Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1093
KARAR NO : 2019/987
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 02/01/2019 (Ara Karar)
DOSYA NUMARASI : 2018/508 Esas (Derdest Dava Dosyası)
DAVA : Tazminat (Sözleşmeye Aykırılıktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/07/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Tarafların Büyükçekmece …. Not 19/04/2017 tarih … yev. Numaralı satış sözleşmesi ile … marka … plakalı 2011 model aracın 43.600,00TL bedelle mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışının yapılması konusunda anlaştıklarını, davalının edimini yerine getirmediğini, borcunu ödemediğini, aracın tüm uyarı ve ihtarlara rağmen müvekkile iade edilmediğini belirterek sözleşmenin feshine, aracın davacıya iadesine aracın hukuka aykırı kullanılmasından dolayı belirsiz alacak davası şeklinde 10.000,00 TL’nın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ihtiyati tedbir olarak da dava konusu aracın bulunduğu yerden yakalanarak yediemine çekilmesi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve aracın muhafıza sonrası müşteri bulunması halinde satılması hususunda tedbiren tasarruf yetkisi verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında yük taşıma sözleşmesi bulunduğunu, davalının kendisine ve davacıdan satın aldığı araçla edimini yerine getirdiğini, dava konusu araç senet bedelinin davalının cari hesabından düştüğünü, böylelikle araç bakiye bedelinin ödendiğini, davalının davacıya borçlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 02/01/2019 tarih 2018/508 Esas sayılı ara kararında;”…Davaya konu araç hakkında yakalama kararı çıkarılmasına dair tedbir talebinin ve aracın muhafıza sonrası müşteri bulunması halinde satılması hususunda tedbiren tasarruf yetki verilmesi taleplerinin davanın esastan halli anlamına geleceği..”gerekçesi ile, Talebin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davalı ile akdedilen anlaşmanın 8. maddesinde taksitlerden birinin ödenmemesi durumunda borcun tamamının muaccel olacağının kararlaştırıldığını, davalının taksitlerden sadece ikisini ödediğini, davalının araç satışı için ödemesi gereken toplam 28.000,00 TL taksit bedelini müvekkiline ödemediğini,Davalı ile yapılan tüm görüşmelerde ödemenin yapılacağının belirtildiğini ve müvekkilinin sürekli oyalandığını,Davalıya Beyoğlu …. Noterliği 21.11.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle sözleşmenin feshi ve aracın müvekkiline iadesini talep etme zorunluluğunun doğduğunu,Davalıya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışı yapılan … marka … Plakalı 2011 model aracın durumunun koruması ve aracın zararının artmaması açısından, araç ile ilgili ihtiyati tedbir kararı verilmesinin gerektiğini, İhtiyati tedbir kararının verilmesi için, kesin ispatın aranmadığını, yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, dosyaya sunulan sözleşmeler, ihtarnameler ve diğer belgelerin, davalının araç bedelini ödemediğini ve tüm ihtarlara rağmen ödememekte ısrar ettiğini gösterdiğini Davalının kendisine gönderilen ihtarnamelere rağmen de aracı müvekkiline iade etmediğini, aracın mülkiyetinin müvekkilinde olduğunu, mülkiyeti müvekkiline ait olan bir aracın halen davalıda kalmaya devam etmesinin, aracın değerini düşürdüğünü,Aracın davalıda kalmaya devam etmesi, davalının aracı kullanması, aracın bir kazaya karışma ihtimali veyahut aracın kıymetini azaltacak eylemlere girişilme ihtimali değerlendirildiğinde, aracın zilyetliğinin davalıda kalmasının sakıncalı olduğu, dava sonunda, aracın güncel haliyle bulunamayacağını, bu nedenle dava konusu aracın güncel halinin korunması adına aracın muhafaza altına alınmasının zorunlu olduğunu, Dava konusu aracın değer kaybının tespiti, aracın güncel değeri ve aracın makul kira bedelinin hesaplanması için aracın bilirkişi incelemesinde hazır bulundurulmasının gerekeceğini, belirtilen aracın bu nedenle de muhafaza altına alınmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, … marka … Plakalı 2011 model araç için ihtiyati tedbir kararı verilerek, kararın uygulanması için icra müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak aracın yakalamasının yapılmasını ve yediemin olarak müvekkiline bırakılmasını; aracın saklanması halinde masraflarının artabileceği gibi, aracın değeri de düşeceğinden, aracın muhafaza altına alınması sonrası müşteri bulunması halinde satılması için müvekkiline tasarruf yetkisi verilmesi yönünde ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, mülkiyeti muhafaza kaydıyla davalıya satılan araca ilişkin davalının edimini yerine getirmediği iddiasıyla sözleşmenin feshiyle aracın kendilerine teslimi ve 19/04/2017 tarihinden, kendilerine teslim tarihine kadarki süreye ilişkin kira bedeli ve bu süre zarfındaki kullanma karşılığı belirsiz alacak şeklinde açılmış tazminat davası olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu ihtiyati tedbir verme koşullarının oluşup oluşmadığı, bu bağlamda mahkemece verilen red kararının dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. Taraflar arasında Büyükçekmece …. Noterliğinin 19/04/2017 tarih ve … no.lu mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi bulunmaktadır. Satışa konu … plakalı kamyon 43.600,00 TL’ya satıldığı, 10.000,00 TL’sının peşin ödendiği, kalan 33.600,00 TL’nın vadesi 20/05/2017 den başlayan ve 20/04/2018 de biten aylık 2.800,00 TL’lik senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı 28.000,00 TL tutarında taksitin ödenmediğini ve bu hususta ihtarnameler düzenlendiğini belirtmiş ve dava dilekçesi ekinde sunmuştur. Davacının ihtiyati tedbir talebi, aracın yakalanıp muhafaza altına alınması sonrası müşteri bulunması halinde satılması için davacıya tasarruf yetkisi verilmesine yöneliktir. Mahkeme, istenilen tedbirin davanın esastan halli anlamına geldiği gerekçesiyle talebi reddetmiştir. Davalı daha sonra verdiği cevap dilekçesinde taraflar arasında ticari taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ilişki olduğunu, senetlerden doğan borcunun davalıdan olan cari hesap alacağından mahsubuyla ödendiğini savunmuştur.İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 390/3 maddesi gereğince talep edenin davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekir. Ayrıca uyuşmazlığın esasını çözecek şekilde tedbir kararı da verilemez. Uyuşmazlık konusu davalının sözleşmede öngörülen taksitleri ödeyip ödemediği, sözleşmenin feshi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olup, davacının nihai talebi aracın kendisine teslimidir. İhtiyati tedbir talebi de aracın yakalanarak kendisine teslimi ve uyuşmazlık çözülmeden aracın satışı yönünde kendisine yetki tanınmasıdır. Davanın sonunda verilebilecek ve karşılanabilecek hukuki yarar, ihtiyati tedbir yolu ile karşılanmaya çalışılmaktadır. İhtiyati tedbire karar verirken tarafların çıkar dengesi ve ihtiyati tedbirin amacı gözetilmelidir. Mahkemece verilen karar yasaya, usule ve dosya içeriğine uygun olup, istinaf nedenleri yerinde değildir. Sonuç olarak; Uyuşmazlığı esastan çözecek olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre; ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/07/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.