Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1308 E. 2021/407 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1308 Esas
KARAR NO : 2021/407 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
NUMARASI : 2017/444 Esas – 2019/106 Karar
TARİH: 05/03/2019
DAVA:İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket tarafından … numaralı Yatım Paket Sigortası ile sigortalanan … ait … isimli motor yatta davalı tarafından gerçekleştirilen temizleme, bakım işlemleri sırasında meydana gelen yangın nedeniyle hasar meydana geldiğini, davalı … bakım-temizleme işlemi sırasında ağır kusuru ile yangına sebebiyet veren sorumlu firma sıfatıyla dava açıldığını, davalı tarafından teknenin makine dairesinde temizlik işlemi yapıldığı sırada tekne içerisinde yangın çıktığını ve hemen akabinde bir patlama olduğunu, bunun sonucunda teknenin ağır bir şekilde hasara uğradığının “Kati Araştırma Raporu”, “Yangın Raporu” ve “Ekspertiz Raporu” ile tespit edildiğini, ekspertiz raporu hasar dökümünün, hasarın oluş şekli, hasar hakkındaki saptamalar, hasarın niteliği ve miktarı konusunda ayrıntılı bilgiler içerdiğini, yapılan araştırmalarda Red Yat firma personeli olduğu öğrenilen … teknesi içinde bulunan 12 kg’lık sentetik tiner kutusunun patlayarak alev alması sonucu yanma olayının meydana geldiğini, yangın soğutma çalışması sonrası 110 itfaiye ekibinin yapmış olduğu kontrollerde, tekne içerisinde yanmaya elverişli kimyasal madde kutularının bulunduğunun tespit edildiğini, uzmanlar tarafından yapılan inceleme neticesinde, … isimli yatta tamirat ve tadilat esnasında kullanılan tinerin buharlaşarak ortamda birikmiş olduğu ve yatın elektrik aksamından çıkan kıvılcım sebebiyle parladığı, sirayetiyle de geliştiği kanaatine varıldığını, fatura ve yapılan tespitler gereğince 87.732,60 TL sigortalı zararının müvekkili tarafından tanzim edildiğini, halefıyet hükümlerine göre İbraname-Temlikname gereğince de temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan müvekkilinin TTK ve TBK ilgili hükümleri uyarınca davalıya rücu hakkı doğduğunu belirterek, müvekkilinin davalıdan olan 87.732,60 TL alacağa ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, usule ilişkin olarak zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarında bulunduktan sonra, esasa ilişkin olarak, davacının sigortalısı olan … müvekkiline … tanıştırdığını, müvekkilinin teknenin elyaf kaplama işlerinin yapılması için anlaşma sağladığını, bu esnada … 12.12.2015 tarihinde teknenin motorlarının çıkarılmış olduğunu ve motor çıkarıldığı esnada yata dökülen yağların temizlenmesini müvekkilinden rica ettiğini, müvekkilinin 13.12.2015 tarihinde tekneye dökülen yağlan temizlemek amacıyla tekneye gittiğini, teknede çalıştığı esnada motorun bağlı olduğu kutup başlarının takılı olduğunu gördüğünü ve birden bire kutup başlarında kıvılcım çıkmaya başladığını gördüğünü, halbuki sökülen motorun bağlı olduğu akünün kutup başlarının çıkarılmış ve emniyete alınmış olması gerektiğini, yangın raporunda da yatın elektrik aksamında çıkan kıvılcım sebebi ile parladığının belirtildiğini, olayda müvekkilinin ölüm tehlikesi ile burun buruna geldiğini, kıyafetlerinin yanması sonucu elinde yanıklar meydana geldiğini, müvekkilinin haksız fiile sebebiyet veren kişi olmadığını, … davalı sıfatıyla davaya dahil edilmesi gerektiğini, haksız fiilden kaynaklanan dava nedeniyle kusur oranlarına göre zararın paylaştırmasının esas olduğunu, davacının tek taraflı yaptırdığı kusur oranlarına itibar edilemeyeceğini, rücuen tazminat alacağı likit nitelikte bulunmadığından, davacının icra inkar tazminatının yerinde olmadığını, alacak miktarının tespiti yönünden yargılama yapılması gerektiğini belirterek, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazının göz önüne alınarak davanın usulden reddine, haksız ve mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 05/03/2019 tarih 2017/444 Esas – 2019/106 Karar sayılı kararında;” açılan davanın …i isimli özel teknede meydana gelen yangın sonucunda ortaya çıkan ve davacı tarafça tazmin edilen zararın davalıdan rücuen tahsiline ilişkin itirazın iptali davası olduğu, davacı sigorta şirketinin teminat kapsamında yaptığı ödeme nedeniyle aktif husumet ehliyetini haiz olduğu, dava dışı sigortalı … ile dava dışı … arasında dava konusu teknenin hızının arttırılması için motorunun değiştirilmesine ilişkin bir sözleşme kurulduğu, dava dışı sigortalı … teknenin onarım işi için … ile anlaştığı, … ise onarım sırasında makine dairesindeki yağların temizlenmesi amacıyla davalı … ile anlaştığı, dosyaya sunulan ekspertiz raporlarındaki beyanlarda … ve … teknedeki akünün kutup başlarının tiner kullanılması sırasında sökülü olup olmadığı hususunda birbiri ile çelişen ifadeler yer aldığı, İBB Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlüğü’nün hazırladığı Yangın Raporu’nda yangının meydana gelme sebebi olarak tamirat ve tadilat esnasında kullanılan tinerin buharlaşarak ortamda birikmiş olduğu ve yatın elektrik aksamından çıkan kıvılcım sebebiyle parladığı, sirayetiyle de geliştiğinin açıklandığı, Pronet tarafından hazırlanan Olay Raporu’nda da … temizlik çalışması yapmak için elektrik süpürgesini çalıştırması sonucunda tiner kutusunun patlaması ile yangının çıktığının belirtildiği, dosya kapsamında sunulan belgelerden yangının temizlik sırasında kullanılan tinerin buharlaşması ve teknedeki elektrik sisteminin ve akü başlarının sökülü olması yahut olmamasından kaynaklandığı anlaşılmakla birlikte akü başlarının sökülü olup olmadığı, … bu hususu kontrol etmekle yükümlü olup olmadığı hususları tespit edilemediği…”gerekçesi ile, Davacının davasının reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davalı tarafından dosyaya sunulan bir yazılı sözleşmenin bulunmadığını, Bilirkişinin HMK m.226 aykırı hareket ederek hukuki görüş bildirdiğini, yerel mahkeme tarafından bu hususun göz ardı edildiğini, bilirkişinin hukuki görüş doğrultusunda hüküm tesis edildiğini, kararın kaldırılması gerektiğini, Müvekkilinin aktif husumet ehliyetine sahip olduğu ödediği zararı davalıya rücu hakkı bulunduğunu, (T.C. Yargıtay 11. HD E. 2015/15447 K. 2016/4944 T. 2.5.2016),” (T.C. Yargıtay 11. HD E. 2014/1024 K. 2014/8041 T. 29.4.2014), (T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2012/11-1602 K 2013/712 T. 15.5.2013)Bilirkişi hasarın sorumlusu yönünde hukuki görüş bildirirken sadece eksper raporunda yer alan beyanlarla hareket ettiğini, davalı tarafın dosyaya her hangi bir yazılı belge sunmadığını, Davalının söz konusu yanıcı madde ile temizlik işlemini gerçekleştirmeden önce gerekli kontrolleri sağlamakla yükümlü olduğunu, Bilirkişi raporunda hasar miktarını belirlerken detaylı şekilde gerekçelendirme yapmadığını sonucunda da 83.250,00.TL miktarına ulaştığını davalının alacağın likit olmadığı yönündeki itirazlarının yerinde olmadığını,İleri sürerek, yerel mahkeme kararının bozularak davanın kabulüne karar verilmesini müvekkilinin davalıdan olan 87.732,60.TL alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline alacağın likit olduğundan %20’den az olmayan oranda icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, yangın nedeniyle sigortalı teknede oluşan ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin, kusurlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuan tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalanan teknede yangın meydana geldiğini, yangın olayı nedeniyle teknede meydana gelen hasarın poliçe kapsamında sigortalıya ödendiğini ve temlikname alındığını, hasara davalının sebep olduğunu, ödenen hasar bedelinin tahsili için yaptıkları takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.TBK’nın 49/1 maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.Dosya içinde bulunan tüm belge ve bilgilerden, taraf beyanları, sigorta poliçesi, temlikname, ekspertiz raporu ve İBB İtfaiye daire başkanlığının 14/12/2015 tarihli yangın raporundan, olay tarihinde sigortalı teknede yangın meydana geldiği, yangın raporuna göre yangının teknede tamirat tadilat esnasında kullanılan tinerin buharlaşarak ortamda birikmesi ve teknenin elektrik aksamından çıkan kıvılcım sebebiyle parlamasından kaynaklandığı, davacı sigorta şirketinin meydana gelen hasar bedelini dava dışı sigortalısına ödediği ve temlikname aldığı anlaşılmaktadır. Bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Yine davalı beyanı ve dosya içine sunulan diğer belgelere göre davaya konu teknenin karada bulunduğu sırada tamirat ve tadilatı konusunda dava dışı sigortalı ile yine dava dışı … sözlü olarak anlaştıkları, teknede mevcut yağ lekelerinin temizlenmesi işinin davalı tarafça yapıldığı (dava dışı …’nun sözlü talimatı üzerine), yangın olayının teknenin temizliği amacıyla kullanılan tinerin buharlaşarak ortamda birikmesi sonucu teknenin elektrik aksamından çıkan kıvılcım nedeniyle parlaması sonucu meydana geldiği, yangın olayının meydana gelmesine uçucu ve yanmaya sebebiyet verecek nitelikte olan tineri gerekli güvenlik önlemlerini almadan kullanan davalının kusurunun sebep olduğu anlaşılmaktadır. Ateşlemeye neden olan tekne motorunun kutup başlarının sökülmemesinin sorumluluğu tamirat ve tadilat işini üstlenen … ile davalı arasındaki iç ilişki olup bu husus iş sahibi dava dışı sigortalıya karşı ileri sürülemeyecektir. Meydana gelen olay nedeniyle hem işi üstlenen müteahhit adam çalıştıran olarak hem de hasara eylemi nedeniyle sebebiyet veren davalı, işveren sigortalıya karşı birlikte sorumludur.Davalı hasara neden olan yangın olayına kendisinin neden olmadığını, gereken tüm önlemleri almasına rağmen kaçınamayacağı bir nedenden dolayı yangının meydana geldiğini, olayda kusurunun bulunmadığını ispatlayamamıştır.Buna göre haksız fiil sorumluluğu gereğince davalı meydana gelen hasardan dolayı dava dışı sigortalıya karşı sorumludur. Davacı sigorta şirketi hasarı poliçe kapsamında sigortalısına ödeyerek ve sigortalısının alacağını temlik almak suretiyle sigortalısının haklarına halef olduğundan ödediği tazminat bedelini zarara sebep olanlardan talep edebilecektir. Dosyada bulunan ekspertiz ve bilirkişi raporuna göre davacı sigorta şirketince ödenen bedel hasarın giderilmesi için gerekli ve piyasa rayiçlerine göre makul olduğundan ödediği hasar bedelini davalıdan rucüen talep edebilecektir. Mahkemece aksi kanaatle davalının sorumlu olduğunun tespit edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.Davaya konu takipte talep edilen asıl alacak, davacı sigorta şirketi tarafından, sigorta poliçesi kapsamında söz konusu zarar nedeniyle sigortalısına ödenen bedel olduğundan ve bilirkişi raporuna göre ödenen bedelin hasarın giderilmesi için gerekli ve piyasa rayiçleri içinde makul olan harcamalar için yapıldığı tespit edildiğinden asıl alacak yönünden davanın kabulü gerektiği, talep edilen faiz miktarı yönünden ise ödeme tarihinden takip tarihine kadar davacının talep edebileceği faizin hesabı basit bir hesaplama gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek duyulmadığından dairemizce hesaplanarak davacının takip tarihi itibarıyla 6.881,10 TL faiz talep edebileceği, davaya konu takipte talep edilen alacak tazminat olup belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği tespit edilmiştir.Buna göre davaya ve takibe konu hasarın meydana gelmesine davalı haksız fiilii ile neden olduğundan, hasar bedelini sigortalısına ödemiş olan davacı bu bedeli davalıdan talep edebileceğinden davalının takibe itirazı haksız olmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın reddi kararı yanlış olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b2 maddesi ile kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak; davanın kısmen kabulüne, takibe itirazın kısmen iptaline ve icra inkar tazminatı talebinin reddine dair yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarih ve 2017/444 Esas – 2019/106 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, 1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, Davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas takibe asıl alacak olan 80.000,00.TL ve 6.881,10.TL işlemiş faiz toplamı 86.881,10.TL üzerinden takipteki şartla devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gerekli 5.934,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.059,10.TL harcın mahsubu ile bakiye 4.875,25.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 1.095,60.TL toplam harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5- Davacı tarafından sarf edilen 180,00.TL tebligat / posta gideri ile 2.400,00.TL bilirkişi gideri toplamı 2.580,00.TL yargılama giderinden haklılık oranına göre takdiren (%99 kabul) 2.554,20.TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 12.094,54.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 851,50.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Bakiye gider avansı varsa talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iaesine, 11-Davacı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 18,00.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam 139,30.TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.