Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/997 E. 2019/1148 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/997
KARAR NO : 2019/1148
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2014/156 Esas – 2018/215 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı şirket tarafından üretilen gıda ürünlerinin müşterilere sunumu ve sevki amacıyla kullanılacak çeşitli paketleme ve ambalaj malzemelerinin tasarımı ve üretimi amacıyla; taraflar arasında iş yapılması konusunda mutabık kalındığını, Davacı şirket yetkilisi … ile davalı şirket yetkilisi diğer davalı arasında yapılan görüşmeler doğrultusunda bir ön çalışma protokolünün hazırlandığını, protokole göre 05.04.2013 tarihinde davalı şirketin hazırlık ve çalışmalarına başlayabilmesi için 25.000,- TL avans ödemesi yapılmasının kararlaştırıldığını, Davacı şirket yetkilisi … tarafından … Yeşilköy Şubesi’nde bulunan [TR…] IBAN numaralı hesaptan 25.000,-TL’nin, davalının belirtmiş olduğu … Koşuyolu İstanbul Şubesi’nde bulunan […] IBAN numaralı banka hesabına yatırıldığını, ödemenin ardından, davalı şahsa hiçbir şekilde ulaşılamadığını, yine aynı şekilde görüşmede öngörülen süre içinde ürünlerle ilgili de herhangi bir işlem yapılmadığını, bunun üzerine davalıya vadesinde teslim edilmesi gereken ürünlerin biran önce teslim edilmesi için ihtar çekildiğini, taahhüt edilen edimin yerine getirilmesi ya da yapılan ödemenin iadesi için defalarca iletişim kurulmaya çalışılmışsa da herhangi bir gelişme kaydedilemediğini, davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, Savcılığın gerekli incelemeleri yaparak iddianameyi hazırladığını, İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2013/460 E. sayılı dosya ile sanık aleyhine açılan davanın devam ettiğini, Davacı şirketin üzerine düşen hak ve yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davalının üzerine düşen görev ve yükümlülükleri yerine getirmediğini, ayrıca başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini, davalının tacir olması nedeniyle ticari defterlerin incelenmesi sonucunda da davalının taahhütlerini yerine getirmediği ve 25.000,- TL davacı şirketten avans para aldığının ortaya çıkacağını belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, Taraflar arasında yapılmış ön protokol dışında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı şirkete elektronik posta yoluyla gönderilen 05.04.2013 tarihli “Ön Protokol ve Teklif Mektubu”nda, davalı şirketin davacı şirket için yeni kutu tasarımları hazırlayacağı ve bu kutuların fırında ve mikrodalga fırında ısıtılabilme özelliği dahil hangi özelliklerde olacağı, hangi tasarımların yapılacağı (çeşitleri nelerdir), onaylanan kutu tasarımlardan kaçar adet yapılacağı, kutuların teslim şartlarının, ödeme şekillerinin ve fiyatlarının ne olacağı hususlarının taraflar arasında yapılacak ana sözleşmede belirtileceğinin teklif edildiğini, bu ön protokol ve teklif mektubundan sonra taraflar arasında bir ana sözleşmenin yapılmadığını, dolayısıyla, hangi kutu tasarımlarının yapılacağı, çeşitlerinin neler olduğu, fiyat ve ödeme şartlarının ne olduğu, hangi ürünün ne zaman teslim edileceğinin açıkça belirlenmediğini, belirli olanın sadece davacının davalı şirkete 25.000,- TL ödemesi olduğunu, ancak bu bedelin hangi ürün veya tasarımların karşılığı olduğunun da belli olmadığını, Davacı şirket yetkilisinin onayladığı 16 çeşit kutu tasarımının yapıldığını, bunların 10 çeşidinden 40.000 adedin yapılarak davacıya teslim edildiğini, davacının 50.000 adet çanta talep ettiğini ancak avans olarak alınan 25.000,- TL’nin masraflara yetmediği için ara ödeme yapılması halinde bu ürünlere de başlanabileceğinin belirtildiğini, davacı tarafından ara ödeme yapılmadığından, davacı talebinin yerine getirilmediğini, davalı şirket yetkilisinin 10 çeşit kutudan 40.000 adet teslim ettiğini, davacının dosyaya sunduğu ve fax yoluyla gönderildiği anlaşılan 29.05.2013 tarihli İhtarnamede baklava ve kurabiye kutularından bin adet teslim edildiğinin açıkça görüldüğünü, ayrıca tasarımları yapılan ürünlerin patentinin alınması istendiğinden Patent şirketi yetkilisi olan ….’na 8.000 adet malın teslim edildiğinin sms yoluyla bildirildiğini, davacının şikayeti üzerine davalı şirket yetkilisi aleyhine İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/460 E. sayılı dosyasında açılan ceza davasında davalı şirket yetkilisinin beraat ettiğini öne sürerek davalı … yönünden sıfat yokluğundan olmak üzere davanın reddine, karar verilmesini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 13/03/2018 tarih ve 2014/156 Esas – 2018/215 Karar sayılı kararında; ” … Tüm dosya kapsamına göre; Davalı şirket yetkilisi … tarafından davacı şirkete mail yoluyla 05/04/2013 tarihli ön protokol ve teklif mektubu verildiği, protokolün j maddesi gereğince hazırlık ve çalışmaların başlaması için 05/04/2013 tarihinde davacının 25.000 TL avans ödemesi koşulunun açıklandığı, davacının dosyaya sunduğu 05/04/2013 tarihli banka havale dekontu ile davalının iban hesabına 25.000 TL avans gönderildiği, davalının avansı aldığını ve ön protokolü inkar etmediği, davalıya verilen avansın davacının ticari defter ve kayıtlarında da kayıtlı olduğu ( bilirkişi … nın raporuna göre) bu şekilde taraflar arasındaki ticari ilişki kurulduğu, Uyuşmazlığın davalı tarafça davacıya teslim edilen yeni kutu tasarımlarının miktarı ve teslim miktarına göre davacının alacaklı olup olmadığı konusunda olduğu, Ön protokolün e maddesi gereğince fiyatlandırma çalışmalarında davacının daha önce başka bir yükleniciye yaptırdığı kutularının fiyat ve miktarlarının baz alınacağının kararlaştırıldığı; mahkemece bilirkişi … nın 08/11/2016 tarihli raporu ile değişik boyutlardaki önceki firmalarca ve davalı tarafça yapılan kutuların fiyatları sözleşme tarihi itibariyle tespit edildiği, Ön protokolün i maddesi gereğince onaylanan ilk ürünlerin teslimatının engeç 31/05/2013 tarihinde yapılmasının kararlaştırıldığı Davacı tarafça dosyaya sunulan 29/09/2013 tarihli ihtarname ile tutanak tarihinde davalının 1.000 adet baklava ve kurabiye kutusunu davacıya teslim ettiği, buna göre davacının 1.000 adet kutunun teslimini kabul ettiği sabittir.Dinlenen davacı tanığı … da davalının 29/09/2013 tarihinde 4 adet koli halinde yarım kiloluk 500 adet kurabiye kutusu ve yarım kiloluk 500 adet baklava kutusu teslim edildiğinin açıklandığı,Bilirkişi … raporunda belirlenen fiyatlara göre davacıya teslim edilen yarım kiloluk 500 adet kurabiye kutusu ve yarım kiloluk 500 adet baklava kutusu olmak üzere 1.000 adet kutunun ederinin 595 TL + KDV= 700 TL olduğu, Davalı tarafın değişik boyutlarda 40.000 adet kutunun davacıya teslim edildiğini iddia ettiği, ancak teslime ilişkin teslim irsaliyesi, fatura, teslim tutanağı vs gibi belge ibraz etmediği, Mahkemece davalı tarafın davacıya- kabul edilen- 1.000 adet kutuyu teslim ettiğinin sabit olduğu, teslim edilen kutuların ederi olan 700 TL’nın, ödenen 25.000 TL den mahsubuyla 24.300 TL asıl alacağın hüküm altına alınmasının gerektiği, davalı …’ın davalı şirketi temsilen ön protokolü düzenlediği, bu nedenle şirket tarafından kabul edilmeyen anlaşma nedeniyle ödenen avanstan şahsen de sorumlu olacağının kabul edildiği, bu nedenle husumet itirazının kabul edilmediği, talep ve tarafların tacir olması nedeniyle alacağa avans faizi yürütülmesine karar verildiği, Davacının icra takibinden önce usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş temerrüd ihtarı davalıya gönderilmediği, bu nedenle işlemiş faiz talebinin kabul edilmediği, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden İİK 67/2 gereğince istenen kötü niyet tazminatı talebinin kabul edilmediği…”gerekçesi ile, 1-İstanbul … İcra müd … Esas sayılı dosyasında 24.300,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline takibin devamına fazla istemin reddine, 24.300,00 TL alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, Davacının kötüniyet tazminat talebinin alacak yargılamayı gerektirdiğinden reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesinin husumet itirazı hakkında bir karar vermediğini, … hakkında husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, ancak herhangi bir karar verilmediğini, işbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasının gerektiğini,İlk derece mahkemesi kararının varsayımlara dayalı olduğunu, Davacı tarafından iki basit baklava ve kurabiye kutusunun sunulduğunu, ilk derece mahkemesinin bunları tarafların anlaştığı kutular olarak kabul ettiğini, ancak mahkemenin bu kararının bir dayanağının olmadığını, Varsayıma dayalı ikinci bir kabulün de bilirkişi tarafından fiyat tespiti yapılan daha kapsamlı tasarım olan kutu fiyatının değil de ucuz olan ikinci kutunun kabul etmesi olduğunu, alacak hesap edilirken hataya düşüldüğünü, alacağın 700 TL değil 702,10TL olmasının gerektiğini, İlk derece mahkemesinin davalıdan 1000 adet kutunun fiyat beyanında bulunulmasını istediğini, kutuların tanesinin 30 TL olduğunun beyan edildiğini, ancak ilk derece mahkemesinin davalının beyanını dikkate almadığını, Bilirkişi tarafından taraflar arasında bir sözleşme olmadığının tespit edildiğini, Davacının iddiasını ve davasını ispatla mükellef olduğunu, davacının davasını ispat edemediğini, ancak davanı kabulüne karar verilmesinin somut olaya, usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle kaldırılmasının gerektiğini ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, masraf ve ücreti vekaletin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından bedeli ödenen ürünlerin teslim edilmediği iddası ile yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık konusu, davacının davalıya ödediği 25.000,00 TL karşılığı öngörülen ürünleri alıp almadığı, davalı edimini yerine getirmemişse davacının davalıdan ödediği tutarı isteme koşullarının oluşup oluşmadığı bu bağlamda yapılan takibin yerinde olup olmadığı noktalarındadır. Taraflar arasında e posta üzerinden ön protokol ve teklif mektubu şeklinde bir metin düzenlendiği, davalı şirketin bir kısım karton kutuları üreterek davacıya teslimi yükümlendiği bu doğrultuda davacının davalı şirketin hesabına … Yeşilköy şubesinden 05/04/2013 tarihinde … siparişe mahsuben avans açıklamasıyla 25.000,00 TL gönderdiği sabittir. İcra takibi her iki davalıya karşı yapıldığı, davalıların müşterek itirazları üzerine dava açıldığı, davalılardan …’ın pasif husumetinin bulunmadığı savunulmuş olup mahkemece, …’ın diğer davalı şirket yetkilisi olarak ön protokolü düzenlediği, şirket tarafından kabul edilmeyen anlaşma sebebiyle ödenen avanstan şahsen sorumlu olduğu gerekçesiyle husumet yokluğu itirazını kabul etmemiştir. Davalılardan …’ın diğer davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğu dosyada bulunan şirket vekaletnamesinden anlaşılmaktadır. Ön protokolün davacı ve davalı şirketin yetkilileri tarafından hazırlandığı bizzat belgede ifade edilmektedir. Nihayetinde şirketler organları aracılığıyla hak ve borç sahibi olurlar. Protokolde taraflar şirkettir. Davacı şirket adına protokolde adı geçen şahıs tarafından davalı şirket ve … aleyhine elle yazılan 29/09/2013 tarihli ihtarnamede davalıların her ikisinin de adının geçmesi, … borçtan kişisel olarak sorumlu olduğu anlamına gelmez. Takip her iki davalı aleyhine yapıldığı için davalılar birlikte itiraz etmiş olup, husumet itirazının borçlu olunmadığı itirazında mündemiç olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ilişkiyi fiilen hazırlayan gerçek şahıslar adlarına işlem yaptıkları tüzel kişilerin organı olarak işlem yaptıkları için kişisel olarak alacaklı ve borçlu olamayacaklarından, davalı …’ye husumet düşmeyeceğinden hakkında kurulan kararın kaldırılması gerekmiştir. Taraf şirketler arasında olan ön protokol ve teklif mektubundan sonra esas sözleşme yapılmadığı, davalı şirketin üreteceği ürünlerin ayrıntılarının ana sözleşmede belirleneceği fakat böyle bir sözleşme yapılmadığı öne sürülmektedir. Bununla birlikte davacı 1000 adet kutu aldığını, davalı tarafça ise davacı şirket yetkilisinin onayladığı 16 kutu tasarımının 10 çeşidinden 40.000 adet kutu teslim edildiği savunulduğuna göre, ön protokolden sonra taraflar arasında sözlü bir anlaşma dahilinde davalının bir kısım kutuları ürettiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin yazılı olması gerekmemektedir. Davalı, bilirkişi incelemesine esas tutulan kutuların tarafların üzerinde anlaştığı kutu olmadığını, davacının iki adet basit baklava ve kurabiye kutusu sunulduğunu, bunun üzerinden bilirkişi incelemesi yapıldığını öne sürmektedir. 31/05/2016 tarihli celsede davacı vekili, bir adet başka firma bir adette davalı tarafça üretilen kutuyu ve diğer firmanın kutular için kestiği faturayı ibraz ettiğini açıklamış, bilirkişi iki adet kutu üzerinden birim kutu değerini hesaplamıştır. Mahkeme daha basit kutuyu esas alarak üretilen kutunun birim değerinin 0.70 TL kabul ederek 700,00 TL’ lik kutu teslim edildiğini kabul ederek davacının ödediği tutardan mahsup ile kalan tutar üzerinden takibin devamına karar vermiştir. Bilirkişi raporu HMK 282 uyarınca hakim tarafından diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirilir. Bu nedenle davalı tarafı ürettiğini öne sürdüğü kutulardan numune sunmadığına ve mücerret bir kutunun fiyatının 30,00 TL olduğunu savunmanın dışında bir delil sunmadığına göre; tanık beyanıyla birlikte mahkemenin ulaştığı sonuca yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. Bilirkişinin raporunu kabul etmeyen, kutuların imal ettiği kutular olmadığını öne süren, fakat bilirkişi incelemesine imal ettiğini öne sürdüğü kutuları da sunmayan davalı tarafın ek bilirkişi incelemesi de talep etmemesi karşısında savunmasını kanıtlayamadığı kabul edilmelidir. Sonuç olarak; taraflar (şirketler) arasında ön protokol doğrultusunda sözlü anlaşma ile bir kısım kutu tasarlayarak üretmeyi taahhüt eden davalı şirketin 1000 adet kutu teslim ettiği, kalan kutuları teslim etmediği, bu konuda temerrüde düştüğü, davacının sözleşmeden döndüğü ve ödediği bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yaptığı anlaşılmakla, mahkemenin belirlenen uyuşmazlık konuları dahilinde vardığı sonuç esas olarak doğru olmakla birlikte davalı … pasif husumet (davalı) sıfatı bulunmamasına rağmen, bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, kabul kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 13/03/2018 tarih ve 2014/156 Esas – 2018/215 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak; Davanın KISMEN KABULÜ ile; A)Davacının davasının davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE, B) Davacının davasının davalı … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ yönünden KISMEN KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında 24.300,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, fazla istemin reddine, 24.300,00 TL alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, Davacının icra inkar tazminat talebinin, alacak yargılamayı gerektirdiğinden reddine, Davacının kötü niyeti kanıtlanamadığından, davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN;2-Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.659,93 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 466,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.193,28 TL harcın davalı … Ticaret Limited Şirketi’ nden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 466,65 TL harcın davalı …Ticaret Limited Şirketi’ nden alınarak davacıya verilmesine, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına hesap olunan 2.916,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Ticaret Limited Şirketi’ nden alınarak davacıya verilmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ve reddedilen miktar üzerinden davalı … Ticaret Limited Şirketi yararına hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ticaret Limited Şirketi’ ne verilmesine, 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … yararına takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ a verilmesine, 7-İlk Derece Mahkemesi’ nde yapılan yargılama sırasında; davacı tarafından sarf edilen toplam 1.117,00 TL yargılama giderinin ( davetiye ve müzekkere gideri ile bilirkişi ücreti ) haklılık oranına göre hesap olunan 1.005,3 TL’ sinin davalı … Ticaret Limited Şirketi’ nden alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davalılarca yargılama gideri sarf edilmediğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde avansı yatıran taraflara iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN : 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalılar tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 414,98 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı …’ a iadesine, 11-İstinaf aşamasında davalı … tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,5 TL dosya gidiş – dönüş masrafı olmak üzere toplam 129,6 TL’ nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 12- Artan gider avansı olması halinde talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/09/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.