Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1356 E. 2021/581 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1356 Esas
KARAR NO : 2021/581 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 20/03/2019
NUMARASI : 2017/524 Esas 2019/236 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı tarafından, davalı hesabına karşılığı döviz/EURO olarak alınmak üzere gönderilen 485.000,00 TL meblağı için herhangi bir şekilde karşılığının ödenmediğini ve geri de gönderilmediğinden davacı tarafından, davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını; davalının, icra takibine haksız, yersiz ve tamamen kötüniyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu; bu nedenlerle, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının hiçbir hak ve alacağı olmadığı halde davalı firma aleyhine icra takibi başlattığını ve haksız ve kötüniyetli bu takibe karşı süresi içinde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu; davacının, davalı ile ticari bir ilişkisinin bulunmadığını, davaya cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davacı tarafın ihtiyati haciz nevinden ihtiyati tedbir kararının reddine, haksız ve kötüniyetli davanın reddi ile davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/03/2019 tarih ve 2017/524 Esas – 2019/236 Karar sayılı kararında; “….Yukarıda ayrıntısı açıklandığı üzere davacı tarafça davalı hesabına gönderilen toplamda 485.000,00 TL karşılığı Euro’nun davacı şirket adına veya davacı şirket nam ve hesabına işlem yapmaya yetkili bir kimseye teslim edildiğine ilişkin davalı taraf savunmalarının, dava değeri gözetilerek kesin delillerle ispatının gerektiği, davalı vekilinin 04/03/2019 tarihli dilekçesindeki beyanının aksine davacı tarafça … Bankası’ndan gönderilen havalede herhangi bir açıklama bulunmadığı, … gönderilen havalede ise … isminin açıklama kısmında davalı şirket ünvanı yanında yer aldığı, bu ibareden …’ın davacı şirket adına teslime yetkilendirildiğine ilişkin bir anlam çıkarmaya imkan bulunmadığı ispat yükünü cevap dilekçesi ile üzerine alan davalı tarafça ödeme savunmasının ispat olunamadığı kanaatiyle ve ihtarnamenin tebliği ve tanınan 3 güne nazaran davalının 01/04/2017 tarihinden itibaren mütemerrit olup takip tarihi itibariyle işlemiş faiz tutarının mahkememizce 2.591,00 TL olarak hesaplandığı, talebin bu tutardan az olduğu gözetilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ..”gerekçesi ile, 1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,487.461,54 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/524 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan itirazın iptali davasına ilişkin olarak 20.03.2019 tarihli duruşmada davanın kabulüne dair karar verdiğini, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı 22.03.2017 tarihinde müvekkilinin … Bankası hesabına, …n 235.000 TL ve … Bankasından 250.000 TL olmak üzere toplam 485.000TL gönderdiğini ve bu havalelere ilişkin olarak 485.000 EURO karşılığın müvekkilince kendine ödenmediğini iddia ederek İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, anılan İcra takibine ilişkin olarak müvekkilince yapılan itiraz neticesinde takip durduğu ve davacı tarafından iş bu itirazın iptali davası açıldığını, Yerel mahkeme,hayatın olağan akışına aykırı, afaki, hukuksal dayanağı olmayan,dosya kapsamı ile çelişen bir takım gerekçeler ile haksız ve yasal dayanaktan yoksun davacı yan davasının kabulüne karar verdiğini, Öncelikle müvekkili firma bir döviz bürosu olduğu, dava dışı … isimli bir kişi 22.03.2017 tarihinde müvekkili firmanın işyerine gelerek 485.000TL karşılığı döviz alacağını beyan ettiğini, bu müvekkili firmadan hesap numarasını alan … isimli bu şahıs,müvekkilinin hesap numarasını davacı firmaya bildirdiği ve bu bildirim neticesinde davacı tarafından müvekkilinin hesabına yukarıda 2.madde de belirtilen iki kalem de toplam 485.000TL gönderildiğini, anılan bu rakam karşılığı döviz demüvekkil tarafından … isimli şahsa teslim edildiği ve bu şahıstan teslim ve ibraname yazısı alındığını, alım satıma ilişkin tüm işlemler müvekkili firma defterlerine kayıt edildiğini, anılan bu hususta dosyaya sunulan bilirkişi raporuna açık olarak belirtilmekte olduğunu, Dosyada bulunan davacı tarafından müvekkili hesabına yapılan havalelere ait banka dekontları incelendiğinde, … dekontunda: ’’… TİC AŞ’’ … Bankası dekontunda: ’’… ‘’ açıklamalarının olduğu, … bankasının dekontunun açıklaması olan ‘…’ ibaresinin alacaklı şube ibaresinin hemen üstünde yer aldığını, Yerel mahkeme gerekçesinde … BANKASI dekontunda yer alan ‘…’ ibaresinin iddialarının aksine bulunmadığını beyan ettiğini, yerel mahkeme dekontu eksik incelediğinden dolayı anılan ibareyi görmediği, … bankası dekontunda ‘’… ‘’ibaresi yukarıda da bahsetdildiği üzere alacaklı şube başlığının üstünde açık olarak yer aldığını, Yerel mahkeme … dekontunda yer alan açıklamaya ilişkin olarak ise gerekçesinde‘’… isminin açıklama kısmında davalı şirket ünvanı yanında yer aldığı,bu ibareden …’ın davacı şirket adına teslime yetkilendirildiğine ilişkin bir anlam çıkarmaya imkan bulunmadığı…..’’şeklinde usul ,yasa ve hukuk mantığına aykırı bir yorumda bulunduğunu, Davacı vekilinin 20.03.2019 tarihli celsenin duruşma tutanağında ifadesi: ‘’dosyamız tekemmül etmiştir,bizim tanık … ile bir irtibatımız yoktur yapılan ödeme müvekkile yapılmamıştır,belki döviz bürosu bize o ismi bildirdiği için dekontta o isimle havale yapılmış olabilir varsayım olarak düşünülebilir.’’ şeklinde olduğu, bu ifade dahi davacının haksız olduğunu açık olarak ispatlarken yerel mahkemece hiç dikkate alınmadığını,Yerel mahkeme dava dışı …’ın tanık olarak dinlenmesi aksi durumda davanın ihbar edilmesine yönelik 02.07.2018 tarihli dilekçemizde ki talebi 14.11.2018 tarihli celse de kabul ettiği ve …’ın tanık olarak dinlenmesine karar verdiğini, yerel Mahkeme aynı celse de …’a tebligat çıkartılmasına da karar verdiği, tanık … 20.02.2019 tarihli bir sonra ki celse de kendisine tebligat yapılmasına karşın hazır olmadığı, taraflarınca aynı celse de ihzar çıkarılması talep edildiği, mahkeme bu talep ve tebliğe rağmen usul ve yasaya aykırı şekilde … tanık olarak dinlenilmesi ara kararından rücu etmiş ve acele ile sözlü yargılama aşamasına geçilmesi yönünde ara karar oluşturduğunu, Yerel mahkeme taraflı ve aceleci bir tutum ile davayı karara çıkardığı, hayatın olağan akışına,basiretli bir tacir davranışlarına ve beyanlarına aykırı davacı beyan ve davranışları yerel mahkemece kabul gördüğünü, mahkeme davacı tarafa her iki dekontta … isminin neden yazıldığını, bu şahısla ilişkilerinin ne olduğunu talebe rağmen araştırma gereği bile duymadığını, anılan bu karar karşısında müvekkili yapmış olduğu bir ödemeyi tekrar yapmak ile karşı karşıya bırakıldığı gibi bir de tazminata mahkum edildiği, Yerel mahkeme kararının kabul görmesi hukuka aykırı bir durumun olağan bir durum haline gelmesine sebep olacağını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde yeniden görülmesine, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, döviz alımı için gönderilen paranın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kabulü ile İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, 487.461,54 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili dava dilekçesi ile,davacı tarafından, davalı hesabına karşılığı döviz/EURO olarak alınmak üzere gönderilen 485.000,00 TL meblağı için herhangi bir şekilde karşılığının ödenmediğini ve geri de gönderilmediğinden davacı tarafından, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını belirtmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 22/03/2017 tarihinde … isimli kişinin davalı şirketin iş yerine geldiği,davalı şirket yetkilisi …’a 485.000,00 TL. Karşılığı döviz alacağını beyan etmesi üzerine müvekkili tarafından bu talebin karşılanacağının beyan edilmesi üzerine … isimli şahsın müvekkilinin banka hesap numaralarını aldığını, belirttiği miktarın hesap numarasına geleceğini beyan ettiğini, bu gelişme üzerine davacı firma tarafından 2 ayrı banka hesabından …’a havaleler yapıldığını, yapılan havalelerin … tarafından … nolu telefondan müvekkili firma ortağı … whatsuup mesajı olarak gönderildiğini, müvekkili tarafından ödemenin hesabına gelmesi ve özellikle de … A.Ş. Den gelen dekontta …’ın isminin geçmesi üzerine 22/03/2017 tarihinde aynı gün …’ın talimatı üzerine 85.000,00 TL.’yi … isimli şahsın hesabına havale edildiği, geri kalan kısmada döviz olarak …’a elden makbuz karşılığı teslim edildiğini belirtmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı, sonuç itibari ile; istinafa konu kararda dosya kapsamına, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 33.448,46.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 8.362,12.TL harcın mahsubu ile bakiye 25.086,34.TL’nin davaLıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 16/04/2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ Dosyaya ibraz edilen dekontlardaki havale işlemlerinin internet bankacılığı yoluyla yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça …’ın şirketleri ile hiçbir bağının olmadığı iddia etmiş isede, davacı tarafça her iki dekontta da … isminin neden yazıldığını, bu şahısla ilişkilerinin ne olduğu ve yapılan havalelerde bu şahsın isminin neden yazıldığına dair somut bir açıklamanın olmadığı ve bu yönde bir inceleme yapılmadığı tesbit edilmiştir.İlk derece mahkeme gerekçesinde … BANKASI dekontunda yer alan ‘…’ ibaresinin iddiaların aksine bulunmadığı belirtilmiş ise de, … bankası dekontunda ‘’… ‘’ibaresi alacaklı şube başlığının üstünde açık olarak yer aldığı tesbit edilmiş olup mahkemenin bu tesbitinin yerinde olmadığı görülmüştür.Davalı delil listesinde, … tarafından … nolu telefondan müvekkili firma ortağı … whatsuup mesajı olarak gönderildiğini, talep edildiğinde ibraz edileceği belirtildiği halde 6100 sayılı HMK’ nın 31.maddesi kapsamında hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü dahilinde, bu mesaj dökümünün ibrazı sağlanarak incelenmemesi yerinde görülmemiştir.HMK. 202/1 maddesinde; ” Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir,” hükmü düzenlenmiştir.Davalıdan ibrazı sağlanacak whatsuup mesajının delil başlangıcı niteliğinde olup olmadığı, buna göre HMK. 202/1 maddesine göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir, hükmü uyarınca değerlendirme yapılmadan teslim alan olarak imza atan … isimli kişinin davalının tanık olarak dinletme talebinin HMK. 200 Madde uyarınca dinletilmesi talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Mahkemece, yukarıda tesbit edilen hususlarda işlem yapılıp, gerektiğinde taraflara yemin delilide hatırlatılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken deliller toplanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.28/07/2020 tarih ve 31199 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK.nın 3531-a-6 mad. uyarınca; Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemesi halinde davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.Yukarıda açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının HMK’ nın 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyor muhalif kalıyorum. 16/04/2021