Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1182 E. 2021/243 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1182 Esas
KARAR NO: 2021/243 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/50 Esas – 2019/192 Karar
TARİH: 06/03/2019
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalının; müvekkilinin müşterilerine ait malların davalı tarafından taşınması konusunda anlaştıklarını, davalı tarafından taşınan malların bir kısmının eksik olarak müşterilere teslim edildiğini, eksik teslim edilen mallar sebebiyle müvekkili tarafından müşterisi olan … A.Ş’ne, 8.738,13 TL ödeme yapıldığını, oluşan zarardan davalının sorumlu olduğunu, davalı adına 14.04.2016 tarih ve 8.738,13 TL tutarlı fatura tanzim edildiğini, faturanın davalıya teslim edildiğini, davalının fatura içeriğine süresinde itiraz etmediğini, borcunu ödemeyen davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı tarafından yapılan takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili … ile dava dışı kamyon maliki … arasında sözleşme yapıldığını ve dava dışı …’e ait … plakalı kamyonun L1 belgesine dahil edildiğini ve sözleşme şartlarında taşıma yapmasının kararlaştırıldığını, davaya konu ürünlerin İzmir’de üç ayrı firmaya ulaştırılmak üzere bizzat dava dışı taşıtan … A.Ş. tarafından … plakalı kamyona yüklendiğini, malların İzmir’e taşındığını, mal alıcılarından …’nun, kendi adına gelen malların, sipariş ettiği mallar olmadığını iddia ederek, indirilmesine rağmen malları teslim almadığnı, … ve … firmalarının ise malların eksik olduğunu iddia ederek, iade irsaliyesi düzenlediklerini, durumun davacı …’a bildirildiğini, … tarafından … yönetimindeki … plakalı başka bir araç gönderildiğini ve ..’ya gönderilen ürünlerin tamamen ve diğer … ve … firmalarına gönderilen bazı ürünlerin taşıtan … A.Ş.’ne geri götürülmek üzere …ya teslim edildiğini, meydana gelen karışıklığın yegane sorumlusunun malları, eksik, hatalı ve karışık yükleyen … A.Ş. olduğunu, esasen ortada zayi ya da eksik bir mal söz konusu olmadığını, yük alıcılarından … ve … firmalarının, gönderici … A.Ş.’ne iade irsaliyeleri göndermiş olmasına rağmen sadece yük alıcılarından … firması tarafından taşıtan … A.Ş.’ne 8.738,13 TL iade faturası kestiğini, kesilen bu fatura tutarının … A. Ş. tarafından davacı … A.Ş. adına fatura kesilerek yansıtıldığını, …’un ise fatura tutarını müvekkiline yansıtmaya çalıştığını ve huzurdaki davayı açtığını ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/03/2019 tarih 2017/50 Esas – 2019/192 Karar sayılı kararında; ” Dava dışı … A.Ş.ye ait ürünlerin alt taşıyıcı olan davalı şirket tarafından temin edilen … plaka sayılı araca yüklendiği, yük alıcısı … A.Ş.’ye teslim edilecek ürünlerin … tarafından 05/03/2016 tarihinde ihtirazi kayıtla teslim alındığı, … A.Ş. tarafından dava dışı … A.Ş. adına “… 10’LU 300 GR 4 KOLİ, 12 PAKET 48 adet” içerikli iade sevk irsaliyesi düzenlendiği, yine … A.Ş. tarafından dava dışı … A.Ş. adına 05/03/2016 tarihli “… 70 gr … 240 adet, … 40 gr … 5260 adet, … 10’lu 300 gr 1704 adet” içerikli iade sevk irsaliyesi düzenlendiği, her iki irsaliye üzerine “gelen maldan eksik” şerhinin düşüldüğü, eksik ürünler nedeniyle … A.Ş. tarafından 8.738,13 TL tutarlı iade faturasının düzenlendiği, netice olarak davalının temin ettiği taşıyıcı tarafından sevk irsaliyesi ile taşımaya alınan yükün varma yerinde eksik çıktığı anlaşılmaktadır. TTK 875. maddesi ”Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır. Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun…” hükmünü ihtiva etmekte olup davalının, eksik teslimin, davacıdan veya gönderenden kaynaklı bir sebepten meydana geldiğini ispat edemediği, eksik teslim nedeniyle oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu, davacının zarar talebinin kadri maruf olduğu anlaşılmakla dosya kapsamı ve 05/02/2018 havale tarihli kök bilirkişi raporu ile 22/01/2019 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda davalının mahsup veya takas gerektiren bir alacağı bulunduğunu ispat edemediği…”gerekçesi ile, -Davanın KABULÜ ile; Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 8.738,13 TL asıl alacak için iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, -Alacak likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacının asıl taşıyan, müvekkilinin ise alt taşıyan olduğunu, dava ihbar edilenlerin ise müvekkili adına fiili taşımayı gerçekleştiren kamyon sahibi ve sürücüsü olduğunu, TTK anlamında gönderen sıfatının ise dava dışı … A.Ş. (… ürünlerinin satışını yapan grup şirketi) ‘ne ait olduğunu, Dava ihbar olunan …’in, davacı ve asıl taşıyıcı firma ile bazı yüklerin taşınması konusunda anlaştığını ve müvekkile ait 03.03.2016 tarih ve … sıra nolu taşıma irsaliyesini düzenlendiğini, taşıma konusu ürünlerin İzmir ‘de bulunan …, … ve … firmalarına ulaştırılmak üzere bizzat dava dışı gönderen … A.Ş. tarafından bir kamyona yüklendiğini, ancak taşıtan … A.Ş.’nin yükü eksik ve hatalı yüklemiş olduğundan ilk teslimat yapılan … A.Ş.’nin sipariş ettiği ürünler olmadığını iddia ederek yükü kamyondan indirmesine rağmen teslim almadığını, diğer alıcı … ve … firmalarının da ürünlerin eksik olduğunu iddia ederek iade irsaliyesi düzenlediklerini, Durumin fiili taşıyıcı … tarafından, davacı asıl taşıyıcı davacı … firmasına ve gönderici … A.Ş. ‘ne iletildiğini, bunun üzerine gönderen … A.Ş. veya davacı firmanın, … kullanımındaki … plakalı başka bir kamyon gönderdiğini ve … A.Ş.’ne gönderilen ürünleri tamamen ve diğer … ve … firmalarına gönderilen bazı ürünleri taşıtan … A.Ş.’ne geri götürmek üzere … ‘ya teslim edildiğini, Yükün alıcılarından … ve … firmalarının, gönderici … A.Ş.’ne iade irsaliyeleri kesmiş olmasına rağmen sadece … firmasının, … A.Ş. ‘ne eksik mal bedeli olarak 8.738,13-TL ‘lik iade faturası kesip, … A.Ş.’nin de aynı faturayı … firmasına keserek yansıttığını, sadece … firmasına ürünlerin eksik teslim edildiği iddiasıyla bedelinin müvekkilinden tahsilinin talep edildiğini,
… firması gibi aynı şekilde alıcı … firmasının da iade irsaliyesi kestiğini, … firmasının gönderen …’ten hiçbir talepte bulunmamasının çelişkili olduğunu, ayrıca alıcı … firmasanın tamamı davacı tarafından geri alınan ürünlerinin akibetinin bilinmediğini, bu hususların bizzat davacının sunduğu irsaliyeler ve üzerine düşülen şerhlerden de anlaşıldığını, … A.Ş. ‘nin bu eksik ürünlerden davacıyı sorumlu tutmamasının olağan olmadığını, Bilirkişilerin dava dışı … A.Ş. ‘nin ticari defterlerini incelerken, dilekçelerde izah edilen ve belgeleri sunulan bu hususu incelemediğini, Gönderici … A.Ş. ve davacının bu karışıklığa neden olduğunu ve TTK, 875 ve 878 maddeleri gereği sorumluluğun davacı ve gönderen … A.Ş. ‘ne ait olduğunu, Gönderen … A.Ş.’nin, TTK 862. maddesi gereği, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretleri koymakla yükümlü olduğunu, TTK 863. maddesi gereği, eşyayı taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorunda olduğunu, ancak gönderenin bu yükümlülükleri yerine getirmediğini, Davalı adına düzenlenen 885,00-TL fatura tutarının müvekkilince tahsil edilmediğini, Davalı bu fatura bedelini, faturayı düzenleyen müvekkiline ödemediği için, müvekkilinin ticari defterlerine işleyemediğini, İcra takibine de dayanak yapılan bu faturanın müvekkiliyle ilgisi bulunmadığını ve hukuken müvekkilini bağlamayacağını, gerçek dışı ve müvekkilimi bağlamayan neye ilişkin olduğu belli olmayan bir faturaya dayanılarak takip yapıldığı için icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini, ( Nitekim Yargıtay HGK.’nun 2006/19-260 E. 2006/251 K.) İleri sürerek, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını, yerel mahkeme kararını kaldırılmasını, davanın esastan reddine karar verilmesini, kabul görmediği takdirde taşımacılık konusunda uzman bir heyetten bilirkişi raporu alınarak davanın reddine ve %20 oranında kötüniyetle icra takibine girişen davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini, davanın kabulü halinde faturaya ilişkin 885,00.TL alacağın davacı alacağından takas ve mahsubuna yargılama gideri ve vekalet ücretinni davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava taşımadan kaynaklı hasarın rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı vekili, dava dışı taşıtana ait malların müşterilerine ulaştırılması için taşınması işini müvekkilinin üstlendiğini, davalı ile yapılan anlaşma gereğince müvekkilinin akdi taşıyan olduğu taşıma işinin fiilen davalı tarafça yerine getirildiğini, taşımaya konu malların bir kısmının dava dışı alıcılarına teslim edilirken eksik çıktığını, eksik ürünler bedeli için taşıtanın kendilerine fatura düzenlediğini, ilgili fatura bedelinin taşıtana ödendiğini, fiili taşımayı davalı üstlendiğinden söz konusu eksiklikten davalının sorumlu olduğunu, rucüen alacaklarının tahsili için yaptıkları takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava dışı taşıtan ile davacı arasında, taşıtana ait malların müşterilerine teslimi hususunda taşıma sözleşmesi yapıldığı, fiili taşımanın davalı tarafça yapıldığı, taşımaya konu eşyaların bir kısmının alıcısına eksik olarak teslim edildiği, alıcının taşıtana eksik mallar için iade faturası düzenlediği, taşıtanın da alıcının düzenlediği bu iade faturasını davacıya yansıttığı uyuşmazlık konusu değildir. Dosya içinde bulunan taşınan mallara ilişkin irsaliye ve alıcı … tarafından düzenlenen sevk irsaliyesine göre alıcı … A.Ş.’ye teslim edilmek üzere dava dışı taşıtan tarafından fiili taşımayı gerçekleştiren davalının çalışanına malların eksiksiz olarak teslim edildiği, teslim alan davalı çalışanının taşıtandan malları teslim alırken malların eksik olduğuna dair bir çekince belirtmediği, buna göre malların tam ve eksiksiz olarak fiili taşımayı yapana teslim edildiği, malların alıcısı … A.Ş.ye teslimi sırasında bir kısım malların eksik olduğunun tespit edildiği, fiili taşımayı yapan davalı çalışanı tarafından da … A.Ş. Tarafından düzenlenen iade sevk irsaliyesine bu hususun şerh düşülerek altının imzalandığı, ilgili sevk irsaliyesinde eksik malların aynı taşımaya konu başka malların teslim edildiği … firmasına eslim edildiğinin eksikliğin bu nedenle oluştuğunun davalı taşıyan çalışanınca belirtildiği, buna göre alıcısına teslim edilmek üzere teslim alınan malların bir kısmının alıcısına teslim edilmediği sabittir. TTK 875. maddesine göre ”Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur” 888. Maddeye göre, taşıma kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiili taşıyıcı tarafından yerine getirilirse bu kişi eşyanın ziyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur. Asıl taşıyıcı ve fiili taşıyıcı müteselsilen sorumludur. Taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri TTK’nın 876 ve 878 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre eşyanın ziyaı davalı fiili taşıyıcının sorumluluğunda iken gerçekleştiğinden meydana gelen zarardan fiili taşıyıcı sorumludur. Davalı eksik teslime gönderen dava dışı firmanın neden olduğunu (hatalı ambalajlama, yanlış siparişlerin teslimi) ispatlayamamıştır. Taşınan malların bir kısmının alıcısına eksik olarak teslim edildiği tutulan tutanaklar ile sabittir. Davalı olayda sorumluluktan kurtulma hallerinin gerçekleştiğini de ispatlayamamıştır. Bu nedenle davalının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. Taşımaya konu malların bir kısmının alıcısına teslim edilmediği açık olduğundan ve davalı tarafça eksik malların akibeti konusunda her hangi geçerli bir açıklama yapılmadığından taşımaya konu malların ziyaına pervasızca hareketle neden olunduğu anlaşılmakla TTK 886. Maddesi gereğince davalı fiili taşıyan sorumluluk sınırlamasından (TTK 882. Maddeden) faydalanamayacaktır. Davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Davaya konu taşıma işine ilişkin olarak davalı tarafça davacı adına düzenlenen fatura bedelinin bir kısmı fiili taşımayı yapan araç şoförüne tediye makbuzu karşılığında davacı tarafça ödenmiştir. Kalan miktar ise taşımayı yapan araca alınan akaryakıt bedelinin davacı tarafından ödenmesi ile tamamlanmıştır. Yapılan ödemeler davalı çalışanına yapıldığından davalının taşıma ücreti alacağı olmadığı sabit olduğundan davalının takas mahsup talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 596,90.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan 149,23.TL harcın mahsubu ile bakiye 447,67.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/02/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.