Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1360 E. 2019/1144 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1360
KARAR NO : 2019/1144
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 01/03/2019
NUMARASI : 2017/907 Esas – 2019/158 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/06/2015
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
ESAS NO : 2015/642
KARAR NO : 2017/267
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/06/2015
İSTANBUL 16. ATM NİN 2015/642 E.S. DOSYASI İLE BİRLEŞEN
İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
ESAS NO : 2015/630
KARAR NO : 2015/441
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/06/2015
BİRLEŞEN İSTANBUL 5 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
ESAS NO : 2017/189
KARAR NO : 2017/1047
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık; haksız rekabet iddiasına dayalı tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 04/02/2019 gün ve 2017/3251 Esas – 2019/805 Karar sayılı ilamı ile ” … 6100 sayılı Kanun’ un geçici 3. maddesi 2. fıkrası ” Bölge Adliye Mahkemeleri’ nin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’ un 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez ” hükmünü haizdir. İlk Derece Mahkemesi’ nce yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne dair verilen 28.11.2016 tarihli karar, her ne kadar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten sonra verilmiş ise de, dava dosyasında ilk derece mahkemesince verilen 10.07.2014 tarihli karar evvelce Yargıtayın 9. Hukuk Dairesi’ nin 20.11.2014 tarihli 2014/30815 Esas – 2014/34794 Karar sayılı ilamı ile incelemeden geçmiş olup, anılan Kanun maddesi uyarınca hükmün temyiz kanun yolu incelemesine tabi olduğu açıktır. Bu meyanda, ilk derece mahkemesince kararın hüküm kısmında istinaf kanun yolunun gösterilmiş olması da sonucu değiştirmeyecektir. Buna göre, dosyanın gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesi kararına yönelik kanun yolu incelemesi talebini içeren dilekçenin, temyiz istemine ait olduğunun kabulü ile dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilip 6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereği ilk derece mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ nin 20.04.2017 tarih, 2017/143 Esas – 2017/175 karar sayılı kararının bozulup kaldırılarak davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir … ” şeklinde hukuki yorum, değerlendirme ve kabulde bulunduğu görülmüştür. Yerel mahkeme tarafından verilen ve istinaf konusu edilen nihai karar 01/03/2019 tarihinde verilmiş ise de; dosyanın incelenmesinde, birlikte görülen davalardan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/189 Esas – 2017/1047 Karar sayılı dosyasında 18/12/2017 tarihli birleştirme kararından önce yine İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 01/02/2016 tarih ve 2015/613 Esas – 2016/91 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği ve kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 19/12/2016 tarih ve 2016/12168 Esas – 2016/9641 Karar sayılı bozma ilamı ile görevsizlik kararının bozulduğu ve dosyanın yeniden İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderildiği, burada 2017/189 Esas sayısını alan dosyanın Mahkemenin 18/12/2017 tarih ve 2017/189 Esas – 2017/1047 Karar sayılı kararı ile İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/907 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği anlaşılmaktadır. HMK geçici 3. madde uyarınca daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş dosyanın istinafen incelenmesi mümkün değildir. Davalar birlikte görüldüğü için, birleşen dosyalardan biri için zorunlu bu husus tüm dosyalara şamil olmak durumundadır. Bölge adliye mahkemeleri 20/07/2016 tarihinde faaliyete geçmiştir. Bu açıklamalar kapsamında somut olayın incelenmesinde; istinafa konu dava dosyası ile birleşen dosyalardan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/189 Esas – 2017/1047 Karar sayılı dava dosyasında Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce 2015/613 Esas – 2016/91 Karar sayılı görevsizlik kararı verildiğinden ve karar Yargıtay incelemesinden geçtiğinden, HMK’ nın 3/2 maddesi gereğince yerel mahkemece verilen nihai karar istinaf yasa yoluna tabi olmayıp, değişiklikten önceki 1086 sayılı HUMK hükümlerine göre temyiz incelemesine tabidir. Kararda kanun yolunun yanlış gösterilmesi, kararın istinaf incelemesine tabi olması sonucunu doğurmaz. İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinden önce yerel mahkemece verilen nihai karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceğinden, 1086 sayılı HUMK’ un 26/09/2004 tarih ve 5236 sayılı Kanunla değiştirilmesinden önce yürürlükte bulunan 427 ilâ 454′ üncü madde hükümlerine göre usuli işlemler tamamlanarak temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ ne gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf dilekçesinin GÖREV yönünden reddi ile; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/907 Esas – 2019/158 Karar sayılı dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ ne gönderilmesi için, MAHKEMESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Verilen kararın niteliğine göre harç ve yargılama giderleri yönünden bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 18/09/2019 tarihinde oy birliği ile HMK’ nun 352. maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.