Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1058 E. 2021/104 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1058 Esas
KARAR NO : 2021/104 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/762 Esas – 2018/28 Karar
T ARİH: 17/01/2018
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının terkin edilen şirketin ortağı olduğunu, davaya konu …. Şirketinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce resen terkin edildiğini, davacının şirkete karşı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/945 Esas sayılı dosyasında şirket ortaklığından çıkma istemli davasının devam ettiğini, ilgili mahkemece şirketin ihyası konusunda dava açmak üzere süre verildiğini, davanın görülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğini, …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı müdürlüğün TTK’ nun 32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca yasal zorunluluk nedeniyle şirketin terkinine karar verildiğini, davalının dava açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacakları bildirmiş, o davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/01/2018 tarih 2016/762 Esas – 2018/28 Karar sayılı kararında; “İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/945 Esas sayılı dosyasındaki davanın görülebilmesi için davaya konu şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin yalnız bu istemle sınırlı olarak ihyasına, şirketin davalı … Müdürlüğünce TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca resen terkin edildiği, davacının davaya konu ettiği İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/945 Esas sayılı dosyasının terkin işleminden önce açılıp görülmekte olduğu, buna göre terkin işleminin TTK’nun 7. Maddesinin 2. fıkrasına uygun düşmediği, diğer yandan dosyaya gelen belge örneklerinden terkin işleminden önce terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nun 7. Maddesinin 4. Fıkrasının a bendi uyarınca bu maddede sayılan şirketi temsili yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde yargılama giderlerinin tahsili talebinde bulunduğu dikkate alınarak davalının hakkında dava açılmasına sebebiyet verdiği…”gerekçesi ile, 1-Davanın kabulü ile …nün … sicil numarasında kayıtlı iken 6102 sayılı Yasanın geçici 7.maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 3 ATM nin 2014/945 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Siciline yeniden tescili ile ihyasına, 2-Kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin müvekkilinin dava konusu işlemi hukuka uygun olduğu halde müvekkili bakımından açılan davayı kabul etmesi ve müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücreti yüklemesinin hukuka aykırı olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.M.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği M.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işleminin, 6102 sayılı kanunun geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı resmi gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicili kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğ” kapsamında olduğunu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Müvekkil Sicil Müdürlüğü’nün, re’sen işlem yapma yetkisinin, kanunda açık bir biçimde düzenlendiğini ve fakat bunun dışında her halde, bir mahkeme kararı bulunmaksızın tescil edilmiş herhangi bir olguyu değiştirmesinin, mevzuat gereğince mümkün olmadığının belirtildiğini, müvekkilin; mevzuata uygun biçimde, kanun gereğince re’sen terkin edilmesi gereken dava konusu şirketi, hukuka uygun biçimde tescil ettikten sonra, herhangi bir mahkeme kararı bulunmadan yeniden (re’sen) tescil etmesinin hukuken imkânsız olduğunu, Müvekkil davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, (Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2015 tarih, 2014/16398 E. VE 2015/1464 K. , 29.01.2007 tarih, 2005/14259 E. VE 2007/927 K. gibi çok sayıda ilamı ve yerleşik uygulamasının da bu yönde olduğunu)İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK geçici 7. maddeye göre terkin edilen şirketin ihyası davasıdır. Mahkeme davayı kabul etmiş, davalı …, aleyhlerine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle kararı istinaf etmiştir. TTK’nın geçici 7. Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde 1. Maddede öngörülen halleri tespit edilen anonim, limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiye ve ticaret sicilden kayıtlarının silinmesi esas ve usulleri belirlenmiştir.Maddenin 2. Fıkrasında ise geçici 7. Maddenin uygulanmayacağı hal düzenlenmiştir. Fıkraya göre davacı veya davalı olarak devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatif hakkında geçici 7. Madde uygulanamayacaktır. Yani haklarında açılmış bir dava bulunan veya davacı sıfatı ile açtıkları dava devam eden şirket veya kooperatiflerin TTK geçici 7. Madde hükmüne göre ticaret sicilden kayıtlarının resen silinmesine imkan bulunmamaktadır.Somut olayda dava konusu şirket aleyhine davacı tarafça 2014 yılında açılan ve devam eden ortaklıktan çıkma talepli dava bulunmaktadır. Mahkeme de bu hususu tespit etmiştir.Buna göre hakkında devam eden bir dava bulunan şirketin TTK geçici 7. Maddesine göre ticaret sicilden resen silinmesi işlemi yapılamayacağından davalı … müdürlüğünün yaptığı işlemin kanuna uygun olduğundan bahsedilemeyecektir. Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere de terkin işleminden önce terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nun 7. Maddesinin 4. Fıkrasının a bendi uyarınca bu maddede sayılan şirketi temsili yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı, usulüne uygun tebligat işlemlerinin yapıldığının davalı tarafça kanıtlanamadığı, böylece davalının hakkında dava açılmasına neden olduğu anlaşılmaktadır.Davalı … davanın açılmasına sebep olduğundan ve hakkında açılan dava kabul edildiğinden HMK’nın 326/1 maddesine göre yargılama giderlerinden sorumludur. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL’den mahsubu ile bakiye 23,40.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/02/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç (YHGK.nun 13/12/2018 tarih ve 2017/11-2924 Esas – 2018/1935 Karar) maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.