Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1202 E. 2021/246 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1202 Esas
KARAR NO: 2021/246 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/57 E., 2018/1209 K.
TARİH: 11/12/2018
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davaya konu çekin keşidecisi arasında ticari ilişki bulunduğunu, çekin bu ilişki kapsamında müvekkiline teslim edilmek üzere keşide edildiğini, çekin müvekkili şirketin Ege bölgesi çalışanlarınca teslim alındığını, buradan şirket merkezine kargo ile gönderildiğini, çekin içinde bulunduğu kargonun kargo şirketi çalışanı tarafından dağıtımı esnasında çalındığını, çalınan çekle ilgili çek iptali davası açtıklarını, bu mahkemece bankaya yazılan yazıya verilen yanıtta davaya konu çekin bankaya ibraz edildiğinin bildirildiğini, çekte müvekkili adına atılı ciro imzasının sahte olduğunu, çekte ciro silsilesinin kopuk olduğunu belirterek çekin istirdadını talep etmiştir. Davalı cevap süresi içinde davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasında davalı vekili, müvekkilinin ilgili çeki ticari ilişki kapsamında kendinden önceki cirantadan ciro yoluyla aldığını iyiniyetli hamil olduğunu belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi tarih Esas Karar sayılı kararında; “Davacı tarafın bilirkişi inceleme talebi çekin elinden rızası hilafına çıktığını ispat yönündeki talebi bu hususun mahkememizce kabulünde olması halinde davalının kötüniyetli olup olmadığını ispatlayamayacağından kabul görmemiştir. Yargıtay 11 HD nin 2016/354 esas, 2017/3234 karar sayılı 31.05.2017 tarihli , 2011 /7496 esas, 505 karar sayılı 24.01.2011 tarihli, 2011/6075 esas 16057 karar sayılı 29.11.2011 tarihli ve birçok emsal kararında belirtildiği üzere ticari ilişki kapsamında davacının aldığı çek ciro edilmemiş hali ile çalınmış olup, çekin son hamili 5.sıradaki ciranta olduğu, davacı adına yapılmış cironun sahte olduğu kabul edilse dahi sonrası çekin sırası ile … Tiyatro Topluluğu, … Ltd Şti, … Sist. … tarafından ciro edildiği ve muntazam ciro silsilesine göre son olarak davalının elinde bulunduğu, çekin çalındığından bahisle Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayetle, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesindeki zayi davası açılmış olması tek başına davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiği sonucunu doğurmayacağı, davalının kötüniyetli olduğunu ispat yükünün davacıda olduğu, ancak davacı tarafından bu hususun ispat edilemediği anlaşıldığından, davalının meşru hamil olduğu …”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, mahkemenin davalının ticari defterlerinin incelenmesi talebine muvafakat aramasının hukuki bir dayanağı bulunmadığını, davalının defterlerinin incelenmesinin talep anının ön inceleme duruşması olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesi gereği açılan davalarda Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları, savcılık soruşturması ya da kovuşturma olması halinde Mahkemece akıbetinin beklenmesi gerektiği yönündedir; çünkü davacı yan üzerinde olan kötü niyetli iktisap hakkında bu kapsamda delil elde edilmesi imkanı olabileceği ve bunun hukuk hakimini bağlayacağı değerlendirilmektedir.Dava dilekçesinde çek hesabı sahibi şirketin ve çek hesabı sahibinin çek üzerinde kendisinden sonra gelenlere dava konusu çek hakkında hiçbir borcu bulunmadığını, çek üzerinde müvekkili firma ile ilişkilendirilen kaşenin ve imzanın müvekkiline ait olmadığı, ciro silsilesinin kopuk olduğunun dava edildiğini; neticede bunun tespiti ile çekin müvekkili firmaya iadesi istendiğini, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/2254 Esas 2015/15656 Karar – Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/56 Esas 2015/5139 Karar – Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/12937 Esas 2017/761 Karar) İlk derece Mahkemesinin usul hukuku hükümlerine aykırı davranarak, aynı zamanda savcılık soruşturmasının akıbetini beklemeksizin davanın reddine dair karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 792 maddesine dayalı olarak rıza hilafına elden çıkan çekin isdirdadı talebine ilişkindir. Davacı vekili müvekkiline çeşitli müşterilerinden keşide edilerek teslim edilmek üzere verilen çeklerin şirket merkezine kargo ile gönderildiğini, çeklerin içinde bulunduğu kargonun nakliye şirketinin elinde iken çalındığını, söz konusu müvekkilinin yetkili hamili olduğu çeklerin iptali için açtıkları davada davaya konu çekin bankaya ibraz edildiğini öğrendiklerini, çekte müvekkili adına bulunan ciro imzasının sahte olduğunu, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, bu nedenle davaya konu çekin istirdadını talep etmiş, dava ilk önce çeki bankaya ibraz eden … A.Ş.’ne karşı açılmış, ilgili faktoring şirketinin davaya konu çeki bankaya ibrazda çek hakkında tedbir kararı olduğunu öğrenmeleri üzerine çeki teslim aldıkları davalı müşterilerine iade ettiklerini belirtmesi üzerine HMK 124 maddesi gereğince dava davalıya yöneltilmiş, mahkemece çekte ciro silsilesinin düzgün olduğu, davalı hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin veya iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile çek istirdadı talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İlgili çek incelendiğinde çekte ciro silsilesinin düzgün olduğu kopukluk bulunmadığı, çek lehdarı davacı ile davalı hamil arasında birden fazla ciro bulunduğu, davalının çeki kendinden önce gelen ciratadan ticari ilişki kapsamında aldığını belirttiği, bunun ispatı için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiği, davacının sadece davalının ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını kabul etmediği, çekte cirosu bulunan dava dışı tüm cirantaların ticari defter ve belgelerinin incelenmesini talep ettiği, dava dilekçesinde kendi ticari defter ve kayıtları dışında davalının veya çekte cirosu bulunanların ticari defter ve belgelerine delil olarak dayanmadığı, buna göre çekte cirosu bulunan diğer cirantaların ticari defter ve belgelerine delil olarak dayanamayacağı, kaldı ki davalının çeki ticari ilişki kapsamında kendinden önceki cirantadan aldığını ispatlama doğrultusunda kendi ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılmasını istediği davacı tarafça bu talebin reddedildiği, diğer cirantaların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinin davalının kötü niyetli olduğunu veya çeki iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispata elverişli olmadığı, kayıp çek ile ilgili soruşturma akıbetinin beklenmesinin de sonuca etkili olmayacağı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan 426,95.TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, fazla yatırılan karar harcının talep halinde davacıya iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/02/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.