Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/134 E. 2019/201 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/134
KARAR NO : 2019/201
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 28/09/2018 Tarihli Ara Karar
DOSYA NUMARASI : 2018/754 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde, Davacı ile davalılardan …’nun diğer davalı şirketin eşit paylı ortakları olduğunu, şirket fabrikasının bölünebilecek şekilde tasarlandığını, fakat davalı ortağın daha sonra buna yanaşmadığını, şirketin haklı nedenlerle feshi koşullarının oluştuğunu, şirketin bölünerek tasfiyesinin de mümkün olduğunu öne sürerek bu doğrultuda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili dilekçesinde özetle; davacının haksız rekabet kurallarını açıkça ihlal ettiğini, davalı şirketle aynı faaliyet konularında başka bir şirket kurduğunu, davacı olan şahsın davalı şirket adına davayı kabul beyanı verdiğini ve davalı diğer ortak ve yönetici …’nun atadığı vekili azlettiğini öne sürerek davacı …’in imza ve temsil yetkilerinin TTK’nın 630.maddesinin 2 ve 3.fıkraları dikkate alınarak dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına, diğer çalışanlar … ve …. de aynı şekilde yönetici sıfatları ile yetkilerini kullanmalarının da aynı şekilde dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına ve TTK’nın 636/4. maddesi gereğince ….. için gerekli diğer önlemlerin ivedilikle alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket ortaklarının şirketin %50 paylı ortakları olup, şirketi münferiden yönetme yetkilerinin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı …’nun şirket müdürü sıfatıyla şirket adına tayin ettiği vekil, davacı tarafından şirket müdürü sıfatıyla azledilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 28/09/2018 tarih ve 2018/754 Esas sayılı ara kararı ile; ” İhtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup, haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uyulmadığı gibi davanın niteliği gereği konunun yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı … ile davalı … Şti. adına Av. … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Daha sonra davalı … tarafından davalı şirket adına bu kararın istinafı yönünden başvurudan davacı …’in davalı şirket temsilcisi sıfatıyla feragat etmesi üzerine davalı olarak sadece …. istinaf talebi kalmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafından …. sicil numarası ile 20.06.2014 tarihinde tescil ve ilan edilerek tüzel kişilik kazanan … ünvanlı şirkette ortaklar olarak …, … ve … yer almakta olduklarını bu şirketin faaliyet konusu ile davalı şirketin faaliyet konularının aynı olduğunu, davanın altında yatan sebebin de davacı tarafından rekabet kurallarına aykırı olarak …. adı altında bir şirket kurulması olduğunu, tüm bu hususların ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmamasının anlaşılamadığını, Mahkemeye kanunun aradığı şekilde yazılı belgeleri olarak delil sunduklarını, tedbir kararının amacının tehlikeyi bertaraf etmek olduğu dikkate alındığında, zararın ortaya çıkmasından sonra verilecek ya da değerlendirilebilecek bir karar olmadığını, zira …. az sayıda çalışan ile ayakta kalmaya çalışan KOBİ niteliğinde bir işletme değil tam aksine çok sayıda insana iş ve istihdam sağlayan, ülke ekonomisinde ciddi önemde rol oynayan ve dolayısıyla tedbirde isteklerinin hukuki korumayı riske atamayacak kadar işlevsel bir şirket olduğunu beyanla; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Makemesi’ nin 2018/754 Esas sayılı dosyası üzerinden haksız ve hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılarak, Devam eden yargılama süresince doğabilecek tehlikeleri bertaraf etmek adına, TTK’ nun 630/2-3 fıkraları dikkate alınarak haksız rekabet kurallarına aykırı hareket eden ve …. şirketinde münferiden imza yetkisine sahip olan …’ in imza ve temsil yetkilerinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına ve gerekli yerlere bildirimlerin yapılmasına karar verilmesini, aynı şekilde … ile …. ….. …. şirketinde yer alan görevlerini kötüye kullanmalarının ve şirketin ticari sırlarını ifşa ederek ticari itibarının zarar görmesinin önüne geçebilmek ve müşteri portföyünün kaybı tehlikesini önlemek için yönetici sıfatlarının ve yetkilerini kullanmalarının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Davanın konusu davalı şirketin 6102 sayılı TTK’nın 636/3..maddesi uyarınca haklı nedenle feshi davası olup, davacı özel olarak şirketin bölünerek tasfiyesini talep etmektedir. Uyuşmazlık konusu, fesih ve önerilen şekilde tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu ise; davalı ortak ve yöneticinin talebi üzerine davacı ortak ve yöneticinin yönetim ve temsil yetkilerinin 6102 sayılı TTK’nın 630/2.maddesi uyarınca tedbiren durdurulması koşullarının oluşup oluşmadığı, ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 636/4.maddesi anlamında alınması gereken tedbirlerin olup olmadığı noktasındadır. Bu bağlamda mahkemece verilen kararın dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olup olmadığı hususları değerlendirilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 636/4.maddesine göre fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemi alabilir. 6102 sayılı TTK’nın 630/2.maddesine göre de her ortak haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. 3. Fıkraya göre de: yöneticinin özen ve bağlılık yüküm ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. Davalı tarafın istemi bir dava şeklinde olmasa da, davaya verilen savunma içinde ihtiyati tedbir talebi şeklindedir. Mahkemece talep tarihi itibariyle değerlendirme yapılmıştır. Şirketin ortakları ve taraflar arasındaki menfaat çatışması da gözetildiğinde, davalı şirkete kayyım atanması hususu ilk derece mahkemesince değerlendirileceği gibi, HMK’nın 396.maddesine uyarınca, değişen durum ve koşullar dahilinde talep üzerine ihtiyati tedbir verilmesi, değiştirilmesine veya kaldırılmasına her zaman karar verilebilecek olmasına göre, mahkemece talep aşamasında HMK’nın 390/3.maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşullarının sağlanmaması nedeniyle verilen karara yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir. Dava dosyası Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gönderilmeden önce davalı …. Tic. Ltd. Şti. münferit temsilcisi, (aynı zamanda davacı) 01/11/2018 tarih ve havale tarihli dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir. 6100 sayılı HMK’ nun 349/2. maddesine göre; istinaf başvurusu yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur. Davalı … Tic. Ltd. Şti.’ nin istinaftan feragat talebine ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesi tarafından karar verilmemiş olduğu anlaşılmakla; davalı şirketin 01/11/2018 tarihli istinaf talebinden feragat beyanı ve İlk Derece Mahkemesi tarafından bu hususta bir karar verilmemiş olması hususları göz önüne alınarak, bu davalı yönünden istinaf başvurusunun HMK 349/2. maddesi uyarınca feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı ….. Ltd. Şti.’ nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından ayrı ayrı yatırılan 98,10’ar TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davalı …’ dan alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’ nin bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5- Davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından istinaf aşamasında yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine, 6- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalılar üzerinde bırakılmasına, 7-Artan gider avansı varsa talep halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/02/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.