Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/975 E. 2019/956 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/975 Esas
KARAR NO : 2019/956 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2018
DOSYA NUMARASI : 2014/1411 Esas – 2018/439 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/07/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında 08/12/2010 tarihli sözleşme imzalandığını ve süre şartına bağlı olarak uzamış ve dava tarihi itibari ile de yürürlükten kalktığını, sözleşmenin esasının, sözleşmenin 2.maddesi ile düzenlenmiş olup; iş bu sözleşme ile müşteri araçlarına akaryakıt ikmal ve data hizmeti vermeyi ve buna mukabil müşteride automatic marifetiyle muhtelif … işletici veya bayilerden satın almış olduğu akarkayıt ve automatic kullanım bedellerini davalıya ödemeyi beyan ve taahhüt ettiğini, sistemin esasının tanımlı bir kart ve bu kartın tanımlandığı aracın aynı anda akaryakıt istasyonundan akaryakıt alması esasına dayandığını, sadece kart ve sadece aracın istasyondan veya işletmeciden akaryakıt alma imkanı olmadığını, sözleşme ve sistemin bu şekilde yürürlükte iken firma çalışanlarından …. adlı personelin, 2014 yılı 7. ayında işten ayrıldığını ve müvekkili şirkete ait … plakalı araca tanımlı automotic kartı ile, Erzurum ilindeki … istasyonlarından 45 gün boyunca bidonlara akaryakıt almak suretiyle 15.526,95 TL tutarında sözleşme şartlarına aykırı olarak yakıt aldığını ve müvekkilini zarara uğrattığını, durumun davalı tarafa 20/09/2014 tarihinde yazılı olarak bildirildiğini, ayrıca Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde eylemi gerçekleştiren kişi hakkında suç duyurusunda bulunularak 4.Asliye Ceza Mahkemesinde 2014/315 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, haksız olarak müvekkilinden tahsil edilen 15.526,95 TL tutarındaki bedelin iadesi yönünde Ankara ….Noterliği’nin 29 Eylül 2014 gün ve …. yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini ve haksız olarak alınan tutarın 3 gün içinde ödenmesinin istendiğini, gönderilen ihtarnamenin 09/10/2014 tarihinde tebliğ edildiğini ve 14/10/2014 tarihinde temerrüdün gerçekleştiğini bildirerek müvekkilinden sözleşmeye aykırı ve haksız olarak tahsil edilen 15.526,95 TL’nin temerrüt tarihi olan 14/10/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde bahsi geçen AutoMatic sisteminin, şirket taşıtlarının Türkiye’nin en geniş istasyon ağına sahip … istasyonlarından herhangi bir ödeme yapmaksızın akaryakıt tüketimlerini istenilen limitler dahilinde ve En Geniş Otomasyon Altyapısı sayesinde %100 kontrolünü sağlayan Filo Yönetim Sistemi olduğunu, söz konusu sistem ile araçların bir adet Taşıt Kimlik Ünitesi takılı aracın bilgilerini içeren bu ünitenin, akaryakıt dolum anında pompa ile haberleşerek araç bilgilerini … Otomasyon sistemine aktaran bir ünite olduğunu, taşıt Kimlik Ünitesi monte edilmiş olan bir taşıtın, AutoMatic Sistemine sahip olan … istasyonundaki akaryakıt alması ile sistemin çalışmaya başladığını, pompa tabancasının taşıtın deposuna yerleştirilmesi ile haberleşmenin gerçekleştiğini, taşıta ait bilgilerin taşıt kimlik ünitesi ve depo anteni vasıtasıyla İstasyon Kontrol Ünitesine aktarıldığıını, İstasyon Kontrol Ünitesinden onay alınca, pompanın çalışmaya başladığını, dolum sonunda, doluma ait bilgilerin (litre,birim fiyat,ürün cinsi,tarih saat,taşıt plakası,kilometre,vs.) istasyon kontrol ünitesi hafızasına alınarak ve tüm bu bilgileri içeren bir dolum fişi otomatik olarak yazıcı tarafından basılarak bilgi için sürücüye verildiğini, bu bilgilerin istasyonda bulunan bir bilgisayara aktarıldığını, sistemin çalışma şeklinden anlaşılacağı üzere, davacı tarafça iddia edildiği şekilde, sisteme kayıtlı araç olmaksızın hatta ve hatta bidona doldurulmak suretiyle akaryakıt alımında bulunmanın söz konusu sistem ile mümkün olmadığını, 45 gün içerisinde 15.526,95 TL tutarında akaryakıtı sadece bidonlara doldurmak suretiyle almanın hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacının yakıt alım kartını muhafaza etmekte kusurlu olduğunu, çalışandan kartı iade edilmesini istemesini, iade edilmemesi halinde müvekkiline bilgi verilerek kartın iptal ettirilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 17/04/2018 tarih 2014/1411 Esas – 2018/439 Karar sayılı kararında;”…Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıya ait araçların davalı tarafından oluşturulmuş sistem ve tanımlanmış kart sayesinde davalıya ait akaryakıt istasyonlarından yakıt alması, davacının da bu yakıtın bedelini ödemesi konusunda tarafların anlaşmış olduğu ve bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı görülmüştür.Davacı, kendilerinde çalışan ancak sonra işten ayrılan dava dışı …. kendilerine ait … plakalı araca ait kartı temin ederek davalının istasyonlarından 15.526,95 TL akaryakıt alarak kendilerini zarara uğrattığını, sözleşme ve sistemin çalışma şekli itibarıyla akaryakıt istasyonundan kartla yakıt alabilmek için kart ve aracın birlikte bulunması gerektiğini, … sadece kartı kullanarak bidonla yakıt aldığını savunmuştur. Davalı, davacının kartı dava dışı … geri almayarak kusurlu davrandığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Erzurum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/315 Esas, 2014/402 karar sayılı kararın incelenmesinde dosyamız davacısının katılan olduğu davada sanık … hakkında kart kullanmak suretiyle yarar sağlama (güveni kötüye kullanma) suçundan cezalandırmasına karar verildiği, kararın kesinleşmiş olduğu görülmüştür. SGK kayıtlarından … davacı çalışanı olduğu görülmüştür. Talimat yoluyla davacının defter ve belgeleri üzerinde Elektrik Elektronik Müh. sektör ve mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılmış, bilirkişi kurulu raporunda, davalı defterlerinde davacıya kestiği toplam 2.174.427,78 TL tutarında fatura kayıtlı olduğu, davacının kayıtlı faturaların ödemesini yaptığı, davalının akaryakıt istasyonlarındaki sistemin araç bilgileri ve kartın birlikte olması halinde çalıştığını, araç tanıma sistemi mevcut ise bidonla satışın mümkün olmadığını, KEY sistemi ise bidonla satışın mümkün olduğunu rapor etmişlerdir. Mahkememizce davalının defterleri üzerinde Bilgisayar Mühendisi, Akaryakıt Uzmanı ve Mali Müşavir bilirkişilerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmış, düzenlenen raporda; defterde kaydı bulunan fatura bedellerinin ödenmiş olduğu, davalıya ait sistemin, araç ile birlikte çalıştığı, sadece kart ile çalışmadığını, sistemden sadece kart ile yakıt alınmasının mümkün olmadığını, bu durumdan sorumluluğun davalıya ait olduğunu rapor etmişlerdir. Davacı ve davalı defter ve belgeleri üzerinde iki ayrı bilirkişi kurulu ile yaptırılan incelemede; tek başına araç olmaksızın kart ile yakıt almanın mümkün olmadığı, bu şekilde yakıt alındığında sorumluluğun davalıya ait olduğunun rapor edilmiş olması, davacıya ait kart ile davalı istasyonundan alışveriş yapan dava dışı … hakkında davacıya ait kartı kullanarak davalı istasyonundan akaryakıt alıp dışarıda satarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin sabit görülmesi ve davacıya ait kartla yapılan akaryakıt değerinin 15.526,95 TL olduğunun tespit edilmiş olması, davalının zararın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu kabul edilmiş, düzenlenen bilirkişi raporlarının bilimsel, denetime açık ve dosyadaki delillere uyumlu olması nedeniyle, davacının davasının kabulü gerektiği…”gerekçesi ile, Davacının davasının kabulüne, 15.526,95 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,İlk derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, Dosya kapsamındaki beyanlarında davaya konu alımlara ilişkin müvekkili tarafından kesilen faturalara ilişkin bedellerin hiçbir itiraz sunulmaksızın davacı şirket tarafından ödendiğini,Kartla alımlarda sistem üzerinden kontrolün sağlanabildiği bilirkişi raporlarında da açıkça belirtildiğini,Davacı şirket, sistem üzerinden uyuşmazlığa konu alımların yapıldığını görmüş, kesilen faturalara ilişkin bedelleri itiraz etmeksizin ödemiş sonrasında ise kötü niyetle işbu davayı açtığını,Bu sebeplerden ötürü dahi davanın kötü niyetli olduğunun açık olduğunu ve davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, ancak yazılı şekilde kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu,İlk derece mahkemesi ilamının gerekçe kısmında yer verilen “müvekkil şirketin tam kusurlu olduğu” tespitinin hatalı olduğunu, gerekli takibi yapmadığından ötürü davacı şirketin kusurlu olduğu bilirkişi raporunda açıkça belirtildiğini, olayda gerekli takibi yaparak, zararın en aza indirilmesini sağlamakla davacı şirketin sorumlulu olduğunu,Kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirkete kusur atfedilecekse dahi, olayda davacı şirketin müterafik kusuru bulunduğundan, kusur oranlarının bir bilirkişi incelemesiyle açıkça belirlenmesi ve buna göre hüküm kurulmasının gerektiğini,Kusur oranları konusunda hiçbir inceleme yapılmadan müvekkili şirketin zararın tamamından sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığından kaldırılmasına, davanın reddine, gerekirse ıslah edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat davasıdır.Taraflar arasında davacı şirket araçlarına akaryakıt alımlarında kullanılmak üzere “automatic müşteri sözleşmesi” yapılarak tanımlanan araçların davalı bayilerinde akaryakıt alımında kullanılmak üzere automatic kart verildiği, davacı çalışanı dava dışı … kullandığı şirket aracı ile kullanılmak üzere kart verildiği, … davacı tarafça işten çıkarıldığı, kendisine verilen kartı davacıya iade etmeyerek bu kartla davalı bayilerinden çeşitli tarihlerde tanımlı araç olmaksızın akaryakıt alarak piyasada sattığı, … aldığı akaryakıt bedellerinin davacı tarafça ödendiği hususu ihtilafsızdır.Dava sözleşmeye aykırılık nedeniyle ödenmemesi gereken bedelin istirdadı talebine ilişkin olduğundan, taraflar arasındaki ticari ilişkinin hacmi ve davaya konu fatura bedeli göz önüne alındığında fatura bedelinin rızaen ödendiği iadesinin talep edilemeyeceği yönündeki davalı istinaf başvurusu yerinde değildir.Ceza davasında verilen ve kesinleşen mahkeme kararı gerekçesi, ceza dosyasında bulunan CD izleme tutanağı ile ilgili dosyada yargılanan dava dışı …. savunmasından, bu şahsın davaya konu sözleşme kapsamında verilen kartla davalı bayilerinden tanımlı araç olmaksızın bidonlara akaryakıt aldığı sabittir.Bu husus tamamen sözleşmeye aykırı olup, sorumluluk ve kusur davalıya aittir.Dosyada alınan bilirkişi raporlarında da bu husus belirtilmiş olup, raporlarda tanımlı plakalı araca %100 güvenli şekilde akaryakıt ikmali sağlanması amaçlanan bu sistemde, araç olmaksızın sistem açıklarından yararlanılarak sadece kart ile davalının bayisi olan akaryakıt istasyonundan bidonlara akaryakıt temin edilmesinin tüm sorumluluğunun davalıda olduğu kanaati belirtilmiştir.Bu nedenle dosya içinde bulunan ve kesinleşen Asliye Ceza mahkemesi kararında tespit edilen dava dışı … kartla akaryakıt istasyonlarından bidonlara akaryakıt alarak zarara sebebiyet vermiş olmasına ilişkin eylem karşısında sözleşme hükümlerine aykırı davranarak zarara davalının sebep olduğu hususu sabit olduğundan davalının, davacının da müterafık kusuru bulunduğu yönündeki istinaf başvurusu yerinde değildir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.060,65. TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 270,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 790,65.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe çıkartılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/07/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.