Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/922 E. 2019/1159 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/922 Esas
KARAR NO : 2019/1159 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/788 Esas 2018/414 Karar
TARİH: 09/04/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/09/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı … Ltd Şti ve… San. Ltd Şti’nin adi ortaklık oluşturduğunu, müvekkilinin adi ortaklığa 85.990,95 TL’lik iş yaptığını ancak, bunun 27.250,95 TL’lik kısmının tahsil edildiğini, diğer ortak …LTd Şti aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, adi ortaklık ve diğer ortağın itiraz edilmeksizin takibin kesinleştiğini, davalının adi ortaklığın ortağı sıfatı ile, adi ortaklığın borçlarından müştereken ve müteselsil olarak tüm mal varlığı ile sorumlu olduğunu ileri sürerek, bu borçlu hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan ilamsız takibe itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Birleştirilen Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/25 Esas 2014/93 Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı … Ltd. Şti ve … Ltd Şti adi ortaklığını temsilen …. Ltd Şti aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün… dosyasından takip yapıldığını, davalının bu takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini ancak, davalının davacı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibini başlatarak alacak iddiasında bulunduğunu, davalı adi ortaklardan …Ltd Şti’ne karşı adi ortakla birlikte müşterek sorumluluğu nedeniyle davacının ikame etmiş olduğu itirazın iptali davası bulunduğunu ileri sürerek, haksız olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, davacı … A.Ş’nin alacağı bulunmamasına rağmen hesap bakiyesi adı altında Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yaptığını, alacaklı olan tarafın kötü niyetli olarak takip yaptığını savunarak, esas ve birleşen davada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/04/2018 tarih 2014/788 Esas 2018/414 sayılı kararında; “Mevcut deliller değerlendirildiğinde taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafının davalıya satmış olduğu ürünlere ilişkin düzenlediği 15.04.2013 tarihli faturanın davacının defterlerinde yer almasına rağmen, davalı defterlerinde yer almadığından taraflar arasında ihtilafın doğduğu fatura içeriğinin teslim edildiğinde dair davacı tarafından teslim belgesi ibraz edilmemiş ise de, davalıların inşaatını yaptığı … Okulu, … Okulu, ….Okulu inşaatında kullanılan malzemeler incelenerek davacının ibraz etmiş olduğu fatura içeriğindeki malzemeler olduğu, bu malzemelerin özel olarak kesiminin yapıldığı ve aynı firma tarafından üretildiği, davalının ticari defterlerine göre bu vasıflarda başkaca şirketlerden ürün alındığına dair delil ibraz edilmediği, dava konusu malzemelerin davacı tarafından tanzim edilen fatura ve muhteviyatın malzeme bedelinin olduğu anlaşılmakla, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan fatura alacağından bakiye kalan alacağın tahsili için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, birleştirilen Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/25 Esas sayılı dosyasından birleştirilen davanın davacısının borçlu olmadığının tespitine…”gerekçesi ile,1-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalının itirazın 27.250,95 TL üzerinden iptaline,2-Takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte takibin devamına, 27.250,95 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ve karara karşı asıl ve birleşen davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının olaya ve hukuka aykırı olduğunu, Gerekçeli karar da davacı yanın faturaya konu malları müvekkiline teslim ettiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği açıkça tespit edilmiş iken, hiçbir hukuksal dayanağı olmayan gerekçeler ile ispat külfetinin yerine getirildiğine dair kanaat getirilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Faturaya konu malların teslim edildiği davacı yanca yazılı deliller ile ispat edilmesi gereken bir husus olduğu, dava safahatında faturaya konu malzemelerin misli eşya mahiyetinde olduğu ve yazılı deliller ile teslim olgusunun davacı yanca ispat edilmesi gerektiği defalarca izah edilmiş olunmasına rağmen yerel mahkemece bu eksiklik tamamlanmadığı ve ispat edilmemiş iken aleyhe hüküm kurma yoluna gidilmesinin hatalı olduğunu, Faturaya konu malların davacı yana ait özel üretim mahiyetinde malzeme olup olmadığı sorusu tanzim edilen bilirkişi raporunda belirtildiği ve davacı yana ait ve davacı yanca yapılabilen özel üretim bir malzeme olmadığı açıkça vurgulandığı, ortaya çıkan bu durum karşısında malzemelerin misli eşya mahiyetin de olduğunu, Bilirkişi inceleme işlemi sırasında bir dosya halinde sunulan ve ihtilaf konusu fatura içeriğinde yer alan malzemeler ile birebir yada benzer mahiyette olan ve başka firmalardan satın alınmış malzemelere dair sunulan faturalar da yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, davalının adi ortaklık tarafından 2013 yılına ait alüminyum ve alüminyum profil alımına dair onlarca fatura ibraz edilmiş olduğunu, Bahsi geçen okullarda kullanılan malzemelerin alüminyum mahiyetinde olduğu dikkate alındığın da, davalı adi ortaklık tarafından birçok farklı firmadan alınan ve alış faturaları sunulan alüminyum malzemelerinin bu okullarda ki denizliklerde de kullanıldığını, ancak davacı yan teslim dahi etmediği malzemelerin, adeta bahsi geçen okullar da kullanıldığını ve faturaya konu mal- hizmeti teslim ettiği iddiası ile haksız talepler de bulunduğunu, Davacının bahsi geçen faturaya konu malzemenin müvekkili davalı adi ortaklığa teslim ettiğini yazılı deliller ile ispat edemediğini, Bilirkişi raporunda bahsi geçen okullar da denizlik profillerinde kullanıldığı iddia edilen malzemeye dair herhangi bir şekil de kullanılan malzeme miktar, adet ve bedelinin tespit edilmediği, kullanılan malzemenin miktar, adet ve bedeline dair hiçbir tespitin ve incelemenin yapılmadığı dikkate alındığın da, taraflarınca sunulan onlarca faturanın yok sayılması bir tarafa, hiçbir hesaplama metoduna ve şekline dahi uymayan afaki bir değerlendirme ile sonuca gidilmesinin de hukuka ve olaya aykırı olup, raporun bu hali ile de hükme dayanak alınmasının kabul edilemeyeceğini, Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının dava konusu ihtilafı aydınlatma noktasında ciddi anlamda eksiklikler, çelişkiler ve hatalı ibareler içerdiği, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı şekilde açmış olduğu davasını kesin ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı ve bu bakımdan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Bilirkişilerce tanzim edilen Ek raporda açık bir şekilde taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan ve davacı yanca davalı adi ortaklığa dair tanzim edilen 28/02/2013 tarih ve 685806 nolu faturaya konu ürünlerin, inceleme yapılan okullarda kullanılan malzemeler olup olmayacağı hususunun açıklanmasına dair sorularına “ihtilafa konu ürün mahiyeti ile bu faturada yer alan ürün mahiyetinin aynı olduğu” belirtildiği, ancak bu ürünlerin inceleme yapılan okullarda kullanılıp kullanılmadığı ile ilgili olarak açık bir tespit ve değerlendirme yerine ”Davalı yanın itirazları ve talepleri değerlendirilmiş olup, Bilirkişi heyetimizin teknik ve hesap beyanları dışında gerek bilirkişilik kapsamında emek/zaman vasfını mukayese edilemeyecek derecede aşacak ve araştırma görevlisi ve/veya müfettişlik yapmasına benzer talepleri dikkate alınarak değerlendirilmemiştir. Bu taleplerin tümünün değerlendirilmesi için üniversiteler tarafından oluşturulacak geniş personele havi teknik donanım ve insan gücü istihdam edilse dahi; sonuca ulaşabilmek için yapılacak hizmetin bedeli dosya dava konusu bedelin üzerine çıkacağı anlaşılmakta olduğundan ekonomik bir talep olup olmadığının Sayın Mahkeme’nizin takdirinde olduğunu…” şeklinde ifadede bulunduğunu, Kök rapor detaylı olarak incelendiğinde sarih bir şekilde ” Kök raporda tespit edilen denizliklerde kullanılan aliminyum malzemelerinin üretiminin davacı firma tarafından yapıldığı sonucuna varılamamıştır.” diyerek kendileri ile çeliştiklerini, Bilirkişilerce tanzim edilen tüm raporlarda ”Davacı yanın dava konusu faturaya ilişkin malzemeleri davalı tarafa teslim ettiği ispatlanamamıştır.” sonucuna ulaşıldığını, Müvekkili adi ortaklık tarafından malzeme alışlarına dair tanzim edilen fatura örnekleri dosyaya ibraz edildiği, ibraz edilen faturalar arasında yer alan dava dışı … adlı firma tarafından tazim edilen ve yine ihtilaf dışında yer alan davacı yanca tanzim edilen 28/02/2013 tarihli faturalara konu ürünlerin, ilgili okullarda tespit edilen denizliklerde kullanılabilecek mahiyette ve ihtilafa konu fatura da yer alan ürünler ile aynı mahiyette olduğu da açıkça tespit edildiği, Hatta … adlı firma tarafından tanzim edilen alış faturasına konu ürünler ile işin ne kadarlık kısmının yapılabileceği de belirtildiği, somut bu tespitler karşısında raporda bahsi geçen okullarda kullanılan malzemelerin, ihtilafa konu faturada yer alan malzemeler mi, yoksa ihtilaf dışında yer alan ve izah ettikleri diğer faturalarda yer alan malzemeler mi olduğu belirsiz hale geldiği, davacı yanca iddialarını doğrular mahiyette daha açık bir ifade ile dava konusu faturadaki malzemelerin müvekkil davalı yana teslim edildiğine dair bir belge sunulmadığı, Eğer belge sunulmadığı halde her türlü delille ispatlanabilir mantığından yola çıkılacak olursa, teslim olgusunun yazılı deliller ile ispatı şartının bir ehemmiyeti ve Yargıtay uygulamalarının bir geçerliliği yok sonucu çıkacaktır ki bu hususun kabul edilemeyeceğini, TMK md 6 doğrultusunda davacı tarafın iddialarını ispatlayamadığını, Huzurdaki davanın mahiyeti ve ispat külfetinin karşı tarafta oluşu dikkate alındığında, ihtilaf konusu fatura ve içeriğindeki malzemelerin müvekkilime teslim edildiği ispatlanamamış, yine bahsi geçen okullarda ihtilafa konu fatura içeriğinde yer alan malzemelerin özel olarak davacı yanca üretilen ürünler olduğu ispatlanamamış, sonuç olarak karşı tarafça aleyhe ileri sürülen hiçbir iddianın ispatlanamamış olduğu,Davacı yanca teslim edildiği dahi ispatlanamayan faturaya dayalı icra takibine yönelik itirazın iptali davasında, müvekkili aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının da hukuka ve olaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/788 Esas 2018/414 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Asıl dava, faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali, birleşen dava ise menfi tespit davasıdır.Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı ve dava dışı … Ltd. Şti. tarafından kurulmuş olan adi ortaklık arasında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki nedeniyle davalının da ortağı olduğu adi ortaklığa mal verildiğini, bunun karşılığında kesilen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğini, ödenmeyen fatura alacağı için yaptıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, adi ortaklık ile diğer ortağın ise takibe itiraz etmediğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, birleşen davada ise davalıların ortağı olduğu adi ortaklığın müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, adi ortaklığa borçlarının olmadığını belirterek takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece her iki davada da uyuşmazlık konusunu davacı tarafça davalılar adına düzenlenen 15/04/2013 tarihli 38.185,56 TL bedelli faturanın oluşturduğu, fatura içeriğinin teslim edildiğinin yazılı belge ile ispatlanamadığı, ancak yerinde yapılan keşifle fatura içeriği malların davalıların oluşturduğu adi ortaklığın yaptığı okul inşaatlarında kullanıldığının tespit edildiği böylece teslim hususunun ispatlandığı belirtilerek asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapora göre ihtilaf konusunu oluşturan davacı tarafça davalı adi ortaklığa kesilen 15/04/2013 tarihli 38.185,56 TL bedelli fatura davacı defterlerinde kayıtlı iken davalı defterlerinde kayıtlı değildir.İhtilaf konusu faturanın ve içeriği mal ve hizmetin sunulduğunun ispatı külfeti davacı taraftadır. Söz konusu fatura 13/04/2013 tarinli … nolu irsaliyeye dayalı olarak düzenlenmiştir. Hem fatura da hem de sevk irsaliyesinde teslim alan imzası bulunmamaktadır. Davacı fatura içeriği mal ve hizmetin davalı tarafa teslim edildiğini yazılı belge ile ispatlayamamıştır.Fiili teslim konusunda mahkemece mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi heyet raporuna göre mahallinde yapılan keşifte 3 okulda kullanılan fatura konusu malzemenin aynı … renginde, aynı boyutlarda ve aynı kesim şeklinde olduğu, davaya konu malzemelerin aynı firma tarafından üretildiği tespitinin yapıldığı, mahallinde yapılan incelemelerde kullanılan malzeme büküm şekli ve rengi aynı, vasfı alüminyum olup üzeri elektrostatik beyaz boyalı denizlik profili olduğu, dava konusu malzemenin davalı yanca başka firmalardan tedarik edildiğine dair belge, fatura ve irsaliye sunulmadığının belirtildiği, itiraz üzerine alınan ek bilirkişi raporunda ise 2. maddede davalı tarafça sunulan dava dışı … Ltd. Şti tarafından düzenlenmiş, 28/02/2013 tarihli faturanın konusunun ancak yapılan işin bir kısmını oluşturacağı, 3. maddede kök raporda tespit edilen denizliklerde kullanılan alüminyum malzemenin üretiminin davacı tarafça yapıldığı sonucuna varılmadığı, 5. maddede ihtilaf konusu olmayan ve davacı yanca davalıya tanzim edilmiş olan 28/02/2013 tarihli faturaya konu ürünün ihtilafa konu faturada yer alan ürünle aynı olduğu belirtilmiş, davalı talebi olan 3 okulda kullanılan tüm malzemenin miktarı, adet sayısı ve fatura tarihleri itibarıyla birim değerlerinin ayrıntılı olarak değerlendirilmesinin söz konusu olmadığı belirtilmiştir.Mahkemece ihtilaf konusu fatura içeriği malların tesliminin yazılı delille ispat edilemediği ancak davalıların inşaatını yaptığı okulda kullanılan malzemeler incelenerek davacının sunduğu fatura içeriği ürünler olduğu, bu malzemelerin özel kesim yapıldığı ve aynı firma tarafından üretildiği, davalının ticari defterlerine göre bu vasıflarda başkaca şirketlerden ürün alındığına dair delil ibraz edilmediği tespiti ile bilirkişi raporu doğrultusunda davaların kabulüne karar verilmiştir. Fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispat külfeti davacı taraftadır. Davacı teslimi yazılı delille ispatlayamamıştır. Ancak mahallinde yapılan keşifle alınan bilirkişi raporunda inşaatlarda kullanılan malzemenin özel üretim olduğu ve aynı firma tarafından yapıldığı, taraflar arasında ihtilafsız olan fatura içeriği ile ihtilaflı faturada belirtilen malların aynı nitelikte olduğu ve faturalarda geçen ürünlerin söz konusu inşaatlarda kullanılan mallarla aynı nitelikte olduğu, davalının söz konusu inşaatlarda kullanılan malzemeleri başka firmalardan temin ettiğine ilişkin belge sunamadığı, davalının sunduğu faturada bahsi geçen ürünlerin söz konusu inşaatlarda kullanılan malzemenin ancak bir kısmını karşılayacak miktarda olduğu belirtildiğinden fatura içeriği malların davalı tarafa teslim edildiğinin ve davalı tarafça yapılan inşaatlarda kullanıldığının kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, takibe konu fatura içeriği malların davalı tarafa teslim edildiğinin ispatlanmasına göre davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl ve birleşen davalarda davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince asıl ve birleşen davalar yönünden davalı tarafından yatırılan 98,10’ar.TL istinaf başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince asıl dava yönünden alınması gereken 1.861,51.TL, birleşen dava yönünden alınması gereken 696,35.TL olmak üzere toplam 2.557,86.TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından yatırılan toplam 639,47.TL (35,90.TL+429,48.TL+174,09.TL) harcın mahsubu ile bakiye 1.918,39.TL’nin asıl ve birleşen dava davalısından tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/09/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.