Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/919 E. 2019/1085 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/919 Esas
KARAR NO : 2019/1085 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2018
DOSYA NUMARASI : 2015/593 Esas – 2018/373 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile,Müvekkilinin uçuk bakımı ve onarımı hususunda teknik eleman olup davalı … ile havacılık camiasından birbirlerini tanıdıklarını, davalının kurucu ortağı olduğu şirkette teknik danışmanlık ve destek yapması hususunda anlaştıkları gibi aynı zamanda şirket ortaklığının devri hususunda da anlaştıklarını, taraflar bir araya gelerek 20.04.2013 tarihli protokol başlıklı sözleşmeyi imza altına aldıklarını,hisse devir sözleşmesine göre … Hizmetler Bakım . A.Ş.’nin %5 hisse devrinin …’e devri ve bu devir için …’in davalı ….’a 75.000,00 TL ödemiş olmasına karşılık Davalının protokolde taahhüt etmiş olduğu hisse devrini yapmaması nedeniyle müvekkili ile görüşerek aldığı parayı iade konusunda anlaştıklarını, Davacının %5 hisse devri için ödemiş olduğu 75.000,00 TL’sının 35.000,00 TL.sini iade ettiğini, 40.000,00TL’sinin ödenmediğini,ödenmeyen 40.000,00 TL.nin tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi başlattığını,takibe itiraz üzerine takibin durduğunu, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, takip konusu yapılan hisse bedeli iadesinde sözü edilen hisselerin mülkiyetinin …’a ait olduğundan,hisse devrinden kaynaklı bir alacak/vereceğin Muhatabının … olduğunu, … ve havacılık AŞ.’ye husumet yöneltilemeyeceğinden davanın müvekkili şirket yönünden usulden reddini, davaya konu iddia edilen alacağın 2013 yılına ait olduğundan yine zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, davacının … bankası Florya şubesi(Hesap no:… Banka dökümünden 75.000,00 TL’nin iadesinin tespit edileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi 06/04/2018 tarih 2015/593 Esas – 2018/373 Karar sayılı kararında;
“…Dosyaya ve kayıtlara yansıdığı gibi Davacının %5 hisse devri için ödemiş olduğu 75.000,00 TL sından 34.570,00TL sını geri iadesinin gerçekleşmediği,
Davalı tarafça her ne kadar borç iadesi ile kalan miktarın da ödendiğinden bahsedilmiş ise de hisse bedeli iadesi olarak banka kayıtlarında ayrıca ve açıkça açıklamalar belirtilerek, hisse bedellerinin iade edildiği görüldüğünden, borç iadesidir denen kısım ile ilgili herhangi bir delil gösterilemediğinden bu husustaki iddianın kanıtlanamaması nedeniyle davanın kısmen kabulüne gidilmiş, ancak alacağın varlığının hukuki tavsifle ve inceleme ile belirlendiği görüldüğünden icra inkar tazminatı yönündeki talebin reddi cihetine gidilmiştir. …”gerekçesi ile,
1-Davanın kısmen kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında davalı tarafın 34.570,00TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptaline takibin devamına,
2-34.570,00TL’sine takipten itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına
3-İcra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesinin kısmı red edilen bölümü ile davalının tacir olduğunu, alınan bedelin şirket ortaklığının devri için alındığının bilindiğini, alacağın likit ve belirli olduğunu, bu durumlara rağmen İİK gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmemesine dair kısmının ortadan kaldırılmasının talep ettiklerini,Davacı müvekkilinin davalı tarafa şirket ortağı olmak için ödediği toplamdaki 75.000.TL bedelin bakiye kısmının iade edilmemesi üzerine yapılan icra takibine haksız yapılan itirazın iptali davası olması çerçevesinde dosyaya toplanan deliller ve özellikle davalı tarafın içeriği inkar edilmeyen ve kendi özel maili ile davacı müvekkiline gönderdiği bakiye borcu kabul eden ve ödeme tarihini belirleyen açık beyanına rağmen, ilk derece mahkemesi bakiye alacak talebi kısmi olarak 34.570.TL olarak kabul ettiğini, bu kararın doğru ve yerinde olmadığını,
Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan belge 20.04.2013 tarihli protokolün olduğunu, bu protokole göre de sözleşmede her 2 tarafında imzasının mevcut olduğunu,
Sözleşmede hem davacı müvekkilinin teknik eleman olması nedeni ile şirkette çalışmasını, hemde şirket ortaklığının devri hususunda anlaşıldığını, protokole göre de anılan şirketteki hisse devrinin yapılması için gerekli 75.000.TL’sının müvekkili davalı tarafa nakten ödendiğini,
Şirket hisse devri yapılmayınca taraflar arasında birtakım yazışmaların meydana geldiğini ve geri ödeme hususunda konuşulduğunu,
Buna göre müvekkiline banka kayıtlarından da anlaşıldığı üzere kabulde yeralan 35.000.TL’nin hisse devir bedeli olarak ödendiğini ancak, şirket ortaklığı ile ilgili bakiye 40.000.TL’sinin ödenmediğini,
Davalı tarafın mail yazışmaları ile bakiye borcunun 15.000.USD olarak konvertıbıl ettiğinin de açıkça beyan ve kabul ettiğini, bu hususun dahi davacının vaki iddiasının açıkça teyit ettiğini,
Kısmen red edilen kısma dair hükmün kaldırılmasını ve bakiye alacağının aynen hükme dercedilmesinin gerektiği düşüncesinde olduklarını,Davalının tacir olması, müvekkilinden aldığı dava konusu bedelin şirket ortaklığının devri için alındığınının bilmesi, bunu mail yolu ile ikrar ediyor olması ve mevcut alacağın likit ve belirli olmasına rağmen ilk derece mahkemesinin bu noktada İİK gereğince icra inkar tazminatına hükmetmemesinin dosya kapsamına uygun düşmediğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kısmi kabule dair kısmının onanması ile kısmi reddedilen kısmına ve icra inkar tazminatının reddine dair kısmına vaki itirazlarının kabulü ile ortadan kaldırılmasına ve talebi doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili şirket, hisse devir işleminin tarafı olmadığını, davanın şirket müvekkili yönünden pasif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini,Davacının hiçbir alacağının kalmadığını, bilirkişi raporunun bu hususu teyit ettiğini, buna rağmen ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne karar vermesinin hatalı olduğunu,İlk derece mahkemesinin avans faizi uygulamasının hatalı olduğunu, davacının açtığı icra takibinde %9 oranında yasal faiz talep ettiğini ancak, ilk derece mahkemesi faiz talebini aşacak şekilde avans faizine karar verdiğini, bu yönüyle de kararın hatalı olduğunu, kaldırılmasının gerektiğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak müvekkili şirket yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalı müvekkili yönünden ise borcun ödenmiş olması sebebiyle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilemesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, 20/04/2013 tarihli hisse devir protokolünün feshedilmesi nedeni ile ödenmeyen bakiye 40.000,00 TL.alacağın tahsili talepli başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK.67 Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.Yerel mahkemece, dosyaya ve kayıtlara yansıdığı gibi Davacının %5 hisse devri için ödemiş olduğu 75.000,00 TL’ sından 34.570,00TL’ sını geri iadesinin gerçekleşmediği, davalı tarafça her ne kadar borç iadesi ile kalan miktarın da ödendiğinden bahsedilmiş ise de hisse bedeli iadesi olarak banka kayıtlarında ayrıca ve açıkça açıklamalar belirtilerek, hisse bedellerinin iade edildiği görüldüğünden, borç iadesidir denen kısım ile ilgili herhangi bir delil gösterilemediğinden bu husustaki iddianın kanıtlanamaması gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafın 34.570,00TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptaline takibin devamına, 34.570,00TL’sine takipten itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş olup verilen karar davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.Dosya arasında bulunan 20 Nisan 2013 Tarihli protokol incelendiğinde; satıcı …, …A.Ş. ile alıcı … arasında … Teknik A.Ş.nin %5 hisse satışı ve maaş üzerinden anlaşma sağlandığı, satıcı … adına imza atılmış olup davalı …A.Ş adına atılmış imza olmadığı, sözleşmenin 2. maddesinde; …’in şirketin yönetimsel işlemlerinde de yetkileri kapsamında ayrıca şirketin faaliyetlerinde faal olarak çalışacak olup, 2000 USD maaş alacağının düzenlendiğini, 6. maddesinde; hisse toplam bedeli olan 75.000,00TL. ‘nin 72.500,00 TL’ sinin 24/04/2013 tarihine kadar belirtilen hesaba yatacağının düzenlendiğini, 8. maddesinde; hisse bedeli nominal değer karşılığı 2.500,00 TL olan kısmın 24/04/2013 tarihine kadar belirtilen hesaba yatırılacağı düzenlenmiştir.Davacı … tarafından davalı …’a protokol gereğince kararlaştırılan 75.000,00 TL’nin ödendiği hususunda ihtilaf yoktur.Taraflar arasındaki ihtilaf, 20/04/2013 protokolün feshedilmesi sonucu davacı tarafça hisse bedeli olarak yatırılan 75.000,00 TL.nin tamamının davalı tarafından davacıya iade edilip edilmediği, bakiye hisse devir alacağından kaynaklı davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibindeki miktar kadar davalılardan alacaklı olup olmadığı ve davalı şirketin pasif dava ehliyetinin olup olmadığı noktasındadır.Davalılar vekilinin istinaf dilekçesindeki müvekkili şirketin hisse devir sözleşmesinin tarafı olmadığı bu nedenle şirkete husumet yöneltilemeyeceği, pasif husumet yokluğundan müvekkili şirket hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde verilmediğine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde de davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği yönünde itirazda bulunmuş olup mahkemece bu yönde bir karar verilmediği ve gerekçeli kararda da bu hususun değerlendirmediği görülmüştür. Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında da bulunmuş olup mahkemece bu yönde bir karar verilmediği ve gerekçeli kararda da bu hususun değerlendirmediği görülmüştür.HMK’nın 320/2. maddesi uyarınca daha önce karar verilmeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. HMK’nın 142. maddesine göre; ” Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hakim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlar,”hükmü düzenlenmiştir.Bu durumda mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun emredici hükümleri yok sayılarak Hukuk Muhakemeleri Kanununu 33. maddesi hükmüne açıkça aykırı davranılması kamu düzenine aykırılık teşkil etmektedir. Sonuç olarak; mahkemece yürütülen yargılamada davalılar vekilinin zamanaşımı ve davalı şirket hakkındaki pasif dava ehliyeti hakkındaki itirazlarının değerlendirilmediği, bu eksiklik kamu düzenini ilgilendirdiğinden, anılan eksikliğin giderilmesi için hükmün kaldırılarak mahkemesine iadesi gerekmiştir. Hüküm kamu düzenini ilgilendiren eksiklikten dolayı kaldırıldığından davalılar vekilinin diğer istinaf nedenlerinin ve davacı vekilinin istinaf nedenlerinin bu aşamada değerlendirilmesi hukuken mümkün olmamış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 06/04/2018 tarih ve 2015/595 Esas – 2018/373 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davacının istinaf başvurusunun ve davalıların diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 590,36. TL istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10.TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/09/2019 tarihinde HMK 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.