Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1113 E. 2019/1017 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1113 Esas
KARAR NO : 2019/1017 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/04/2019
DOSYA NUMARASI: 2019/181 D. İş – 2019/175 Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ 10/07/2019
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: İhtiyati Haciz talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bahkanın Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi, ihtarname asıllarına istinaden karşı taraftan 3.100.153,22-TL nakdi, 14.830,00-TL gayri nakti olmak üzere toplam 3.114.983,22-TL alacaklı olduğunu, vadesinde karşı taraf borçlunun borçlarını ödemediğini, borçlunun, borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 01/04/2019 tarih ve 2019/181 D. İş – 2019/175 Karar sayılı değişik iş kararı ile; ” … Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden banka ile dava dışı şirket arasında aktedilen genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığı, aleyhine ihtiyati haciz istenen …’ın müteselsil kefil sıfatıyla bu sözleşmeyi imzaladığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek asıl borçlu şirket ile kefiller adına kat ihtarnamesi gönderildiği, … adına yapılan tebligatın 15.10.2018 tarihinde tebliğ olunduğunun görüldüğü,Hesabın kat edilmesinin, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterli olup, ayrıca ihtarın tebliğ edilmiş olmasının aranmayacağı, asıl borçluya gönderilen ihtarın, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşulu olduğu, maddeye göre alacaklının, asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceği, bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması gerektiği, Taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinin, “Müşterinin kanuni ikametgahı ve yetkili imzalarında vuku bulacak değişiklikler” başlıklı 5.3. Maddesinde “Müşteri ve kefiller, aşağıdaki isim ve imzalarının yanında yazılı yerin kanuni ikametgah kabul edildiğini, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde ticaret sicili dosyalarındaki son adreslerinin ve/veya adrese dayalı kayıt sisteminde yer alan adreslerinin kanuni ikametgah kabul edilerek, Tebligat Kanunu hükümleri doğrultusunda veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacak her türlü tebligatın geçerli olacağını ve şahıslarına yapılmış sayılacağını kabul ve beyan ederler” hükmüne yer verildiği, İİK 68/b maddesinde, “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır” hükmünün yer aldığı, Kredi ilişkisinde asıl borçlu şirkete ve kefil olan …’a hesap kat ihtarnamesinin sözleşmede belirlenen adrese çıkarıldığı, tebligatın yapıldığı, belirtilen süreye rağmen ödemenin yapılmadığı, dolayısıyla somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu anlaşılmakla 3.100.153,22-TL nakti alacak yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği,14.830,00-TL gayrinakit alacak yönünden yapılan değerlendirmede ise gayrinakit alacak yönünden yapılmış bir ödemenin iddia ve ispat edilmediği, bu haliyle bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar yönünden henüz riskin gerçekleşmediği (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun Esas : 2016/1 – Karar: 2017/6 sayılı, 27.12.2017 tarihli kararı) anlaşılmakla, gayrinakti alacak yönünden talebin reddi gerektiği … ” gerekçesi ile; ” Talebin kısmen Kabul kısmen Reddi ile; 1-İhtiyati haciz isteyenin talebinin 3.100.153,22 TL nakdi alacak yönünden kabulü ile İ.İ.K’nın 257. Maddesi gereğince yukarıda yazılı alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının İHTİYATİ HACZİNE, Fazlaya ilişkin gayrinakti alacağa ilişkin talebin reddine, 2-Borçlu ile 3. kişilerin uğrayabilecekleri zararı karşılamak üzere taktiren alacağın % 15 oranında nakit veya teminat mektubu türünden teminat alınmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın Silivri Şubesi kredi müşterisi olan, …Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. lehine …., … ve …San ve Tic Ltd. Şti.’ nin müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, Söz konusu kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içerir Gebze …. Noterliği’ nin 11/10/2018 tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin muhataplara tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini, 10/10/2018 hesap kat tarihi itibari ile; müvekkil bankanın borçlulardan; 3.432,656,22 TL Nakit, Çek yapraklarından kaynaklanan 24.000,00 TL gayrinakit olmak üzere; toplam 3.456.656,22 TL alacağı bulunduğunu, Müvekkil banka ile borçlular arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmeleri uyarınca müvekkili bankanın gayrinakit alacak bedellerinin depo talebinin yasal olduğunu, Müvekkil bankanın, dava dışı kredi borçlusu … San ve Tic Ltd Şti ve müteselsil kefil sıfatı ile … tarafından imzalanan genel kredi sözleşmelerinin ilgili maddeleri gereğince gayrinakit alacaklarının bedellerinin depo edilmesini talep edebileceğini, Yargıtay tarafından da kabul edilen görüşün bu yönde olduğunu, Yasa hükmü ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince de ihtiyati haciz taleplerinin kabulü bakımından kanaat edinilmiş olmasının yeterli olup, ayrıca alacağın kesin olarak ispatı gerekmediğini, İhtiyati haciz taleplerine dayanak teşkil eden hesap kat ihtarnamesinden müvekkil bankaca borçlulara çek karnesinin verildiğinin açıkça anlaşıldığını, bu nedenle söz konusu gayrinakit alacak yönünden müvekkil bankanın borçlu …’dan alacaklı olduğunun sabit olduğunu beyanla; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin borçlu … hakkında toplam 14.830,00 TL’ lik gayrinakit alacakları yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair verilen 01/04/2019 tarih ve 2019/181 D. İş – 2019/175 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, Müvekkil banka gayrinakit alacak tutarı olan 14.830,00 TL yönünden ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, borçlunun müteselsil kefili olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi kredi borcu ile iade edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan gayrı nakdi alacak için ihtiyati haciz istemine ilişkindir.Mahkemece nakdi alacak yönünden talebin kabulüne, gayri nakdi alacak yönünden ise talebin reddine karar verilmiş, alacaklı banka vekili reddedilen talep yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.İhtiyati haciz kararı, yalnızca para alacakları için verilebileceğinden, teminat borcu (gayri nakdi alacak) için ihtiyati haciz kararı verilemeyecektir.Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarih ve 2016/1 E-2017/6 K sayılı kararı, teminat gösterme borcu için (teminat mektupları ve ibraz edilmemiş çek yapraklarının kanuni karşılıkları yönünden) ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine ilişkin olup ve bu konuda Yargıtay daireleri arasındaki içtihat farklılıkları giderilmiştir. Sonuç olarak; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ve istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı ihtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/07/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.