Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1272 E. 2021/343 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1272 Esas
KARAR NO : 2021/343 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/830 Esas – 2018/928 Karar
TARİH: 27/09/2018
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı turizm şirketi ile 2009, 2010 ve 2011 yıllarına dair … uçak seferlerini kapsayan 17/10/2008 tarihli Kira Sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede belirlenen 2009 yılına ilişkin uçuşların ve operasyonların başarı ile gerçekleştirildiğini, 2010 yılına ait uçuş ve operasyonların müvekkilinin elinde olmayan nedenlerle yarıda bırakılmak zorunda kalındığını, 21/06/2010 tarihinde de müvekkili şirketin uçuşlarının T.C. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin davalı ve diğer müşterilerinin mağdur olmaması için … Havayolu Şirketi ile anlaşarak uçuşlarına devam ettiğini, sözleşmenin durmasını takiben yapılan hesaplar sonucu davalının eksik ve geç ödeme yaptığını ve dayanağı olmayan zarar faturaları tebliğ ederek borcundan kurtulmaya çalıştığını, davalı şirketten gönderdiği zarar faturaların dayanağı belgelerin sunulmasının ve sonucunda mutabakat yapılarak bakiye alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı şirket merkezinin Malta oluşu nedeni ile İstanbul’daki … Charter şubesine gönderilen evrakların kasıtlı olarak alınmadığını, bunun üzerine davalının Malta adresine toplam 3.402.052 Euro alacağının ödenmesi için gönderilen Beyoğlu …. Noterliğinin … sayılı ve 02/09/2010 tarihli ihtarnameye cevaben müvekkili şirketin alacağının bulunmadığının bildirildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 500.000 Euro’nun ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın davaya cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 27/09/2018 tarih 2014/830 Esas – 2018/928 Karar sayılı kararında;” davaya dayanak yapılan 17/10/2008 tarihli Charter Sözleşmesinin, işbu davanın davacısı KKTC menşeli Kıbrıs Türk Hava Yolları Şirketi Limited ile davalı … Ltd aralarında yapılmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan, davacı tarafça sunulan hesap dökümlerine göre de davalının sözkonusu sözleşme gereği borçlu olduğu belirlenememiş, yukarıda izah edildiği gibi ayrı bir tüzel kişiliği olduğu anlaşılan … Ltd’nin borcu olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafça dilekçede ileri sürülen nedenlerle davalıya karşı eldeki dava açılmış ise de; alınan bilirkişi kurulu raporu ile dosyada bulunan belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Davaya dayanak yapılan Charter Sözleşmesinin işbu davanın tarafları arasında değil, ayrı tüzel kişilikleri olan dava dışı şirketler arasında yapıldığı, alınan bilirkişi kurulu raporuna göre davalının, davacıya borçlu olduğunun belirlenemediği, dolayısı ile davacının davasını kanıtlayamadığı …”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin gerekli araştırma yapmadan davanın reddine karar verdiğini,Her iki şirketin Malta merkez adreslerinin aynı olduğunu, ortak ve Türkiye temsilcilerinin aynı kişiler olduğunu, …. Ltd.’nin 2005 yılında … Limited’nin 2 Temmuz 2009 tarihinde kurulduğunu, Müflis tarafından gönderilen ödeme talepli faturaların davalı … Malta merkez adresine tebliğ edildiğini, davalı tarafından borcu kabul etmediklerini beyan etmişlerse de , hasım olmadığı veya arada ticari ilişki olmadığına dair bir beyanları olmadığı gibi, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin mağdurunun kendi şirketleri olduğunu iddia ettiklerini, Müvekkili müflis şirketin içinde bulunduğu ekonomik ve idari krizden faydalanılarak hukuki açmazlar yaratıp bir anlamda alacaklarını buharlaştırma çabası içinde olduklarını, Her iki ad altındaki şirketin tek bir sözleşmeden doğan ticari ilişkinin tarafları olduğunun dosyadaki faturalar, ihtarnamaler, banka dökümleri ve mail yazışmaları ile sabit olduğunu, bu yazışma ve sözleşmeye dayalı ödemelerin müvekkili şirkete yapılmasının nedenin de … sözleşmeye sonradan taraf olmasından kaynaklandığını, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında akdedildiği ileri sürülen Charter sözleşmesi gereği davacının davalıdan olan alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, önceki adı … Ltd. (… Ltd) ünvan değişikliği ile … Olan davalı ile aralarında charter uçak seferleri sözleşmesi bulunduğunu, davalıdan fatura bedeli alacakları olduğunu, belirterek bu alacaklarının tahsilini talep etmiş, mahkemece davaya dayanak sözleşmede davalının taraf olmadığı, sözleşmenin davanın tarafları arasında akdedilmediği, tüzel kişilikleri farklı olan dava dışı şirketle yapıldığı, davalının davacıya borcu olduğunun tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dosya içine davaya dayanak teşkil eden ve davacı ile … Ltd. arasında imzalandığı belirtilen Charter uçak sözleşmesinin orjinali sunulmuş ise de bunun onaylı tercümesi sunulmamıştır. Davacının iddiası sözleşme imzalanan … Ltd.’nin ünvan değiştirerek … Ltd. (son ünvanı … Ltd) olduğu, bu şirketlerin ortak ve temsilcilerinin, adreslerinin aynı olduğu yönünde olup, ayrıca davalı gösterilen … Ltd.’nin … Ltd. İle imzalanan charter sözleşmesini benimsediği ve bu sözleşme kapsamında bu şirkete de charter uçuş hizmeti verildiği, borçlardan bu şirketin sorumlu olduğu yönünde olup, bu konuda delil olarak dosya içine bu iki şirket adına kendilerine gönderilen ihtarname örneklerini sunmuştur. Bu ihtarname örneklerinden her iki şirket adına davacıya görderilen ihtarname ile taraflar arasında charter uçak hizmetleri konusunda ticari ilişki bulunduğu, bu hizmetlerde davacıdan kaynaklı aksamalar olduğu bundan dolayı davalı şirketin zarara uğradığının beyan edildiği, ayrıca bu zararlara ilişkin faturaların davacı firmaya gönderildiği bahsedilmekte olup, yine davalının da yer aldığı ihtarnamede davacı tarafça gönderilen faturaların kabul edilmeyip iade edildiği belirtilmiştir. Mahkemece sözleşme tarafının davalı olmadığı, davalının borçlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacı delileri toplanmadan, sözleme imzalayan … Ltd.’nin ünvan değişikliği yapıp yapmadığı, ünvan değişikliği ile … Ltd. Adını alıp almadığı, davalı … Ltd.’nin … Ltd. İle davacının imzaladığı charter sözleşmesini kabul edip etmediği bu sözleşme gereğince davacının davalıya charter uçuş hizmeti verip vermediği yöntemince araştırılmamıştır. Mahkemece öncelikle dosyaya ingilizce orjinali sunulan sözleşmenin onaylı tercümesi getirtilerek ve ayrıca Malta yetkili makamlarından sözleşme imzalayan … Ltd. Şirketi ile davalı … ltd.’nin ticaret sicil kayıtları getirtilerek sözleşme imzalayan … ayrı bir tüzel kişilik olup olmadığı, halen faaliyetine devam edip etmediği, ünvan değişikliği yaparak ünvanının … Ltd. Olup olmadığı, her iki şirket ayrı tüzel kişilik ise ortakları ve yetkililerinin belirlenerek, davacı tarafça dosyaya sunulan ve ihtar edenler arasında davalı şirket ile …. Ltd. Şirketinin bulunduğu ihtarnameler getirtilerek, davalının ihtarnamede belirtildiği üzere davacı ile ayrı bir sözleşme kapsamında hizmet alıp almadığı veya … Ltd. Şirketi ile davacı arasında imzalanan sözleşmeyi benimseyip bu sözleşme kapsamında hizmet alıp almadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken söz konusu hususlar araştırılmadan ve ilgili belgeler getirtilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur. 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK.nın 3531-a-6 maddesi ile mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları konusunda göstermiş oldukları delillerin toplanmaması ve bu iddia ve savunmalarından bir kısmı hakkında her hangi bir değerlendirme yapılmaması veya bu konuda tarafların göstermiş oldukları delillerin değerlendirilmemiş olması veya gösterilen delillerin değerlendirilmesine yönelik teknik bilgiyi gerektiren bir hususta bilirkişi raporu alınmaması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir iddia ve delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.Bu bakımdan ilk derece mahkemesince yapılacak iş, davacı iddialarının yöntemince araştırılması, sözleşmenin onaylı tercümesinin dosya içine kazandırılarak, sözleşme imzalayan şirketin ünvan değişikliği yapıp yapmadığı, tüzel kişiliğinin devam edip etmediği, davalı şirketin anılan sözleşmeyi benimseyerek sözleşme kapsamında davacıdan hizmet alıp almadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde deliller toplanarak, tarafların iddia ve savunmalarının her biri hakkında değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvursunun KABULÜ ile; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2018 tarih ve 2014/830 Esas – 2018/928 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/03/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.