Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1335 E. 2021/408 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1335 Esas
KARAR NO : 2021/408 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/171 Esas – 2019/199 Karar
TARİH: 05/03/2019
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin satın almış olduğu … marka … model televizyonun vaat ve taahhüt edilen özellikleri taşımadığını, bu sebeple ayıplı olduğunu bildirerek, öncelikle televizyonun değiştirilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise yasal faizi ile birlikte ürün bedelinin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şt. vekili sunmuş olduğu 06/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğunu, dava konusu cihazda ayıp ve arıza bulunmadığını, yetkili servis incelemesinde herhangi bir ayıp ve arıza görülmediğini, kabul anlamına gelmemekle malın ayıplı olması durumunda, Tüketici Kanun’da belirtilen seçimlik hakların kullanabileceğini, tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona erdiğini, davacı tüketicinin, ithalatçı olan müvekkili şirkete karşı bedel iadesi talebini yöneltemeyeceğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin tüketici ile akdi ilişkinin tarafı olan satıcı firmalara karşı talep edilecek bir hak olduğunu, bedel iadesi seçimlik hakkının tüketici işleminin tarafı olmayan ithalatçı firmaya karşı kullanılamayacağını, tüketicinin seçimlik haklarını tükettiğini, yeniden seçimlik hak talep edebilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan 09/10/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ürünün ayıplı olmadığını, ürünün ayıplı olduğu hususunun ispat edilmesine bağlı olduğunu, sonradan çıkan arızaların ayıp kavramı kapsamında değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin teslim tarihinde var olmayan arızalar bakımından ayıba karşı sorumluluğun bulunmayacağını, davacının gözden geçirme ve ihbar yükümlülüklerine uymayarak ürünü mevcut hali ile kullanmayı kabul ettiğini, dava konusu ürünün ayıplı olduğuna ilişkin ispat yükünün davacının üzerinde olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, tacir olmanın külfetlerine katlanmak zorunda olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/03/2019 tarih 2018/171 Esas – 2019/199 Karar sayılı kararında; ” dosya içerisinde bulunan fatura örneğinden davacının davalıdan 21/01/2016 tarihinde 1 adet 8.749,00 TL bedel karşılığında televizyon satın aldığı, düzenlenen servis forumlarında satın alınan ürünün arızası nedeni ile servis işlemi gördüğü düzenlenen servis forumlarında üretici firmanın davalı … Tic. Ltd. Şti. olduğu görülmüştür. Davacı dava konusu televizyonun kurulumunun yapılmasından sonra ekranlarında beyazlama kendi kendine ses açıp kapama yaptığını bu nedenle ayıplı olduğunu, televizyonun misli ile değişimini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya, elektronik yüksek mühendisi bilirkişiye tevdii edilerek, davacının hazır edeceği televizyon üzerinde ve dosyadaki deliller ile birlikte inceleme yapması istenmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda; televizyonun 2 kez garanti kapsamında parça değişimi ve tamir gördüğü, yapılan incelemede televizyonun ekran arızasının halen devam ettiği, televizyonun dışarıdan müdahale olmaksızın kendi kendine komut verdiği, televizyonda dışarından herhangi bir darbe ezik bulunmadığı, televizyonun ayıplı olduğunun rapor edildiği görülmüştür. Dosya içerisindeki fatura örneğinden ve servis kayıtlarından, davaya konu televizyonun üreticisi ve satıcısının davalılar olduğu, televizyonun satış tarihinden itibaren garanti süresi içerisinde iki kez arızası nedeni ile tamir görüp parça değişimi yapıldığı, buna rağmen televizyondaki arızanın giderilmediği ve aynı arızanın devam ettiği, bu durumun denetime açık bilirkişi raporu ile tespit edildiği düzenlenen rapor ve servis kayıtlarında televizyondaki garanti süresindeki arızanın halen devam ediyor olması nedeni ile ayıbın gizli ayıp olduğu ve televizyonun tamir ile düzelmesinin mümkün olmadığı, misli ile değişiminin gerektiği….”gerekçesi ile, Davacının davasının KABULÜNE, … marka, … numaralı, UHD-LCD model televizyonun ayıpsız misli ile değişiminin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı elinde bulunan ayıplı televizyonun davacıdan alınarak davalılara verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu,Davacının gözden geçirme ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, Davacının iddia etmiş olduğu ayıbın varlığı ihtimalinde ise derhal satıcıya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12208 E. ve 2017/268 K. – Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/1458 E. 2017/2423 K.)Hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ile yapıldığını, arıza nedenin belirtilmemiş olup yalnızca televizyonun ayıplı olduğunun ifade edildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ayıp iddiasına dayalı malın ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir.Davacı vekili, üreticisi ve satıcısı davalılar olan televizyonun müvekkili şirket tarafından satın alındığını, garanti süresi içinde arızalandığını, yetkili servisçe arızanın giderilemediğini belirterek ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı …Tic. Ltd. Şti. Vekili istinafa başvurmuştur.Dosya içinde bulunan fatura, garanti belgesi, servis kayıtları ve bilirkişi raporundan davaya konu televizyonun davalı … satın alındığı, garanti süresi içinde arıza yapması üzerine davacı tarafça yetkili serviste ücretsiz onarımın talep edildiği, arıza nedeniyle iki defa yetkili serviste garanti kapsamında onarım gördüğü, bilirkişi raporuna göre söz konusu arızaların halen giderilmediği, davaya konu televizyonun ayıplı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı kullanım sırasında garanti kapsamında satıma konu televizyonda ayıp ortaya çıkması üzerine yetkili servise müracaat ederek ücretsiz onarım hakkını kullanmıştır. Bu nedenle davalının süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Bilirkişi raporunda televizyonda bulunan ayıp belirtilmiş olup, yetkili serviste iki defa parça değiştirilmesine rağmen söz konusu ayıplar giderilmemiştir. Buna göre ücretsiz onarımla mevcut ayıp giderilemediğinden davacı alıcının ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmasında yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 597,64.TL istinaf karar harcından, davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından peşin olarak yatırılan 149,25.TL’ nin mahsubu ile bakiye 448,39.TL’nin Davalı … Tic. Ltd. Şti. tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/03/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.