Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1232 E. 2021/317 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1232 Esas
KARAR NO: 2021/317 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/1397 Esas – 2019/139 Karar
TARİH: 15/12/2017
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkilinin, ihyası talep edilen … Limited Şirketinde pay sahibi ve imza yetkilisi olduğunu, ihyası talep edilen şirketin, 18/02/2015 tarihinde TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiği; müvekkilinin ortağı bulunduğu dava konusu şirketin aktiflerinde İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii Cilt …, Sayfa …, ada …, Parsel … de kayıtlı … paylı 262.00 m² lik bir adet taşınmaz olduğunu, şirketin resen terkin edilmesinden dolayı pay sahiplerinin imza sirküleri çıkaramadığından taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamadıklarını, İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/88 Esas sayılı dosyası ile izaleyi şuyu davası açıldığını, davada temsil olunamadığından bütün şirket ortaklarının ekonomik durumunun doğrudan etkilendiğini, iş bu nedenle tasfiye edilmiş şirketin tasfiye kaydının terkini ile şirketin yeniden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu olayda müvekkili kurumun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici 7.mad. İle ”Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketleri ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliği” hükümleri çerçevesinde işlemin gerçekleştiğini şirketin re’sen terkin edildiğini müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını,Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 29/01/2017 tarihli 2005/14259 E.ve 2007/927 K.sayılı ilamı ve yerleşik uygulamanın bu yönde olduğunu savunarak müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/12/2017 tarih 2017/1397 Esas – 2019/139 Karar sayılı kararında; “İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/88 E.sayılı dosyasının sonuçlandırılması ve bu takip kapsamındaki işlemlerle sınırlı olmak üzere işlem yapılmasının gerektiği; bu nedenle, davacının işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından, açılan davanın sübut bulduğundan kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Limited Şirketinin İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/88 Esas sayılı dosyası ile ilgili işlemlerin tamamlanabilmesi için şirketin yeniden ticaret siciline kaydına ve tesciline karar vermek gerekmiş olmakla…”gerekçesi ile, Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı bulunan … Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/88 Esas sayılı dosyasının sonuçlandırılması ve infazı ile sınırlı olarak ticaret siciline kayıt ve tesciline, Kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına, tescil ve ilan için davacıya yetki verilmesine, Karar kesinleştiğinde keyfiyetin … yazı ile bildirilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin şirketin ihyasına karar verdiğini, ihyaya ilişkin her hangi bir itirazlarının bulunmadığını, birtakım eksikliklerin içerdiğini, Dava dilekçesi incelendiğinde talebinin sadece izale-i şüyu davasının sonuçlandırılmasına ilişkin olmadığını, asıl olarak taşınmaz üzerinde tasarruf edilememesinden dolayı şirketin ihyasının talep edildiğini, sadece sulh hukuk mahkemesi dosyası işlemleriyle sınırlı olarak şirketin ihyasına karar verilmesi şirketin aktifinde bulunan taşınmaz üzerinde tasarruf edilememesi sonucunu doğuracağını, bu duruma ilişkin İTO yetkililerinden de görüş alındığını, bu mahkeme kararına istinaden taşınmazlar üzerinde tasarruf edilemeyeceğini, Talebe rağmen ihya kararı sonrası tasfiye memuru atanmadığını, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/11544 Esas, 2015/10479 Karar Sayılı 14.10.2015) İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kısmen kaldırılmasını, davacı müvekkili …’in ihya edilen şirkete tasfiye memuru olarak atanmasını, Şirkete ait İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, … Mahallesi, … Cilt …, Sayfa …, ada …, Parsel … de kayıtlı … paylı 262.00 m² lik taşınmazın satışının yapılması hususunun ihya kararına eklenmesini, karar üzerinde talep edilen hususlar dışında her hangi bir değişiklik yapılmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava. TTK geçici 7. Maddeye göre ticaret sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.Davacı. ihyası istenen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, şirketin davalı … müdürlüğünce TTK geçici 7. Maddesi ile sicilden resen terkin ediliğini, şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunduğunu, şirket adına kayıtlı taşınmazda ortaklığın giderilmesi için 2012 yılında açılmış ve devam etmekte olan dava bulunduğunu bu nedenle şirketin ihyasını talep etmiş. Mahkemece söz konusu şirketin görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası ve dava sonucunun ifası ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmiş karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davaya konu şirket TTK geçici 7. Maddesine göre resen ticaret sicilden silindiğinden ve tasfiye olmadığından, TTK geçici 7. Madde ile terkin edilen şirketin ihya edilmesi durumunda şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Davacı, ihyası istenen şirket hakkında açılmış ve devam eden dava bulunmasına rağmen davalı … müdürlüğünce TTK geçici 7. Madde 2, fıkrası hükmüne aykırı olarak resen terkin işlemi yapıldığını, bu hususun yasaya aykırı olduğunu belirterek şirketin ihyasını talep etmiş olup, dosyada bulunan belgelerden resen terkin edilen şirketin taraf olduğu devam etmekte olan dava bulunduğu sabit olduğundan yapılan sicilden terkin işlemi yasaya aykırı olup resen terkin işlemi usulsüzdür. Mahkemece bu hususun tespiti ile terkin edilen şirketin ihyasına karar vermek gerekirken TTK 547. Maddesinde belirtilen ek tasfiye işlemleri için sınırlı olarak şirketin ihyasına karar verilmesi hatalı olup, davacının bu yöne ilişkin istinaf sebebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi ile kaldırılarak davaya konu şirketin ihyasına dair yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 15/12/2017 tarih ve 2017/1397 Esas – 2019/139 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; 1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı bulunan … LİMİTED ŞİRKETİ’nin İHYASINA 2-Kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına, tescil ve ilan için davacıya yetki verilmesine, 3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin … yazı ile bildirilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 4-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.TL harçtan davacı tarafından yatırılan 31,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 27,90.TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Davacılar tarafından yapılan 31,40.TL peşin harç ile 222,00.TL tebligat / posta gideri toplamı 211,40.TL yargılama giderinin davalı … Müdürlüğü’nden tahsili ile davacılara verilmesine, 6-Davalı … Müdürlüğü tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 8-Bakiye gider avansı var ise talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 9-İstinaf aşamasında davacı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 10-Davacı tarafından 121,30.TL istinaf başvuru harcı ile 47,28.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri toplamı 168,58.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-Bakiye gider avansı var ise talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç (YHGK.nun 13/12/2018 tarih ve 2017/11-2924 Esas – 2018/1935 Karar) maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.