Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1024 E. 2019/897 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1024
KARAR NO : 2019/897
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/308 Esas – 2019/151 Karar
DAVA : Sözleşmeye Aykırılıktan Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 26/06/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ nin İ.B.B. Başkanlığı tarafından 1987 yılında kurulduğunu, … A.Ş.nin İBB Başkanlığınca yapılan, … % 100 oranındaki hissesinin satışına ilişkin ihale sonucu özelleştirildiğini ve belediye hisselerinin tamamının 861.000.000 ABD Dolar bedel ile …Sanayi A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. ortak girişim grubunun kurmuş olduğu … Sanayi ve Ticaret A.Ş. şirketine devredildiğini, ancak satışın gerçekleşmesi ve hisse devrinin tamamlanmasından sonra geçen süreye rağmen davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sözleşmeden kaynaklanan beyan ve taahhütlerinin bir kısmını yerine getirmediğini, sözleşme bedellerinin şirketçe ödenmekte olan söz konusu alanların halen …’ ya teslim edilmediğini, iş bu sözleşmede yer alan taahhütlerine uymaması nedeniyle müvekkili şirketin büyük ölçüde zarara uğradığını, sözleşmenin 8.34 ve 8.35 maddeleri kapsamında müvekkili şirketin uğrayabilme riski bulunan tüm zarar ve zıyanlar için dava ikame etme ve taleple bulunma hakkı saklı kalmak kaydıyla huzurdaki davanın ikame edilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kayıyla, asgari zarar olarak tespit edien 30.000,00 TL.nin 16/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne ile davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinn ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle işbölümü itirazında bulunmuş, taraflardan birinin tacir olması durumunda davaya bakmaya yetkili mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, bu nedenle dava dilekçesinin görevsizliğine karar verilmesini, esas ilişkin olarak da; dava dilekçesindeki iddia edilen hususların haksız olup reddi gerektiğini, imzalanan protokolden kaynaklanan yükümlükleri yerine getirmediği yönündeki iddiaların gerçekleri yansıtmadığını, hisse satış sözleşmesi kapsamında İBB.nin beyan ve taahhütlerinin neler olduğunun belirlendiğini ve bu sözleşmeye göre alıcının ancak beyan ve taahhütlere aykırılıktan dolayı tazminat talep edebileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’ nin 19/12/2017 tarih ve 2014/1085 Esas – 2017/1094 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 21/03/2018 tarih ve 2018/258 Esas 2018/230 Karar sayılı kararı ile; ” Eldeki uyuşmazlığın davalı ile yapılan hisse devri sözleşmesinden kaynaklanan davalı taahhütlerinin yerine getirilmemesi olduğunu, Taahhütler arasında belirtilen RO-RO projesi için teslim edilmesi gereken gayrimenkullerin tesliminin sağlanmadığı, davalı yanca kiralanan diğer gayrimenkuller için idareye ecrimisil ödendiği belirtilerek ihale ile alınmış olan taşıma hakkı kapsamında davalı yanca 3.kişilere taşıma izni verilmesinden kaynaklandığı ileri sürülen zararların tazmininin talep edildiği, ilk derece mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığın RO-RO seferleri taşımasından kaynaklandığı gerekçesiyle davada TTK 5/2 maddesi uyarınca deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin davalara bakmakla görevli ihtisas mahkemesi olan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olacağı yönündeki kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılarak dava dosyasının mahkemesine gönderilmesi gerektiği … ” gerekçeleri ile ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece daha sonra, yeniden istinafa konu edilen karar ile farklı gerekçeyle yargı yolu farklılığından kaynaklanan şekilde aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 15/02/2019 tarih ve 2018/308 Esas – 2019/151 Karar sayılı kararı ile; ” … Ticaret Anonim Şirketi, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ nin 18.09.2009 tarih ve 1461 sayılı, 14.10.2010 tarih ve 2311 sayılı ve 12.05.2011 tarih ve 1115 sayılı kararları, İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (“İETT”) 28.12.2010 tarih ve 44020 sayılı Encümen Kararı, ….Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ nin (“İston”) 23.12.2010 tarih ve 74 sayılı Yönetim Kurulu Kararı, … Ticaret A.Ş.’nin (“…”) 15.12.2010 tarih ve 10/31 sayılı Yönetim Kurulu Kararı, …. San. Ve Tic. A.Ş.’nin (“…”) 16.12.2010 tarih ve 2010/36 sayılı Yönetim Kurulu Kararları uyarınca özelleştirilmesine karar verilen ….Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin %100 oranındaki hisselerinin satışına ilişkin olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İETT, İston, Hamidiye ve İsbak ile … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (“TASS”), …. Sanayi A.Ş. (“…”), …A.Ş. (“…”), … A.Ş. (“….”) arasında tanzim ve imza edilen 16 Haziran 2011 tarihli sözleşmeyle özelleştirilmiştir. Özelleştirme, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu çerçevesinde yapılmıştır. Davacı tarafın işbu davadaki talepleri, Hisse Devir Sözleşmesi gereğince davalı İBB’ nin taahhüdü olan Ro-Ro Projesi için davacı …’ ya teslim edilmesi gereken gayrimenkulün halen teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın, davalı İBB tarafından davacı …’ ya kiralanan diğer gayrimenkullerle ilgili muhatap olunan ecrimisil cezalarının ve davalı İBB’ nin üçüncü kişilere bila bedel taşıma izni vermesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini davası olduğu, davacı tarafın taleplerinin dayanağının 16 Haziran 2011 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi’ nin 8.26 maddesinde “Belediye ile Şirket arasındaki 01.11.2010 tarihli Sınırlı Ayni Hak Tesisi/Kullanım Hakkı Tesisi Sözleşmesi ile 15.03.2011 tarihli Kullanım Hakkı Tesisi Sözleşmesi ve eklerinde belirtilen alanlar ile Belediye ile şirket arasındaki 01.08.2010 tarihli İntifa Hakkı Sözleşmesi ve ekinde belirtilen deniz vasıtaları üzerinde Belediye tasarruf hakkına ve yetkisine sahiptir ve söz konusu alanlar ve deniz vasıtaları üzerinde Şirket’e anılan sözleşmeler kapsamında verilen haklar ilgili mevzuata uygun iş ve işlemler sonucunda verilmiştir ve Sözleşme’nin imza tarihi itibariyle iptalini gerektirecek bir durum bulunmamaktadır” ve 8.27 maddesinde “Ek-8.27’da belirtilen iskelelere ve alanlara ilişkin Şirket ile Milli Emlak Genel Müdürlüğü arasında ön izin/kullanım izni sözleşmeleri ilgili mevzuata uygun iş ve işlemler sonucunda imzalanmıştır ve Sözleşme’nin imza tarihi itibariyle iptalini gerektirecek bir durum bulunmamaktadır” şeklinde atıf yapıldığı üzere 16 Haziran 2011 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi’nin imzalanmasından önce İstanbul … Noterliği’nin 07.03.2011 tarih ve… yevmiyeli işlemiyle onanan Sınırlı Gayri Ayni Hak Tesisi/Kullanım Hakkı Tesisi Sözleşmesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Açık Artırma Usulü İle Sınırlı Gayri Ayni Hak Tesisi/Kullanım Hakkı Tesisi İhale Şartnamesi, İstanbul …. Noterliği’nin 28.03.2011 tarih ve …. yevmiyeli işlemiyle onadığı Sınırlı Gayri Ayni Hak Tesisi/Kullanım Hakkı Tesisi Sözleşmesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Açık Artırma Usulü ile Sınırlı Gayri Ayni Hak Tesisi/Kullanım Hakkı Tesisi İhale Şartnamesi ve İstanbul … Noterliği’ nin 01.04.2011 tarih ve… yevmiyeli işlemiyle onadığı Milli Emlak Daire Başkanlığı ile ….Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında imzalanan Ön İzin Sözleşmesi’ndeki edimlerin yerine getirilmemesine dayandığı, TARAFLAR ARASINDAKİ İHTİLAFIN ÖZELLEŞTİRME ÖNCESİNDE İMZALANAN SÖZLEŞMELERDEKİ EDİMLERİN YERİNE GETİRİLMEMESİNE DAYANDIĞI, DAVANIN İDARİ YARGI GÖREV ALANINA GİRDİĞİNDEN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, yargı yolu sorunu olduğundan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 23/2 maddesinin davamızda uygulama alanı bulunmadığı … ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın idari yargı görev alanına girdiğinden MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Kararın kesinleşmesi ve süresinde görevli mahkemede dava açılması halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin görevli idari yargı yerince karara bağlanmasına, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından uyuşmazlığın idari yargının görev alanında olduğu kanaati ile tesis edilen usulsüz ve mesnetsiz görevsizlik kararının kaldırılması gerektiğini, Uyuşmazlığın, hisse satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup görevsizlik kararının kaldırılması ve huzurdaki davanın Adli Yargı kolunda görülmesi gerektiğini, Evvelce görev yönünden verilen mahkeme kararı ile uyuşmazlığın ticari olduğunun belirlendiğini, hatta bu hususta istinaf merciinin 21/03/2018 tarihli kesin kararı gözetilmeksizin, 5 yıllık süre sonunda tekemmül eden dosyada karar safhasına geçmek yerine halen görev yönünden incelemenin yapılıyor oluşunun, hukuk güvenliğinin yanında müvekkil şirketin adil yargılanma hakkına da halel getirdiğini, İstinaf mercii olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi tarafından 21/03/2018 tarihinde tesis edilen görevsizlik kararının kaldırılması ve stanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin görevli olduğu yönündeki kesin karara tamamen aykırı şekilde İlk Derece Mahkemesi’ nin yeniden tesis etmiş olduğu görevsizlik kararının usulsüz ve mesnetsiz olduğunun tespiti ile esasa girilmeksizin kaldırılmasına, somut uyuşmazlığın özel hukuk ilişkisi vasfındaki Hisse Satış Sözleşmesi’ nden doğması ve huzurdaki davanın ticari dava niteliği gözetilerek İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 15/02/2019 tarihinde tesis edilen görevsizlik kararının kaldırılmasına ve Haziran 2013 tarihinde ikame edilen ve 5,5 yılı aşkın süredir derdest olan davanın artık esasa dair kabulünü teminen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne iade olunmasına ve burada yargılamaya devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava hisse devri sözleşmesine aykırılık iddiasıyla uğranıldığı öne sürülen zararın tazmini yönünde açılmış belirsiz alacak davasıdır. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu davanın hangi mahkemede görüleceğidir (görevsizlik kararının niteliği karşısında yargı yolu da dahil) Mahkeme, …’ nun İBB meclisinin aldığı karar ile özelleştirilme sürecinin başladığını ve bu bağlamda davalı ve bir kısım iştirakleri ile davacı firma hisselerini devralan şirketler arasındaki 16/11/2011 tarihli sözleşme ile özelleştirildiğini, özelleştirmenin 4046 sayılı Kanun ve 5393 sayılı elediye Kanunu çerçevesinde yapıldığını, ihtilafın özelleştirme öncesi imzalanan sözleşmelerdeki edimlerin yerine getirilmemesini de kapsadığı gerekçesiyle davanın idari yargıda görülmesi yönünde görevsizlik kararı vermiştir. Dairemizce daha önce verilen görevsizlik kararı adli yargıya ilişkin olduğundan mahkemece yargı yolu değişikliğini öngören görevsizlik kararının dairemizin önceden verdiği kararın kesinliği içinde kalmadığı kanaatine varılmakla, mahkemece verilen yeni görevsizlik kararının incelenebilir olduğuna karar verilmiştir. Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılığa dayanan tazminat davası olup, davalının sözleşmede öngörülen edimlerini yerine getirmediği öne sürülmektedir. Davada idari bir işlemin iptali istenmemektedir. İdari bir işlem yahut eylemden dolayı uğranılan zararın tazmini de istenmemektedir. Davalı İBB tarafından kurulmuş olsa da özelleştirilerek hisseleri satılan ve TTK’ da düzenlenmiş bulunan bir Anonim şirket olan …’ nun hisselerinin satışına yönelik sözleşmenin ihlal edildiği, bu yüzden zarara uğranıldığı öne sürülerek bunun belirlenmesi ve tazmini istenmektedir. İBB burada kamu gücünü kullanan bir taraftan ziyade özel hukuk sözleşmesine uymayan, eşitler arasındaki bir ilişkinin tarafı olarak kendisine karşı dava açılan bir tüzel kişiliktir. Bu nitelikte 6102 sayılı TTK’ dan kaynaklanan ve TTK’ nın 4. maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olan davanın adli yargı yerinde mahkemede görülmesi gerekmektedir. Dava 2577 sayılı İYUK’ un 2. maddesinde yazılı davalar arasında yer almamaktadır. Mahkemenin yorumu dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 15/02/2019 tarih ve 2018/308 Esas – 2019/151 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf kanun yoluna başvurma harcı 121,30 TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 32,48 TL toplamı 153,78 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/06/2019 tarihinde HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.