Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1446 E. 2019/1037 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1446
KARAR NO : 2019/1037
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2018/2174 D. İş – 2018/2174 Karar
TALEP : İhtiyati Tedbir Talebi
KARAR TARİHİ : 17/07/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep edenler vekili dava dilekçesi ile; müvekkili … ve Davalı … Ltd. Şti arasındaki 07/02/2018 tarihli Gazi Mağusa KKTC’de bulunan 36 adet gayrimenkulün satım ve devir sözleşmesinin geçersiz olması/sona ermesi sebebiyle sözleşme edimlerinin yerine getirilmesi yönünden yeddiemin sıfatıyla çekin lehdarı davalı …’a verilen ve davalı … tarafından çekin karşılıksızlık nedeniyle yazdırılan … çek numaralı Müvekkili … Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tarafından keşide edilmiş …Bankası A.Ş.’ye ait 05/03/2018 tarihli, keşide yeri Lefkoşa olan ve 5.800.000,00-TL tutarlı çekin icra takibine konu edilmesini ve Bankacılık Yasası-Çek Yasası yaptırımlarını engellemek amacıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Gazi Mağusa Kaza Mahkemesi … dosya numarası ile açılmış olan davada karar verilinceye kadar HMK. 389, 390, 391 ve 392 maddeleri ya da İİK 72 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/03/2018 tarih 2018/2474 D.iş 2018/2174 Karar sayılı kararında; HMK. 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir, talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir.” şeklindeki düzenlemeye göre talep eden vekilinin dilekçe ve eklerine göre çekin düzenleme sebebini oluşturan sözleşme ile ilgili Kıbrıs’ta görülmekte olan bir dava olduğuna göre tedbir talebinin davanın görüldüğü yer mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden…”gerekçesi ile, …. Seri nolu, … Çek nolu, keşidecisi … San ve Tic. A.Ş., keşide yeri Lefkoşa olan, …Bankası A.Ş.’ye ait, 05/03/2018 tarihli, 5.800.000,00-TL tutarlı çek ile ilgili tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkilleri ile davalı … Ltd. Şti. arasında imzalanan devir ve satım sözleşmesi’ne istinaden …. seri numaralı … çek numaralı, …Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına …. Bankası A.Ş. Bankası’na ait 05.03.2018 tarihli ve 5.800.000,00-TL çekin davalılara verildiğini, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin tarafların uyuşmazlığa düşmesi sebebiyle sona erdiği, sözleşme sona ermesine rağmen davalıların çeki iade etmeyip, müvekkillerini icra ve haciz tehdidi ve baskısı altında bıraktığını, bu nedenle çekin işleme konu olmasını önleme amacıyla açtıkları işbu davada yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, Her ne kadar sözleşme kapsamında Kıbrıs Mahkemeleri’ nden çeke ilişkin ihtiyati tedbir kararı alınsa bile, ihtiyati tedbir kararlarının tanınması ve tenfizinin mümkün olmadığı, müvekkillerinin Türkiye nezdinde tamamiyle korumasız kaldığı bu nedenlerle davalıların çeki Türkiye’de işleme konu etmemesi adına dava konusu çeke ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği, Yine çek sözleşmeye ilişkin olarak davalılara verilmiş olsa da, çekin durumu asıl ilişkiden bağımsız olduğu, çekin bir … Bankası olan … Bankası’ ndan alınmış olması, keşidecisinin ikamet adresinin Türkiye’de olması sebebiyle bu çeke ilişkin olarak alınacak tedbir kararlarında da Türk Mahkemelerinin görevli olduğunu ortaya koyduğunu, Çekin teslim edildiği …’ın, sözleşme kapsamında tarafların ortak belirlediği güvenilir kişi olduğu, güvenilir kişi olması sebebiyle çek …’a bırakıldığı, buna ilişkin beyannamede dosyaya sunulduğu, …’ın sözleşmenin feshedilmiş olmasına rağmen çeki iade etmemesinin müvekkilini Türkiye’nin yargı çevresinde korunmasız bıraktığını, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2015/23133 E. 2016/597 K. sayılı ve 13.01.2016 tarihli kararında “…Buna göre, çeke dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK l0. md.) ve ayrıca İİK’nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir….” hükmü bulunduğunu, bu anlamda tedbir kararı istenilen çekin borçlunun yerleşim yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer Türkiye’nin yargı çevresine girdiğinden işbu çekin işleme konulmaması için görevli ve yetkili Mahkemelerin de İstanbul’ daki Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, İlk derece mahkemesinin özensiz inceleme sonucu verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep bedelsiz olduğu öne sürülen kambiyo senedinden dolayı (çek) KKTC’de açılmış bulunan dava sonuçlanıncaya kadar çekin işleme konulmaması- icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkeme KKTC’ de derdest bir dava olduğundan ihtiyati tedbirin de o mahkemede verilmesi gerektiği gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Taraflar arasında KKTC’ de bulunan taşınmazların satım ve devrine yönelik adi yazılı sözleşme bulunduğu, talebe konu çekin sözleşmeye istinaden verildiği anlaşılmaktadır. Talepte bulunan sözleşmenin geçersiz olduğunu, sona erdiğini böylelikle çekin bedelsiz olduğunu öne sürmekte olup çekten dolayı KKTC Gazimağusa Kaza Mahkemesinde 857/2018 sayılı dosyasında dava açtıklarını o mahkemede alınacak bir tedbirin Türkiye’de infaza konu olamayacağını, Türkiye’ de hukuki himayesinin sağlanabilmesi için tedbir kararı verilmesi gerektiğini öne sürmektedir. Talebe konu çekin keşidecisi … San ve Tic. A.Ş, lehdarı, …, muhatap banka … Bankası Koşuyolu şubesinin … no.lu çekidir. Çekin tarihi 05/03/2018, keşide yeri Lefkoşa, bedeli 5.800.000,00 TL’dır. Çekin arkasında … cirosu, sonrasında … Ltd. nin kaşesi ve imza en altta da … Bankası … Müdürlüğü kaşe ve imzalı olarak “işbu çek 19/03/2018 tarihinde ibraz edilmiştir. 5.800.000,00 TL kısmı karşılıksızdır. Ancak takas sistemi kapsamında ödeme yapılmamıştır. Muhatap banka adına yazılıdır. Talepte bulunanın dosyaya sunduğu ve KKTC’ de açtığını öne sürdüğü davaya ilişkin dava dilekçesi örneği olduğu düşünülen nüshada 26/03/2018 tarihinde dosyalandığı yazılıdır. Dava dilekçesinde aynı çeke ilişkin ihtiyati tedbir talep edildiği anlaşılmakta ve ekinde yemin varakası denilen ve … adının yazılı olduğu bir belge bulunmaktadır. Talebin sonucuna ilişkin bir bilgi sunulmamakla birlikte istinaf dilekçesinde KKTC’ de ihtiyati tedbir kararı alındığı, fakat bu nitelikte bir kararın Türkiye’de tenfiz edilemeyeceği öne sürülerek tedbir kararı verilmesi istenmektedir. Talebe konu çekin ibraz edildiği ve arkasının yazdırıldığı anlaşılmaktadır. Talebin İİK’ nın 72. maddesi kapsamında menfi tespit davası öncesinde ihtiyati tedbir talebi olduğu kabul edilse bile, taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği, geçersiz olduğu yönündeki iddialar ile sözleşmeye konu edimlerin yerine getirilip getirilmediği, bunda kusurun kimde olduğu ve bu bağlamda talep konusu çekin bedelsiz olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, dosyaya sunulan belgelerden ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık ispat yükümlülüğünün de yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak; iddiaların yargılamayı gerektirmesi, HMK 390/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispat kuralının karşılanmaması ve KKTC’de derdest dava bir arada değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, talepte bulunan borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep edenlerin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,5 TL harcın ihtiyati tedbir talep edenlerden tahsili ile hazineye gelir kaydına, yatırılan 35,90TL harcın da hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/07/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.