Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1423 E. 2020/538 K. 07.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1423 Esas
KARAR NO: 2020/538 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 18/09/2017
DOSYA NUMARASI: 2015/813 Esas – 2017/678 Karar
DAVA: İtirazın kaldırılması ve iflas
KARAR TARİHİ: 07/05/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirketin ticari ilişkisi kapsamında sigorta ettiği hasarlar için temin ettiği emtia karşılığı cari hesap borcunun bulunduğunu, sigortalıların hasarları için verilen malzemelerin faturalarının davalı şirkete gönderildiğini, bu faturaların her iki tarafın defter kayıtlarında mevcut olduğunu, Davalı şirketin 20.03.2015 tarihi itibariyle cari hesap borcunun 53.804,11-TL olduğunu, iş bu cari hesap borcunu takip tarihine kadar ödemediğini, bunun üzerine alacaklarının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile iflas yolu ile icra takibine geçmiş olduklarını, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, bunun üzerine davalının tarihinde itiraz ettiğini, davalının icra takibine 10/07/2015 tarihli itirazından sonra 31/07/2015 tarihinde 44.254,11-TL müvekkiline ödeme yaptığını, bakiye 9.365,38-TL’yi ödemediğini, Davalı halen borcunu ödemediğinden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile alacağın tüm faiz, masraflar ve ücreti vekaletle birlikte karşılıksız kalmaması için borçlu şirketin iflasına karar verilmesini, İcra takibine esas değer üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat gönderilmesine rağmen, davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 18/09/2017 tarih ve 2015/813 Esas – 2017/678 Karar sayılı kararında; “…Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafları iddia ve savunmaları, Dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, davacı vekilinin 14/08/2015 tarihli duruşmadaki beyanı da dikkate alınarak Taraflar arasında mevcut ticari ilişki nedeniyle davacının icra takibi tarihi itibariyle davalıdan icra takibine dayanak cari hesaptan dolayı alacaklı olup olmadığı ve miktarına ilişkin rapor düzenlemesinin istenmesine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … 20/01/2017 tarihli raporda; davacının muavin defter dökümündeki son işlem tarihi olan 20/03/2015 tarihi ve icra takip tarihi olan 02/07/2015 tarihi itibariyle icra takibine dayanak yaptığı cari hesaptan dolayı 53.804,11-TL alacaklı olduğu, davalının dava açıldıktan sonra mevcut borcunu ödediği, davacının icra takip tarihi olan 02/07/2015 tarihinden sonra asıl alacağa değişen oranlarda faiz talep edebileceği kanaati bildirilmiştir. Davacı vekili 29/06/2017 havale tarihli dilekçesinde; borçlunun önce borca 10/07/2015 tarihinde itiraz ettiğini, daha sonra 31/07/2015 tarihinde 48.571,78-TL kısmi ödeme yaptığını, dava açıldığı tarihte borçlunun 9.356,38-TL bakiye borcunun kaldığını,ve ancak dava açıldıktan sonra davalının kapak hesabından müvekkile ödediği parayı düşerek icra dosyasına bakiye ödeme yaptığını, bu ödeme ile esas takip yönünden davalının borcunun kalmadığını, davanın konusuz kalmış olduğundan karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, davalının haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı hakkında karar verilmesini talep etmiştir. İbraz edilen ödeme dekontu ile 13.11.2015 tarihinde ödeme yapıldığı görülmüştür. Dava itirazın iptali istemi olup davalı borçlunun itirazı nedeni ile açılan davadan sonra dava konusu borcu ödemesi ile dava konusuz kalmış olup,dava değeri olan 9.356,38-TL alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması ve davalının haksız itirazı nedeni ile gecikmeye sebebiyet vermesi nazara alınarak İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği…”gerekçesi ile; ”İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazla ilgili olarak dava açıldıktan sonra borç ödenip dava konusuz kalmış olduğu anlaşılmakla bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Davalının haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet vermekle dava değerinin (9.356,38-TL) %20’si oranı olan 1.871,27-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirketin ticari ilişkileri mevcut olduğu, davalı şirketin sigorta ettiği hasarlar için temin ettiği emtia karşılığında cari hesap borcunun bulunmadığını, sigortalıların hasarları için verilen malzemelerin faturaları düzenli olarak davalı şirkete gönderildiğini, bu faturalarının her iki tarafın defter kayırlarında mevcut olduğunu, Davalı şirketin 20/05/2015 tarihi itibariyle cari hesap borcunun 53.804,11TL olduğunu, cari hesap borcunu takip tarihine kadar ödemediğini, bu nedenle icra takibine başladıklarını, iflas ödeme emri borçluğa tebliğinden sonra borçlu davalı icra takibine 10/07/2015 tarihinde itiraz ettiğini, Borçlu icra takibine 10/07/2015 tarihli itirazından sonra 31/07/2015 tarihinde 44.254,11TL müvekkille kısmi ödeme yaptığını, bakiye 9.356,38TL’ i ödemediğini, Borçlunun kısmi ödemesinin icra takibine 10/07/2015 tarihinde yaptığı itirazdan sonra yapıldığını, borçlunun borca itirazı ile müvekkili icra inkar tazminatına hak kazandığını, İlk derece mahkemesi icra inkar tazminatını bakiye 9.356,38TL üzerinden yaptığını, ancak borçlu borcun tamamına itiraz ettiğini ve takibin durmasına borcun tamamı üzerinden sebep olduğunu, Borca itiraz ile borcun tamamı üzerinden takip durduğundan icra inkar tazminatı yükümlülüğünü bu itirazı da yüklendiğini ve borcun tamamı üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmesinin gerektiğini, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ortadan kaldırılarak davanın kabulüne, icra inkar tazminatının borca itiraz ettiği tarihteki 53.804,11TL üzerinden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, iflas yoluyla yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davasıdır. Mahkemece,1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazla ilgili olarak dava açıldıktan sonra borç ödenip dava konusuz kalmış olduğu anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Davalının haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet vermekle dava değerinin (9.356,38-TL) %20’si oranı olan 1.871,27-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece, yargılamanın ilam genel haciz yoluna mahsus İİK.nın 67.maddesi uyarınca yapılarak tek hakim tarafından karar verildiği görülmüştür. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 18.06.2014 tarih, 6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile değişik 5. maddesinde ”…Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri tek hâkimlidir. Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın; İflas, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan iş ve davalara, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara, şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır. …” hükmü düzenlenmiştir. Dava, iflas yoluyla yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davası olup somut uyuşmazlık yönünden davanın 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 18.06.2014 tarih, 6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile değişik 5. Maddesi uyarınca heyet halinde görülüp yargılamanın ise İİK. 156 vd. Maddeleri uyarınca yapılması gerekirken tek hakimle yargılama yapılıp hüküm tesisi cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.(Yargıtay 11 HD.nin 2018/1219 Esas, 2019/1474 Karar sayılı içtihadı da benzer mahiyettedir.) Bu husus, HMK.nun 355.maddesi kapsamında kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden Dairemizce resen dikkate alınmıştır. Sonuç itibariyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 355, 353/1-a4. maddeleri uyarınca kaldırılmasına ve davanın heyetçe yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2017 tarih ve 2015/813 Esas – 2017/678 Karar sayılı kararının HMK’nın 355, 353/1-a4 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf kanun yoluna başvurma harcı 121,30.TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş-dönüş masrafı 23,63.TL olmak üzere; toplam: 144,93.TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/05/2020 tarihinde HMK’nın 355, 353/1-a4 maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.