Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1254 E. 2019/1745 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1254
KARAR NO : 2019/1745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
DOSYA NUMARASI : 2019/31 Esas – 2019/304 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketinde işçi olarak çalıştığını, iş akdinin haksız olarak ve tazminatsız olarak feshedilmesi nedeni ile müvekkilince İstanbul 29. İş Mahkemesi’ nin 2015/597 Esas nolu dosyası ile dava açıldığını, mahkemece şirketin ihyası için kendilerine süre verildiğini belirterek sicilden kaydı silinen Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde; tasfiyenin TTK ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’ ne uygun olarak yapıldığını, sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde; davacının iş yerini terk ettiğini bu nedenle iş akdine son verildiğini, tasfiyenin usulüne uygun şeklide yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 04/04/2019 tarih ve 2019/31 Esas – 2019/304 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … İstanbul 29. İş Mahkemesi’ nin 2015/597 Esas nolu dosyasında davacı tarafından tasfiye edilen şirket hakkında tazminat davası açıldığı, mahkemece davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere davacıya süre verildiği, tasfiyesi istenin şirketin tasfiye nedeni ile 03/01/2017 tarihinde kaydının kapatıldığı, tasfiye memuru olarak …’ ın atandığı, Davacının açılan iş mahkemesindeki derdest dosya nedeni ile ihya istemekte hukuki yararının bulunduğu. … ” gerekçeleri ile; ” Davacının davasının kabulü ile İstanbul 29. İş Mahkemesi’ nin 2015/597 Esas nolu dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, verilecek kararın infazının temini işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nde 300483/0 sicil no ile kayıtlı Tasfiye Halinde …Ticaret Limited Şirketinin ihyasına, Tasfiye memuru olarak … görevlendirilmesine, Karar kesinleştiğnde Sicile tescil ve ilanına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, tasfiye memuru …/ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tasfiyenin usule uygun yapıldığını, aşamaların davacı tarafa hem kendilerince bildirildiğini hem de Ticaret Odası nezdinde işlemlerin usulüne uygun gerçekleştirildiğini, Davacı yanın şirket nezdinde hak ve alacağı olmadığını, nitekim davacının iş yerini terk ettiğini, uzun bir süre iş yerine uğramamış olması nedeni ile iş akdine son verildiğini, bu halde hak ve alacak zaten talep etmesinin mümkün olmadığını, Davaya konu şirketin tasfiye edilmesinin yegane sebebinin, şirketin varlığını artık sürdürebilir olmaması olduğunu, zira ilgili şirketin artık bir ticari faaliyet içinde olmayıp, yalnızca kağıt üstünde varlığını sürdüren ve yetkilisine maddi külfet getirmekten başka bir işlevi olmamasından dolayı kapatıldığını, Aktif ticari faaliyeti olmayan bir şirketin, fiilen durmasının bir anlamı olmayacağı gibi, ekonomik bir katkısının da olmadığını, Şirket tasfiyesinin, TTK hükümlerine göre uygun şekilde yapılmış olup, şirket tasfiyesi sırasında 3 kez İTO kanalı vasıtası ile alacaklılara alacaklarını ve davalarını belirtmeleri için çağrı yapıldığını, davacı tarafın söz konusu çağrılara uymadığından dolayı davaya ilişkin bir hukuki yararı da olmadığını, işbu nedenle davanın reddi gerektiğini, Tasfiye memuru olarak görev yapan müvekkile yüklenen karşı vekalet ücretinin haksız olup, davanın açılmasına sebebiyet veren kişinin kendisi olmadığını, nitekim söz konusu davanın taraf teşkili sağlanmak amacı ile açılmış olduğundan karşı vekalet ücretinin de haksız olduğunu beyanla; İstanbul 18. Ticaret Mahkemesi 2019/31 Esas – 2019/304 Karar sayılı kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’ sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilmiş şirketin ihyası (ek tasfiye nedeniyle tescil) davasıdır.
Dava dışı ….. Ltd. Şti.’ nin 03/01/2017 tarihinden itibarin sicil kaydının kapalı olduğu, ticaret odası bilgi bankası firma sicil bilgileri belgesinde ifade edilmiştir. Davacının sicil kaydı kapalı şirket aleyhine İstanbul 29 İş Mahkemesi’ nin 2015/597 E sayılı dosyasında haksız fesih nedeniyle tazminat davası açtığı, ihya davasının sonucunun beklendiği anlaşılmaktadır. İş mahkemesindeki dava tarihine göre şirket tasfiye olmadan önce açılan iş davası dikkate alınmadan tasfiye sonuçlandırılmıştır. Davalı tasfiye memuru, tasfiyenin usule uygun olarak yapıldığını, davacının alacağının olmadığını, tasfiye sürecinde alacaklılara ilan yapıldığını, davacının çağrılara uymadığını, şirketin aktif olmadığı için tasfiye edildiğini, vekalet ücretine hükmedilmesinin de haksız olduğunu öne sürmektedir. Davacının şirket aleyhine açtığı dava sonuçlanmadığına göre tasfiye eksik yapılmıştır. İlanlara başvurulmamış olması sonucu değiştirmez. İhya davası şirketin aktif hale gelmesi için değil, iş davası ve sonrasında şirketin tüzel kişiliğinin temini için açılmıştır. Tasfiye eksik yapıldığı ve davacının dava açmasına sebebiyet verildiği için vekalet ücreti takdirinde bir usulsüzlük yoktur. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı tasfiye memuru üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 04/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.