiline yükleyip, ödendiğinin ispat edilemediği kabulü ile davayı kabul ettiğini, ancak bu değerlendirmesinin ispat hukukuna aykırı olduğunu, TMK’nın 6. maddesine göre, ticari defter kayıtlarına dayalı olarak icra takibi yapan tarafın bu alacağın varlığını ispat ile yükümlü olduğunu, davacı yanın ticari defterlerinde var olduğunu iddia ettiği bir alacak için dava açtığını ve defter kayıtlarını sunduğunu, sunulan kayıtlara göre de borcun kaynağının … A.Ş.’nin 45.000,00 TL’lik çeki ile … çek nolu … Bankası’nın 10.000,00 TL’lik çekinin müvekkiline iadesi ile borçlandırılması olduğunun anlaşıldığını, ancak davacı yan defterinde iade edildiği kaydı yer olan bu iki adet çekin müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin defterinde böylesi bir iade kaydı olmadığını, davacı yanın kendi defterlerinde çekleri iade göstermek sureti ile müvekkilini borçlandırdığını, anılan çeklerin iadesi. müvekkilinin defter ve kayıtlarında bulunmadığından, öncelikle iade işleminin davacı yanca ispat edilmesi gerektiğini, Davacı yan defterine iade olarak kayıt altına alınan çeklerin, müvekkili defterlerindeki kayıtlarla uyuşmadığını, bu nedenle HMK 222/3 maddesi uyarınca davacının, karşılıksız işlemi yapılan çekleri doğrudan doğruya müvekkiline iade ettiğini ispatlaması ve iade makbuzu sunması gerektiğini, çekin iadesinin sadece muhasebe kaydının tek taraflı değiştirmesi ile olmayacağını, aynı zamanda çek iadesinin, makbuz veya buna benzer bir belgenin alınması ile gerçekleşeceğini, oysa davacı yanın sadece muhasebe kayıtlarını ve defterlerini tek taraflı olarak değiştirerek, çekleri gerçekten iade etmeksizin cari hesabında müvekkilini borçlandırdığını, dolayısıyla çek iadesi ispat edilmediğinden, davanın bu kısım için reddini talep ettiklerini, Davacının, … A.Ş.’nin 45.000,00 TL’lik çeki ile … Bankası’nın 10.000,00 TL’Lik çeki ile ilgili olarak karşılıksız işleminden sonra çekleri müvekkiline getirip iade etmediğini, doğrudan doğruya keşideci yana başvurarak parayı keşideciden tahsil ettiğini, … A.Ş.’nin 45.000,00 TL’lik çekinin keşidecisi olan … çekini geri aldığını ve akabinde bankaya iade edip iptal ettirdiğini, yine … Bankası’nın 10.000,00 TL’lik çekinin keşidecisi … davacı yana ödeme yaparak çekini geri alıp bankasına iade ile iptal ettirdiğini, mahkemenin vermiş olduğu hatalı karar nedeniyle ödenen çeklerin tekrar tahsil edileceğini, banka yazı cevapları ile, çeklerin bankalarına iade edilerek iptal edildiği bilgisinin verildiğini, tüm delillerle, çeklerin keşidecilerce ödenerek evrak asıllarının geri alındığı ve bankalarına iade edilerek iptal edildiğinin açık olduğunu, çeklerin keşideci tarafından geri alınarak bankaya iade edilmesinin ödemeye karine teşkil etiğini, mahkeme kararında itirazlarının karşılanmadığını, ispat yükü ters çevrilerek, usul ve yasaya aykırı şekilde davanın kabulüne karar verdiğini,Davacı yanın … çek nolu … Bankası’nın 10.000,00 TL’lik çekindeki ciro zinciri ile defter kaydının uyuşmadığını, davacı yanın defterleri incelendiğinde … Bankası’nın 10.000,00 TL çekinin müvekkilinden direkt kendisine geçtiği yönünde kayıt olduğunu, ancak bankadan gönderilen çek fotokopisi ve ciro sıralaması incelendiğinde davacı yanın çeki … isimli cirantadan aldığının göründüğünü, davacı yanın defteri ile banka kayıtlarının da birbirini tutmadığını, davacının almış olduğu çekleri bazen cirolamadan bazen de ciro zincirini bozarak kullandığını, Mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin defterlerinde borç gözükmediğinden haksız takibe itiraz edildiğini, kayıtlarda gözükmeyen bir borca itirazın makul olup işbu itirazın kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı yanca müvekkiline iadesi ispatlanamayan … nolu … A.Ş.’nin 45.000,00 TL’lik çeki ile … olu … Bankası’nın 10.000,00 TL’lik çeki miktarınca davanın reddine, hükmedilen icra inkar tazminatının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, açık hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile; davacı davalı aleyhine 53.189,01 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 53.189,01 TL alacaklı, davalının ticari defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle davacıya 1.189,00 TL borçlu olduğu, davalının defterlerinde kayıtlı olan 45.000,00 TL ve 10.000,00 TL’lik çek ile ödemelerin davacının defterlerinde de kayıtlı olduğu ancak davacının 2016 yılında bu çeklerle ilgili iade kaydı yaptığı, davalının defterlerinde ise iade edilen çekler ile ilgili kayıt olmadığı, banka yazı cevaplarından … Bankasına ait 10.000,00 TL bedelli çekin en son cirosunun davacıya ait olduğu ve 08/09/2017 tarihinde bankaya iade edilerek iptal edildiği, … ait 45.000,00 TL bedelli çekin ise 02/05/2016 tarihinde davacı tarafından ibraz edildiği ve karşılığının bulunmaması nedeniyle işlem görerek iptal edilip bankaya iade edildiği tespit edilmiştir. Her iki tarafın defterlerindeki farklılığın esas olarak davacı tarafından iade kaydı yapılan … Bankası’na ait … çek numaralı 10.000,00 TL tutarlı çek ile … ait … çek numaralı 45.000,00 TL bedelli çekten kaynaklandığı, banka yazı cevaplarından anlaşılacağı üzere bu çeklerin karşılıksız çıktığı ve bankalara iade edildikleri anlaşılmaktadır. Çekin iptal edilmek suretiyle bankaya teslim edilmiş olması ödemeye karine teşkil edecektir ve bu durumda ispat yükü, aksini iddia eden davacı üzerinde olacaktır. Dosyada mevcut delil durumuna göre davacı tarafça bankaya iade edilmekle ödeme karinesinden yararlanacak çeklerin ödenmediğinin ispat edilmediği gözetilerek, davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı davacı alacağı olan 1.189,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ispat yükü ters çevrilerek davanın tam kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Ancak talep edilen alacak likit ve davanın kabul edilen kısmı ile ilgili davalı tarafça yapılan itiraz haksız olduğundan, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerindedir. Davalının ilk vekiline yapılan tebligatların usulsüz olduğu, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürülmüş ise de, mahkemece tebligatların usulüne uygun vekaletname ibraz eden vekil adına çıkartıldığı, vekilin ibraz ettiği dilekçe ile cevap süresinin uzatıılması talebinde bulunduğu, mahkemece talep kabul edilerek ara kararın vekile usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ilerleyen aşamalarda davalının ilk vekilinin istifa etmesi üzerine dosyaya yeni vekaletname sunulduğu ve davalının vekili aracılığı ile yargılamayı takip ettiği görülmekle, mahkemece yapılan işlemlerde sonuca etkili usuli bir eksiklik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2019 tarih ve 2017/198 Esas – 2019/382 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 1.189,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında 237,8 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Alınması gereken 81,25 TL karar harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 642,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 561,14 TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 4-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 198,00 TL posta/ tebligat gideri olmak üzere; toplam 798,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren 15.96 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edildiği anlaşılan 600,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren 588,00.TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına, 6-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 AAÜT uyarınca davacı lehine hesap ve takdir olunan 1.189,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 AAÜT uyarınca davalı lehine hesap ve takdir olunan 7.560,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Talep halinde kullanılmayan gider avansının, avansı yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 9-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 908,34 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 10-Davalı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 24,00 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş-dönüş masrafı olmak üzere; toplam 145,3 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
12-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/06/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.