Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1436 E. 2021/585 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1436 Esas
KARAR NO: 2021/585 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 03/07/2018
NUMARASI: 2017/578 Esas 2018/797 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili banka ile borçlu … Ltd Şti arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, söz konusu sözleşmeye istinaden borçlu şirkete kredi kullandırıldığını , kredi mevduat hesabı ve çek hesabı açıldığını, borçluların borcunu ödememesi üzerine borçların ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, ancak ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından bu defa davalı aleyhine Beykoz icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ayrıca % 20 icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin şirketin devir alımı, işletimi ve devir süreçlerinde, üçüncü kişiler tarafından irade fesadına uğratılarak aldatıldığını , kendisinden habersiz ve yetkileri olmadığı halde şirket çeklerini imzalayarak tedavüle sunduklarını, şirket kredi kartı ile alışveriş yaptıklarını, şirketi karlı gösterip mizan hazırladıklarını ve bu suretle bankadan kredi kullandıklarını, müvekkilini mağdur ettiklerini, yapılan icra takibinin de müvekkilini daha da zorda bıraktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/07/2018 tarih 2017/578 Esas 2018/797 Karar sayılı kararında; “….Yapılan yargılama sonucunda , dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporuna göre ; davacı bankanın dava dışı asıl kredi borçlusu şirketin kullandığı kredilerden dolayı davalının müteselsil kefil olarak genel kredi sözleşmesinde bulunan 625.000.00 TL lik kefaleti nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir,…”gerekçesi ile, 1.Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalının İstanbul Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın; a) … nolu ticari kredi yönünden; 47.614,13 TL asıl alacak, 505,44 TL işlemiş faiz, 25,27 TL % BSMV olmak üzere 48.144,84 TL, b) … nolu poliçe nedeniyle; 1.649,57 TL asıl alacak, 0,80 TL işlemiş faiz, 0,04 TL % 5 BSMV olmak üzere 1.650,41 TL, c) Çek kanunu gereğince banka kaynağından ödenmiş olan bir adet çek yaprağı bedelinden kaynaklanan; 1.290,00 TL asıl alacak , d) … nolu tek hesaptan kaynaklanan; 9.593,76 TL asıl alacak, 5,81 TL işlemiş faiz, 0,29 TL işlemiş faizin % 5 BSMV si olmak üzere 9.599,86 TL olmak üzere toplam 60.685,11 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, Ayrıca ; a)… numaralı ticari krediden kaynaklanan asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık % 48 oranında temerrüt faizi ile faizin % 5 BSMV sinin b)çek kanunu gereği 1290 TL asıl alacak için yıllık % 24,24 temerrüt faizinin c) … nolu mevduat hesabından kaynaklanan asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık % 24,24 oranında temerrüt faizi ile % 5 BSMV sinin uygulanmasına, 2-Fazla istemin reddine, 3-Hükmolunan asıl alacak miktarları bilinir ve belirlenebilir olduğundan % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi hüküm gerekçesi itibari ile usule, hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkilinin asıl borçlu şirketin devir alımı, işletimi ve devir süreçlerinde 3.kişiler tarafından irade fesadına uğratılarak, kendisinden habersiz ve yetkileri olmadığı halde şirket çekleri imzalayarak tedavüle sundukları, ,ayrıca şirketi karlı gösterip mizan hazırlayarak bankadan kredi kullanıldırdığı ve kendisini dolandırdıklarını, kefalet sözleşmesinin de bu süreçte yapıldığını, Bu hususta İstanbul Anadolu 41.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/725 esas sayılı dava dosyasını delil olarak bildirdiği, açılan iş bu ceza davasının devam ettiğini ve bekletici mesele yapılması gerektiğini de ilk derece Mahkemesinden talep ettiklerini, İlk derece mahkemesi bahsi geçen bu durumu müvekkilinin asıl şirkette hisse sahibi olmasına yönelik iddialar olarak değerlendirdiği, oysa , müvekkili adı geçen dava dışı asıl borçlu şirketin tam paylı sahibi olarak aktif ve pasifleri ile şirketini devretmiş olup ilgili yasalar kapsamında kısmen sorumlulukları devam etmekte olduğunu, Müvekkilinin kendisine ait … Ltd.Şti’ ni aktif ve pasifleri ile devrettiken sonra, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirketin yeni sahipleri ile yeni kredi sözleşmesi kurmuş olması müvekkilinin kefaletten azil olduğunun somut göstergesi olduğunu, devamında , devrin hemen sonrası şirketin yeni sahibi tarafından özellikle tek hesap (kredili mevduat hesabı ) defalarca kapatılıp açılarak kullanıldığını, bununla birlikte müvekkilin bilgisi dışında ve kendi imzası taklit edilerek çekler yazılıp tedavüle sokulduğunu, dolayısıyla çek kanunu gereği 1.290,00 TL ve … numaralı mevduat hesabı için 9.599,86 TL borçtan özellikle sorumlu olmadığını, Asıl borçlu dava dışı üçüncü şirket ile banka arasında 28.05.2015 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında oto kre.sebebiyle 48.107.87 TL taşıt rehni sözleşmesi düzenlendiği, buna dayanılarak … plakalı … marka 2014 marka otonun limitsiz rehin alındığı, bununla birlikte; Taşıt ile ilgili olarak kullandırılmış olan … kredi hesabına konu araç, fiili haciz ile satışı yapılarak kredi ve poliçe bedeline karşı mahsup edildiğini, fakat, “hangi bedel ile satılıp ne kadar borca karşı mahsup yapıldığı” dosya kapsamında belirsizlik art ettiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talep doğrultusunda davacının davasının reddine karar verilmesini, mümkün değilse hükmün kaldırılarak dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davalının kefil sıfatı ile imzaladığı genel kredi özleşmesine dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece, Davanın kısmen kabulüne tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takip dayanağı genel kredi sözleşmesinde davalının geçerli bir kefaletinin bulunup bulunmadığı ve kredi borcundan davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı Bankanın Ümraniye Şubesi ile dava dışı kredi asıl borçlusu … müşteri numaralı … Ltd. Şti. arasında 28/05/2015 tarihli ve 500.000,00 TL.miktarlı GKS.imzalandığı,sözleşmeyi davalı …’un ise Müteselsil Kefil sıfatı ile imzalamış olduğu ve kefil olunan miktarın 625.000,00 TL. olduğu anlaşılmaktadır. Dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. İle davacı banka arasında düzenlenen 28/05/2015 tarihli düzenlenen 28/05/2015 tarihli … Kapsamında TAŞIT REHİN SÖZLEŞMESİ tanzim ve imza edildiği ve buna istinaden … Plakalı … Marka 2014 model otonun limitsiz olarak REHİN SÖZLEŞMESİ imzalandığı anlaşılmıştır. Kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine Üsküdar … Noterliği’ nin 26/10/2016 tarih ve … yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesiyle alacağın talep edildiği ve ihtarın kredi borçlusu ve kefillerin sözleşmedeki adreslerine tebliğe çıkarıldığı, Kredi sözleşmesine göre kredi hesabının kat edilmesi ile alacağın muaccel hale geldiği, borcun ödenmemesi üzerine davacı alacaklı tarafından dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. İle müteselsil kefil borçlu davalı … aleyhine 60.705,48 TL. Nakdi alacak ile 39.990.,00 TL. gayri nakdi alacak olmak üzere toplam: 100.695,48 TL. Üzerinden ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalı borçlu kefilin borca itiraz etmesi üzerine 60.705,48 TL. Nakdi alacak yönünden itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davalı borçlu kefil …’un dava dışı asıl borçlu şirket … Ltd. Şti.ndeki hissesini Üsküdar … Noterliğinin 22/06/2016 tarih ve … yevmiye nolu limited şirket pay devri sözleşmesi ile …’a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/5676 Esas- 2015/15082 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, davalının şirket ortaklığından ayrılmasının kefaleti sonlandırmayacağı, davalı şirket ortağı olarak değil müşterek müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığından kefalet limiti dahilinde sorumluluğu devam edeceğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. TMK’nın 940. maddesinin II. fıkrasında “Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için, kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde, zilyetlik devredilmeden de, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabilir. Rehnin kurulmasına ilişkin diğer hususlar tüzükle belirlenir,” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemeden hareketle kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar bakımından, teslime bağlı rehin yanında, zilyetliğin alacaklıya devrine gerek olmaksızın, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile kaydedilmek suretiyle taşınır mal üzerinde rehin kurulabilir. Böyle bir rehin teslime bağlı taşınır rehni olmadığından, TBK’nın 586’ncı maddesinin 2’nci fıkrasının 1’inci cümlesine göre müteselsil kefilin takibine engel teşkil etmez. Dosya içeriğinde rehin sözleşmesi ve sicil kaydı mevcut olup kurulan TMK’nın 940’ıncı maddesine göre oluşturulan sicilli taşınır rehni olduğu anlaşılmaktadır.Bilirkişi raporunda da rehinli aracın dava tarihinden sonra 21/11/2017 tarihinde satış bedeli tutarı 67.301,23 TL.nin icra müdürlüğünce reddiyatı yapıldığı ve bu tutarın nakit kredi hesaplarına mahsup edildiği belirtilmekle ve İcra takibininde tahsilde tekerrür olmamak üzere yapıldığı gözetildiğinde davalı vekilinin rehinli aracın hangi bedel ile satılıp borca karşı mahsup edildiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalının savunmasında ve istinaf dilekçesinde bildirdiği iradesinin fesada uğratıldığı ve ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği yönünde ileri sürdüğü sebepler, davalının asıl borçlu şirkette hisse sahibi olmasına yönelik iddialar olup, ortak olduktan sonra kullandırılan kredide müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalamış olması, davalı kefilin … Ndeki kefaleti şirket ortaklığından kaynaklı olmayıp şahsi kefaleti olduğundan ve ceza dosyasının bekletici mesele yapılması davanın esasına etkili olmadığı için ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı yönündeki mahkeme tesbiti dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Davalı vekili yargılama aşamasında, cevap dilekçesinde müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra yeni bir kredi sözleşmesi inzalandığına dair bir savunmasının olmadığı, bilirkişi raporunun davalı vekiline HMK. 281 Madde meşruatlı 07/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili rapora karşı süresi dışında 29/05/2018 tarihinde uyap sisteminden gönderdiği dilekçe ile, Müvekkilinin kendisine ait … Ltd.Şti ni AKTİF ve PASİFLERİ İle devrettiken sonra , Davacı Bankanın şirketin yeni sahipleri ile yeni kredi sözleşmesi kurmuş olması müvekkilin kefaletten azil olduğunun somut göstergesi olduğunu, devrin hemen sonrası şirketin yeni sahibi tarafından özellikle TEK HESAP (kredili mevduat hesabı ) defalarca kapatılıp açılarak kullanıldığını belirtip rapora itiraz edilmiş isede davalının rapora yönelik itirazının süresi içerisinde olmadığı ve dosya içerisinde davalı tarafından imzası inkar edilmeyen … Dışında başkaca bir sözleşmeninde olmadığı, davalının bu savunmasının genişletilmesi mahiyetinde olduğu, davacının savunmanın genişletilmesine açıkça muafakatinin olmadığıda gözetildiğinde Davacı Bankanın şirketin yeni sahipleri ile yeni kredi sözleşmesi kurmuş olması müvekkilin kefaletten azil olduğunun somut göstergesi olduğuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemişkir. İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında mahkemece verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve davalının istinaf sebepleri gözetildiğinde mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.145,74.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan 1.038,68.TL harcın mahsubu ile bakiye 3.107,06.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/04/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.