Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/952 E. 2019/894 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/952 Esas
KARAR NO : 2019/894 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/108 Esas 2018/311 Karar
TARİH : 09/03/2018
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ 26/06/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının müvekkilinden satın aldığı mal bedelleri nedeniyle borçlu olduğundan tanzim olunan faturalara binaen başlatılan icra takibine yöneltilen itirazın iptalini ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, takibe itirazında mal almadığını belirterek borcun tamamına itiraz etmiş olup, davaya ise yasal süresi içerisinde yanıt vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 09/03/2018 tarih 2016/108 Esas 2018/311 sayılı kararında;”… gerek davalının davaya yanıt vermeyerek münkir sayılması, gerekse de takibe itirazında mal almadığını açıkça belirtmesi karşısında kesilen iade faturaları da malın teslim edilmediği savunması kapsamında kalacağından, söz konusu iade faturalarının davalıyı borçlu konumuna sokamayacağı, davacının mal teslimini yasal ve yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, ancak bu yönde ön inceleme celsesi mehil verilmesine rağmen teslimi tevsik edici belge sunulamadığı ve ispatlanamadığı, dilekçelerinde de açıkça yemin deliline dayanılmadığı…”gerekçesi ile, İspatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davanın, davalı ile süregelen ticari alışveriş sonucu cari hesapta borç olarak görünen miktarın davalıdan tahsiline ilişkin olduğu, davalının icra dosyası ile yapılan takibe itiraz ederek borcunu inkar ettiğini, bunun üzerine itirazın iptali davası açıldığını, Bu davada delil olarak icra dosyası, fatura ve irsaliyeler, davacı ve davalının defterlerine dayanıldığını, davalının davaya karşı cevap vermediğini, Mahkemenin taraf defterleri üzerinde inceleme yapmasına karar vermesi üzerine, davalının defterlerini inceleme günü ibraz etmediği ve yazılan talimatın bila ikmal iade edildiğini, Davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, defterlerin HMK 222 maddesi kapsamında ve lehlerine delil vasfına haiz oldukları tespit edilerek incelendiğini,Bilirkişi raporu sonucunda müvekkili şirketin 4.248,67.TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, verilen raporun taraflara tebliğ edildiği, davalının rapora itiraz etmediğini, Dosya münderecatı açık ve seçik olarak ortada iken, mahkeme tarafından davalının iade faturası kesmesinin kendisine mal satıldığını ispat edemeyeceği gibi afaki gerekçelerle davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hayatın olağan akışına göre bir ticari alışverişte satış konusu malı teslim almayan bir kişinin iade faturası kesmesi son derece anlamsız ve hukuk karşısında izahı mümkün olmayan bir davranış olduğunu, iade faturası kesen kişinin aldığı malın satış şartlarına uygun olmadığı, ayıplı bulunduğu gibi gerekçelerle bunu satıcıya bildireceğini, hiçbir mal almayan kişinin durup dururken iade faturası kesmesinin izah edildiği gibi son derece anlamsız bir davranış olduğunu, yasal delillerle ispat edilmiş bir hususta asla hukuka ve uygulamaya uygun olmayan bir şekilde iade faturası kesen alıcının bu davranışının kendisine mal teslim edildiğini ispat edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddedildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/108 Esas 2018/311 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava; açık hesap ticari ilişkiden kaynaklı bakiye alacak için yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.Davacı takip dayanağı olarak satılan mal bedeli alacağını belirtmiş, itirazın iptali davasında delil olarak irsaliye, fatura ve taraf ticari defterlerine dayanmıştır.Davalı davaya yanıt vermediği gibi ticari defterlerini inceleme için sunmamıştır.Davacı açık hesap alacağını oluşturan fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun olarak ispatlayamamıştır. Bu konuda dosyaya her hangi bir delil sunmamış, sadece davalı iade faturalarına dayanmıştır. Davalının salt iade faturası düzenlemiş olması ve bu iade faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olması davacının alacağının dayanağını oluşturan faturaların içeriği malların teslimi hususunu ispata yeterli değildir. Davacı alacaklının alacağının dayanağını oluşturan fatura içeriği malların teslim edildiğini usulüne uygun olarak ispatlaması gerekir. Bu nedenle mahkeme kararı; dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olmakla, yerinde olmayan davacının istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98.10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/06/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.