Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/146 E. 2020/983 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/146 Esas
KARAR NO : 2020/983 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2018
NUMARASI : 2016/323 Esas 2018/391 Karar
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının Çin’den satın aldığı ürünlerin 01/04/2015 tarihli konişmento tahtında deniz yolu ile taşınarak Ambarlı Limanına tahliye edildiğini, davalıya varış ihbarı yapılıp, ordino kesmiş olmasına rağmen yükün süresinde teslim alınmadığını, bu nedenle 2.310,00 USD tutarında demuraj alacağının oluştuğunu, söz konusu alacak için müvekkili tarafından 06/04/2015 tarihli demuraj faturası kesilerek davalıya teslim edildiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, bu nedenle alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu taşımadan kaynaklanan bütün alacakların davacı firmaya ödendiğini, dosyaya sunulan davacıya ait cari hesap ekstresinin gerçeği yansıtmadığını, ekstrede 06/04/2016 tarihinde aynı gün içerisinde iki defa yaklaşık aynı tutarlarda iki farklı fatura düzenlendiğinin görüldüğünü, söz konusu faturaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını gerek ticari defter kayıtlarının gerekse gümrük kayıtlarının incelenmesi sonucunda ortaya çıkacağını savunarak davanın reddi ile davacının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 18/10/2018 tarih ve 2016/323 Esas – 2018/391 Karar sayılı kararında;”Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre, davacının davalının Çin’den satın almış olduğu malları 01/04/2015 tarihli konişmento tahtında deniz yolu ile taşıyarak Ambarlı Limanına 03/02/2015 tarihinde tahliye ettiği, ancak malların 26/03/2015 tarihinde limandan çıkış yapmak suretiyle alıcısına teslim edildiği, konteynerlerin kararlaştırılan serbest süreden daha sonra teslim edilmesi durumunda demuraja tabi olduğu, demuraj ücretinden ise alıcının sorumlu olduğu, dava konusu taşımada malların içinde bulunduğu konteynerin 03/02/2015 tarihinde limana tahliye edildikten sonra 27/03/2015 tarihinde teslim edildiği, davacı tarafça belirlenen 21 günlük serbest süre düşüldüğünde günlük 70 USD demuraj bedeli üzerinden 31 gün için 2.170,00 USD konteyner demuraj alacağının doğduğu, davalı tarafça aynı konuda iki ayrı fatura düzenlendiği ileri sürülmüş ise de, davacı vekilinin sunmuş olduğu konişmento ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğünden celbedilen beyanname örneğine göre bu savunmanın yerinde olmadığı, zira davacının faturalarının iki ayrı taşımaya ilişkin olduğu, bu nedenle davalının takibe itirazının haksız olduğu kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına itirazının iptaline 2.170 USD alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsili için icra takibinin devamına karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, 1-Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına itirazının iptaline 2.170 Usd alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsili için icra takibinin DEVAMINA, 2-Taktiren % 20 oranı üzerinden hesap edilen 1.208,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel Mahkemenin davanın kabulüne ve dava konusu icra takibinin devamı ile davalı müvekkili aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine “nakliye işlerinden mütevellit alacak” sözde borç sebepli başlatılan icra takibine itiraz edilmiş ve takibin durmasını müteakip davacı tarafından huzurdaki itirazın iptali davası ikame edildiği, haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddi gerektiğini, Davacı, takip konusu alacağın özetle müvekkili firma tarafından yurt dışından satın alınan davacı tarafından taşınarak Ambarlı limanına tahliye edilen malların varma ihbarına rağmen müvekkili firma tarafından geç teslim alınmış olmasından doğduğunu iddia etmekte olduğu, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, müvekkili firma tarafından, doğmuş bulunan bütün alacaklar muntazaman davacı firmaya ödendiğini, Davacı tarafından dosyaya sunulan cari hesap ekstresinin, gerçek durumu yansıtmaması nedeniyle kabulü mümkün olduğu, ilgili cari hesap ekstresinde 06.04.2016 tarihinde aynı gün içerisinde iki defa yaklaşık aynı tutarlarda iki farklı fatura düzenlenmiş olduğu, söz konusu faturalar gerçeği yansıtmadığı, ilgili faturalar, cari hesap ekstresine göre alacaklı görünen müvekkili şirketi borçlu konuma getirmek amacıyla düzenlendiği, Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, demuraj alacağı için düzenlenen fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına itirazının iptaline 2.170 Usd alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsili için icra takibinin DEVAMINA, Taktiren % 20 oranı üzerinden hesap edilen 1.208,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde,HMK 266 maddesindeki “Mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir…” ve yine HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” yasal düzenlemeleri de gözetildiğinde; İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, ilk derece mahkemesince Ambarlı Gümrük Müdürlüğüne yazılan müzekkere ve cevabi yazılar, bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapor içeriğindeki tespitlere göre ; ” … davacının davalının Çin’den satın almış olduğu malları 01/04/2015 tarihli konişmento tahtında deniz yolu ile taşıyarak Ambarlı Limanına 03/02/2015 tarihinde tahliye ettiği, ancak malların 26/03/2015 tarihinde limandan çıkış yapmak suretiyle alıcısına teslim edildiği, konteynerlerin kararlaştırılan serbest süreden daha sonra teslim edilmesi durumunda demuraja tabi olduğu, demuraj ücretinden ise alıcının sorumlu olduğu, dava konusu taşımada malların içinde bulunduğu konteynerin 03/02/2015 tarihinde limana tahliye edildikten sonra 27/03/2015 tarihinde teslim edildiği, davacı tarafça belirlenen 21 günlük serbest süre düşüldüğünde günlük 70 USD demuraj bedeli üzerinden 31 gün için 2.170,00 USD konteyner demuraj alacağının doğduğu, davalı tarafça aynı konuda iki ayrı fatura düzenlendiği ileri sürülmüş ise de, davacı vekilinin sunmuş olduğu konişmento ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğünden celbedilen beyanname örneklerine göre bu savunmanın yerinde olmadığı, zira davacının faturalarının iki ayrı taşımaya ilişkin olduğu…, ” belirtilmiş olup bu tespitler ışığında mahkemece davanın kabulüne yönelik kurulan hüküm gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenleri de karşılanmış olmakla; mahkeme kararının gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 412,60.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 104,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 308,60. TL’nin istinaf edenden tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/09/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.