Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1354 E. 2019/1010 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1354
KARAR NO : 2019/1010
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2019(İhtiyati Tedbir Talebinin Reddine İlişkin Ara Karar)
DOSYA NUMARASI : 2018/967 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/07/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin davalı şirket ile arasındaki ticari münasebetten kaynaklanan alacaklarını tahsil edememesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu, bu durumun yapılacak yargılama sonucunda tespit edileceğini, davalının mallarını kaçırma kastı içinde olduğunu ileri sürerek yargılama sürecinde müvekkilinin haklı alacağının tahsilinin imkansız gelme olasılığına binaen davalı borçlunun menkul, gayrımenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları hakkında ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 14/05/2019 tarih 2018/967 Esas sayılı ara kararında; ” … Dosya kapsamına, delil durumuna, henüz davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edilmemiş olmasına ve alacağın muaccel olmadığı ve davalının mallarını kaçırma kastı içinde olduğuna dair delil sulmadığı dikkate alınarak İİK 257/1,2 fıkraları şartlarının gerçekleşmemiş olmasına göre, davacının ihtiyati haciz niteliğindeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, Davacının İhtiyati Haciz Niteliğindeki İhtiyati Tedbir Talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, Mahkemece ihtiyati tedbir talebine verilen ret kararının yerinde olmadığını, Dava dilekçesinde belirtilen belgelerin incelendiğinde davalı şirketin davaya konu alacaktan haberinin olduğunu, işbu alacağın 15.10.2018 tarihli mutabakat metni ile de açıkça kabul edildiğini, dolayısıyla itirazın tahsil süresini uzatmak ve bu süreçte de mal varlığını kaçırmak sureti ile müvekkili şirketin haklı alacağını tahsilini imkânsız hal getirmek niyetinde olduğunun aşikâr olduğunu, Davalıların mal varlıklarını tasarruf etmesinin önüne geçilmesi ve dava sonrasında verilecek olan hükmün tahsil kabiliyetinin olması adına bu talebin kabulünün elzem olduğunu, talep ekinde yer alan faturaların irsaliyeli fatura olduğunu ve ayrıca da cari hesap mutabakatına ilişkin belgenin de bulunduğu gözetildiğinde yaklaşık ispat kuralı uyarınca talebin kabulünün gerektiğini, (Yargıtay 19. Hukuk dairesi E. 2015/685 K. 2015/13030 T. 19.10.2015 – Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2015/7000 K. 2015/10983 T. 15.9.2015 ) Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre cari hesap mutabakatı ile müvekkilinin alacaklı olduğu hususunda yaklaşık olarak ispatlandığını, müvekkilinin alacağı muaccel bir alacak olduğunu, işbu hususun dava dosyasında mübrez faturaların incelenmesinden de görülebileceğini ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava ticari satışa dayalı faturalardan dolayı yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık konusu, davada ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı, mahkemece verilen kararın dosya içeriğine uygun olup olmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’ nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’ nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Davada bir para alacağı istenmiş olmasına göre davada istenebilecek geçici hukuki korunma talebi ihtiyati hacizdir. Davacının ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talebinde bulunması HMK’nin 390/3.maddesine aykırıdır. Adı geçen maddeye göre: Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir uyuşmazlık konusu malvarlığı hakkında verilebilir. Davacının ihtiyati tedbir talep ettiği davalı malvarlığı uyuşmazlık konusu olmadığına göre ihtiyati tedbir kararı verme koşulları oluşmamıştır. Davacının terditli geçici hukuki korunma talebi HMK’nın 390/3.maddesine aykırı olduğu gibi alacağının varlığına dayanak sunduğu, bir kısmı okunamayan fatura fotokopileri, gönderi bilgileri dökümleri ve cari hesap ekstresi ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli yaklaşık ispat koşulunu da sağlamaktan uzaktır. Öncelikle alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmektedir. Davalının kendilerinin davalıya borçlu olmadıkları yönündeki itiraz ve yargılamadaki savunması karşısında deliller henüz toplanmadan yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından İİK’ nın 257/1-2. maddelerine dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesi hukuken mümkün değildir. İlk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı davacı trafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/07/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.