Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1445 E. 2019/1129 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1445 Esas
KARAR NO : 2019/1129 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019 Tarihli Ara Karar
DOSYA NUMARASI : 2019/689 Esas
DAVA: İtirazın İptali – İhtiyati Haciz Talebi
KARAR TARİHİ: 11/09/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle oluşan alacaklarının tahsili için davalı yana takip öncesi ihtarname keşide edildiğini, ancak, davalının borcunu ödemediğini, bu sebeple fatura-cari hesap alacaklarından dolayı davalı aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasından yaptıkları takibe haksız olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davalının fatura asıllarından da anlaşıldığı üzere toplamda 45.293,55TL’lik borç bakiyesine istinaden 20.000,00TL ödeme yaptığını, bakiye 25.293,55TL borcunu tüm başvurulara rağmen ödemediğini, kötü niyetli olduğunu, ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile davalı borçlunun taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, davanın kabulüne, asıl alacağın %20′ sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin davacı tarafla arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak düzenlenerek tebliğ edilen fatura bedellerinin tamamının davacı şirkete ödediğini, davacı tarafa borcu olmadığını, alacağın likit ve muayyen olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini savunarak, davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 04/04/2019 tarih 2019/689 Esas sayılı ara kararında;”…davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi… “gerekçesi ile, reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,Yerel Mahkemece verilen 04/04/2019 Tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK’ nın 257/1. Maddesinde ihtiyati haciz koşullarının düzenlendiğini, Buna göre ihtiyati haciz, alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması olduğunu, geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesinde yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispatın yeterli görüldüğünü, somut olayda, dava dilekçesi ekindeki belgeler (ihtarname, faturalar vs. evraklar) HMK. 390. md. kapsamında yaklaşık ispat koşulunu sağlayan belge niteliğinde olduğunu, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tüm dosya kapsamından anlaşılmakta olduğunu, yerel mahkemece “davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddine” dair ara kararının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ekte Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi’ nin 2018/2623 E., 2018/1234 K. sayılı “…ihtiyati haciz talebinin kabulüne…” dair emsal ilamını sunduklarını, belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 04/04/2019 tarihli ara kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, İİK 257/1. Maddesindeki koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı yasanın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.)Dosya içine sunulan belgeler, davacının alacaklı olduğunu yaklaşık ispata yeterli olmayıp alacağın varlığı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/09/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.