Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/954 E. 2019/924 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/954
KARAR NO : 2019/924
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİH : 26/02/2018
DOSYA NUMARASI : 2016/353 Esas – 2018/64 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03/07/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili sigorta şirketine nakliyat sigorta ve nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı şirket tarafından yurt dışındaki şirkete satılan sentetik elyaf emtiasının Türkiye’den Amerika Birleşik Devletlerine nakliyesi işinin 11/02/2015 tarihli navlun faturası ile davalı tarafından üstlenildiğini, geminin tahliye limanına varışını müteakip gemiden tahliye edilen konteynerlerin liman sahasına aktarıldığını ve yapılan gümrük işlemleri sonrasında konteynerlerin alıcı firmanın görevlendirdiği, firma tarafından kara yolu nakliyesinin gerçekleştirildiğini, emtianın konteyner tavanının köşe kısmının delik olması nedeniyle ıslandığının tespit edildiğine dair rezerv notunun düşüldüğünü, ekspertiz raporu sonrası hasar bedelinin 4.849,84 USD olduğunun belirlenip 14/05/2015 tarihinde sigorta tazminatının sigortalı şirkete ödendiğini, müvekkilinin TTK 1472. maddesi gereğince haklarına halef olduğunu, ve alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını belirterek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, % 20′ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın TTK 1188.maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, iddia edilen hasardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinin TTK hükümleri kapsamında tedbirli bir taşıyanın göstermesi gereken tüm özeni gösterdiğini, davacının ödemeye ilişkin ve sigortalının haklarından feragat ederek bu hakları sigortacıya devrettiğine ilişkin temliknamenin sunulmadığını, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, konişmentodaki kayıtlar gereğince eşyanın yükleme ve boşaltılması işleminin alıcının tayin ettiği kişilerce gerçekleştirildiğini, müvekkilinin sadece taşıma işini gerçekleştirdiğini ve meydana gelen hasardan TTK 1188. maddesi gereğince sorumlu olmadığını, usulüne uygun bir hasar tespitinin mevcut olmadığını, hasar ihbarının gerektiği gibi yapılmadığını, alacağın likit olmayıp müvekkiline tevcih edilebilecek sorumluluğun sınırlandırma hükümlerine tabi tutulması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile masrafların ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) 26/02/2018 tarih 2016/353 Esas – 2018/64 Karar sayılı kararında;
” … Davacı … şirketi ile davadışı sigortalı arasındaki Nakliyat Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan emtiaların davalı şirketin sorumluluğunda deniz yolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı, davalının takibe süresinde itirazı ile İİK nun 66 ve devamı maddeleri gereğince takibin durduğunu, davacı … şirketince İİK nun 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede davanın açıldığı, davalının düzenlediği navlun faturasının sigortalı adına düzenlenmiş olduğu ve davalının navlun faturası düzenlemesi ile TTK’ nun 917 ve devamı maddelerinde düzenlenen taşıma işleri komisyoncusu olarak taşımayı üstlendiği, komisyoncunun taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de yaptırabileceği, somut olayda taşımanın dosyadaki mevcut konişmentodan fiili taşıyanın… firması olduğu, davalının TTK’nun 917. maddesi gereğince pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacı … şirketi tarafından nakliyat emtia abonman sigorta sözleşmesinin yapıldığı, davalının taşıyan sıfatı ile hareket ettiği, bu nedenle deniz yolu ile yük taşımasında meydana gelen zarardan sorumlu tutulabileceği, hasar ihbarının malın tesliminden 1 gün sonra davalıya bildirildiği, kamyon şoförünün ismi olan belgede hasarın ıslanmış olabileceği belirtilip, başka bir belgede ise farklı bir isim olduğu belgenin alıcısı tarafından düzenlendiği kanaatine varıldığı, hasarın davalı taşıyana zamanında bildirilmesi nedeniyle taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri gelmediğinin ispat yükünün taşıyan üzerinde bulunduğu, hasarlı yükün taşındığı konteyner ile ilgili olarak hasarın tespit edildiği tarihten önce tutulan interchange raporunun dosyada bulunmadığı, ihbarın kara yolu taşıyanına usulüne uygun olarak yapıldığı, davalının deniz yolu taşımasını gerçekleştirdiği zararın deniz yolu ile yük taşımasında meydana geldiğinin kesin olarak ispatlar herhangi bir bilgi yada belgenin bulunmadığı fotoğrafların detayları göstermediği, hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin tespit edilemediği ve davalının meydana gelen zarardan sorumlu olmadığı, hasardan davalının sorumlu tutulamayacağı dosyada davalı taşıyanın veya temsilcisinin bulunduğu bir hasar tutanağının olmadığı, kaldı ki ekspertiz raporunda sözkonusu hasarın meydana gelişine yönelik kesin ve net nedenler belirlenmeyip sadece ihtimale yönelik nedenler belirtildiği, ayrıca dosyada mevcut bilirkişi raporunda sunulan renkli fotoğraflardan da konteynerdeki delik bölümün üzerinde oluşan korozyon- paslanma miktarı veya darbenin görüntüsü üzerinden hasarın nerede olduğu ile ilgili daha ayrıntılı bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığının belirtildiği, emtiada ıslaklık kaynaklı hasar oluştuğu belirtilmiş ise de söz konusu ıslanmanın deniz suyundan olup olmadığına yönelik gümüş nitrat testinin de bulunmadığı, ıslanmanın deniz suyu kaynaklı olup olmadığının belli olmadığı, oluştuğu belirtilen hasarın deniz yolu ile taşınmasında meydana geldiğinin kesin olarak ispatlanamadığı, ayrıca kara yolu ile taşıma yapan firma tarafından konteynerin kendisi tarafından teslim alınırken herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediği ve kendisi tarafından yükler teslim alınırken yüklerde hasar olduğunun tutanak ile tespit edilmediği, daha sonra yüklerin kendisi tarafından teslim ediliği zaman zararın meydana gelmiş olduğunun ortaya konulduğu, kara yolu taşımasına yönelik tutanak tutulduğu, yükleme, istif ve sayım işlemlerinin yükleten tarafından yapıldığı ve konteynerlerin gümrük sahasından çıkarılması sırasında veya gemiden indirilmesinde dış görünüm itibariyle konteynerin hasarlı olduğuna dair herhangi bir tutanağın dosyada olmadığı, bu nedenle hasarın emtiaların davalı taşıyanın hakimiyetinde iken meydana geldiğinin ispatlanamadığı, konteynerin kara yolu taşıyanına teslimi sırasında haricen hasarın olduğuna dair herhangi bir tutanağın bulunmadığı, konteynerin limanda tahliye edilmesi sırasında hasarlı olduğunu gösteren bir raporun bulunmadığı, davalının sorumlu olduğu bir nedenden hasarın meydana geldiğinin de ortaya konulamadığı, ayrıca konşimentodaki kayıtlar gereği yükleme ve istiflemenin yükleten tarafından yapıldığı ve taşıyanın konteyneri mühürlü olarak teslim alıp mühürlü olarak teslim ettiği kara yolu taşımasında da herhangi bir görevinin bulunmadığı, konteynerin gemiden indirilirken hasarlı olduğuna dair konteynerin görünümüne ilişkin bir tutanağın bulunmadığı ve tüm bu belgeler ve bilgilere göre emtiada oluştuğu belirtilen hasarın deniz yolu taşıması sırasında emtianın davalının hakimiyetinde iken hasarlandığı ispatlanamadığından davanın reddinin gerektiği … “gerekçesi ile,
1-Davanın reddine,
2-Davalının tazminat talebinin İİK’ nın 67. maddesi gereğince koşulları oluşmadığından reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Sigortalı emtiaların, davalı tarafından gerçekleştirilen deniz yolu nakliyesi sırasında TRKU 442665-3 nolu konteynırın tavanında bulunan delik nedeni ile hasarlanmış olduğunun gerek renkli hasar fotoğrafları ve gerekse …. Tersanesi tarafından düzenlenen hasar notlu tutanak ile sabit olduğunu, ancak ilk derece mahkemesinin davaya konu hasarın, deniz yolu nakliyesi sırasında meydana geldiğinden bahisle davanın reddi yönünde verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bilirkişilerce konteynerin tavanında delik olduğu ve delik çevresinde de paslanmaların mevcut olduğunun sabit olduğunu, uluslararası deniz yolu taşımalarında kullanılan konteynırların özel çelikten yapıldığını, sigortalı emtiaların boşalttığı limandan 1 gün içinde alıcısına teslim edildiğini ve özel çelikten yapılan konteynerlerin 1 gün içinde paslanmasının mümkün olamayacağını, meydana gelen delik çevresindeki paslanmanın uzun deniz yolculuğu sırasında veya aktarmalar var ise beklemeler esnasında tuzlu suyun etkisi ile meydana gelebileceğinin gözden kaçırıldığını, bu yönde yapılan itirazların irdelenmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak kararın verildiğini ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili yönünde yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu; hasarın davalının sorumluluğu altında gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır.
Mahkeme hasarın davalı sorumluluğu altında oluştuğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Deniz yolu ile taşımanın 09/02/2015 tarihli konişmento tahtında yapıldığı, davalının taşıyan konumunda olduğu, emtianın karayolu ile fiili taşınmasının ise dava dışı …firması tarafından gerçekleştirildiği, emtianın içinde olduğu konteynerin üst kısmında delik olduğu ve yükün muhtemelen hasarlanmış olduğuna dair tespitin karayolu taşımacılığının yapıldığı, kamyon şoförü tarafından karayolu taşıma belgesine yapılan açıklama ile belirlendiği, Konteynerin denizyolu ile taşımasının yapılmasından sonra boşaltma- konteyner limanından karayolu taşımacılığının yapılacağı kamyona yüklenmesi esnasında konteynerin hasarlı olduğuna dair bir belge tutulmadığı, davalının sorumluluğunun dayandığı konişmentoya göre boşaltma limanının Savannah (USA) olduğu, boşaltma limanındaki tahliye ile davalının sorumluluğunun sona erdiği, konteynerdeki hasarın belirlenmesi davalının sorumluluk alanından sonra gerçekleştiği için konteynerdeki ve dolayısıyla emtiadaki hasardan davalı taşıyanın sorumlu tutulamayacağı, karayolu ile taşımayı yapan firma çalışanı tarafından yapılan tespitte belirlenen hasarın daha önceden oluştuğu yönündeki yorum ve çıkarımı yapmayı gerektirecek bir delil bulunmadığı, karayolu taşımacılığını gerçekleştiren … firmasının tersanesinde hasar notunun düzenlenmiş olmasının da davalı deniz yolu taşımacılığını gerçekleştirdiği kabul edilen firmanın sorumluluğuna gitmeyi gerektirecek bir delil olmadığı, zira hasar tespitinin Savannah limanında … firmasının karayolu ile taşımanın alt yüklenicisi K Int. firmasının kamyonuna yüklenmesi esnasında da belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili 1. istinaf nedeni olarak sigortalı emtiaların davalı tarafından taşındığı konteynerin tavanındaki delik nedeniyle hasarlandığının gerek renkli hasar fotoğrafları gerekse … Tersanesi tarafından düzenlenmiş hasar tutanağı ile tespit edildiğini buna rağmen mahkemece davanın reddedildiğini oysa davanın ispatlandığını öne sürmektedir. Dosyada bulunan fotoğraflardan davacının iddia ettiği sonuca ulaşılamamaktadır. Buna ek olarak yukarıda da belirtildiği gibi … Tersanesi tarafından düzenlenmiş hasar tutanağı emtianın bu firmaya tesliminden sonra yani davalı taşıyıcının sorumluluğunun sona ermesinden sonra düzenlendiğinden, bu tutanak ve resimlerden davalının sorumluluğunun ispatlandığı sonucunu doğurmuyacaktır.
Davacı tahliye limanının … Tersanesi olduğunu öne sürmüş ve bu firmadan sonra karayolu taşımacılığını yapan K International şoförünün tutanağı ile konteynerdeki deliğin tespit edildiğini bunun konteynerin karayolu nakliyesinden önce hasarlı teslim alındığını iddia etmektedir. Taşımanın dayanak belgesinde port of discharge olarak Savannah yazılmıştır. Hasar dosyasındaki eksper raporu dahil bilirkişi raporu ve taşıma belgelerinden tahliyenin Savannah limanında yapıldığı Savannah limanının liman sahasından sonra alıcının Altamahaw şehrinde bulunan tesislerine karayolu ile nakledilmesi için alıcı firmaya lojistek hizmeti veren …firmasının … nakliye firması tarafından görevlendirildiği, fiili nakliye firma sürücüsü tarafından Savannah limanından 17/03/2015 tarihinde teslim alınan konteynerin aynı gün alıcı firma tarafından teslim alındığı bir kısım emtianın ıslak ve konteynerin tavan köşe kısmında delik olduğunun belirlendiği ve ara nakliye belgesi üzerine rezerv notu düşüldüğü ve tüm ürün tahliye edildikten sonra durumun sigortalıya bildirildiği anlaşılmaktadır. Karayolu ile fiili taşıma işini üstlenen K International firması tarafından davalıya hasar ihbarının 18/03/2015 tarihinde yapıldığı, hasar tespitinin karayolu taşımacılığını üstlenen firmanın konteyneri teslim aldığı esnada düzenlenmediği, davalı denizyolu taşımacısının sorumluluğunun sona erdiği safhadan sonra tespit yapıldığı bu durumda bu tespitten yola çıkarak davalı denizyolu taşımacılığını gerçekleştirdiği kabul edilen firmanın sorumlu olduğunun ispat edilmiş sayılamayacağı, bu nedenle bu istinaf nedeninin de yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Zira konteynerdeki hasarın karayolu taşımacısı tarafından teslim alınması öncesinde var olduğu iddia edildiğine göre bunun karayolu taşımacısı tarafından teslim alma anında taşıma belgesinde belirlenmesi gerekir. Davacı vekili konteynerdeki hasarın bir günde oluşmuş olamayacağını, konteynerdeki görüntülerin hasarın uzun zaman önce olduğunu gösterdiğini öne sürmektedir. Sunulan fotoğrafların, konteynerdeki hasarın ne zaman gerçekleşmiş olabileceği yönünde davacı vekilinin yaptığı çıkarımın yapılmasını gerektiren objektif bir kanıt olmadığı, bu durumda hasarın denizyolu ile taşıma esnasında oluştuğu iddiasının ispatlanmış sayılamayacağı, karayolu ile taşıma esnasındaki yol durumu ve konteynerin maruz kaldığı etkiler hakkında bir bilgi olmadığı, hasarsız teslim alan karayolu taşımacısının daha sonra tuttuğu tutanaktan yola çıkarak hasarın denizyolu taşıması safhasında gerçekleştiğinin hukuken kabul edilmesi mümkün değildir. Davacının dayandığı … firmasına ait Pickup/Delivery Receipt başlıklı belgenin altında 17/3/2015 tarihinde alt kısımda elle yazılmış yazının kim tarafından yazıldığının belli olmadığı, bu el yazılı kısmın tercümesinin olmadığı, bu yazının konteynerin Savannah Limanı’ nda tahliyesi esnasında yapılan bir tespit anlamına gelmediği, emtianın alıcısı tarafından yapılan bir tespit olduğu, davalı deniz yolu ile taşımacılığı yapan firmanın sorumluluğu sona erdikten sonra karayolu ile yapılan taşıma esnasında yapılan bu tespitten yola çıkılarak davalının sorumlu olduğu yönünde yapılan yorum ve çıkarımların hukuken kabul edilemeyeceği, mahkeme kararının dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/07/2019 tarihinde HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.