Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1027 E. 2019/925 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1027
KARAR NO : 2019/925
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2019 ( İhtiyati Hacze İtiraz Hakkında Karar )
DOSYA NUMARASI : 2019/15 D. İş – 2019/15 D. İş
DAVA : İhtiyati Haciz
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 03/07/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati Haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; bir borç nedeniyle müvekkil bankaya tevdi edilmiş olan 26.03.2015 tanzim 28.12.2018 vade tarihli 6.000.000,00 TL bedelli ve 30.01.2018 tanzim 28.12.2018 vade tarihli 25.000.000,00 TL bedelli senetten kaynaklanan 29.625.000,00 TL’ nin ödenmediğini ve protesto olduğunu, alacaklarının tahsili için haricen yapmış oldukları girişimlerde keşideciler ve ciranta tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçluların mal kaçırma ihtimaline binaen, borca yeter menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi için mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu beyanla; fazlaya ilişkin haklar ile diğer hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 29.625.000,00 TL alacaklarının tahsilini teminen, borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de borçlulara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’ nin 09/01/2019 tarih ve 2019/15 D. İş – 2019/15 Karar sayılı kararı ile;
29.625.000,00 TL alacağa ilişkin olarak; ” İbraz olunup incelenen talep dilekçesi ve eki belgeler münderecatına göre yukarıda adı yazılı bulunan alacaklının, talep dayanağı belgede yer verilen ve tutarı kararımızda gösterilen alacak bakımından vaki isteği, İcra ve İflas Kanunun 257. maddesinin l. fıkrasına uygun görüldüğünden, aleyhine ihtiyati haciz istenilen ile üçüncü kişilerin muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın, % 15 ORANINDA NAKİT VEYA KESİN VE SÜRESİZ BANKA TEMİNAT MEKTUBU ibraz olunduğunda, yukarıda isim ve adresi belirtilen borçluların menkul, gayrimenkul malları ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının, yukarıda belirtilen borç tutarı ile sınırlı olmak kaydıyla ve İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde İHTİYATEN HACZİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, borçlulardan … A.Ş. tarafından itiraz edilmiştir. Borçlu … A.Ş. itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı bankanın kredi müşterisi olduğunu, hacze konu senetlerin kullandırılan kredinin teminatı olarak bankanın talebi doğrultusunda kredinin müteselsil kefilleri olan şirketlerin imzasıyla düzenlenip ciro edilerek tevdi edildiğini, kredinin teminatı olarak toplam 31.000.000,00 TL’ lik ipotek tesis edildiğini, bu ipotek ile müvekkilinin ciranta sıfatıyla imzaladığı veya imzalayacağı kambiyo senetlerinden dolayı doğmuş ve doğacak borçların ipotek altına alındığını, bankanın alacağının kredi borcundan kaynaklandığını, davaya konu senetlerden kaynaklanmadığını, İİK 257 maddesindeki şartların oluşmadığını, davaya konu senetlerin teminat seneti olduğunu, karara konu bonolarda İstanbul Çağlayan Mahkemeleri’ nin yetkili olduğunun kabul edildiğini, HMK 17. maddesi uyarınca yetki şartı bulunduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 27/02/2019 tarih ve 2019/15 D. İş – 2019/15 D. İş karar sayılı Ek Kararı ile; ” Her iki bononun taraflarının tacir olması nedeniyle düzenleme tarihi itibariyle HMK 17.maddesinde öngörülen yetki şartının geçerli olduğu, ancak, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/813225 esas, 2015/12708 karar sayılı kararı ve İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin 2018/1356 esas, 1009 karar sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere lehtar ve keşideci arasında kabul edilen yetki şartının, ihtiyati haciz talep eden alacaklıyı bağlamayacağı, genel yetki kurallarının uygulanmasının gerektiği, bu durumda ihtiyati hacze itiraz edenin ikametgahının Tuzla olduğu, mahkemenin yetki sınırları içinde kaldığı, İhtiyati haciz talep edenin 2 adet bonoya dayalı olarak talepte bulunduğu, itiraz eden tarafın ihtiyati hacze konu olan senetlerin banka nezdindeki kredinin teminatı olarak bankanın talebiyle verildiğini, kredinin teminatı olarak ayrıca kendisine ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, ipoteğin kambiyo senetlerinden doğan ve doğmuş olan alacakları da kapsadığını ileri sürdüğü, 2004 sayılı İİK.’ nun ihtiyati haciz şartlarını düzenleyen 257. maddesinde vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını, alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğinin belirtildiği, İİK’ nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebeplerinin sınırlı şekilde sayıldığı, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesinin mümkün olmadığı, İhtiyati hacis isteminin dayanağı olan her iki bononun vadesinin 28/12/2018 tarihli olduğu, ihtiyati haciz talep tarihi itibariyle bonoların vadesinin geldiği, ihtiyati hacze konu bononun taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin teminatı olarak düzenlendiğinin yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği ancak buna ilişkin bir belgenin sunulmadığı, senet metninde senedin teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi de olmadığı, bononun teminat senedi olduğunun ispatlanamadığı, İİK 45 ve 167 maddeleri gereğince, alacak ipotek ile teminat altına alınsa dahi kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati hacze itiraz edenin bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı, gerekçeleri ile; ” 1-İhtiyati hacze itirazın reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … A.Ş. tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Borçlu … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Alacaklı bankanın alacağının, karara konu emre muharrer senetlere müstenit bir alacak olmadığını, müvekkil şirketin alacaklı bankanın kredi müşterisi olup banka alacağının 24.11.2016 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, bu kredi için ipotek tesis edilirken müvekkil şirketin cirosunu taşıyan emre muharrer senetlerin de ipotek kapsamına alındığını, alacaklı bankanın kredi ilişkisini gizleyerek ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, Karara konu emre muharrer senetlerin, teminat senedi olup davalı bankanın kendi cirantasına müracaat hakkı bulunmamakla ihtiyati haciz kararının bu nedenle de kaldırılması gerektiğini, Karara konu bonolar hakkında alacaklı banka tarafından İstanbul Anadolu Mahkemeleri’ ne müracaatla talepte bulunulduğunu, uygulanması gereken HMK m. 17 gereğince kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde tarafların yetkili mahkemeyi ( icra dairesini ) sözleşme ile de belirleyebileceğini, karara konu bonolarda ” İhtilaf halinde, İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili olacağı”nın belirtildiğini, bu nedenle Mahkemenin yetkisiz olduğunu ve kararın kaldırılması gerektiğini beyanla; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İstinaf, ihtiyati hacze itiraz üzerine mahkemece verilen ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 27/02/2019 tarihli ek karara yönelik olup, uyuşmazlık konusu verilen kararın dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. Alacaklı bankanın talebi üzerine mahkemece 09/01/2019 tarihli karar ile 26/03/2015 düzenleme, 28/12/2018 vade tarihli, borçluları … A.Ş ile ….A.Ş, lehdarı… A.Ş olan bono ile 30/01/2018 düzenleme, 28/12/2018 vade tarihli, borçluları … A.Ş ile … A.Ş, lehdarı …A.Ş olan bonolardan dolayı ihtiyati haciz kararı verilmiştir. ….A.Ş. tarafından ihtiyati hacze itiraz edilmesi üzerine mahkemece istinafa konu ek karar ile itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz ve istinaf eden, alacaklın bankanın kredi müşterisi olduklarını, bankanın alacağının 24/11/2016 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, bonoların kredinin teminatı içinverildiğini, kredi borcu için ipotek verildiğini ve ipotekle bonodan kaynaklanan borçların da teminat altına alındığını öne sürmektedir. İİK’ nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. İhtiyati haciz talep eden bankanın vadesi geçmiş olan bononun meşru hamili olduğu anlaşıldığından muaccel bir para alacağı bulunmaktadır. Bonoya dayalı ihtiyati haciz taleplerinde, İİK’nın 45 ve 167. maddeleri uyarınca alacağın rehinle temin edilmesinin ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği, hatta kambiyo senedine dayalı alacak için ipotek verilmiş olsa dahi ihtiyati haciz kararı verilebileceği gözetildiğinde bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir. Yargıtay 11.H.D’ nin 20/09/2016 tarih ve 2016/6438 E-7397 K. Sayılı kararı da aynı yöndedir. İhtiyati hacze itiraz eden, bankanın kendi cirantasına müracaat hakkının bulunmadığını, emre muharrer senetlerin teminat senedi olduğunu öne sürmüştür. Senetlerin teminat senedi olduğu konusunda yazılı bir delil bulunmamaktadır. İhtiyati haczin dayanağı bonoların lehdarı itiraz eden borçludur. İtiraz eden lehdarın bonoların bankaya ciro eden müracaat borçlusu konumunda olduğu anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’ nın 778/1-d maddesinin yollamasıyla TTK’nın 730/1.maddesine göre bononun hamilin cirantası yönünden ihtiyati hacze konu edilebilmesi için keşidecilere protesto gönderilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 11. H.D 23/01/2017 tarih ve 2016/15073 E-2017/445 K sayılı kararı) İhtiyati hacze itiraz eden banka tarafından keşideci ödeyecek borçlular aleyhine Kartal … Noterliğinin 02/01/2019 tarih ve … ve … yevmiye no.lu ödememe protestosu çektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda bonodan dolayı alacaklı olan ihtiyati haciz isteyen bankanın senetlerin lehdarı ve cirantasına karşı ihtiyati haciz kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. İhtiyati hacze itiraz ve istinaf eden borçlu vekili yetki itirazlarının dikkate alınmadığını öne sürmektedir. İhtiyati hacze konu bonolarda İstanbul Çağlayan Mahkemeleri’ nin yetkili olduğu yazılmıştır. Bononun gerek keşidecileri gerekse lehdarı ticaret şirketidir. 6100 sayılı HMK’ nın 17. maddesine göre keşideciler ve lehdar arasındaki ilişkilerde yetki şartı geçerli olmakla birlikte bononun hamili bu ilişkinin tarafı olmayıp itiraz ve istinaf eden borçlunun adreslerinin Kartal ve Tuzla – İstanbul olduğu ve İstanbul Anadolu Adliyesi yetki çevresi içinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin de gerekçesinde belirttiği üzere birden fazla borçlunun bulunduğu durumda HMK’ nın 7/1. maddesine göre borçlulardan birinin bulunduğu adres mahkemesi ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğundan bu istinaf nedeni de yerinde değildir. Sonuç olarak; borçlu vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmamasına, itirazlarının açılacak menfi tespit davasında incelenebilecek olmasına ve bu itirazların İİK 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Borçlu …A.Ş.’ nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/07/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.