Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1410 E. 2021/745 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1410
KARAR NO : 2021/745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2019
DOSYA NUMARASI : 2018/1364 Esas – 2019/409 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin makina imalatı ve satışı ile iştigal ettiğini, müvekkili tarafından davalıya satışı yapılan makinanın, davalı tarafça yanlış kullanım ve makinaya atılmaması gereken malzemelerin atılması sonucu arıza yapması nedeniyle makinenin tamir için müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan inceleme sonucu kıralan parçaların garanti kapsamında olmadığı ve makinanın tamiri için yaklaşık 20.000,00 TL gerektiği davalı tarafa bildirildiğini, tamir edilerek çalışır hale getirildiğini ve takip konusu 09.03.2016 tarih … seri nolu faturanın kesilerek davalı şirkete gönderildiğini, fatura yasal süresi içerisinde ödenmeyince Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun takibe itiraz etmesi nedeniyle takip durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığını, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebligatının Beylikdüzü adresinde yapılmış olduğu nazara alındığında Büyükçekmece icra dairelerinin yetkili olduğunu, davacıdan satın alınan makinenin kısa aralıklarla 3 kez arızalandığını, davacının arızayı garanti kapsamında tamir etmeyeceğini bildirmesi üzerine makinenin tamir edilmeksizin olduğu hali ile iade edilmesinin istenildiğini, davacının tamir teklifinin kabul edilmediğinin belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/04/2019 tarih ve 2018/1364 Esas – 2019/409 Karar sayılı kararı ile; ” …İİK 50. maddesinin ”Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur…” hükmünü ihtiva ettiği, HMK 6/1 maddesinde genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunun belirtildiği, buna göre icra takibinin davalının adresi itibariyle bağlı bulunduğu Büyükçekmece İcra Dairelerinde başlatılması gerekmesine rağmen icra takibinin yetkisiz olan Bakırköy İcra Dairesinde yapılmış olması sebebiyle usulüne uygun bir takip bulunmadığından davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1- Takibin yetkili olmayan icra dairesinde yapılmış olması sebebiyle AÇILAN DAVANIN REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece toplanan delillere uygun olmaksızın, usul ve yasaya aykırı şekilde davanın reddine karar verildiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, borçlunun itirazının, kendilerine tebliğinden sonra yetki itirazının kabulü ile, dosyanın yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne 15/01/2019 tarihinde UYAP üzerinden talimat gönderildiğini, icra müdürlüğünün uzun süre kendi dosyasını aramasına rağmen bulamadığını ve dosyanın bulunduğu zaman Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderileceğinin kendilerine bildirildiğini, bunun üzerine itirazın iptaline yönelik davayı açıp beklemeye başladıklarını, icra müdürlüğünün kendisinde bulunan dosyanın kaydını kapatarak, yetkili yere göndermediğini, bunun sorumluluğunun alacaklı olarak kendilerine yüklenmesinin yasal bir dayanağı bulunmadığını, kaldı ki bir an için dosyanın Büyükçekmece’ye gönderilip, oradan da borçluya tebligat çıkarıldığı kabul edilse bile borçlunun yine borca itiraz edeceğini, Ayrıca alacağa yönelik davalarda HMK 6 gereğince genel yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, ayrıca BK 73 (6098 sayılı TBK’nın 89) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda, aksi kararlaştırılmadıkça, para borunun alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden, alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu belirterek,İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, esas hakkında davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde usulüne uygun icra takibi yapılmış olması dava şartıdır. Davalı, hakkında yapılan ilamsız takipte icra dairesinin yetkisine ve borca ve fer’ilerine itiraz etmiştir. Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde yetkili icra dairesi, İİK 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı yasanın 10. maddesinde, sözleşmeden doğan davalarda yetki düzenlenmiş, sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Ancak HMK’nın 10. maddesinde belirtilen sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin yetkili olabilmesi için taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunun ispatlanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki veya sözleşmenin varlığı alacaklı tarafça ispatlanamadığı takdirde, yetkili icra dairesi HMK 10. maddesi ve BK 89. maddeleri uyarınca belirlenemeyecektir. Ayrıca alacaklı tarafça, alacağın konusunu teşkil eden temel hukuki ilişki ispatlanamaz ise, alacaklının bu hukuki ilişkinin varlığına dayanarak kendi ikametgahında icra takibi yapmasına da yasal olanak bulunmamaktadır. Bu durumda yetkili icra dairesi, genel kural gereği borçlunun ikametgahı olan yer icra daireleri olacaktır. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Davacı tarafça, davalıya satılan makinenin arızasının giderilmesine ilişkin olarak takibe dayanak faturanın tanzim edildiği anlaşılmakta ise de, davalı tarafça, davacının arızayı garanti kapsamında tamir etmeyeceğini bildirmesi üzerine makinenin tamir edilmeksizin olduğu hali ile iadesinin talep edildiği, tamir teklifinin kabul edilmediğinin beyan edildiği, dolayısıyla fatura dayanağı tamir ilişkisi ve akdi ilişkinin varlığı davalı tarafça inkar edilmektedir. Davacı tarafça taraflar arasındaki hukuki ilişki veya sözleşmenin varlığının ispatlanması halinde HMK 10 ve BK 89. maddeleri uyarınca kendi ikametgahı icra dairesinde icra takibi yapılması mümkün ise de, icra takibinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığı, davacı şirket adresinin Küçükçekmece/İstanbul, davalının adresinin ise Beylikdüzü/İstanbul olduğu dikkate alındığında, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı anlaşılmaktadır.Davacı vekilince istinaf dilekçesinde, borçlunun itirazının kendilerine tebliğinden sonra yetki itirazının kabulü ile, dosyanın yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne 15/01/2019 tarihinde UYAP üzerinden talimat gönderildiği, dosyanın icra müdürlüğünce aranmasına rağmen bulunamaması nedeniyle Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilemediği, bunun sorumluluğunun kendilerine yüklenmesinin yasal bir dayanağının bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, işbu itirazın iptali davasının 28/12/2018 tarihinde açıldığı nazara alındığında, dava tarihinden sonra yapıldığı beyan edilen icra takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi talebi sonuca etkili değildir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/05/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.