Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1282 E. 2020/1428 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1282 Esas
KARAR NO : 2020/1428 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/562 Esas – 2018/1130 Karar
TARİH: 13/12/2018
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket tarafından dahili işleme belgesi ile işlenmek üzere sadece işçiliği yapılıp ihraç edilmek üzere seramikli balistik plaka haline getirilmek üzere Mersin Serbest Bölgesinde faaliyet göstermekte olan….San. ve Tic. Ltd. Şti’den 261.732 – Euro değerindeki 34 kap halinde 7.698 adet seramikli plaka malın bedelsiz ve gümrük vergisiz olarak satın alındığını, söz konusu malların Mersin Serbest Bölgesinden iki numaralı davalı ile anlaşma yapılması neticesinde iki numaralı davalının yönlendirilmesiyle alt taşıyanı olan 3 numaralı davalıya ait … Plakalı araca yüklendiğini, 34 Kap halinde 7.698 adet seramikli plakaların yüklenmiş olduğu kamyonun motor kısmında meydana gelen yangın neticesinde 04.06.2015 tarihinde saat 04:05 sularında Yozgat Kayseri yolu üzerinde bulunan Battal Köyü mevkiinde yandığını ve malların tamamının zayi olduğunu, söz konusu malların nakliyat abonman sözleşmesi çerçevesinde P-0052140086-3 poliçe numarası ile bir numaralı davalı … şirketine sigortalandığını, meydana gelen olay sebebiyle müvekkili şirketin mal bedeli olarak 261.732 Euro, tamamlanmayan nakliye bedeli olarak 2.360.-TL, hasarlı malların kiralanan vinçle kaldırılması için 1.604.80.-TL, tam zayi olan malların fabrika binasına nakliyesi için 590.-TL, gümrükçü hizmet bedeli olarak da 2.950 TL olmak üzere toplam 7.504.80-TL zarara uğradığını, söz konusu zararlardan tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan ederek olay tarihi olan 04/06/2015 tarihinden itibaren Euro alacağı için kamu bankalarının Euro’ya uyguladığı en yüksek faiz oranıyla beraber fiili ödeme günündeki TL karşılığı ile ve TL alacağına ise yine 04/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle beraber davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Temlik alan Davacı (Davalı) … vekili özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş olan ve yanlar için bağlayıcı mahiyet taşımakta olan Nakliyat Abonman Sözleşmesinde yer alan yıllık sigorta bedeli tutarı olan 9.000.000,00 Euro tutarındaki poliçe bedelinin, davaya konu hasarın meydana gelmiş olduğu tarih itibariyle esasen, Kasım 2014 ve Haziran 2015 tarihleri arasında yapılan sevkiyatlar ile aşılmış olduğunu ve dolayısı ile de, dava konusu teşkil etmekte olan hasar tarihinden önce sigorta bedel limiti dolmuş olup, hasar anında poliçe teminatları artık geçerli olmadığından, dava konusu hasar tazmin istemlerinin haklı olmadığını beyan etmiştir.Davalı …Tic. Ltd. Şti. vekili özetle; müvekkili firmanın diğer davalı … ile onun adına kayıtlı ve yasal taşıma ve yetki belgesine sahip araçla davacı firmanın mallarının taşınması konusunda anlaştığını, nakliye için kullanılan aracın düzenli muayeneleri, kontrolleri yapılmış ve trafiğe çıkmaya uygun bir araç olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan … plakalı araç muayene raporuna göre de araç muayenesinin yapılmış olduğunu, müvekkilinin nakliye işi ile ilgili üzerine düşen tüm özeni gösterdiğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte davalı müvekkili firmanın sorumluluğunun sınırsız olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 13/12/2018 tarih 2016/562 Esas – 2018/1130 Karar sayılı kararında;” Somut olayda, dosyada 06.06.2015 tarihli ve 13.06.2015 tarihli davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya düzenlenen navlun faturası, 03.06.2015 tarihli araç yükleme fişi, taşıt kartı, taşıt belgesi, yetki belgesi ve diğer belgelerden, davaya konu taşımanın karayolu ile Mersin’den Yozgat Yerköy’e … kap 7698 adet seramik plaka emtiasının taşınması şeklinde kararlaştırıldığı, davaya konu emtianın satıcısının … Ltd Şti., alıcısının davacı şirket olduğu, davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin davacıya karşı bu taşımayı üstlendiği bu çerçevede taşımaya aracılık eden komisyoncu olduğu görülmektedir. TTK nın 917’inci maddesi hükmüne göre de, taşıma işleri komisyonculuğu sözleşmesi ile komisyoncu eşya taşıtmayı üstlenir. Bu sözleşme ile gönderen, kararlaştırılan ücreti ödeme borcu altına girer. (2) Taşıma işleri komisyonculuğu bir ticari işletme faaliyetidir. (3) Bu Kısımdaki özel hükümler saklı kalmak üzere, komisyonculuk sözleşmesi ve eşyanın taşınmasına ait konularda taşıma sözleşmesine ilişkin hükümler taşıma işleri komisyonculuğuna da uygulanır”. Taşıma işleri komisyoncusunun sorumluluğu TTK nun 928. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Taşıma işleri komisyoncusu zilyetliğinde bulunan eşyanın ziyaından ve hasarından sorumludur. Ancak zilyetliğinde bulunan malın hasarından kendisine düşen bir yükümlülüğü ihlal etmesi halinde sorumludur. Davaya konu taşımada davalı …’un ise fiili taşıyıcı olarak … plakalı araçla taşımayı gerçekleştirdiği bu çerçevede davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin taşımayı üstelenen sıfatıyla davalı … ise fiili taşımayı gerçekleştiren sıfatıyla davalı sıfatını haiz olduğu kanaatine varılmıştır. Sorumluluklar TTK.875, 876, 877.,878. maddelerinde düzenlenmiştir. Dava konusu olayda taşıma konusu emtianın 04/06/2015 tarihinde … San. ve Tic. Ltd. Şti firmasında alınan yaklaşık 15 ton seramikli balistik plakalı ağır yükleri ve … plakalı … marka araç ile Kayseri istikametinden Yozgat istikametine doğru seyir halinde iken Özlüce Köyü mevkiinde saat 01:00 ile 01:30 civarında araçta yangın çıktığı, taşıma konusu emtianın tamamının hasara uğradığı yangının araç kusurundan kaynaklandığı, davalı taraf araç kusuru için gerekli tüm önlemleri muayeneleri, denetimleri yaptırdığına ilişkin herhangi bir delil dosyaya ibraz etmediği, davalıların meydana gelen hasardan sorumlu oldukları, genel kural taşıyıcının sınırlı sorumluluk esası, TTK.886. Ve 882. maddeleri ile sorumluluk esası düzenlenmiştir. …. sigorta poliçesi kapsamında 20.02.2017 tarihinde davacıya 1.041.475 TL hasar ödemesi yapmıştır. Bu kapsamda 19.02.2017 tarihli ibraname ve temlikname ile davacı tarafından hakların davalıya temlik edildiği, bu çrçevede davacının işbu davada davacı sıfatının kalmadığı, davacıya sigorta poliçesi kapsamında ödeme yapan … şirketinin davacı sigortalısının yerine alacaklı durumda olduğu, …’nin mahkememize sunduğu dilekçe ile taraf sıfatının değiştirilerek davacı konumuna geçtiği ve davacıya ödemiş olduğu sigorta tazminatının diğer davalılardan rücuen tahsili talebinin kabulü gerekmiş, davalılardan …Tic. Ltd. Şti. ve …’un davaya konu vaki hasardan sorumlu oldukları, denetime elverişli ve itibar edilen 15/12/2017 havale tarihli bilirkişi kök rapor ile 30/03/2018 havale tarihli ek raporda hesaplanan gerçek zarar miktarı ve sorumluluk çerçevesindeki emtianın özellikleri dikkate alınarak, davalıların sınırlı sorumluluk çerçevesinde sorumlu oldukları tazminat miktarının 698.489,35 TL olduğu, yukarıda yazılı TTK. Maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 698.489,35 TL’nin ödeme tarihi olan 20/02/2017 tarihinde itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen …Tic. Ltd. Şti. ve …’dan tahsili ile davacı ….’ye ödenmesine karar verilmiş olup…”gerekçesi ile, 1-Davanın kısmen kabulü ile davacı … San. ve Tic. A.Ş. tarafından açılan davanın 19/02/2017 tarihli ibraname gereğince temlik gerçekleştirildiğinden aktif husumet nedeniyle HMK 125/2, 50, 53 maddeleri gereğince reddine, 2-Sınırlı sorumluluk çerçevesinde 698.489,35 TL nin ödeme tarihi olan 20/02/2017 tarihinde itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacı ….’ye ödenmesine, 3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş ve karara karşı Temlik Alan Davacı (Davalı) …. ve Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Temlik alan davacı (davalı) … vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararında aleyhe olan red kısmının kaldırılmasını, Müvekkili …’nin davacı yerine geçmesi ile davanın devamına karar verildiğini, yapılan yargılama sırasında dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda yer verilen değerlendirmeler ile dava konusu zarardan dolayı davalıların sorumlu oldukları tespit edilerek hesaplanan tutarlar bakımından müvekkili şirketin rücu hakkına sahip olduğunu ve davalarının söz konusu hasardan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu bulundukları dosyada mübrez bilirkişi raporu ve yerel mahkeme kararı ile esasen sübuta erdiğini, TTK’nın 886.maddesi gereği taşıyıcının zarara kasten meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle hareket ettiğine dair herhangi bir delil bulunmadığından bahisle taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı sorumluluk çerçevesinde değerlendirileceği ve sınırlı sorumluluk kapsamında ödenecek zarar miktarının 698.489,35.TL olacağının hesaplandığını kısmi kabul kararı verilmiş ise de tespit ve değerlendirmeye katılmadıklarını, Mübrez bilirkişi raporunda da araç kusurundan kaynaklanan yangın sebebiyle davalı tarafın gerekli tüm önlemleri muayeneleri denetimleri yaptığına ilişkin herhangi bir delili dosyaya ibraz edemediğini, Davalı taşıyanın TTK 882.m belirtilen sorumluluk sınırlamasından yararlanmayacağı ve dolayısı ile de temlik konusu teşkil etmekte olan 1.041.475,00.TL tutarındaki tüm hasar bedellerinden sorumlu kabul edilmesi gerektiğini, Yargılama sırasında dosya kapsamına alınan 26/02/5218 tarihli Ek Bilirkişi Raporu ile de esasen davalı taşıyıcıların sözkonusu emtiaların hasarlanması nedeniyle uğranılmış olunan doğrudan zararlar ile tamamlanamayan nakliye bedeli olarak ödenen 2.360,00.TL hasarlı malların kiralanan vinçle kaldırılması sebebiyle ödenmiş olan 1.604,80.TL tam zayi olan malların fabrika binasına nakliyesi sebebiyle ödenmiş olan 590.TL ve gümrük hizmet bedeli olarak ödenen 2.950.TL olmak üzere toplam 7.504,80.TL tutarındaki dolaylı zararlardan da sorumlu olduğu tespit edilmiş ise de mahkemece sınırlı sorumluluk esasına göre değil de tam kabul esasına göre hüküm kurulacak olması halinde bu tutarın ayrıca istenebileceğinin ifade edildiğini, anılan tutarın istenebilir olması için tam kabul esasına göre hüküm kurulması gerekmeyip, anılan giderler hususunda yerel mahkeme kararında herhangi bir değerlendirme yapılmamış olmasının hükmün eksik inceleme ile teşkil edilmiş olduğunu,İleri sürerek, istinaf incelemesinin kabulü ile, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 13/12/2018 tarihli kararın fazla talebin reddine ilişkin kısmın kaldırılarak, davanın temlik konusu teşkil etmekte olan 1.041.475,00.TL tutarındaki tüm taleplerin kabulüne dosya kapsamında bilirkişi raporu ile tespit edilen ve hesaplanan 7.504,80.TL tutarındaki diğer giderlerin de hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,Davalı müvekkili firmanın diğer davalı … ile diğer davalı … adına kayıtlı ve yasal taşıma ve yetki belgesine sahip araçların davacı firmanın mallarının taşınması konusunda anlaştığını, nakliye için kullanılan aracın düzenli muayeneleri, kontrolleri yapıldığını ve trafiğe çıkmaya uygun bir araç olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan … plakalı araç muayene raporuna göre de araç muayenesi yapıldığını,Davalı müvekkili firmanın hasar bedelinde sorumlu tutulabilmesi için meydana gelen olayda kusurun olduğunun ispatı gerektiğini, (TTK m.876)Kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı müvekkili firmanın sınırsız sorumluluğu söz konusu olmadığını, (TTK m.882/1)Davalı müvekkili firmanın … Sigorta aracılığıyla 100.000,00.TL vasıta azami sorumluluk limitli poliçesiyle teminat altında olduğunu, poliçe gereğince dava dosyasının sigorta şirketine ihbarının talep edilmesine rağmen … Sigorta şirketine ihbar dilekçesi gönderildiğini, yerel mahkeme kararında ihbar edilen … Sigorta’dan bahsedilmemesinin yerel mahkemenin eksik inceleme yapmış olduğunun göstergesi olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun Blok Sigorta Poliçesi’ne göre belirlenmesi gerektiğini,İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılaraktüm taleplerin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı hasar bedelinin tahsili talebine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalılardan sigorta şirketince nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın diğer davalılardan tarafından taşınması sırasında hasara uğradığını belirterek hasar bedelinin tazminini talep etmiş, yargılama sırasında davalı … şirketi hasar bedelini davacıya ödeyerek alacağı temlik almış ve dava konusu ödemiş olduğu bedelin davalı taşıyanlardan rücuen tahsilini talep etmiş, mahkemece davalı taşıyanların meydana gelen hasardan sınırlı sorumlulukları bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vermiş, karara karşı temlik alan davacı … şirketi ile davalı … Tic. Ltd. Şti vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.Mahkeme kararının gerekçeli olması hususu 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtildiği gibi aynı zamanda Anayasa’nın 141. maddesinin de amir hükmü gereğidir. Bu nedenlerle; mahkeme kararları tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri mutlaka kapsamalıdır. Ayrıca gerekçede tarafların taleplerinin her biri hakkında değerlendirme yapılmalı, taleplerinin her biri hakkında ayrı ayrı bunların neden kabul edildiği veya edilmediği belirtilmelidir. Gerekçe sayesinde kararların doğru olup olmadığı denetlenebilir.Gerekçesiz bir kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından denetlenmesi de mümkün değildir.Somut olayda temlik eden davacı, davasında hasara uğrayan emtia bedeli ile diğer masrafların tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince hasara uğrayan emtia bedeli konusunda değerlendirme yapılmış ise de talep edilen diğer masraflar konusunda her hangi bir değerlendirme yapılmamış, gerekçe de bu talep konusunda delillerin tartışması ve çıkan sonuç hakkında her hangi bir tartışma yapılmadan ve talebin kabul veya reddi, bunun gerekçesi konusunda bir değerlendirme yapılmadan ve hüküm fıkrasında da bu talebi hiç değinilmeden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Bu durumda usulüne uygun verilmiş bir karardan bahsedilemeyecektir. Usulüne uygun verilmiş bir karar bulunmadığından istinaf incelemesinin yapılmasına da olanak bulunmamaktadır.Bu nedenle, ilk derece mahkemesi kararının taraf istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın tarafların tüm iddia ve savunmaları konusunda delilleri değerlendirilerek ve gerekçesi de yazılarak usulüne uygun bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Taraf istinaf başvurularının HMK’nın 355 maddesi gereğince resen gözetilen sebeplerle KABULÜ ile; 1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/12/2018 Tarih ve 2016/562 Esas – 2018/1130 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2- Kararın kaldırılma gerekçesine göre tarafların sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30.’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, taraflarca yatırılan istinaf karar hacının talep halinde taraflara iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/12/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.