Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1462 E. 2021/526 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1462 Esas
KARAR NO : 2021/526 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK VE İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
NUMARASI : 2018/460 Esas – 2019/129 Karar
TARİH : 18/03/2019
DAVA : Tazminat (Çatmadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin maliki olduğu ve Pendik Marina Limanında bağlı bulunan E… isimli yatın davalı sigorta şirketi tarafından 28/09/2015 başlangıç tarihli yat sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı yatın kaptan …’nun kullanımında 03/05/2016 tarihinde Pendik Marina Pantonundan polamar desteği alarak ayrılmak istediği sırada kıç halatlarını iskeleye atmak için tornistan yaptığı sırada makinadan ikaz sesi gelmesi üzerine kaptanın motorları stop ettiğini, bu sırada anten kablosunun pervaneye dolaştığını farkederek dolaşan kabloyu pervaneden çıkardığını, motoru yeniden çalıştırmak istediğinde motorun kendiliğinden stop ettiğini, yapılan kontrolde pervanenin hasar gördüğünün tespit edildiğini, olaya ilişkin olarak tutanak tutularak rizikonun davalı sigorta şirketine ihbar edildiğini, daha sonrada söz konusu hasarın giderilmesi için müvekkili tarafından ödenen bedelin sigorta şirketinden tahsil edilmesi için talepte bulunulduğunu, ancak sigorta şirketinin hasar bedelini haksız ve hukuka aykırı şekilde ödemekten kaçındığını ileri sürerek 9.262,47 ABD Doları tutarındaki hasar bedelinin 48.164,00 TL karşılığının rizikonun davalıya bildirildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı vekilinin aynı uyuşmazlık nedeniyle İstanbul 14 ATM’nin 2016/886 esas sayılı dosyasında dava ikame ettiğini, burada verilen görevsizlik kararının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle işbu davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini, iddia edilen hasarın 03/05/2016 tarihinde meydana geldiğininden davanın zamanaşımına uğradığını, davacı sigorta ettiren sıfatına haiz olduğundan husumet ehliyetinin bulunmadığını, sigortalı teknede meydana gelen hasarın sigorta teminatı dışında kaldığını, talep edilen tazminatın da fahiş olduğunu savunarak davanın derdestlik, zamanaşımı, aktif husumet yokluğu ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 18/03/2019 tarih 2018/460 Esas – 2019/129 Karar sayılı kararında;
” Dava; tekne sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan teknede meydana gelen hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olup, davacı tarafından aynı uyuşmazlık nedeniyle İstanbul 14 ATM’nin 2016/886 esas sayılı dosyasında davalıya karşı tazminat davası açıldığı, buraca verilen görevsizlik kararından sonra süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığından 27/12/2018 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmış olup, açılmamış sayılma kararının verilmesi ile derdestlik durumu ortadan kalkmış olduğundan davalı vekilinin derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir.
Davanın dayanağı olan tekne sigorta poliçesinin incelenmesinden, sigortalının… unvanlı bir şirket olduğu, şirketin adresinin de Delawere ABD ‘de bulunduğu, sigorta ettirenin ise …u olup eldeki davanın da sigorta ettiren … tarafından açıldığı anlaşılmıştır.HMK’nun 114. maddesine göre dava şartlarından olan taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkin olup, bir subjektif hakkı dava etme yetkisi ise kural olarak o hakkın sahibine aittir. TTK ‘nun 1454. maddesinde “sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini onun adını belirterek veya belirtmeyerek sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı aksine sözleşme yoksa sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir” hükmü düzenlenmiştir. Anılan yasa maddesine göre sigorta sözleşmesinden doğan haklar ancak sigortalı tarafından kullanılabileceğinden sigorta ettirenin sigortalıya ait bu hakkı kullanabilmesi için aksi yönde bir sözleşme bulunması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı sigorta ettiren konumunda olup, sigortalının ise yurtdışında mukim bir şirket olduğu, TTK’nun 1454. maddesine göre sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat hakkına ilişkin olarak sigorta ettiren tarafından sigortacıya karşı dava açılamayacağından, davacının işbu davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile,
Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Müvekkili davacının, … isimli, Pendik Marina Limanında bağlı olan motorlu yatın maliki olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu yatın, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 28.09.2015 başlangıç tarihli ve 700.02446887.0000 poliçe numaralı yat sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, … Sigorta A.Ş.’nin 28.09.2015 başlangıç tarihli ve 700.02446887.0000 poliçe numaralı yat sigorta poliçesinin BÜTÜN RİZİKOLAR KLOZU başlıklı kısmında “…sigorta konusu teknenin, deniz kaza ve tehlikeleri, kötü niyetli hareketler sonucu veya harici nedenlerle tesadüfen ileri gelebilecek her türlü riziko nedeniyle uğrayacağı fiziksel kayıp ve hasarlar teminata dahil edilmiştir..” denmek suretiyle dava konusu yatın sigorta poliçesinin teminatı kapsamında olduğu açıkça belirttiğini, Müvekkili davacının maliki olduğu, davalıca düzenlenen sigorta poliçesinin teminatında bulunan … isimli yatın, kaptan…nun kullanımında, 03.05.2016 tarihinde, Pendik Marina “H” pantonundan polamar desteği alarak ayrılmak istediği sırada, kıç halatlarını iskeleye atmak için tornistan yaptığı anda makinadan ikaz sesi gelmiş ve bunun üzerine kaptan …tarafından hemen motorların stop ettirildiğini, Kaptan … motorları stop edip pervaneye baktığında, beyaz renkli anten kablosunun pervaneye dolaştığını gördüğünü ve dolaşan kabloyu pervaneden çıkardığını, motoru yeniden çalıştırmak isteyen kaptanın başarılı olamadığını, motor kendiliğinden stop ettdiğini, bunun üzerine kaptanın yatı çekek sahasına çektiğini ve life kaldırıp yatın altını yıkattığında sancak tarafındaki pervanenin hasar gördüğünü fark ettiğini, olayı beyan tutanağı tutularak ve yat fotoğraflanarak riziko davalı … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edildiğini, müvekkili davacının maliki olduğu …isimli yatın yapım yılı 2008 yılı olup yatın bakımlarının düzenli olarak serviste yapıldığını, Davalı… Sigorta A.Ş., rizikonun ihbar edilmesinden sonra, 22.06.2016 tarihli yazısı ile rizikonun teminat kapsamında bulunmadığını ve hasarın tazmin edilmeyeceğini bildirdiğini, davalının yapmış olduğu değerlendirmenin hatalı ve gerçeğe aykırı olduğunu, Dosyaya sunulan …ım Servisi Ltd.Şti. tarafından yapılan inceleme sonucu tanzim edilen teknik raporda “eksper raporunda keçe yatağının eskiden gevşek olduğunun bildirildiği, eğer keçe yatağı gevşek olsaydı kuyruk yağının eksileceğinden şanzıman dişlilerinin yağsız çalışmaktan zarar göreceği ve bloke olacağı, keçe yatağının dişlerine pas ve kekamoz oluşması gerektiği, aynı zamanda şanzıman su alacağı bütün rulmanlar ve dişlilerde pas görüleceği ve kuyruğun bloke olacağı, fotoğraflarda da görüldüğü gibi gevşeme daha önceden olsaydı kuyruk üzerinde bulunan kekamozlardan görüleceği, kuyruk dişli ve rulmanlarında pas ve kekamozun görüleceği, keçe yatağının kendiliğinden gevşemesinin normal şartlarda imkansız olduğu çünkü ters diş ile sıkıldığı, pervane bloke olduğunda ancak gevşeme yapabileceği, yatın her yıl periyodik olarak bakımlarının yapıldığı” belirtildiğini, Teknik rapordan da anlaşılacağı üzere pervanede, dişlilerde, rulmanlarda ve motorda meydana gelen hasarın anten kablosunun pervaneye dolaşması sonucu meydana geldiğini …Bakım Servis Ltd.Şti. tarafından düzenlenen 19.06.2015 tarihli servis formundan da anlaşılacağı üzere, müvekkile ait yatın servis bakımları yapıldığını,Davalı…Sigorta A.Ş.’nin haksız ve hukuka aykırı şekilde hasar bedelini ödememesi üzerine, hasar bedelinin tamamı olan 9.262,74-ABD doları, müvekkili davacı tarafından bir yakının kredi kartı kullanmak suretiyle ödendiğini, Yerel mahkemece müvekkili davacı …’nun sigorta ettiren sıfatına haiz olduğu, ancak tazminatın dava/talep hakkının tekne maliki dava dışı …. ye ait olduğunu, bu sebeple müvekkili davacı …’nun davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verdiğini,
…’nin kurucusunun ve temsil yetkilisinin müvekkili davacı S… olduğunun açıkça görüldüğünü, müvekkili davacı S…’nun hem sigorta ettiren ve hem de …’nin kurucusu ve temsil yetkilisi sıfatıyla huzurda bulunan davayı açabileceğini,
İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, tekne sigorta poliçesi ile sigortalı teknede meydana gelen hasar bedelinin, poliçe kapsamında davalı sigortacıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu … isimli yatın davalı sigorta şirketince 28/09/2015 başlangıç tarihli yat sigorta poliçesi ile sigortalandığını, teknenin 03/05/2016 tarihinde hasarlandığını, hasarın poliçe kapsamında teminat altında olduğunu, rizikonun gerçekleşmesine rağmen hasar bedelinin davalı sigorta şirketince ödenmediğini, hasarın giderilmesi için müvekkilince yapılan ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davaya konu sigorta poliçesi incelendiğinde, sigortalının “…c” şirketi olduğu, sigortalı adresinin Delaware/ ABD’de bulunduğu, sigorta ettirenin davacı olduğu görülmüştür.
TTK 1454/1. Maddesinde “Sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini, onun adını belirterek veya belirtmeyerek, sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.Dava konusu sigortanın başkası lehine sigorta olduğu, sigortalının … şirketi olup davacının ise sigorta ettiren olduğu, TTK 1454/1 maddesi hükmüne göre aksine bir sözleşme yoksa sigorta tazminatını sigortalının talep edebileceği, poliçede bu yönde (aksine) bir hüküm olmadığı, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı, davacı her ne kadar dava dışı sigortalı …şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğunu ve buna ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğunu belirtmiş ve buna ilişkin belgeler dosya içine getirtilen İstanbul 14. ATM’nin 2016/886 E. Sayılı dosyası içinde bulunmakta ise de söz konusu belgeler şirketin ilk kuruluşuna ilişkin olup bu belgelerde şirket kuruluşu aşamasında (ilk hissedarlar yıllık toplantısına kadar veya halefleri seçilip görevlendirilinceye kadar) müdür olarak görev yapacak kişinin davacı olduğu belirtilmiştir. Davacının halen şirket yetkilisi olduğuna dair kanıtlayıcı bir belge değildir. Kaldı ki davacı anılan şirketin yetkilisi dahi olsa bu davayı ancak şirket adına açması gerekmektedir. Bu nedenle davacı istinaf sebepleri yerinde değildir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/04/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.