Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/927 E. 2018/678 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/927
KARAR NO : 2018/678
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2018 Tarihli İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek
Karar
DOSYA NUMARASI : 2017/3255 D. İş – 2017/3255 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz Kararına İtirazın Reddi Kararının Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 11/07/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin gerekçeli ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dava dosyası dairemize gönderilmiş olup incelendi;
TARAFLARIN İDDİASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkilinin , 15/08/2016 ödeme tarihli 100.000,00 TL lik senet aslına istinaden 50.000,00 TL alacaklı olduğunu vadesinde borçluların borçlarını ödemediğini, bu nedenle borçluların borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği, bu talep üzerine Mahkemenin 21/07/2017 tarihli kararı ile; ” … İncelenen tüm dosya kapsamına ve talebe dayanak bononun içeriğine göre; yukarıda yazılı alacak miktarının varlığı ve alacağın vadesinin geldiği anlaşılmakla; bu alacak için borçlular tarafından verilmiş bir rehinde bulunmadığından İİK’nun 257. maddesindeki yasal koşulları gerçekleştiği … ” gerekçesi ile ” ..ihtiyati haciz kararı verdiği anlaşılmıştır.
İhtiyati Haciz Kararına karşı itiraz eden … vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı, ya da bu karar sonrasında yapılan kambiyo takibindeki ödeme emrinin müvekkiline tebliğe çıkarılmadığını, kambiyo takibinden e-devlet sistemi aracılığı ile haberdar olan müvekkilinin İstanbul Anadolu…. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasından açılan kambiyo takibine konu senetteki imzaya itiraz ettiğini, ihtiyati haciz dosya bilgilerinden 15.08.2017 tarihi itibarı ile ilgili icra takip dosyasının fiziki kontrolü ile haberdar olduğunu ve süresi içerisinde itirazlarını sunduklarını, müvekkilinin ihtiyati haciz talep eden …’yi tanımadığını, aralarında herhangi bir alacak-borç ilişkisi bulunmadığını,senetteki imzanın sahte olduğunu belirterek ihtiyati hacize yaptıkları itirazlarının kabulüne, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili, borçlu vekilinin itiraz dilekçesine karşı sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaat işleri ile meşgul olan bir müteahhit olduğunu, borçlunun kocası ve icra dosyasının diğer borçlusu olan … ile iş ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkilini borçlu ve eşine 100.000 TL tutarında borç para verdiğini ve karşılığında davaya konu bononun müvekkiline verildiğini, bunun 50.000 TLlik kısmının itiraz eden ve eşi tarafından ödendiğini, kalan 50.000 TL ise tüm görüşmelere rağmen ödenmediğini belirterek itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 22/02/2018 tarihli ek kararı ile; ” … İİK 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış, bunların “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı” olduğu, itiraz sebepleri arasında imzaya itiraz bulunmadığı, bahse konu senet üzerinde sadece muterizin değil kefil sıfatıyla eşinin de imzasının bulunduğu, bu aşamada imzaya itiraz konusunda bir inceleme yapılamayacağı … ” gerekçeleri ile; ” İhtiyati haciz kararına itiraz eden tarafın itirazının reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze konu bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle, kambiyo senedi vasfının bulunmadığı, dolayısı ile ihtiyati haciz kararının iptal edilmesi gerektiği,
Yerel Mahkemece, imza kontrolü yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle red kararı ihdas edildiğini, kendi taleplerinin ise Mahkemenin senet üzerindeki imzayı tahlil etmesi değil, derdest olan imza itirazı (İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/441 Esas sayılı dosyası) akibeti belli olana dek beklenilmesi ve imzanın müvekkilinden sadır olmadığı anlaşılır ise, senet vasfının mevcut olmadığı sabit olacağından, itirazlarının kabul edilmesi yönünde olduğunu,
İİK 265. maddesinde yer alan “ihtiyati haczin dayandığı sebepler” arasında alacağın likit ve muaccel olmasının da yer aldığını, kambiyo senedi vasfı bulunmayan, üzerindeki imzanın sahte olduğu bir senedin, müvekkili açısından muaccel bir alacak ilişkisi doğurmayacağını, bu sebeple de itirazlarının kabulü gerektiğini,
İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi dosyasının akıbetinin beklenmesi gerektiğini,
İleri sürerek; Yerel Mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak itirazlarının kabulü yönünde karar tesis edilmesine, hükmün kesinleşmesine dek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki ihtilaf ihtiyati hacze konu bono hakkında ihtiyati haciz kararı verilip verilmeyeceği ve verilen ihtiyati haciz kararına karşı ileri sürülen imza itirazının İİK”nın 265. maddesinde sayılan sebeplerden olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İİK’ nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir.
İmza itirazı ve sahtecilik iddiası menfi tespit davasının konusunu oluşturmakta olup ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24/01/2013 tarih ve 2012/18656 Esas – 2013/1568 Karar sayılı ilamı ve 04/10/2016 tarih 2016/8596 esas 2016/7765 karar sayılı ilamı)
Borçlu … vekili tarafından ileri sürülen itiraz sebepleri İİK’nın 265.maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmadığından ve ilk derece mahkemesince verilen kararda da usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden borçlu tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden borçlu tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden borçlu üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/07/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.