Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1118 E. 2019/961 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1118 Esas
KARAR NO : 2019/961 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/96 Esas
TARİH : 03/04/2019 (Ara Karar)
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ 03/07/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekilinin davalı tarafa verdiği … Bankası Akatlar Şubesinden alınma teminat mektuplarından; davalı tarafın haksız ve de mesnetsiz olarak, 01/12/2015 tarihli TMDZ15-140725 mektup no’lu 100.000,00 TL ‘lik teminat mektubunu 14/03/2019 tarihinde paraya çevirdiğini ve 06/02/2015 tarihli … mektup no’lu 100.000,00 TL’lik teminat mektubunu da paraya çevireceğini bildiklerini, bu eyleminin durdurulması için ivedi olarak teminatsız tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı şirketin müvekkili şirket ile imzaladığı bayilik sözleşmesine istinaden söz konusu sözleşmeye aykırılık halinde müvekkili şirketin uğrayacağı zararın teminatı olarak teminat mektuplarının alındığını, söz konusu teminat mektuplarından birinin müvekkili şirketin fazlaya ilişkin haklarını tazmin hakkı saklı kalmak kaydıyla davacının sözleşmeye aykırı ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle haklı olarak paraya çevrildiğini, diğer teminat mektubu ise müvekkil şirketin uğradığı ancak paraya çevrilen teminat mektubu ile karşılanmayan zararının tespiti ve tazmini amacıyla yine sözleşme hükmü gereğince yedinde tutmakta olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin hukuka aykırı bir fiili bulunmadığını açılan davanın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu ve bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak, davacının haksız ve kötü niyetli davasının öncelikle dava şartı olmasına rağmen arabuluculuğa başvurulmamış olması, hukuki menfaat yokluğu ve talep sonucunun açık olmaması nedeniyle usulden reddine, olmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, aksi kanaatte olunur ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 03/04/2019 tarih 2019/96 Esas sayılı ara kararında;”İhtiyati Tedbir isteyen vekilinin sunduğu belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu belgelerin ihtiyati tedbir isteyenin iddiasını ispata yeter kabul edilemeyeceği …”gerekçesi ile,HMK. 390/3. Maddesindeki yaklaşık ispat koşulu sağlanamadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili ile davalı şirket arasında 2003 yılından itibaren ticari bir ilişki olduğunu, ticari ilişkinin daha güvenli ilerlemesi için davalı şirket yetkilisinin talebi doğrultusunda; müvekkilinin yalnızca ticari cari hesap borçları ile ilgili olarak … bankası Akaretler şubesinden 06/02/2015 tarihli TMDZ15-14236 no’lu 100,000,00TL bedelli teminat mektubu ile 01/12/2015 tarihli TMDZ15-140725 no’lu 100,000,00TL bedelli teminat mektubunu verdiğini, Taraflar arasında ticari bir borç olması halinde teminat mektuplarının paraya çevrilmesi söz konusu olabilecekken ( teminat mektubunda belirtilmiş), davalı şirketin herhangi bir borç belgesi ibraz etmeden 01/12/2015 tarihli 100,000,00TL bedelli TMDZ15-140725 no’lu teminat mektubunu haksız ve mesnetsiz olarak 14/03/2019 tarihinde paraya çevirdiğini, 06/02/2015 tarihli 100,000,00TL bedelli TMDZ15-14236 no’lu teminat mektubunun ise hala bankada ve davalı şirket tarafından paraya çevrilme riski altında olduğunu, müvekkili ve davalı şirket ile ortak ticari ilişkisi olan şirketlerle görüşmelerinde teminat mektubunun paraya çevrileceği duyumunu aldıklarından ve bir önce ki teminat mektubunun herhangi bir borç belgesi gösterilmeden paraya çevrildiğini gözettiklerinde işbu dosyadan ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını, ancak mahkemece talebin reddedildiğini,
Müvekkilinin hiçbir borç belgesi göstermeksizin 01/12/2015 tarihli 100,000,00TL bedelli … no’lu teminat mektubunun paraya çevrilmesinden dolayı büyük bir maddi sıkıntı içerisine girdiğini, Dolayısıyla 06/02/2015 tarihli 100,000,00TL bedelli … no’lu teminat mektubuda (ikinci mektup) haksız ve mesnetsiz bir şekilde paraya çevrilmesi mümkün olduğundan ve geri dönüşü olmayan maddi zararlar doğabileceğinden, tedbir kararı verilmesi gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ara kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, itirazların kabulü ile ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/96 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, taraflar arasında bulunan bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti, haksız yere nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin istirdadı ve haksız olarak teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle manevi tazminat davasında henüz nakde çevrilmeyen teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi için ve davalı şirket ekonomik olarak zor durumda olduğundan alacaklarının tahsilinin temini açısından davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir.Davacı, menfi tespit, istirdat ve manevi tazminat davasında, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin ticari ilişki nedeniyle davalıya borcu olmamasına rağmen sözleşme gereğince davalıya verilen teminat mektuplarından birinin haksız olarak nakde çevrildiğini, diğer teminat mektubunun da nakde çevrilme ihtimalinin bulunduğunu, teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde mali açıdan zor duruma düşüleceğini, bu nedenle henüz nakde çevrilmeyen teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönünde, ayrıca davalı şirket ekonomik olarak zor durumda olduğundan, tazminat ve istirdat taleplerinin kabulü halinde bunun tahsilinin temini bakımından davalı üzerine kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile talep reddedilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, 1. fıkrasında “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre şartların mevcut olması durumunda ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Dava menfi tespit, istirdat ve manevi tazminat davası olup ihtiyati tedbir konulması istenen taşınmaz uyuşmazlık konusu değildir. Bu nedenle davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına yasal olarak olanak bulunmamaktadır.Yine HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir.Somut olayda davacı, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davalıya olan borçlarının teminatı olarak teminat mektubu verildiğini, ticari ilişki nedeniyle davalıya herhangi bir borçları olmadığını, teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren önlenmesini talep etmiş ise de dosyaya sunulan belgeler davacı tarafça tek taraflı düzenlenmiş belgeler olup, davacı iddiaları yargılamayı gerektirip henüz ispatlanmamıştır. Dosya içine sunulan deliller ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata yeterli değildir.Bu nedenle davacı iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/07/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.