Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1293 E. 2021/374 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1293 Esas
KARAR NO: 2021/374 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI: 2017/702 Esas 2018/1276 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 19/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dışı … Şirketinin tasfiye sonucu Ticaret Sicilinden terkin edildiğini, İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin 2005/1825 esas sayılı dosyasında müvekkilinin işçilik alacakları yönünden terkin edilen şirkete karşı açtıkları davanın kabulüne karar verilmesinden sonra yaptıkları icra takibinde icra emrinin tebliğ edildiği şirketi vekilinin icra emrini iade ettiğini, terkin nedeniyle davalıya tebligat yapılamadığını, alacaklarının tahsilinin gerçekleşebilmesi için şirketin ihyasının gerektiğini bildirmiş, şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile, davalı müdürlüğün TTK’nun 32. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesi ile, davacının tasfiyeden sonra dava açması nedeniyle hukuki yararı bulunmadığını, davacının 547. Maddesi kapsamında bir talepte bulunmadığını, zaman aşımının mevcut olduğu bildirmiş, davanın zaman aşımı ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/12/2018 tarih ve 2017/702 Esas – 2018/1276 Karar sayılı kararında; “Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ile İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin 2015/1825 esas sayılı dosyasında verilen karar sonrasında hükmedilen alacakların tahsili için davacı tarafça İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde taraf teşkilinin sağlanması ve ilamın infazı işlemlerinin tamamlanabilmesi için davaya konu terkin edilen şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, terkinden önceki tasfiye memurunun şirketi temsil etmek üzere tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar vermek gerekmiş, her ne kadar kısa kararda sehven İş Mahkemesi dosyasının görülüp sonuçlandırılması olarak yazılmış ise de karardaki infazı işlemleri ile sözcüklerinde de anlaşılacağı üzere icra dosyası yerine iş mahkemesi dosyası maddi hata sonucu yazılmış olmakla bu maddi hatanın hükmün esasına ve taraflara yüklenilen hak ve sorumluluklara etkili bulunmadığı gözetilerek gerekçeli kararda düzeltilmesine, her ne kadar icra takibi terkin tarihinden sonra yapılmış ise de terkin edilen şirket ile davacı taraf arasında görülen İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin 2015/1825 esas sayılı dosyasındaki davanın terkinden önce 09/02/2007 tarihinde açılmış olması ve 26/03/2008 tarihli olup tasfiye memuru davalının İş Mahkemesindeki davanın sonuçlanmasını beklemeden tasfiyeyi hatalı olarak sona erdirmesi nedeniyle tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği, davalı … Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı dikkate alınarak tasfiye memurunun yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasına karar vermek …”gerekçesi ile, 1-Davanın KABULÜ İLE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicil kaydı kapatılan Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin (Kadıköy 1. İş Mahkemesinin) 2005/1825 esas sayılı dosyasında verilen kararın ilamlı icraya konu edildiği, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Siciline yeniden tescili ile ihyasına, 2-İhya kararı doğrultusunda ek tasfiye işlemleri yapmak üzere terkinden önceki tasfiye memuru …’ın görevlendirilmesine, 3-Kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesi ile, Davacının, müvekkilinin ortağı bulunduğu … Ltd.Şti. nin ihyası yolunda iş bu davayı ikame ettiğini, Esasen icra takibi tasfiyeden sonra açılmış olmakla bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, bu nedenle öncelikle bu yönden davanın reddini talep ettiklerini, Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin zorunlu olduğu anlaşılır ise son tasfiye memurları yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler hükmü 6102sayılı TTK.nun 547 .maddesinde belirlendiğini, davacının böyle bir talepte bulunmadığını, bu yöndeki talebin kabulünün de mümkün olmadığını, Müvekkilinin hukuki bir sorumluluğu da bulunmadığı gibi husumet de kendisine tecviz edilemeyeceğini, ayrıca olayda zamanaşımının da mevcut olduğunu beyan etmelerine rağmen ilk derece mahkemesince ihya yolunda karar verildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticaret sicilden terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. maddesine göre ihyası talebine ilişkindir. Mahkemece, Davanın KABULÜ İLE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicil kaydı kapatılan Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin (Kadıköy 1. İş Mahkemesinin) 2005/1825 esas sayılı dosyasında verilen kararın ilamlı icraya konu edildiği, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Siciline yeniden tescili ile ihyasına, İhya kararı doğrultusunda ek tasfiye işlemleri yapmak üzere terkinden önceki tasfiye memuru …’ın görevlendirilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, tasfiye edilerek ticaret sicilden kaydı silinen şirket hakkında tasfiye kapanmadan önce 09/12/2005 tarihinde İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin (Kapanan Kadıköy 1. İş Mahkemesinin ) 2005/1855 E. Sayılı dosyası ile açılmış kıdem,ihbar tazminatı, işçilik alacak davası olduğu ve Mahkemece 26/03/2008 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin ardından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında ilamlı takip başlatıldığı, İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin (Kapanan Kadıköy 1. İş Mahkemesinin ) 2005/1855 E. Sayılı dosyası ile açılmış dava devam ederken şirketin sicilden terkin işlemlerinin yapıldığı, devam eden icra takibinde taraf teşkilinin sağlanabilmesi için ilgili şirketin yeniden tescilinin zorunlu olduğu, (Yargıtay 10. HD’nin 2020/445E., 2020/5989 K.; Yargıtay HGK’nın . 2017/10-2536 E., 2020/488 K. Sayılı kararlarında da bu hususun belirtildiği) buna göre davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin(Kapanan Kadıköy 1. İş Mahkemesinin ) 2005/1855 E. Sayılı dosyası ile açılmış kıdem,ihbar tazminatı, işçilik alacak davasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulune karar verildiğinden tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.) TTK 547 maddesi kapsamında açılan davada ise zaman aşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir, ayrıca tasfiyenin sona erdirildiği 09/02/2007 tarihinden önce, davacı tarafından 09/12/2005 tarihinde İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin (Kapanan Kadıköy 1. İş Mahkemesinin ) 2005/1855 E. Sayılı dosyası ile açılmış bir dava bulunduğundan, davalının zamanaşımı süresi içerisisinde dava açılmadığına yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/14921 Esas – 2014/16864 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi uyarınca açılacak ihya davasının, tasfiye memuru ve ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerektiği, dolayısıyla davalı tasfiye memuru …’a husumet yöneltilmesi yerinde olup davalı tasfiye memurunun bu yönde ileri sürdüğü istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. TTK. 547/2 Maddesinde;” Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir,” hükmü düzenlenmiş olup son tasfiye memurunun davalı …’ın olduğu, buna göre TTK. 547/2 Maddesi uyarınca son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesi yerinde görülmüştür. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin istinaf eden davalı tasfiye memurundan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/03/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç (YHGK.nun 13/12/2018 tarih ve 2017/11-2924 Esas – 2018/1935 Karar) maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.