Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1431 E. 2021/782 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1431
KARAR NO : 2021/782
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2018
DOSYA NUMARASI : 2016/521 Esas – 2018/841 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Sösleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında müvekkillerinin, … San. Ve Tic. A.Ş.’de bulunan değişik oranlardaki paylarının temlikine ilişkin olarak Devir ve Pay Alım Satım Sözleşmesi imzalandığını, 15/05/2015 tarihli davalı tarafından davacılar (satıcılar) adına …’e gönderilen 13/04/2016 tarihli yazı ile; 15/05/2018 tarihli pay alım satım sözleşmesi kapsamında hisselerini satın aldıkları şirkete ait olan ve sözlşemenin ekinde Çorlu 3 mağazası olarak adı geçen mağazanın iskanının olmaması nedeni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınamadığı için kapatıldığı, bu nedenle sözleşmenin 8.4 maddesinin işletilmesi gerektiği, bu madde gereğince oluşan zararlarının müvekkilleri tarafından tazmin edilmesi, bu kapsamda sözleşmenin anılan maddesindeki formülü uyguladıklarında kendilerine 3.677.708,81-TL ödenmesini talep ettiklerini, müvekkili firma tarafından 25/04/2016 tarihli cevabi yazıda, Çorlu 3 mağazasının 2014 yılı cirosunun 5.768.955,00-TL ve şirketin 2014 yılı toplam cirosunun 855.464.259,00-TL olduğu, buna göre bu mağazanın 2014 yılı toplam cirosunun şirketin toplam cirosuna olan oranının %0,67 olarak hesaplandığı, anılan tutarın da sözleşmenin 8.4 maddesinde düzenlenen %5 oranın altında kaldığı, kabul etmemekle birlikte 8.4 maddedeki şartın gerçekleştiği ve kapatılan mağazasının 2014 yılı cirosunun, şirketin 2014 yılı toplam cirosuna oranının %5’i geçtiği kabul edilse dahi talep edilecek azami tutarın 1.838.854,41-TL olabileceğinin davalıya bildirildiğini, davalının 03/05/2016 tarihli yazı ile sözleşmede düzenlenen zararların oluştuğunu, formül ve 1.838.854,41-TL tutarının ödenmemesi halinde sözleşme uyarınca ellerinde bulunan banka teminat mektubunun nakte çevrileceğini ve alacaklarının tahsil edileceğini bildirdiğini, sözleşmenin 8.4 maddesinde “kapanış tarihi itibari ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı veya işletme kayıt belgesi olmayan mağazaların herhangi birinin kapanış tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde yetkili resmi makam tarafından münhasıran işyeri açma ve çalışma ruhsatının veya işletme kayıt belgesinin olmaması sebebi ile kapatılması halinde satıcılar aşağıdaki formüle göre hesaplanan tutarı alıcıya ödemekle yükümlüdür” şeklinde düzenlendiğini, kapanış tarihi sonrası sadece ruhsatı olmadığı için ileride kapatılabilecek mağazalar ile sözleşme sırasında belirlenen ve listelenen mağazaları dahil ettiklerini, tarafların sözleşme yapılırken sayılan mağazaların toplam ciro içindeki payının %2,3 olduğunu, bu mağazalara ilave olarak ileride münhasıran ruhsat olmaması nedeni ile kapatılabilecek mağazaların 2014 yılı toplam cirolarının şirketin toplam cirosuna oranlanması sureti ile bulunacak olan rakamın %5’in altında kalması halinde alıcıların müvekkili satıcılardan bir talepte bulunamayacaklarının hüküm altına alındığını, sözleşme hazırlanırken kapatılacağı kabul edilen mağazaların 2014 yılı toplam cirosunun şirketin 2014 yılı toplam cirosuna oranının %2,3 olduğunu, buna ilave olarak kapatılan Çorlu 3 mağazasının 2014 yılı toplam cirosunun toplam ciroya oranı olan %0,67 eklendiğinde bulunacak toplam rakamın %2.97 ettiğini ve bunun da sözleşmede kararlaştırılan %5 şartı sınırının altında kaldığını, müvekkilinin sözleşmenin 8.4.1 maddesi çerçevesinde davalı tarafa bir borcu olmadığını, müvekkillerinin davalı tarafa sözleşmenin 8.4.1 maddesindeki taahhütlerinin teminatı olmak üzere … A.Ş. tarafından tanzim edilmiş olan 06/07/2015 tarihli … numaralı teminat mektubunu verdiklerini, davalının sözleşmeyi haksız bir biçimde yorumlamak sureti ile elinde bulundurduğu teminat mektubunu nakte çevirmesi halinde müvekkili açısından telafisi imkansız zararların ortaya çıkabileceğini belirterek, davalı tarafından 03/05/2016 tarihli yazı ile müvekkilinden talep edilen tazminatın mesnetsiz olduğu ve müvekkilinin bu yazı ile talep edilen tazminat nedeni ile davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15/05/2015 tarihinde, …San. Ve Tic. A.Ş.’nin paylarının %85’inin müvekkili şirket tarafından devralınmasına ilişkin sözleşme akdedildiğini, sözleşmeden doğabilecek muhtemel zararların tazminini garanti altına almak için azami 10.000.000,00-TL tutarında ve 10/07/2017 tarihine kadar geçerli olan bir banka teminat mektubu düzenlendiğini ve müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından satıcılar temsilcisine 13/04/2016 tarihinde gerçekleştirilen bildirim ile sözleşmenin ekinde listelenen mağazalardan olan Çorlu 3 mağazasının iskanının olmaması nedeni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınamadığını, mağazanın kapatılacağından bahisle sözleşmenin 8.4. Maddesinin işletilmesi gerekliliğinin bildirildiğini, aynı tarihli bildirimle anılan maddede yer alan formül uyarınca hesaplama yapıldığını ve ortaya çıkan rakamın ödenmesi gerekliliğinin bildirildiğini, taraflar arasında yapılan yazışmalar neticesinde yeniden hesaplama yapıldığı ve şirketin kapatılan mağaza nedeni ile 1.838.854,41-TL zarara uğradığını, ilgili tutarın 5 iş günü içerisinde ödenmesinin gerektiğinin, aksi halde teminat mektubunun nakte çevrileceğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin sözleşme akit tarihinden itibaren bütün sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirdiğini, karşı tarafın ise aleyhlerine olan her durumda yükümlülüklerine aykırı davrandıklarını, sözleşme ek 30’da yer alan ve kapatılacağı önceden belirlenen mağazaların 2014 yılı cirolarının şirketin 2014 yılı toplam cirosuna oranlamasının %2,36 olduğunu, herhangi bir nedenle başlığı altında kapatılan diğer mağazaların cirosunun şirketin toplam cirosuna oranının %2,35 ve ruhsat nedeniyle kapatılan Çorlu 3 mağazasının cirosunun şirketin toplam cirosuna oranının %0,674 olduğu dikkate alındığında ve bu değerler toplandığında %5’lil alt limit aşılarak toplamda %5,399’a ulaşıldığını, dolayısıyla 8.4. maddesinin işletilmesi için gerekli koşulların oluştuğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/09/2019 tarih ve 2016/521 Esas – 2018/841 Karar sayılı kararı ile; ” … Tüm dosya kapsamından; davacı … Anonim Şirketi, …, …, …, …, …, … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı … A.Ş. arasında 15/05/2015 tarihli “…Anonim Şirketi’nin Paylarının Devir Ve Temlikine İlişkin Pay Alım-Satım Sözleşmesi” akdedildiği, anılan sözleşme ile davacıların değişik oranlardaki hisselerini davalıya devir ettikleri sabittir. Davalı şirket tarafından davacılar adına (satıcılar temsilcisi sıfatı ile) …’e gönderilen 13/04/2016 tarihli yazıda “Çorlu 3 Mağazasında Çorlu Belediye Başkanlığı’nın mühürleme kararı neticesinde mağazada ticari faaliyete son verilmek zorunda kalındığı, sözleşmenin 8.4.1 maddesi uyarınca 3.677.708,81-TL’nin iş bu yazının tebliğinden itibaren 5 iş günü içinde şirkete ödenmesi, aksi takdirde zararlarını sözleşmenin 8.4.2 maddesi uyarınca banka teminat mektubunun nakte çevrilmesi sureti ile tazmin edileceği” bildirilmiştir. …’in söz konusu yazıya vermiş olduğu 25/04/2016 tarihli cevabi yazıda “Çorlu 3 Mağazası’nın 2014 yılı cirosunun 5.768.955,00-TL ve şirketin 2014 yılı toplam cirosunun 855.464.259,00-TL olduğu, buna göre bu mağazanın 2014 yılı toplam cirosunun şirketin toplam cirosuna oranının %0,67 olarak hesaplandığı, anılan tutarın da sözleşmenin 8.4.1 maddesinde düzenlenen %5 oranının altında kaldığı, kabul edilmemekle beraber bir an için sözleşmenin 8.4.1 maddesindeki şartın gerçekleştiği ve kapatılan mağazanın 2014 yılı cirosunun şirketin 2014 yılı toplam cirosuna oranının %5’i geçtiği kabul edilse dahi talep edilebilecek tutarın azami 1.838.854,41-TL olabileceği” davalı şirkete bildirilmiştir. Davalı şirketin söz konusu yazıya vermiş olduğu 03/05/2016 tarihli cevabi yazıda “Çorlu 3 Mağazasının mühürlenmek sureti ile kapatılmış olduğu, bu nedenle sözleşmenin 8.4.1 maddesi uyarınca zararları oluştuğu, davacı tarafı cevabı üzerine yeniden hesaplamanın yapıldığı, sözleşmenin 8.4.1 maddesi uyarınca kapatılan “Adana Çarşı, Ankara Ulus, Osmaniye, Polatlı 1 ve Çorlu 3″ mağazalarında cirolarının toplanması halinde bu mağazalarının toplam cirolarının şirketin 2014 yılı cirosuna oranının %5,3’e ulaştığı, bu nedenle bu şirketlerin sözleşmenin 8.4.1 maddesindeki formüle göre 1.838.855,41-TL zararının oluştuğu, bu tutarın kendilerine ödenmemesi halinde sözleşmenin 8.4.2 maddesi gereği ellerinde bulunan banka teminat mektubunun nakte çevrilmek sureti ile alacaklarının tazmin edileceği” davacılar adına …’e bildirilmiştir. Anılan sözleşmenin 8.4.1 maddesinde “Kapanış tarihi itibariyle işyeri açma ve çalışma ruhsatı veya işletme kayıt belgesi olmayan ve ek-9 ‘da listelenen mağazaların herhangi birinin kapanış tarihinden itibaren 2 (iki) yıl içerisinde (“dönem”) yetkili resmi makam tarafından münhasıran işyeri açma ve çalışma ruhsatının veya işletme kayıt belgesinin olmaması sebebiyle kapatılması halinde” düzenlemesi yer almaktadır. Bu durumda davaya konu uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Sözleşmeye bağlılık (ahde vefa ilkesi) esas olup herkesin sözleşme gereğince yükümlülüklerini iyi niyet ve dürüstlük kuralları çerçevesinde yerine getirmesi esastır. Anılan sözleşmenin 8.4.1. maddesi uyarınca ek 9’da geçen Çorlu 2, Çorlu 3, Yozgat, Şerifali, Kaynarca, GOP 2 mağazalarından herhangi birinin kapanması halinde davacıların tazminat yükümü doğacaktır. Uyuşmazlık konusu olan Çorlu 3 mağazasının işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığından resmî makamlarca süre verildiği ve süre sonunda resmî bir belge olmaksızın faaliyetine devam etmesi nedeni ile 11/03/2016 tarihinde mühürlendiği anlaşılmış olup, bu durumda anılan sözleşmenin yukarıda yazılı 8.4.1 maddesinde belirtilen formül uygulanarak davacıların ödeme yükümlülüğünün tespiti gerekmektedir. Aksinin kabulü sözleşme serbestisine, ahde vefa ve dürüstlük kuralına aykırı olacaktır. Mahkememizce benimsenen yukarıda yazılı bilirkişi raporunda belirtilen formüle göre davalıların zararının 1.838.854,41-TL olarak hesaplandığı görülmüş olup, tüm bu sebeplerden dolayı taraflar arasında akdedilen anılan sözleşmenin 8.4.1 maddesi gereğince davacıların davalı tarafa 1.838.854,41-TL borçlu olduğu, davacının davasında haksız olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği … ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargılama sırasında dosyanın iki defa bilirkişi incelemesine gönderildiğini, ilk raporda; davanın haklı ve hukuka uygun olduğunun tespit edildiğini, dosyaya sunulan 04/05/2018 tarihli 2. raporda ise, hatalı değerlendirme yapılarak davanın yersiz olduğunun iddia edildiğini, mahkemece hükme esas alınmış ise de, 04/05/2018 tarihli bilirkişi raporunun hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, Müvekkilleri ile davalı şirket arasında 15/05/2015 tarihli pay alım satım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilleri tarafından hisseleri davalı şirkete devir edilen … Sanayi ve Tic A.Ş.’nin Türkiye’nin değişik yerlerinde bulunan ve market olarak adlandırılan mağazaları işleten bir firma olduğunu, taraflar arasında sözleşme görüşmeleri yapılırken satışa konu şirket bünyesinde bulunan mağazaların bir kısmının işletme ruhsatlarının olmaması nedeni ile kapatılabileceği bu durumda alıcılar yönünden bir zarar oluşabileceği ve böyle bir durumda nasıl davranılacağı hususunun gündeme geldiğini ve bu konu ile ilgili tarafların sözleşmenin 8.4.1. maddesini düzenlediklerini, müvekkillerinin davalı şirkete sözleşmedeki formül gereğince hesaplanacak tutarı ödeyeceklerinin kararlaştırıldığını, Yine aynı sözleşmenin devamında; ” şu kadar ki yukarıda yer alan formül ve satıcıların bu çerçevede belirlenen ödeme yükümlülüğü ancak herhangi bir nedenle kapatılan mağazaların ( şüpheye mahal vermemek adına bu hesaplamaya madde 3.1.14 ve madde 2.3.2 uyarınca kapatılan mağazaların yıllık cirosu da dahildir ) 2014 yılı toplam cirolarının Şirketin toplam cirosuna oranlanması suretiyle bulunacak olan rakamın % 5 ile % 10 arasında olması halinde uygulanacaktır ” şeklinde düzenlendiğini, taraflar arasındaki sözleşme metni açık olmasına rağmen davalı tarafın sözleşmeyi kötü niyetli olarak yorumlamak sureti ile müvekkilinden haksız olarak 1.838.854,41 TL talep ettiğini, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.4.1 maddesine göre hesaplama yapılabilmesi için; herhangi bir nedenle kapatılan mağazaların ( şüpheye mahal vermemek adına bu hesaplamaya madde 3.1.14 ve madde 2.3.2 uyarınca kapatılan mağazaların yıllık cirosu da dahildir ) 2014 yılı toplam cirolarının şirketin toplam cirosuna oranlanması suretiyle bulunacak olan rakamın % 5 ile % 10 arasında olması gerektiğini, ancak mahkemece ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu husus değerlendirilmeden direk formülün uygulandığını, sözleşmede belirlenen formülün uygulanıp uygulanamayacağı hususunun değerlendirilmediğini, Tarafların bu sözleşmeyi müzakere ederken sözleşmeye dahil edilen toplam mağaza sayısını bildiklerini, bu mağazalardan bir kısmının sözleşme kapsamından çıkartılabileceğini de ön gördüklerini, bu çerçevede sözleşmenin imzasından sonra Rekabet Kurumu’nun onay vermeme hali ile ilgili bir düzenleme yaptıklarını ve bu hususu 2.3.2 maddesinde düzenlediklerini, ancak Rekabet Kurumu onayı geldiği için bu maddenin uygulama alanı bulamadığını, yine ek 30’da listelenen mağazaların kapatılacağını peşinen kabul ettiklerini, buna ilave olarak da resmi makamlara münhasıran işletme belgesi ve ruhsatı olmaması nedeni ile kapatılacağı düşünülen mağazaların da ek-9’da listelendiğini, Bu nedenle kapatılan mağazaların toplam cirosunun sözleşmede tarif edilen şirket cirosunun % 5’i geçmesi halinde 8.4.1 maddesinin uygulanacağının kararlaştırıldığını, Sözleşmenin imzalanmasından sonra yukarıdaki maddede düzenlenen çerçevede resmi makamların girişimi ile kapatıldığı müvekkiline bildirilen sadece bir tane Çorlu 3. Mağazası olduğunu, o mağazanın da anılan sözleşme maddesindeki formüle göre toplam ciroya oranının % 0,67 olduğunu, Durum böyle iken davalı tarafın sözleşmeden sonra kendi isteği ve tasarrufu ile verimsizlik nedeni ile kapatmış olduğu Adana Çarşı, Ankara Ulus, Osmaniye ve Polatlı 1 mağazalarını da zorlama yolu ile 8.4.1. maddesine sokmaya çalıştığını, Mahkemenin, ek-9 listesinde belirtilen mağazalardan bir tanesinin bile kapatılması halinde 8.4.1 maddesinin uygulanacağı şeklinde yorumladığını, ancak sözleşmenin 8.4.1 maddesi uyarınca ek-9 da listelenen mağazaların resmi makamlar tarafından münhasıran iş yeri açma ve çalışma ruhsatının veya işletme kayıt belgesinin olmaması sebebi ile kapatılacak mağazaların ciroları ile ek 30’da listelenen ve kapanacağı peşinen kabul edilen mağazaların ciro toplamının % 5’i geçmesi halinde davalının zararının doğacağının kabul edildiğini, Taraflar arasındaki sözleşme metninin açık olduğunu, tarafların işbu sözleşmeye açıkça sadece ruhsatı olmadığı için ileride kapatılabilecek mağazalar ile sözleşme sırasında belirlenen ve sözleşmeye ek-30 olarak yazılıp listelenen ( Tekirdağ, Diyarbakır Stadyum, Abidinpaşa, Polatlı 3, Gaziosmanpaşa, Bağlum, Tokat, Törekent ) mağazalarını dahil ettiklerini, kısacası tarafların sözleşme yapılırken bu sayılan mağazaların kapatılacağını peşinen kabul ettiklerini, Taraflar arasında imzalanan bu sözleşme gereğince kapatılacağı peşinen kabul edilen zikredilen mağazaların 2014 yılı toplam cirosunun şirketin 2014 yılı toplam cirosuna oranının % 2,3 olduğunu, bu orana ruhsatsızlık nedeni ile kapatılan Çorlu 3. Mağazası’nın 2014 yılı cirosu da eklendiğinde toplam rakamın % 2,97 olmakta olduğunu, bu oranın da sözleşme ile kararlaştırılan % 5 şartının altında kaldığını, Müvekkillerinin davalı tarafa, sözleşmenin 8.4.1 maddesindeki taahhütlerinin teminatı olmak üzere verdikleri teminat mektubunda da ” … sözleşme madde 8.4’te, Sözleşme ek-9’da listelenen mağazalardan herhangi birinin 10/07/2017 tarihinde kadar resmi makamlar tarafından münhasıran işyeri açma ve çalışma ruhsatının veya işletme kayıt belgesinin olmaması nedeni ile kapatılması halinde Sözleşme madde 8.4.1 e uygun olarak hesaplanacak meblağı ödemeyi kabul etmiştir ” şeklindeki ifadelerden de, taraflar arasındaki sözleşmenin dava dilekçelerinde belirtilen şekilde yorumlandığının görüldüğünü belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında yapılan anonim şirket pay alım-satım sözleşmesinin 8.4.1 maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında 15/05/2015 tarihinde “… Anonim Şirketi’nin Paylarının Devir ve Temlikine İlişkin Pay Alım-Satım Sözleşmesi” akdedildiği, bu sözleşme ile davacıların değişik oranlardaki hisselerini davalıya devir ettikleri, sözleşmenin 8.4.1 maddesinde “kapanış tarihi itibari ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı veya işletme kayıt belgesi olmayan ve ek 9’da listelenen mağazaların herhangi birinin kapanış tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde yetkili resmi makam tarafından münhasıran işyeri açma ve çalışma ruhsatının veya işletme kayıt belgesinin olmaması sebebi ile kapatılması halinde satıcılar aşağıdaki formüle göre hesaplanan tutarı alıcıya ödemekle yükümlüdür.” şeklinde düzenleme yapıldığı, söz söz konusu maddenin devamında da “Şu kadar ki yukarıda yer alan formül ve satıcıların bu çerçevede belirlenen ödeme yükümlülüğü ancak herhangi bir nedenle kapatılan mağazaların ( şüpheye mahal vermemek adına bu hesaplamaya madde 3.1.14 ve madde 2.3.2 uyarınca kapatılan mağazaların yıllık cirosu da dahildir ) 2014 yılı toplam cirolarının Şirketin toplam cirosuna oranlanması suretiyle bulunacak olan rakamın % 5 ile % 10 arasında olması halinde uygulanacaktır” şeklinde uygulamanın nasıl yapılacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşme ek 9 listede ismi belirtilen Çorlu 3 mağazasının iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığından belediye tarafından verilen süre sonunda, resmî bir belge olmaksızın faaliyetine devam etmesi nedeni ile 11/03/2016 tarihinde mühürlendiği, adı geçen mağazanın kapanıştan sonraki 2 yıl içerisinde ve sözleşmede belirlenen sebeple kapatılması nedeniyle tazminat talebi için sözleşmenin 8.4.1 maddesinde belirtilen ilk koşul gerçekleşmiştir. Ancak tazminat talebi için sözleşmenin 8.4.1 maddesinde “…herhangi bir nedenle kapatılan mağazaların ( şüpheye mahal vermemek adına bu hesaplamaya madde 3.1.14 ve madde 2.3.2 uyarınca kapatılan mağazaların yıllık cirosu da dahildir ) 2014 yılı toplam cirolarının Şirketin toplam cirosuna oranlanması suretiyle bulunacak olan rakamın % 5 ile % 10 arasında olması halinde uygulanacaktır” şeklinde düzenlenen ikinci koşulun da gerçekleşmesi gerekmekte olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık da söz konusu maddenin bu kısmının yorumundan kaynaklanmaktadır. Taraf vekillerinin dava dilekçesi ve cevap dilekçesindeki beyanları dikkate alındığında, sözleşme ek 30’da yer alan ve kapatılacağı önceden belirlenen mağazaların 2014 yılı cirolarının şirketin 2014 yılı toplam cirosuna oranının hesaplamaya (% 5 ile % 10 arasındaki oranın tespiti hususunda) dahil olacağı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, tarafların kabulü ve dosyadaki verilere göre yapılan hesaplamaya göre bu oranın %2,36 olduğu, yine Çorlu 3 mağazasının 2014 yılı cirosunun toplam ciroya oranın %0,67 olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilince oranın tespitinde kapanış tarihi sonrası sadece ruhsatı olmadığı için kapatılabilecek mağazaların dahil olduğu, davalı tarafın sözleşmeden sonra kendi isteği ve tasarrufu ile verimsizlik nedeni ile kapatmış olduğu Adana Çarşı, Ankara Ulus, Osmaniye ve Polatlı 1 mağazalarının 8.4.1. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, söz konusu maddede, mağazanın herhangi bir nedenle kapatılmış olması ve bu hesaplamaya madde 3.1.14 ve madde 2.3.2 uyarınca kapatılan mağazaların yıllık cirosunun da dahil edileceğinin düzenlendiği dikkate alındığında, mağazanın kapatılması için herhangi bir neden öngörülmediğinden her türlü nedenle kapatmanın bu madde kapsamına gireceği, dolayısıyla davalı şirketin 2016 yılında aldığı yönetim kurulu kararları ile Adana Çarşı, Ankara Ulus, Osmaniye ve Polatlı 1 mağazalarının da kapatıldığı anlaşılmakla bu mağazaların 2014 yılı cirolarının şirketin 2014 yılı toplam cirosuna oranının belirlenmesinde hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği, bu oranın ise %2,35 olduğu, bu şekilde kapatılan mağazaların 2014 yılı ciroları toplamının şirketin toplam cirosuna oranının %2,35+%0,67+%2,36=%5,38 olup sözleşmenin 8.4.1 maddesinde belirlenen minimum %5’lik oranın üzerinde bulunması nedeniyle davalı tarafça Çorlu 3 mağazasının kapatılması sebebiyle bilirkişi raporu ile belirlenen 1.838.854,41-TL tazminat talep edilebileceği, bu hali ile mahkemece açıkça belirtilmemekle birlikte, kararın dayanak teşkil eden 8.4.1 maddesi uyarınca verildiği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacılar tarafından 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,4 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.