Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1208 E. 2021/247 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1208 Esas
KARAR NO: 2021/247 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/1274 Esas – 2018/1388 Karar
TARİH: 26/12/2018
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirket hakkında fatura alacağına dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü nün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili şirketin, bilişim sistemleri, yazılım ve donanım faaliyetleri, bilişim sistemleri alt yapı malzeme ve ekipmanları pazarlama ve satışını gerçekleştirdiğini, davalı şirketin bu kapsamda müvekkili şirketten bilişim sistemleri alt yapı malzemeleri satın aldığını, müvekkili şirketin, davalının talep ettiği ve faturalarda belirtilen ürünlerin satışını gerçekleştirdiğini, ancak, taraflar arasında işbu alım-satıma ilişkin sözleşme düzenlenmediğini, bu bağlamda müvekkili şirket tarafından 22.01.2016 tarih, … no.lu ve 169.684,50-TL bedelli; 22.01.2016 tarih. … no.lu ve 13.882.28-TL. bedelli; 22.01.2016 tarih, … no.lu ve 48.566,18-TL bedelli toplam 350.132.%TL, tutarında 3 adet irsaliyeli fatura düzenlendiğini, fabrikadan temin edilen ürünlerin doğrudan davalı şirketin teslim için bildirdiği depo adresine sevk edildiğini, sözkonusu ürünlerin teslimine ilişkin ise 13.01.2016 tarih. … nolu ve 22.01.2016 tarih. …38 K no.lu sevk irsaliyelerinin düzenlendiğini ve ürünlerin … isimli çalışan imzasına teslim edildiğini, davalı şirkete yalnızca 22.01.2016 tarih … numaralı faturada yer alan ürünlerden 48 adet 24 port … Boş 19″ panel, 500 adet … , … vc 500 adet … ürünlerin teslim edilemediğini, diğer ürünlerin tamamının teslim edildiğini, teslim edilemeyen işbu ürünlerin bedellerine karşılık davalı şirketin 23.03.2016 tarihli … nolu 34.655.76-TL tutarında fiyat farkı faturası tanzim ettiğini, dolayısı ile 34.655.76-TL tutarındaki ürünler davalı şirkete teslim edilmediğinden davalı şirketin kestiği fatura ile bu tutarın borcundan mahsup edildiğini, davalı şirket tarafından ödemenin bir kısmına karşılık müvekkili şirkete 04.03.2016 keşide tarihli 43,657,00-TL bedelli 21.03.2016 keşide tarihli 42.560.00-TL. bedelli; 04.04.2016 keşide tarihli 60.371,00-TL bedelli ve 11.04,2016 keşide tarihli 60.374,00-TL bedelli toplam 206.962,00-TL tutarında 4 adet çek verildiğini, davalı şirket tarafından faturalardan kaynaklanan 108.215,00-TL bakiye borca karşılık ise çek/senet verilmediğini ve müvekkili şirketin tüm taleplerine rağmen ödeme yapılmadığını, işbu faturalardan yalnızca … nolu ve 48,566,18-TL bedelli faturada … işçilik bedeli olduğunu, bu işçilik hizmetinin verilmediğini, icra takibinde … bedeli olan 7.027.20-TL(+K.D.V) nin mahsubunun gözden kaçtığını ve takipte talep edildiğini, işbu davada dava değeri olarak takip öncesi faiz de talep edilmediğinden 99.923,13-TL asıl alacak belirtildiğini, faturalarda başkaca işçilik vc teknik destek hizmet bedeli bulunmadığını, davalı şirketin itiraz dilekçesinde her ne kadar bedelleri ödenen bir takım ürünlerin teslim edilmediğini ve teknik destek bedelinin alınmasına rağmen desteğin verilmediğini iddia etmişse de bu iddianın geçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin ödemelerin tamamlanmamasına rağmen belirttiği 3 kalem ürün dışında tüm ürünleri gönderdiğini, ayrıca, bedeli ödenmiş hiçbir hizmeti sunmaktan imtina etmediğini, davalı şirketin, ürünlerin teslim edilmediğini ve teknik destek hizmeti almadığını iddia etmişse de, kendisine gönderilen faturalara ve içeriklerine 8 günlük yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini, taraflar arasında BA-BS formları bulunduğunu, müvekkili ile davalı şirketin bakiye borç konusunda mutabık olduklarını, davalı tarafın alacağı sürüncemede bırakmak amaçlı olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının icra takibini 108.215,22- TL fatura üzerinden yapmış olmasına rağmen davasını 99.923,13- TL üzerinden açtığını, davanın itirazın iptali davası olması nedeni ile davanın değerinin de icra takibi üzerinde belirtilen değerde olmak zorunda olduğunu, eğer bu bedel üzerinden dava açılıyorsa ve bu dava alacak davası olarak kabul ediliyorsa davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasının konusu olamayacağını, gerekirse icra takibindeki belirtilen bedel değerinde harç yatırılmasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketle davacı tarafın mutabatakı sonucu işçilik ve devreye alma konusundaki giderlerin malzeme fiyatına eklenmiş şekilde fatura kesildiğini, fakat davacı tarafın teknik işlemler ve işçilik gibi hususlarla ilgili müvekkili şirkete bir hizmet sunmadığını, davacının hizmet sunmuş ise bunun kanıtlanması gerektiğini, sadece mal teslimini yaptığını, müvekkili şirketin teknik işlemleri halledebilecek donanıma sahip olmadıını, bu donanımın da sağlanması hususunda bu şirketle anlaşıldığını, ayrıca malların rayiç gerçek bedelleri de karşılaştırıldığında işçilik ve teknik işlemlerin da fiyata eklendiği hususunun ortaya çıkacağını, icra takibinde olan dava açılırken feragat edilen 7.027,20- TL’lik talebin yanında 42,560,00- TL’lik bedele ilişkin olarak da her hangi bir mal teslimi yapılmadığını, müvekkili şirketin davacının da kabul ettiği 42.560.00- TL’lik çeki ödediğini, fakat bu bedele tekâbül eden malların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, diğer kalan cari hesap bedelinin de davacının yapmamış olduğu işçilik ve sistemin devreye alınma işlemi olduğunu, işbu nedenle de müvekkili şirketin hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin taahhüt etmiş olduğu hizmeti yerine getirmediği gibi bu bedeli de haksız yere tahsil etmeye çalıştığını, 42.560.00- TL’ye denk gelen malların da halâ kendisine teslim edilmediğinden asıl müvekkili şirketin mağduriyet yaşadığını, haksız yere bir itirazın söz konusu olmadığını belirterek, sonuç olarak; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 26/12/2018 tarih 2016/1274 Esas – 2018/1388 Karar sayılı kararında;” taraflar arasında 14/12/2015 tarihinde satış sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye göre işveren davacı tarafından … ve … projelerine ait data, telefon ve TV sistemlerinin satın alınmasın, davacı tarafın da etiketlendirme ve devreye alınmalarının sağlanması işi olduğu, iş kapsamında faturaya konu malların davalıya teslimi ile işçilik ve teknik işlemlerin yerine getirilmesi olduğu, bu iş kapsamında davacı şirket tarafından 22.01.2016 tarih, … no.lu ve 169.684,50-TL bedelli; 22.01.2016 tarih. … no.lu ve 13.882.28-TL. bedelli, 22.01.2016 tarih, … nolu ve 48.566,18-TL bedelli toplam 350.132.TL, tutarında 3 adet irsaliyeli fatura düzenlendiği, yalnızca 22/01/2016 tarih … numaralı faturada yer alan ürünlerden bir kısmının teslim edilmemiş olması nedeni ile davalı şirket tarafından 23/03/2016 tarihli 079994 no.lu 34.665,76-TL tutarında fiyat farkı faturası düzenlendiği, bu faturadan kaynaklı KDV dahil 8.292,09-TL lik işçilik bedeli oluşturduğu, davalı şirket tarafından çek ile yapılan ödemeler ile iade faturası ve işçilik bedeli mahsup edildiğinde davacı şirketin davalıdan takip tarihi itibariyle 99,923,13-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili, her ne kadar teknik ve işçilik işlemlerinin yerine getirilmediğini iddia etmiş ve bu işlemlerin yerine getirildiğine dair dosyaya belge sunulmamış ise de; teknik ve işçilik bedellerini de içerir davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olduğu, bu faturalara itiraz edilmemiş yahut iade faturası düzenlenmemiş olmakla, faturaya konu hizmetin yerine getirildiğinin karinesi olduğu, aksi davalı tarafça ispatlanması gerektiği, davacının satıcılar hesabı ile davalının alıcılar hesabındaki miktarın birbiri ile örtüştüğü anlaşılmakla davalının itirazının reddi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizce hükmün tefhim edildiği kısa kararda; davacı ile davalı defterlerinin birebir örtüştüğü ve defter kayıtlarına göre davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle 108.215,21-TL alacaklı olduğu ve bu miktar üzerinden takip başlatıldığı, davacı vekilinin talep sonucunda davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmesi de nazara alınarak yanılgı ile sehven takip tutarındaki asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dava dilekçesinin içeriğinde davalıya teslim edilmeyen ve fiyat farkı faturası düzenlenen faturadan kaynaklanan işçilik bedelinden kaynaklanan 8.292,09-TL nin mahsup edildiğini, takip öncesi faiz de talep talep edilmediğinden, bakiye kalan 99.923,13-TL miktar üzerinden davanın açıldığını, bu miktar üzerinden harcın yatırılarak itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş talep edildiğinden,…”gerekçesi ile, 1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak olarak 99.923,13 TL miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmasına, Asıl alacak miktarı olan 99.123,13- TL nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Davacı icra takibini 108.215,22 TL Fatura üzerinden yapmış olmasına rağmen davanın 99.923,13 TL üzerinden açtığını, dava itirazın iptali davası olduğu için davanın değeri de icra takibi üzerinde belirtilen değerde olmak zorunda olduğunu, bu bedel üzerinden dava açılıyorsa ve bu dava alacak davası olarak kabul ediliyorsa dava usulden reddedilmesi gerektiğini, İşçilik giderleri ve teknik işlemler da eklenerek müvekkili şirkete fatura kesildiğini, davalı taraf teknik işlemler ve işçilik gibi hususlarla ilgili müvekkili şirkete bir hizmet sunmadığını, davacı şirketin Hizmet sunduysa bunun kanıtlanması gerektiğini, İcra takibinde olan dava açılırken feragat edilen 7.027,20 TL’lik talebin yanında 42,560,00 TL’lik bedele ilişkin olarak da herhangi bir mal teslimi yapılmadığını, müvekkili şirket davacının da kabul ettiği 42.560.00 TL’lik çeki ödediğini, fakat bu bedele tekabül eden mallar müvekkili şirkete teslim edilmediğini, Faturalarda işçilik ve devreye almaya denk gelen kısımları da malzeme tesliminde faturalara eklendiğini, müvekkiline her hangi bir işçilik ve devreye alma işlemi yapılmadığını, işbu hususların da inceleme konusu yapılması gerektiğini, İşçilik ve devreye alma ödemeleri, devreye alma için gidecek elemanların şantiyeye ulaşması ile toplam tutarın %50 si için 90 gün vadeli çek verilecek, bakiye işin tam ve eksiksiz olarak yapılarak proje müdürlerinden,işin teslim edildiğine gerekli test raporlarının teslim edildiğine ve sistemlerin tam olarak çalıştırılıp teslim alındığına dair iş teslim tutanaklarının işverene teslim edilmesinden sonra 90 gün vadeli çekle ödeneceğini, işbu hususun davacı tarafından yerine getirilmediğini, Sözleşme şartlarına uyulmadığını, İleri sürerek yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava itirazın iptali davasıdır.Davacı vekili, taraflar arasında bilişim sistemleri alt yapı malzemeleri satımı konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkili şirketin talep edilen ürünlerin satışını gerçekleştirdiğini, satıma konu ürünlerle ilgili olarak toplam bedeli 350.132.96TL tutarlı 3 adet fatura düzenleyerek davalı tarafa tebliğ ettiğini, söz konusu faturalardan 22/01/2016 tarihli … nolu faturada yer alan toplam 34.655.76 TL bedelli ürünlerin davalıya teslim edilmediğini, kalan tüm fatura içeriği ürünlerin davalıya teslim edildiğini, teslim edilmeyen ürünlere ilişkin davalı tarafın 23/03/2016 tarihli … nolu 34.655.76 TL bedelli fiyat farkı faturası düzenlediğini, faturalara karşılık davalının toplam 206.962 TL tutarlı 4 adet çek verdiğini, davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı faturası ve verilen çek bedelleri düşüldüğünde kalan 108.215 TL borca karşılık davalının ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için takip yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, davalı tarafa düzenlenen ve bir kısım ürünlerin teslim edilmediği … nolu faturanın bir kısmının işçilik bedeli olduğunu. Bu faturadan kaynaklı işçilik hizmetinin sunulmadığını, ancak takipte sehven bu faturadan kaynaklı sunulmayan işçilik bedeli olan 7.027,20 TL+ KDV bedelin mahsup edilmediğini belirterek davalının takibe yapmış olduğu itirazın 99.923.13 TL asıl alacak üzerinden iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile 99.923,13 TL asıl alacak üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa yıllık %10 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faiz uygulanmasına, asıl alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davada, davacı vekili dava değerini 99.923,13 TL olarak belirleyerek harcı bu miktar üzerinden yatırmıştır. Dava dilekçesinde de her ne kadar takipte 108.215,22 TL asıl alacak, 3.050,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 111.266 TL talep etmiş iseler de, eksik teslim yaptıkları fatura içeriğinden 7.027,20 TL + KDV işçilik alacaklarını takipte sehven mahsup etmediklerini belirterek itirazın iptali davasında bu miktarı düşerek ve işlemiş faizi de talep etmeyerek toplam 99.923,13 TL asıl alacak yönünden itirazın iptalini talep ettiklerini belirtmiş, ilk derece mahkemesince 26/12/2018 tarihli karar duruşmasında bu husus gözden kaçırılarak kısa kararda yine davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak olarak 108.215,21 TL üzerinden devamına, bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına karar verildiği belirtilmiştir. Mahkeme kısa kararda yaptığı bu hatayı fark etmiş, gerekçeli kararda gerekçeli kararı yazarken bunu fark ettiğini hükmün tashihi ile takibin taleple bağlı kalınarak 99.923,13 TL üzerinden iptaline karar verdiğini belirterek gerekçeli kararda bu hatayı düzeltmiştir.
Mahkemece her ne kadar hem kısa kararda hem de gerekçeli kararda kısmen kabul kısmen red kararı verildiği ve fazlaya ilişkin taleplerin reddedildiği belirtilmiş ise de mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere davada reddedilen kısım bulunmamaktadır. Mahkemede tam kabule göre yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar vermiştir.Dava dilekçesinde belirtilen dava değeri ve yatırılan harca göre davacı takipte talep ettiği asıl alacağın bir kısmından ve işlemiş faizden vazgeçerek itirazın iptali davasını 99.923,13 TL asıl alacak üzerinden açmıştır. Mahkemede 99.923,13 TL asıl alacak üzerinden takibe itirazın iptaline karar vermiştir. Dolayısı ile dava tam kabul olmuştur.Davacı itirazın iptali davasını kısmi olarak açabileceğinden davalı vekilinin bu yöne ve kendileri yararına yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde değildir.Dosyada bilirkişi raporları alınmış, bilirkişilerce her iki tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmiş, her iki taraf ticari defterlerinde takibe ve davaya konu faturalar kayıtlı olup, davacının dava dilekçesinde belirttiği fiyat farkı faturası ve davalı ödemeleri de kayıtlı olup hesaplar arasında mutabakatsızlık bulunmamaktadır. Her iki tarafın ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davalının davacıya 108.215,21 TL borcu olduğu görülmektedir.Davalı söz konusu faturalar içinde işçilik ve devreye alma giderlerinin de dahil olduğunu davacı tarafın bu hizmetleri yerine getirmediğini davacının bu bedelleri haksız yere tahsil etmeye çalıştığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de bu hususu ispatlayamadığı gibi davacı faturalarını itiraz etmeksizin ticari defterlerine kaydetmiş olup kendi ticari defterlerine göre davacıya davada talep edilen miktar borcu bulunmaktadır. Bu nedenle davalının bu istinaf sebebi de yerinde değildir.Davalı sözleşmenin farklı bir şirketle yine grup şirketi olan … Ltd. Şti. ile yapıldığını faturaların davalı şirkete kesildiğini, …’nın da sözleşme tarafı olduğunu, bu şirketin iflas erteleme sürecine girdiğinden fatura kesimlerini davalı şirkete yaptığını, … şirketinin iflas erteleme süreci içinde olduğundan tarafların sözleşmeye konu işin davalı ile devam etmesine karar verdiklerini ve bu şekilde devam edildiğini, sözleşmede işçilik ve devreye almaya denk gelen kısımların fatura bedelleri içinde yer aldığını bu hizmetler yerine getirilmediği için bilirkişilerce bu hususların dikkate alınması gerekirken alınmadığını, sözleşme şartlarına uyulmadığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Dosyada bulunan sözleşme davacı ile dava dışı … Ltd. Şti arasında yapılmış, bu sözleşmede yapılacak iş ayrıntılı olarak malzeme birim fiyatları, işçilik fiyatları her iş için ayrı ayrı ayrıntılı şekilde USD fiyatı üzerinden belirtilmiş, Davacıda dava dilekçesinde bunu inkar etmemiş, malzeme fiyatı ile işçilik ücretlerinin ayrı hesaplanacağını kabul etmiş, kendilerinin sadece malzeme verdiklerini fatura bedelleri içinde sadece malzeme fiyatları bulunduğun, işçilik ücretleri için ayrıca fatura düzenlemediklerini, davalı borçlarını ödemediği için işçilik hizmetini vermediklerini belirmiştir. Bilirkişi raporunda bu hususta inceleme yapılmamıştır. Ancak davacı faturaları davalı tarafça itiraz ileri sürülmeksizin kabul edilmiş ve defterlerine işlenmiştir. Bu nedenle fatura bedelleri içinde işçilik ücretlerinin olduğu davalı tarafça ispatlanamadığından istinaf sebebi yerinde değildir. Davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf sebepleri yerinde olmadığından reddi gerekmektedir. Ancak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunması ve dava tam kabul edilmişken hem kısa kararda hem de gerekçeli kararda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğinin yazılması HMK’nın 298/2. Maddesine aykırı ise de, mahkeme, kısa karada sehven hata yaptığını gerekçeli kararında belirtmiştir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan istinaf sebebi olarak belirtilmemiş olsa da dairemizce HMK’nın 355. Maddesi gereğince resen gözetilmiştir. Yargılamada bir eksiklik bulunmadığından ve bu husus HMK’nın 355. Maddesince resen gözetilmiş olup, kısa karar ile gerekçeli karar arasında sehven yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi için duruşma açılmasına gerek görülmemiş, davalının esasa ilişkin istinaf sebepleri de dairemizce yerinde bulunmadığından HMK’nın 353/1-b2 maddesi uygulanarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dairemizce yeniden esas hakkında karar verilerek davacının itirazın iptali davasının kabulü ile davalının takibe yaptığı itirazın asıl alacak miktarı yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına dair yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A- Davalının esasa ilişkin istinaf başvurusunun REDDİNE, B- Davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 355 maddesi ile re’sen gözetilen sebeple USULEN KABULÜ İLE; İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih ve 2016/1274 Esas – 2018/1388 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-b2 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak sureti ile; 1-DAVANIN KABULÜ ile, Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak olarak 99.923,13 TL miktar üzerinden devamına, Takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmasına, Asıl alacak miktarı olan 99.123,13- TL nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.825,74-TL karar ilam harcından peşin alınan 1.150,11- TL nin mahsubu ile eksik kalan 5.675,63- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3- Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 1.183,61-TL davetiye, posta gideri: 159,30- TL, bilirkişi ücreti: 1.500,00-TL olmak üzere toplam: 2.842,91- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 10.743,80- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalılar tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, (110,00.TL + 1.596,43.TL=)1706,43.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 8-Davalı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,63.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş-dönüş masrafı olmak üzere; toplam 144,93 TL’ nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 9-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 25/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.