Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1420 E. 2021/524 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1420 Esas
KARAR NO : 2021/524 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/1649 Esas – 2018/1144 Karar
TARİH : 16/11/2018
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında 30/01/2014 tarihli bir yıl süreli akaryakıt alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili şirkete ait… plaka sayılı aracın arızalandığı tarihe kadar yakıt alımına devam ettiğini, aracın arıza yapması üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan tespitte bilirkişi raporunda arızanın akaryakıt kalitesizliği sebebinden kaynaklandığının belirlendiğini, bunun üzerine arızadan kaynakla zararın tahsili için takip yaptıklarını, davalının itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, aracın 27/09/2013 tarihinde satın alınması nedeniyle arızanın davalının verdiği kalitesiz akaryakıttan kaynaklandığının açık olduğunu, aracın arıza sonrası tamiri için 8.921,53 TL ve 85,51 TL’lik ödemeler yapıldığını, aracın serviste kaldığı süre boyunca işlerin aksamaması için masraflar yapıldığını, davalının itirazının alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, tespit dosyasında hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan rapor düzenlendiğini, raporun gerçeğe aykırı olduğunu, davacının aracının yakıt aldığı dönemdeki yakıtların analiz ettirildiğini ve kalite standartlarına uygun olduğuna ilişkin rapor verildiğini, davacının diğer araçlarınında yakıt aldığını, bu araçlar yönünden bir sorun yaşanmadığını, bunun yakıtın kaliteli olduğunu gösterdiğini, istasyondan günlük ortalama altıyüz aracın yakıt aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 16/11/2018 tarih 2014/1649 Esas – 2018/1144 Karar sayılı kararında;
” davalı şirketin, davacının araçlarına akaryakıt verdiği, davacı şirket adına kayıtlı … plaka sayılı aracın davalı şirketten yakıt almasından kısa bir süre sonra 14/05/2014 tarihinde arızalandığı, Sulh Hukuk Mahkemesi tespit dosyasında alınan bilirkişinin incelediği akaryakıt sistemi ile ilgili motor parçalarının incelenmesinden sonra sunduğu raporunda arızanın yalnız yakıttan kaynaklanan bir arıza olduğunu bildirdiği, davacının aracın tamir bedeli ile ikamet ettiği araç için oluştuğunu iddia ettiği zararının tahsili için davalı hakkında yaptığı icra takibinin borca itiraz nedeniyle durduğu, mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulunun yaptığı inceleme ve tespitler sonrasında davacının yakıt aldığı dönemdeki tarihlerde akaryakıt istasyonundaki tankların seviyesinde herhangi olumsuz bir bulguya rastlanmadığı, motorin analiz raporlarında yakıt kalitesi ile ilgili parametrelerin limit değerler içinde olduğu, olumsuz bir değer gözlenmediği, araçta oluşan hasarın yakıt kalitesizliği ya da yakıt istasyonu sisteminden kaynaklandığına dair bir bulguya rastlanmadığı, arızanın yakıttan meydana gelme ihtimalinin bulunduğu, ancak davalıdan alınan yakıttan kaynaklandığına dair bir bulgunun bulunmadığının belirlendiği, her ne kadar davacı vekilince raporlar arasında çelişki olduğu iddia edilmiş ise de tespit dosyasındaki incelemenin yalnız motor parçaları üzerinde yapılması ve makine mühendesi tek bir bilirkişiden rapor alınması mahkememizdeki raporun dosyadaki deliller ile istasyonda yapılan incelemeler sonrasında aralarında kimya ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan alınması karşısında çelişkiden söz edilemeyeceği gibi her iki raporda da arızanın yakıttan kaynaklanabileceği sonucuna ulaşılmakla raporlar arasında çelişki bulunmadığı, yargılama sırasında alınan raporun bilirkişilerin uzmanlık alanları yapılan inceleme ve tespitlere göre hükme esas alınabilir niteliği ile bu belirlemelere göre davalı şirkete ait istasyondan her gün yüzlerce aracın akaryakıt aldığı ve arıza yapan aracında aylarca akaryakıt aldığı ve bir sorun yaşamadığı göz önünde tutulmakla beraber davalıdan alınan akaryakıtın kalitesizliği nedeniyle arızanın meydana geldiğine ilişkin iddianın şüpheye yer bırakmayacak şekilde davacı tarafından kanıtlanamadığı, aracın bir başka yerden de akaryakıt alabileceği ihtimali göz önünde tutulduğunda kanıtlanamayan davanın reddine, davacı tarafın kötü niyetle hareketle takip yaptığına ilişkin bir delil bulunmamakla davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile,
-Davanın reddine,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkili … Laboratuvar Hizmetleri Sarı Tic Ltd Şti. ile davalı borçlu …San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 30/01/2014 tarihinde 1 yıl süreyle geçerli olmak üzere “Akaryakıt Alım Sözleşmesi” imzalandığını, imzalanan işbu sözleşme uyarınca müvekkili şirket araçlarından … plakalı aracı ile davalı şirketten akaryakıt alımına başlandığını, 31/01/2014 tarihinden, aracın arızalandığı tarihe kadar akaryakıt alımının devam ettiğini,
Müvekkili şirkete ait… plakalı aracın arızalanmasının ardından, müvekkili şirket tarafından İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/58 D. İş sayılı dosyasından, aracın arıza sebebinin bulunabilmesi adına delil tespiti talebinde bulunularak 16/07/2014 tarihli bilirkişi raporunun tanzim edildiğini, bilirkişi raporunda yapılan tespitler neticesinde, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın, davalı …ie Ltd Şti’nden alınan akaryakıt kalitesizliği sebebiyle arızalandığının anlaşıldığını ve arıza sebebiyle müvekkili şirketin yapmış olduğu masrafların davalı şirketten talep edilmişse de, davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz edilmesi üzerine açılan davada, ilk derece mahkemesi tarafından dosyadaki delillerle uyuşmayan bilirkişi raporlarına dayanılarak hatalı gerekçelendirmeyle davanın reddine karar verildiğini, Makine Yüksek Mühendisi, Yeminli Mali Müşavir ve Kimya Mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin ilk raporunu 26.05.2017 tarihinde dosyaya sunduğunu, işbu rapora karşı yaptıkları ve yerel mahkeme tarafından yerinde görülen itirazları kapsamında aynı heyetten ek rapor alınmasına karar verildiğini, Makine Yüksek Mühendisi ve Kimya Mühendisinden oluşan heyet tarafından 09.04.2018 tarihli ek raporun dosyaya sunulduğunu ve fakat işbu raporda itirazlarına ilişkin hiçbir değerlendirme ve incelemeye yer verilmediğini,Bilirkişi raporlarında hiçbir soru ve itirazlarına kabul edilir bir açıklama yapılmadığını, en sonunda hazırlanan 26.05.2017 tarihli kök rapor ile İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/58 D. iş dosyası raporundaki tespite katıldıklarının belirtildiğini fakat bu sonucun, somut uyuşmazlığı çözmeye elverişli olmadığı gibi, hazırlanan kök rapor ile İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasındaki tespit raporuyla da uyumlu olmadığını,Tartışma konusu olmayan hususun değerlendirmeye tabi tutulduğunu, Kök raporun sonuç kısmının 4. maddesinde aracın arızasının ayıplı yakıt nedeniyle meydana geldiği ancak bu yakıtın …r Petrol’den tedarik edildiğine ilişkin bir kayıt olmadığının belirtildiğini, müvekkili şirketin, davalı … Petrol ile 30.01.2014 tarihinde “Akaryakıt Alım Sözleşmesi” imzaladığını, söz konusu sözleşme uyarınca müvekkilinin yakıtını … Petrol’den alacağı, … Petrol’ün ise akaryakıt için piyasa fiyatından %7 oranında indirim yapacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin, akaryakıtın …Petrol’den alındığının açık ve net bir delili olduğunu, Alınan petrol ürünleri numuneleri ile benzinlik ve aracın son hali üzerinden yapılan incelemeyle geçmiş döneme ilişkin olumsuz bir bulguya rastlanmadığının kabulünün anlaşılabilir olmadığını, aracın ilk tespitten sonra onarıldığını ve üçüncü kişilere satıldığını, 2014 yılına ait hasar için, 2017 yılındaki bulgular arasında illiyet kurulmadığının iddia edilmesinin anlaşılmaz olduğunu, Davalı … firmasının, davanın başından bu yana müvekkile ait … plakalı araç için temin edilen akaryakıtın kendilerinden tedarik edildiğini ve bu hususta herhangi bir itirazlarının olmadığını açıkça kabul ve ikrar ettiklerini, bu kapsamda hiçbir surette yakıtın kendilerinden alınmadığını ileri sürmediklerini; aksine kendilerine ait akaryakıtın teknik düzenlemelere ve yakıt değerlerine uygun olduğunu savunduklarını, dava konusu aracın yakıtı davalıdan almışsa ve arızaya da bu yakıt neden olduysa, sorumlunun davalı olması gerekirken, illiyet kurulamadığı iddiasının ve tespitine dayalı yerel mahkeme kararının aykırı olduğunu, Dava konusu olay meydana geldikten hemen sonra yapılan tespit içeriğinde hem aracın parçaları, hem de yakıt deposunda bulunan mevcut yakıtın net bir şekilde incelenmediğini, mahkeme heyetiyle birlikte keşfe gidilerek, hem davalı taraf hem de araç üreticisi … vekili hem de arızanın onarımını gerçekleştiren yetkili servis … Otomotiv Ticaret vekilinin de hazır bulunduğunu tarafsız ve objektif bir tespit yapılarak, bilirkişi raporu hazırlandığını, özellikle her iki tarafın da hazır bulunduğu esnada yapılan tespitte, araçtaki arızanın nedeninin yakıtın kalitesizliği olduğunun tespit edildiğini,
Bilirkişi kök ve ek raporuna karşı yapılan itirazların değerlendirilemediğini,
Çelişkili ve eksik tespitlerden oluşan raporların hükme esas alınamayacağını,
Yapılan yargılama esnasında davanın haklılığının tespit edildiğini,
Açıklanan tüm bu nedenlerle, hazırlanan kök ve ek raporlardaki çelişki ve muğlaklıklar ile bilirkişi raporlarının takdiri delil olması karşısında; tüm dosya kapsamında müvekkiline ait araçtaki hasara yakıtın neden olduğu ve hasara neden olan yakıtın da davalı … firmasından tedarik edildiğinin inkar edilemeyeceğini,
İleri sürerek, 16.07.2014 tarihli delil tespit raporu, 26.05.2017 tarihli kök rapor ve 16.04.2018 tarihli ek raporla araçtaki hasara akaryakıtın sebep olduğu tespit edilmişken, müvekkili şirket ile davalı …Petrol arasında 30.01.2014 tarihli “Akaryakıt Alım Sözleşmesi” yapılmış olması ve davalı … firmasının hasarın ortaya çıktığı tarihe kadar akaryakıtın kendisinden alınmadığına ilişkin tek bir itiraz dahi ileri sürmemesi karşısında istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2018 Tarih, 2014/1649 Esas ve 2018/1144 Karar sayılı itirazın iptali talepli dava yönünden davanın reddine dair kararın kaldırılmasını, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki akaryakıt alım sözleşmesi gereğince davacı şirket aracına davalı tarafça verilen akaryakıtın ayıplı olması nedeniyle meydana gelen zararın tazmini için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, taraflar arasında 30/01/2014 tarihli ve bir yıl süreli akaryakıt alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davacıya ait … plakalı araca davalı tarafından verilen akaryakıtın ayıplı olması nedeniyle aracın arıza yaptığını, araçta meydana gelen arızanın akaryakıttan kaynaklandığının tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, aracın tamiri için yaptığı masraflardan davalının sorumlu olduğunu belirterek tamir masraflarının tahsili için yaptıkları takibe davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Taraflar arasında davacının maliki olduğu araçlara davalı tarafından akaryakıt satılmasına ilişkin olarak 30/01/2014 tarihli sözleşme imzalandığı çekişme konusu değilidir.
Uyuşmazlık davacının maliki olduğu… plakalı araçta meydana gelen arızanın davalının sattığı akaryakıttan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ile arıza davalının sattığı akaryakıttan kaynaklamanmakta ise akaryakıtın ayıplı olup olmadığı noktasında çıkmaktadır.
Davacı tarafça davadan önce İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/58 D.iş sayılı dosyası ile davaya konu araç üzerinde delil tespiti yaptırılmış olup, anılan dosyada alınan bilirkişi raporu ile davaya konu … plakalı araçta 10/07/2014 tarihinde tespit edilen arızanın nedeninin yakıttan kaynaklı olduğu belirlenmiştir.
Dosyada bilirkişi raporu alınmış, mahkemece alınan bilirkişi raporunda İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/58 D.iş dosyasında yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı aracındaki arızanın akaryakıt kaynaklı olduğu belirtilmiş olup, raporlar arasında çelişki bulunmamaktadır.
Dosyada bulunan ekspertiz raporuna göre (davacının aracında arıza meydana gelmesi üzerine bunun akaryakıt kaynaklı olduğu iddası üzerine davalı bu nedenle sigorta yaptırmış olduğundan davalının verdiği akaryakıtın ayıplı olup olmadığı yönünde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ekspertiz raporuna göre) anılan tarihte davacının arızalı olan aracının yakıt deposundan alınan akaryakıt üzerinde yaptırılan analiz sonuçlarına göre söz konusu akaryakıtta ayıp tespit edilememiştir.
Bu nedenle davacının bilirkişi raporu ile tespit dosyasında alınan rapor arasında çelişki bulunduğu yönündeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi olaydan çok sonra yapılmış ise de bilirkişiler tespit dosyasında alınan bilirkişi raporuna ve tespitlere, tespitten önce yapılan eksprtiz raporuna ve bu raporda yer alan davacı aracından alınan akaryakıtın analizi sonuçlarına göre rapor düzenlemiş olup davacının bu yönlere ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.
Dosyada bulunan tüm belge ve bilgilere, tespit dosyasında alınan biilirkişi raporuna, ekspertiz raporuna ve asıl davada alınan bilirkişi raporuna göre davacının aracında meydana gelen davaya konu arızanın ayıplı akaryakıttan kaynaklandığı sabit olmakla birlikte davacı söz konusu ayıplı akaryakıtı davalıdan satın aldığını ispatlayamamıştır.
Buna göre davacı aracında akaryakıtın ayıplı olması nedeniyle arıza meydana geldiği sabit olmakla birlikte bu arızaya neden olan ayıplı akaryakıtın davalının sattığı akaryakıttan kaynaklandığı davacı tarafça ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı istinaf sebepleri yerinde değildir.
Dava dosyası içinde bulunan belge ve bilgilere, mahkeme kararının gerekçesine göre davanın reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi ile reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/04/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.