Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1487 E. 2021/788 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1487
KARAR NO : 2021/788
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
DOSYA NUMARASI : 2017/1049 Esas – 2019/364 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya gönderilen mal ve hizmetlerin karşılığı olarak 04.01.2017 tarih … iş numaralı 1610,28 TL bedelli, 05.01.2017 tarih … iş numaralı 10.478,16 TL bedelli, 10.01.2017 tarih … iş numaralı 2.789,64 TL bedelli, 11.01.2017 tarih … iş numaralı 20.774,88 TL bedelli, 16.01.2017 tarih … iş numaralı 777,87 TL bedelli, 17.01.2017 tarih … iş numaralı 7.651,80 TL bedelli fatura olmak üzere toplam 44.082,63 TL bedelli faturalardan bakiye 15.063,95 TL alacağı bulunduğunu, Bakırköy …. Noterliği tarafından keşide edilen 10.03.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile borcun ödenmesini istediklerini, ihtara rağmen borç ödenmeyince Küçükçekmece … icra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasından takip başlattıklarını, davacının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip sebebinin gösterilmediğini, alacaklı şirkete borçlu bulunmadıklarını, davacı şirketin müvekkiline sattığı kumaşların bir kısmının ayıplı çıktığını, bu durumun davacıya bildirildiğini ve iade alınmasını istediklerini, davacı şirket ile bu kumaşların fireli kesilmesini ve farkın kendilerine fatura edilmesini istediğini, davacı şirketin talebi doğrultusunda işlem yapıldığını, düzenlenen faturanın da davacı şirket çalışanına teslim edildiğini, ancak davacı şirketin kendilerine teslim edilen faturayı defterlerine işlemediğini ve müvekili şirketten alacaklı olduklarını iddia ettiklerini, müvekkili şirketin davacıya borçlu olmadığından haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/03/2019 tarih ve 2017/1049 Esas – 2019/364 Karar sayılı kararı ile; “… Taraflar arasında mal alım satımı yapıldığı, dava konusu faturanın içeriği kadar malın davalı borçluya teslim edildiği, ihtilaf konusu değildir. Taraflar arasındaki ihtilaf konusu fatura içeriğindeki malın ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı, süresinde yapılmış ise alacak miktarının hesaplanmasına ilişkindir. Davalı malın teslimi ve faturanın düzenlendiği tarihten sonra yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunduğunu, yazılı bir delille kanıtlayamamıştır. Davalı yemin deliline dayanmış olduğundan iddia ettiği vakıanın ispatı için yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ise de davalı tarafından yemin teklif edilmemiştir. Davalı tarafından dosyaya sunulan 09.12.2016 tarihli … yevmiye no’lu fireli kesime ilişkin faturanın ise davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı bir kısım defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı sunulan fatura sureti üzerinde teslim alanın isminin bulunmadığı B.U şeklinde ibare bulunduğu davalı tarafından bu kişinin …olduğu ve tanık olarak dinlenmesi talep edilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere tanık dinletme talebinin kabul edilebilir olmadığı kaldı ki … davacıya ait celp edilen 2016 yılı SGK çalışan kayıtlarında da bulunmadığı nazara alınarak davalı tarafından ayıp iddiası ve iade ispat edilemediğinden bu faturalar dikkate alınmaksızın davacının ticari defterleri ve davalının defterleri ile uyumlu olan 15.063,95 TL alacağın varlığı tespit edilmiş olduğundan bu miktar üzerinden itirazın iptaline, alacak likit olması sebebiyle % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KABULÜNE, Davalı/borçlunun Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 15.063,95 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına, Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi ilamını yalnız vekalet ücreti yönünden istinaf etmiş olduklarından, kararın kaldırılarak ilama vekalet ücreti kaleminin eklenmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ihtilafın sebebi olan müvekkili tarafından davacı taraf adına düzenlenmiş 09.12.2016 tarihli 14.753,18 TL miktarlı faturanın, davacının çalışanı olan ve müvekkili şirketten malların siparişini alan ve tüm işin takibini yapan … isimli kişiye tebliğ edildiğini, bu kişiyle yapılan mail yazışmalarının dosyada olduğunu, ancak ne fatura ne de mail yazışmalarının bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, bu konuya ilişkin itirazları ve ek rapor taleplerinin de mahkeme tarafından dikkate alınmadığını ve bu konuda bir karar verilmediğini, Mahkeme tarafından yazılan gerekçede … isimli kişinin davacının 2016 yılı SGK çalışan kayıtlarında bulunmadığı, tanık dinletme talebinin kabul edilebilir olmadığının yazıldığını, bu durumda … isimli kişinin davacı şirkette 2016 yılında sigortasız çalıştırıldığının anlaşıldığını, bu kayıtlardan bu şahsın kendilerine malları sattığı tarihte ve mail yazışma tarihlerinde de sigortasız çalıştığının anlaşıldığını, Malları satarken ve iş takip ederken sigortasız olmasında bir sakınca görülmeyip aynı şahsın faturayı tebellüğ etmesinin kabul edilmemesinin hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, bu şahsın müvekkili şirkete mal satarken kendisine sigorta kimliği sorulmadığı gibi fatura tebliğinde de kimlik sorulmadığını, davacının da bu şahıs mal satarken ve bu şahsın sattığı malların bedelini isterken sakınca görmemişken, aynı şahsa fatura tebliğini kabul etmemesinin açık bir çelişki olup hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen ve davacı çalışanı … tebliğ edilen fatura dikkate alınmış olsaydı kendilerinin davacı şirkete herhangi bir borçları olmadığının ortaya çıkacağını, dolayısıyla yanlış değerlendirmelerle hukuka aykırı karar verildiğini belirterek,İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının kaldırılarak davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak istinafa konu kararın verildiği görülmektedir. Mahkemece de tespit edildiği üzere; taraflar arasında mal alım satımı yapıldığı ve dava konusu faturaların davacı ve davalı şirketlerin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça dava konusu faturalar içeriğindeki malların ayıplı olduğu, ayıp ihbarı yapıldığı ve bu nedenle davacıya iade faturası düzenlenerek usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin dosya kapsamı ile ispatlanamadığı, davalı vekilinin tanık dinlenmesi talebinin, mahkemece yargılama sırasında ara karar ile değerlendirildiği, dava dışı … isimli şahısla yapıldığı belirtilen email yazışma içeriklerinde ayıp bildirimine ilişkin bir mail bulunmadığı, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmiştir. Vekalet ücreti HMK’nın 323-1-ğ maddesi uyarınca yargılama giderlerinden olup, aynı yasanın 326/1 maddesi uyarınca kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmekle, karar sonucuna uygun olarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddsi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-A)Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B)Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/03/2019 tarih ve 2017/1049 Esas – 2019/364 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; Davanın KABULÜNE, Davalı/borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 15.063,95 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2. md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına, Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.029,02-TL peşin harcın davacı tarafından yatırılan 181,94-TL peşin harçtan mahsubu ile 847,08-TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA, 3-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL Başvurma Harcı, 181,94-TL Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-a)Davacı tarafından sarf olunan (700,00-TL bilirkişi ücreti -115,15-Tl posta, tebigat müzekkere masrafı olmak üzere) toplam 815,15-TL TL yargılama giderinin davalılardan tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE, b)Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA, c)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d)Sarf olunmayan gider/ delil avansının talep halinde ilgilisine İADESİNE, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 5-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 6-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 7-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 1.029,02 TL harçtan, davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 257,25 TL( 44,40.TL+212,85.TL) istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 771,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 8-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansı var ise, talep halinde ilgili tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/05/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.