Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1129 E. 2019/997 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1129
KARAR NO : 2019/997
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME :İSTANBUL ANADOLU 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 21/02/2019 ( Ara Karar)
DOSYA NUMARASI : 2018/950 Esas ( Derdest Dava Dosyası)
TALEP : İhtiyati tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 10/07/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, müvekkili …’ nin diğer müvekkilleri davacı şirketlerin tek sahibi olduğunu; aynı zamanda Balıkesir’deki … de sahibi olduğunu; davalının Balıkesir’deki bu tesisi 15/11/2017’de basarak tehdit ve ikrahla; davacı …’i ailesi üzerinden de korkutarak lehtarının … ve … olduğu toplam 8.000.000,00 TL bedelli 17 adet çek aldıklarını; çeklerin keşidecisi olarak davalılardan …. Ltd. Şti.’ nin görüldüğünü; oysa söz konusu şirketin ve müvekkillerinin bu senedin keşidesini gerektirecek hiç bir borçlarının bulunmadığını; her ne kadar cezai yönden de şikayette bulunmuşlarsa da Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/19997 soruşturma nolu evrakı üzerinden 23/05/2018’de “delil yetersizliğinden” KYOK kararı verildiğini, ilk 3 çekin bedelinin ödenmek zorunda kaldığını; bu nedenle kalan çekler yönünden borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptaline, ilk 3 çek yönünden de ödenen 1.200.000,00 TL’nin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalılardan … mahkemenin yetkisiz olduğunu, iddiaların gerçek olmadığını, söz konusu Balıkesir’deki entegre tesislerin …. Ltd. Şti’nin davacı …’ye bırakılması karşılığında verildiğini; söz konusu çeklerin de bu nedenle ve davalıların üçüncü şahıslara davacı şirketler sebebiyle yapmak zorunda olduğu ödemeler nedeniyle verildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.İhtiyati tedbir talebi, ilk derece mahkemesi tarafından 16/08/2018 tarihli tensip tutanağı ile kabul edilmiş; tensip tutanağının 7. maddesinde yazılı çeklere ilişkin olarak “Çeklerin %15 teminat karşılığında bankaya müzekkere yazılarak ihtiyati tedbir konduğunun bildirilmesine” karar verilmiştir. Davalı … vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle, Davaya konu çeklerin Balıkesir’de bulunan … Ltd. Şti. Adına kayıtlı mezbahanın …’da ve ona ait … şirketinde kalmasının karşılığında …’ya alacağı olarak verildiğini, davacının mezbahaya bedelsiz sahip çıkmaya çalıştığını, tebir kararının çeklerin lehdarı olarak kendisinin mağduriyetine yol açtığını belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
İTİRAZ ÜZERİN İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih 2018/950 Esas sayılı ara kararında;”… Üçüncü şahıslara ciro edildiğine dair bir savunmanın bulunmadığı nazara alınarak; davacının haklı ya da haklı olmadığının yargılama sonunda ortaya çıkacağının, ancak haklı olması halinde çeklerin tahsili durumunda telafisi mümkün olmayacak zararın söz konusu olabileceği, öteyandan davacının haksız çıkması halinde davalıların uğrayacağı zararlara karşılık teminat alındığı; bu çerçevede ihtiyati tedbirin kaldırılmasını gerektirecek bir delilinde sunulmadığı nazara alındığı…”gerekçesi ile, İhtiyati tedbire itirazın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, Dava gerekçesinin tehdit ve baskı ile alınan çekler olduğunu, ancak tehdit ve baskı neticesi çekleri imza ettiğini öne sürdüğü çekler için davacı tarafın tehdit ve baskı ortadan kalktıkdan sonra hiçbir merciiye suç duyurusunda bulunmadığını ve dava tarihine kadar imza ettiği çeklerin 4 adedini de müvekkiline ödediğini,İlk derece mahkemesince tedbir talebine ilişkin dayanılan tehdit ve baskı unsurlarını davacı tarafın ortaya koyamamasına rağmen tedbir talebinin kabul edildiğini taraflar arası bir protokolun dahi olmadığını, işbu kararın müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini,Tedbir kararı üzerine Balıkesir …bank Sanayi Şubesine yazılan müzekkerede tedbir gerekçesinin zayii olduğunun yazıldığını ve davacının iddialarının dahi dışına çıkılarak adeta tedbir kararı verebilmek adına sebep ve gerekçenin uydurulduğunu, Yargıtayın yerleşmiş içtihatları çek ve bonoların dava konusu edilmesi durumunda verilecek tedbir kararlarının 3. kişileri kapsayacak şekilde verilemeyeceği yönünde olduğunu, ancak ilk derece mahkemesi tarafından tedbiri 3. kişileri de kapsayacak şekilde kararın verildiğini, mağduriyete neden olduğunu, davanın ikamesi ile tedbire ilişkin itirazlarının duruşma günü beklenmeksizin ivedi bir şekilde incelenmesinin gerektiğini, ancak incelemenin yapılmadığını, yakın bir duruşma günü verilmediğini, yerine 6 ay 10 gün gibi uzun süreye duruşma gününün verildiğini,Tedbirin suç unsurlarının varlığına ilişkin olayların varlığına dayanılarak verildiğini, davacı tarafın da hiçbir şekilde bu olayların varlığını ortaya koyamadığını, davacının mahkemeyi çekleri ödememek için yanıltmaya çalıştığını, Müvekkilinin karkas hayvan eti ticareti ile uğraştığını, tedbir sebebi ile ticaretini yapamaz hale geldiğini, tedbirin devamının, müvekkili açısından telafisi imkansız zararlara yol açtığını, ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına ya da en azından 3. kişileri kapsayan mahiyetinin daraltılarak sadece müvekkili yönünden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, kambiyo senetlerinin korkutma altında imzalandığı ve hükümsüz olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davası olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu davada verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine, itirazın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olup olmadığı noktasındadır. Mahkemece tensip kararıyla tedbir kararı verilmiş, çeklerin muhatap bankasına yazılan 17/08/2019 tarihli müzekkerede, çeklerin zayi olduğu belirtilerek ödemeden men kararı verildiği belirtilmiştir. Mahkemenin tensip tutanağıyla verdiği tedbir kararına itiraz üzerine mahkemece haklılığın yargılama ile ortaya çıkacağı, tahsili halinde telafisi mümkün olmayan zararların meydana gelebileceği ifade edilerek itiraz reddedilmiştir. Davalı, davacının iddiasının ikrah ve cebirle çeklerin alınması olduğunu, buna ilişkin bir delil bulunmadığını, mahkeme tarafından … Balıkesir şubesine çeklerin zayi olduğu gerekçesiyle ödemeden men kararı verildiğini, 3. kişileri kapsayacak şekilde ihtiyati tedbir verilemeyeceğini istinafen öne sürmektedir. Mahkemece sadece muhatap bankaya yazılan yazı ile ödemeden men yasağı verilmiştir. Mahkemece HMK’nın 389.maddesine göre verildiği kabul edilebilecek olan ödemeden men kararı ve itiraz üzerine verilen karar, davalının, dava konusu çekleri muhatap bankaya ibrazını engellemediği gibi, ihtiyati haciz ya da icra takibine engelleyen bir nitelik de taşımamaktadır. Yasal teminat karşılığı verilen tedbir kararı, davalının çekten doğan yasal haklarını kullanmasına engel olmadığı gibi, kararın verildiği tarih itibariyle tarafların iddia ve savunması ile delil durumu nazara alınarak mahkemece ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talep ve itirazın reddine ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak; Uyuşmazlığı esastan çözecek olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre verilen karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …’ nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/07/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.