Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/994 E. 2019/1142 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/994
KARAR NO : 2019/1142
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 13/02/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/455 Esas 2018/161 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalıya hizmet verdiğini ve bu hizmetler karşılığında faturalar düzenleyip gönderdiğini, davalının verilen hizmetlerin karşlığı gönderilen faturalarla oluşan cari hesap alacağına karşılık kısmi ödemelerde bulunduğunu, bakiye borcunu ise ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında Bakırköy …. icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile % 20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacıdan ileri sürüldüğü gibi hizmet almadığını, fatura kesilmesinin alacağın var olduğunu ispatlayıcı olmadığını savunarak davanın reddini ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 13/02/2018 tarih 2017/455 Esas 2018/161 Karar sayılı kararında; ” … Davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … E sayılı dosyası ile cari hesap alacağı açıklaması ile 8.350,27 TL asıl alacak ve 451,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.801,87 TL alacak için icra takibi yapıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine iş bu davanın süresi içinde açıldığı, Alınan bilirkişi raporunda özetle:” Taraflar arasında TTK 89. maddesine uygun bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, tarafların incelenen defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirket çalışanı ile davalı şirket çalışanı arasında gerçekleşen e-mail yazışmalarında tarafların 8.350,27 TL alacak üzerinde mutabık kaldıklarının anlaşıldığı, e-fatura tebliğ edilmesine rağmen davalının bu faturalara itiraz etmediği, davacının davalıya 14.215,10 TL miktarlı fatura kestiği, buna mukabil davalının davacıya 5.864,83 TL ödediği, bakiye 8.350,27 TL borç kaldığı ve taraf çalışanlarının bu miktar üzerinde mutabık olduklarının ” bildirildiği, Davacının icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmuşsa da davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği faize yönelik itirazın yerinde olduğu…”gerekçesi ile, 1-Davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy … icra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın takip konusu 8.350,27 TL asıl alacağa yönelik olarak iptaline, takibin bu miktar asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz alacağına yönelik talebin reddine, 8.350,27 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının maddi ve hukuki gerçekliğe aykırı olduğunu, Müvekkili şirketin, davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, Müvekkili şirket hakkında başlatılan icra takibinin mesnetsiz olduğunu, davacının dilekçesinde belirttiği iddiaların asılsız olduğunu, müvekkili şirket, davacıdan böyle bir hizmet almadığını, müvekkili şirket ile davacı böyle bir hizmet ilişkisine girmediğinden itirazın yerinde olduğunu, Müvekkili aleyhine faturanın kesilmesinin alacağın var olduğunu ispatlayacak nitelikte olmadığını, müvekkili şirketin davacının dava dilekçesi ile birlikte gönderdiği sözde faturalara karşı herhangi bir itirazda bulunmamasının alacağın varlığını ispatlamayacağını, bu hususun yüksek mahkeme içtihatları uyarınca da kesinlik kazandığını, Yerel mahkemece verilen karara dayanak olan, bilirkişi raporunda davacı Bilnet çalışanlarından … tarafından davalı şirket çalışanı … ye 18/01/2017 tarihinde 8.350,27-TL bakiyenin ödenmesi için mail atıldığını, 8.350,27-TL bakiyede davalının mutabık olduğunun beyan edildiğini ve ödemenin de en kısa süre yapılacağının mail ortamında belirttiğinin rapor edildiğini, ancak mutabakat mektubunda yer alan imzanın halihazırda çalışanlara ait olmadığını, bununla birlikte emailin bilgi kısmını oluşturan “cc” kısmında da müvekkili şirketten başka kimsenin bulunmadığının görüldüğünü, mutabakat mektubunda yer alan imzanın müvekkili şirket … bağlamayacağını, bu bakımdan bilirkişinin bu yöndeki tespitlerinin ve yerel mahkemece verilen hatalı kararın kabulünün mümkün olmadığını, Davacı tarafın dava konusu icra takibini mesnetsiz iddialarla başlattığını, yapılan itiraz üzerine de yine mesnetsiz iddialarla huzurdaki davayı açtığını, bu nedenle haksız ve dayanaksız olarak yapılan olan bu takip nedeniyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, Müvekkilince, davacı tarafa ödenmesi gereken herhangi bir borcun olmadığını, davacının aleyhinde başlattığı icra takibine itiraz etmesinin yerinde olduğunu, yerel mahkemece verilen haksız icra takibinin devamına yönelik kararın eksik inceleme sonucunda verildiğini ve hatalı olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun karara itirazın edildiğini ve hukuk güvenliği açısından kararın düzeltilmesinin gerektiğini ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari mal satışına istinaden yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır.Uyuşmazlık konusu, davacının takip tarihi itibariyle icra takibine konu alacağının olup olmadığı noktasındadır. Davacı Bakırköy … İcra Dairesi’ nin … sayılı dosyasında cari hesap (06/09/2016) açıklamasıyla ekstreye dayalı ilamsız icra takibi yapmış, davalının itirazı ile takibin durması üzerine eldeki dava açılmıştır. Davalı, davacıdan iddia edilen hizmeti almadığını savunmaktadır. Bununla beraber tarafların getirtilen ticari defter ve kayıtları ile form ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının cari hesap olarak adlandırdığı işleyen/açık hesabının kaynağını oluşturan fatura ve irsaliyelerin davalıya tebliğ edildiği, bunların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça bunlara yönelik bir itiraz bulunmadığı, e posta yazışmaları üzerinden oluşturulan 18/01/2017 tarihli mutabakat yazısının davalı çalışanı tarafından teyit edildiği, davalı çalışanının 30/09/2017 tarihinde işten ayrıldığı, teyit mektubu niteliğindeki e postanın cc bölümünün boş olmasının teyit mektubu niteliğindeki irade beyanının hukuki sonucunu etkilemediği, davacının sattığı, davalının da aldığı mal ve hizmete ilişkin BS/BA formlarının bulunduğu ve birbirini teyit ettiği, davacının 191 hesaplanan KDV, davalının da 391 indirilecek KDV beyannamelerini süresinde sundukları ve birbiriyle uyumlu oldukları bilirkişi raporu ve dayanak belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda fatura ve sevk irsaliyelerini konu emtiayı almadığını ispat yükü davalıda olup davalının savunmasının HMK 200. V.d maddelere uygun bir şekilde kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak; ilk derece mahkemesi kararı dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olduğu gibi kamu düzenine aykırı bir durum da bulunmadığından davalının yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 570,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 141,97 TL harcın (35,90 TL + 106,07 TL) mahsubu ile bakiye 428,43 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/09/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.